8 Nisan 2010 Perşembe

ALBÜMDEKİLER



Bazen insanları birbirine çeken gizli güçler vardır ve adeta sihirli bir değnek o gizleri size birer birer yaklaştırır. Uzandığınız her adımda ve her nefeste birbirinizi daha iyi anlarsınız!..

Bu değnek önce beni kitap rafları arasında dolaşırken keşfettiğim çakıl taşlarından yaratılmış “ ve günahlar var ya” isimli rubailerle hayat bulan naif bir dünyanın içine taşıdı…

Kitabın önsözünde yer alan:

“İnsanın hatırı gölgesi gibidir; sen yoksan, kaybolur.” Sözünü anlamsız kılan, yaşama veda ettiği halde, ağabeyim Vedat Varol’un hatırını sayıp, hatırasını canlı tutmada uğraşlarıma gönülden destek olan; bu kutsal bildiğim çatı altındaki….." 

devam eden sözlerin sahibi Gülsen Varol Hanımefendi’nin yazısı dikkatimi çekmişti. Yaklaşık 2 ay kadar önce çok beğenerek aldığım (ve günahlar var ya-rubailer) bu kitap kütüphanemin özeller köşesinde yerini almıştı.

Tesadüf odur ki çok beğenerek takip ettiğim blogların birisinde Hasretsenfonileri rumuzu tarafından yapılan çok güzel bir yorum dikkatimi çekmiş ve dolayısı ile bu yeni bloğu keşfetmiştim. Duygu yüklü dizelerin ve hayata dair birbirinden ilginç anıların son derece içten bir dille ve edebi üslupta anlatıldığı sayfaların arasında dolaşırken Hasretsenfonilerinin çok yakında çıkacak ilk kitabının da tanıtımı dikkatimi çekmişti. Kitabın adı “Albümdekiler” yazar ise bende iz bırakan bir kitabın önsözünde yer alan ve hafızamda yer etmiş olan Gülsen Varol ile aynı isimdi. Elbette çok heyecanlanmıştım. Sanki o sihirli değnek yine görünmüş ve gökyüzüne doğru uzanıp oralarda gizlenip saklı kalmış yıldızlara doğru savurmuştu beni!

Büyük bir merakla ve sabırsızlıkla Albümdekiler kitabını okumayı istediğim halde; kitap yayınevlerine dağıtıldı denilen günden beri defalarca uğradığım kitapevlerinden “elimizde kalmadı, henüz gelmedi, gelecek…” denildiği için ona bir türlü ulaşamamıştım. Nihayet bu hafta sonu “tek bir tane kaldı!” sözünü duyduğum bir kitap marketten temin edebilmenin sevincini yaşadım.

Eve döner dönmez büyük bir heyecanla elime aldığım kitabı; öylesine soluksuz ve bir nefeste okudum ki! Okudukça birbirinden ilginç yaşamların arasında geziniyordum… Gözümün önünde canlanan hikayenin içinde adeta yaşarcasına kelimelere yansıyan o akıcı üslubun getirdiği zenginlik ve ustalıkla kitabı bir günde okudum.

ALBÜMDEKİLER: İstiklal Harbi dönemini de içine alan üç kuşağın anlatıldığı hikaye İstanbul'da 1910 yılı baharında başlıyor. Her karakter sizi farklı dünyaların içine sokuyor. Cumhuriyet döneminin devrimleriyle şekillenen bir ülkede, kadın kahramanlardan; Mihriban Hanım ve özellikle “Sanem “ Hanımın yaşamındaki çıkmazları ve güçlükleri yenebilmek için verdiği yaşam mücadelesi… ve çağdaş bir yaşam hakkını hem kendisi hem de çocuklarının sahip olabilmesi ve onların eğitimi için gösterdiği gayretleri… hikayenin içinde yer alan son kuşak kahramanı olan Gülse’ nin ise acılarla dolu yaşamında hayata tutunabilmesi ve direnme gücü anlatılıyor…

Tek kelime ile filmlere konu olabilecek bir hayatın kurgulandığı roman, okuyucuyu farklı zaman tünelleri içine çekerek oradan oraya sürüklüyor…

Son derece akıcı bir dille yazılan ve herkesin rahatlıkla okuyabileceği bu kitabı özellikle genç kızların ve kadınlarımızın okumalarını tavsiye ediyorum. Çünkü bu kitap aynı zamanda kadınların toplum içindeki yaşamlarında, iş ve aile hayatlarında, eş seçiminde, kendi hak ve özgürlüklerini temin edebilmesi için eğitimin ne denli önemli olduğunun bilinmesi açısından da oldukça önemlidir.

“Bazı kelimeleri sözlükte bulamazsınız. Daha doğrusu, sözlükte bulduklarınızla, sizin yorumunuz arasın da hiçbir benzerlik olmayabilir. Hatta bunun tam tersi bile mümkün. Gülse’ nin hafızasına takılan, hafızasından adı gibi hiç silinmeyen bazı sözcükler vardı… Zaman zaman hiç sebep yokken hatırlıyordu onları. “Unutmamak” kelimesi ile “Hatırlamak” kelimelerinin insanı aldatan benzerliği arasından, bazen ortaya çıkan telafisi zor hatalar geliyordu aklına…”Hiç unutmadım” demek yerine, “hep hatırlıyorum” demek daha doğru ve dürüstçe geliyordu ona! Çünkü her şeyin, hatırlanmak şartı ile unutulduğunu çok geç anlıyordu insan. Kabul etmek istemese de, kabul etmemek için mücadele etse de!...(S. 166)

"Umut nedir? diye hiç düşündünüz mü? İnsanın yaşamı boyunca hiç söndürmeden yaşattığı bu ışığın tarifi mümkün mü? Gülse'nin de bazen bestelerinde dile getirdiği gibi, tepesinde yağmasını beklediği bir bulut, bazen girdapta can yeleği, bazen taze ekmeğin buğusu... Kimine göre karşı kıyı, kimine göre yaşadığı gündür... Tarifi imkansız gibi görünen umut ise, sadece bir bekleyiştir. Gerçekleşmesini istediğimiz şeyi ya da dönmesini beklediğimiz bir varlığı bekleyiş..."

Umudun devam etmediği hatta hiç, artık hiç olmadığı tek olgu ölümdür… Ve ölüm, umudun bittiği andır…(S.176)

Hayat onlara türlü oyunlar oynasa da roman kahramanları; Baş kadın kahraman Sanem Hanım ve Gülse, kendi ayakları üzerinde durabilen, eğitimli, çağdaş ve aydınlık bir Türk kadınının da simgesidir…
Onlar zorluklarla dolu bu hayat hikayelerinde her şeye rağmen hayata tutunabilmenin ve güçlü olabilmenin mümkün olduğunu ve bunun teminatının ise umut etmek olduğunu bize hatırlatıyorlar…

Başarılı bir anlatım ve oldukça etkileyici bulduğum bu ilk romanında Sevgili Gülsen Varol’a (Hasretsenfonileri)’ ne emeğine ve yüreğine sağlık diyorum.

Ayrıca kitabın tüm gelirlerinin TEV (Türk Eğitim Vakfı) na bağışlandığını hatırlatmak istiyorum.

Bu harika romanı için kendisini tebrik ediyor, sonsuz sevgi ve saygılarımı iletiyorum…

Esin Bozdemir


Meraklısına Not:
Kitapta bahsi geçen "Coppelia" valsini dinleyebilirsiniz.



Çok özel bir günden, İzler ve Yansımalar !!
ALBÜMDEKİLER ve GÜLSEN VAROL ile tanışma!!!
tıklayınız



Gülsen Varol’un Şiir Kitapları : Hasret Senfonileri, Bende Kalanlar, Velhasıl

12 yorum:

  1. Beni ikinci kez ağlattı sayfandaki yazılar sevgili Esin.. Birincisi ağabeyim Vedat Varol'u tanıtan yazındı.. Bana tesadüfün şoklarla buluşmasını tanıştırmıştın.. Nasıl bağırarak ağladığımı hiç unutamam..
    Ayrıca o yazının beni ağabeyimin iş arkadaşı Sufi (Dileğim) ile tanışmama sebep oluşu ile de, sen benim için gönlümde iki misli silinmezlik yerini alan bir dost oldun..

    Şimdi, sağlık sorunları yaşadığım şu günlerde, yine öylesine pc.nin kapağını açtığımda beni savuruverdin gökyüzüne.. Şaşıttın... Mutlu ettin... Ağlattın..
    Bu sefer, günlerdir mutsuz akan yaşlarla mutluluktan fışkıranların kavgasına sebep oldun esmirim..

    Ne mutlu bana.. Bunu hep söylüyorum ama gerçekten ne mutlu bana.. Sizlerin kaleminden kendimi dinlemenin coşkusunu yaşattığınız için..
    Teşekkürler sevgili dost Esin'im..

    YanıtlaSil
  2. Bu güzel tanıtımdan sonra bu kitabı almamak ve ilgisiz kalmak imkansız.
    kitabın yazarı değerli hanımefendinin blogunu ve bazı yorumlarını daha önce görmüştüm. Ancak sitesinde yorum yapmak şimdiye kadar kısmet olmadı.
    Gönül dolusu sevgiler, yazana, yorumlayana ve okuyanlara. Sevgiyle kalın.

    YanıtlaSil
  3. Sevgili Gülsen Hanım,
    Kıymetli Hocam,

    İnanın sizde benim için hayatıma kattığınız o ışığınızla çok değerli ve Özel bir İNSANsınız!

    Bu arada çok geçmiş olsun Hocam. Dilerim en kısa zamanda iyileşirsiniz. Gözyaşlarınız sadece mutluluk için olsun. Ve, yüzünüz hep Gülsün...

    Sonsuz sevgi ve saygılarımla...

    YanıtlaSil
  4. Sevgili Mehmet Bilgehan Merki,

    Kesinlikle okumanızı tavsiye edeceğim bir kitap "Albümdekiler". Hele ki kitabın yazarı Değerli Hanımefendi, Gülsen Hanım okyanus kadar derin bir insan...Hayata dair öğrenecek çok şeyler bulacağınız son derece renkli bir kişilik ve çok usta bir kalem!..

    Esenlikler dilerim...

    YanıtlaSil
  5. Esinciğim;
    Çok güzel ve detaylı bir tanıtım yapmışsın gerçekten..
    Bu, ne kadar vefalı bir dost olduğunun en iyi kanıtı bence.
    Hasretsenfonileri'nin emeğine ve yüreğine sağlık diyor, yazın hayaında başarılar diliyorum.

    İçten sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  6. Sevgili Zeugmacığım,

    Güzel düşüncelerin için ben teşekkür ederim. Seninde yüreğin çok güzel...

    Okumaya değer bir kitap, tavsiye ederim canım.

    Sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  7. Gülsen Öğretmen ve Albümdekiler bizleri buluşturuyor.Yüreğine sağlık arkadaşım Harika Öğretmenim ve kitabını içtenlikle tanıttığın için.Selam ve sevgiler.

    YanıtlaSil
  8. Albümdekilerin her sayfası bir albüm fotoğrafı tadında gerçekten.
    Mutlaka okunmalı.

    YanıtlaSil
  9. Sevgili gökçe7

    Albümdekiler böylesine değerli bir insanı bizlere tanıttığı ve güzel buluşmaya aracılık ettiği için gerçekten çok önemli.

    İz bırakacak türden bir yapıt. Bu romanın arkasından yenilerinin de gelmesini beklemeden edemiyor insan...Çünkü çok güzel ve akıcı bir uslupta yazmış Sevgili Gülsen Hanım...

    Güzel düşünceleriniz için teşekkür ederim...

    Sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  10. Sevgili oyumben,

    Albümdekiler vesilesi ile sayfama hoş geldiniz...

    Roman ile ilgili ne söylense azdır. Dediğiniz gibi her bir sayfa albüm fotoğrafı tadında, hafızalarda yer ediyor!..

    Okunması gerekenler listesinde baş sırada yerini almalı!

    Sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  11. tşk esmir dostum
    en yakın zamanda temin edeceğim

    sağlıcakla

    YanıtlaSil
  12. Sayın Esmir,
    Aynen sizin anlattığınız gibi bir blog ziyaretinde iken ALBÜMDEKİLER kitabının sayın Gülsen hocama ait olduğunu öğrendiğimde sabah erkenden kalkıp almıştım. Kitabı aldığımın ikinci günü idi yanılmıyorsam sayın Gülsen hocamın blogunda kilit resmini görünce "ALBÜMDEKİLER ağlar ama" şeklinde bir not düşmüştüm lakin bu yazınızda üç kitabı daha olduğunu görüyorum ve ayaklarıma inat sabah erkenden Hasret Senfonileri, Bende Kalanlar ve Velhasıl kitaplarını almaya gayret edeceğim.
    Ve bu arada Şunu itiraf edeyim Nisan ve Ekim aylarında yayınladığınız bu iki yazıyı benim birisinde bacaklarımdan olduğum ameliyata Nisan ay'ı ise Kalp rahatsızlığı yaşadığımın döneme tekabül ediyor hoş bunları anlatırken sizden beni affetmenizi istemeyeceğim özrüm büyük hatalıyım geçerli mazarette değil zira okumadan geçtiğim için siz affetseniz dahi ben kendimi affedemeyeceğim. Çünkü sizin yazılarınız gerçekten harika.
    İyi ki varsınız.
    Sonsuz saygılar sunuyorum.

    YanıtlaSil