22 Nisan 2010 Perşembe

Geçen yıl bu zamanlar - Abant - Gölcük Gölü -Yedigöller -

Gölcük Gölü

Yeşilin ve mavinin kucaklaştığı, doğanın birbirinden güzel renklerini ve seslerini içimizde hissettiğimiz unutamayacağımız bir hafta sonunu; Abant, Gölcük Gölü ve Yedi Göllerde geçirdik.

Sabah erken saatlerde İstanbul’dan kendi aracımızla yola koyulduk ve 2.5 /3 saat sonra ilk durağımız olan Gölcük Gölü’ne vardık. Muhteşem yeşilin bin bir rengi içinde ve ressamlara konu olacak şekilde bizi karşılayan Gölcük Gölü bize bir sürpriz daha yaşattı. Bahar ayını yaşadığımız Nisan’ın ortalarındaki bir günde, sabah yağan karın ve yarı sisli, ara arada güneşli bir havanın oluşturduğu atmosferdeki o mistik panoramik tablo görülmeğe değerdi. Bahar mevsiminde karşılaştığımız bu olağanüstü manzaraya tanık olduğumuz için doğrusu kendimizi çok şanslı addettik.

15 Nisan 2010 Perşembe

Güneşi topluyorum!


Yine bugün hava üzerime örttüğüm battaniyem kadar ağır!
Oysa güne uyanırken sana söyleyeceğim ne hoş şeyler vardı!

Yeni kucakladığım baharı serpecektim dört bir yanıma!..
Çiçekli kilimler serecektim dağlarıma…
Bir kuşun kanadında havalanacaktım, gülen çocukların olduğu diyarlara…

Seni, bu dünyanın gerçeğinden bir anda olsa alıkoyacak ve güzel hayatın varlığına yalanda olsa inandıracak sözlerim olacaktı!

Ama bu gördüğüm kara bulutlar, ah bu karaltılar! İçimdeki bütün güzel sözlerimi rüzgarlara savurdular...

Şimdi gözlerim teslimiyetsiz hüzünle bakan bahar dallarına takılı…
Kelimelerimse bulutlara iliştirilmiş boş mandallar gibi kifayetsiz orada öylece asılı kaldılar!...

Güneşi arıyorum, belki yine gelir diye!
Bilirim beklediğinde gelmez beklediklerin ve sen hiç ummadığın anda ansızın çıkar gelir karşına!..
Şaşırtır seni!

Teselli ararken çok uzaklardan gelen bir sesle! kendime geliyorum…
Radyoda Savaş Dinçel  "Güneş topla benim için"i okuyor,

Ona eşlik ediyorum bende...
Bulutları usulca dağıtarak! Güneşi topluyorum!...





Savaş Dinçel ustayı saygıyla anıyorum.

Bu unutulmaz şiiri yazan
Ülkü Tamer ustanın yüreğine sağlık...



Fotoğraf: izler ve yansımalar

8 Nisan 2010 Perşembe

ALBÜMDEKİLER



Bazen insanları birbirine çeken gizli güçler vardır ve adeta sihirli bir değnek o gizleri size birer birer yaklaştırır. Uzandığınız her adımda ve her nefeste birbirinizi daha iyi anlarsınız!..

Bu değnek önce beni kitap rafları arasında dolaşırken keşfettiğim çakıl taşlarından yaratılmış “ ve günahlar var ya” isimli rubailerle hayat bulan naif bir dünyanın içine taşıdı…

Kitabın önsözünde yer alan:

“İnsanın hatırı gölgesi gibidir; sen yoksan, kaybolur.” Sözünü anlamsız kılan, yaşama veda ettiği halde, ağabeyim Vedat Varol’un hatırını sayıp, hatırasını canlı tutmada uğraşlarıma gönülden destek olan; bu kutsal bildiğim çatı altındaki….." 

devam eden sözlerin sahibi Gülsen Varol Hanımefendi’nin yazısı dikkatimi çekmişti. Yaklaşık 2 ay kadar önce çok beğenerek aldığım (ve günahlar var ya-rubailer) bu kitap kütüphanemin özeller köşesinde yerini almıştı.