8 Haziran 2011 Çarşamba

Seç - beğen seçim şarkıları ...


Şu sıralar hayatlarımızda; bizi saran endişeler, öfkeler, tedirginlikler, kızgınlıklar, hayal kırıklıkları var çoğunlukla! bunun yanı sıra; biraz umut, biraz ümit ve en çok da merakla bekleyişler var....Ve birde adeta fırtına öncesi sessizliği dağıtan ve tozu dumana katarak yol alan propaganda araçları var  dört bir yanda...

Camı, kapıyı, bacayı, balkonu açıyorum tertemiz miss gibi bahar kokuları girsin içeri diye!... giriyor efil efil rüzgarla birlikte çiçek kokuları, kuşların ahenkli ötüşleri, böceklerin kımıl kımıl hareketleri,  hele ki karıncaların dur durak bilmez çabalarıyla “kapıdan kovsan camdan gireriz biz!” dercesine orada burada karşıma çıkarak beni hayrete düşürmeleri yok mu!.. ne atmaya ne de yok etmeye kıyamadığım şirineliklerine gönlüm razı oluyor!.. peki ya ondan önce!.. çok daha telaşlı olan hareketliliklere ne demeli!.. kıran kırana! Amansız bir yarış bu!.. 

Bangır bangır sesleriyle kulağımı(zı) patlatan o gürültüler! bu adil olmayan kirliliğe ne gözlerimi kapatabiliyorum! ne de kulaklarımı tıkıyabiliyorum!..her şey öylesine açık! ve öylesine net ki!.. üstelik bu kirlilik bir tek bizim mahallede, bizim şehirde mi!..ülkemizin her yerinde!..ve sonra da hemen yanıbaşımızdaki dağların ardında!.. ne yangınlar var!.. Ama en çok kendi içimizde fokurdayan alevleri düşünmekteyim(z)!.. alevler iyice etrafa yayılmadan, öncelikle bu yangın söndürülmeli!..  dünyanın çivisinin çakılı olduğu hemen her yerde!..çiviler-in sökülüp yerine bambaşka çivilerin takılmak istenildiği bir dönemde!! “bana neeee!!! tokadan başka bir şey takmam ben kafama!” diyemem ki ve hiç birimizde dememeliyiz kanımca !! değil mi!!

Diğer cepheye bakan pencereyi açıyorum... tatlı bir bayan sesinden ; “Aynı yoldan geçmişiz biz! Aynı sudan içmişiz biz!” diyor... aralarda devam ediyor “Aynı bağın gülüyüz biz!!!” o kelimelerin arasında da mutlaka gül olacak ya! J bu şarkıda da gül bülbüle konu mankeni oluvermiş!.. ses giderek yükseliyor belli ki şimdi de bizim sokağımıza yaklaşıyor... bayanın sesi güzel, kulağıma gelen müziğin saundu da güzel ama bir değil iki değil bu! Baygınlık geliyor dinlemekten!.. offf pencereyi açmamla kapamam bir oluyor!.. ama sıcak, çok sıcak! bekliyorum bitsin ki  yeniden açayım pencereleri..

Sonra açıyorum!.. yine bir başka ses! güçlü gümbür gümbür, davullar, zurnalar eşliğinde geliyor! zannediyorum ki asker uğurlanıyor konvoylar eşliğinde! “Ses ver sesin duyulsun!” diyor...bütün mahalle ayakta!... J aman ne curcuna!.. duymaz olur muyuz! Aman neler duyduk biz!..neler gördük biz! diyorum içimden... öyle ya taaa milattan bu yana neler görmedik ki BİZ!..
Biri bitmeden bir diğeri başlıyor... tanıdık bir türkücü hanımdan “ak dediler kara çıktı!”  diyor! ..kanayan yaralarımı(zı) deşiyor!.adeta!.. hem de ne karaydı bu! diyorum içimden.. bu sözlere bir başka tanıdık ses’de ıslıklarla eşlik ediyor!.. ;

“ Korkuyorlar, korkacaklar, korksunlar, Geliyoruz, geleceğiz, yakındır, Kim nerede, ne işliyor hepsini Biliyoruz, bileceğiz yakındır. Bir ıslık da sençal, bir ıslık da sennnnnn!” diyor...
Tüm mahalle, yer gök! sesler, haykırışlar, ziller, zurnalar, ıslıklar, alkışlar.. arasında bir curcunadır gidiyor!..
İçerisi bir başka kaynama da.. dışarısı çok daha başka! bambaşka tezgahların içinde,  konsey toplanmış.. (izlemekte olduğum ekranda) karikatür gibi resimleri (( gördüklerim; sanki tüm fareler bir araya gelmişler...çıtı çıtır güzel mi güzel peyniri, parçalayıp, bölmek için sıraya dizilmişler!.. ama asıl büyük peyniri ham yapmadan önce, etrafındaki lorları, hurmaları, yağları miğdeye götürüp bir de üzerine zemzem sularını içecekler!..sonrada ver elini asıl büyük lokmaya!diyecekler... hem de bunun için Efelerin diyarını üs yapıp kapan kuracaklar!.. “ komşu komşunun külüne muhtaçtı! “ hani!..” komşusu aç iken tok yatılmazdı! ”  hani!.. sizi gidi fareler sizi!.. kendinize buldunuz bir sıçan!..oynayın bakalım!..))
Ve senin elinden peynirini, bulgurunu, altına serdiğin döşeyini, etini, sütünü alacak!..dilini kesecek!! Konuşamayasın diye!..ve hiç gıkın çıkmayacak!.. öyle mi! peki neyin kalacak geriye!.. ve sonra  biz; “ annemi de, evladımı da, evimi-barkımı da!..neyim var neyim yok! her şeyi mi al! ” mı ?? diyeceğiz!.. Namus yok mu bizde!.. Vatan en büyük namusumuz değil mi bizim! ahlak yok mu!! İffet yok mu!.. sadakat yok mu!!.. Matruşkayı geçti (komplo içinde komplo!!) oyunlarınız!..

Artık...nacizane sıradan bir halk olarak! J  daha fazla söyleyecek sözümüz kalmamıştır! söylenecekler söylendi! yazıldı, çizildi konunun uzmanlarınca!..
Şimdi;

HEPİMİZİN SORUMLULUĞUDUR! VATANIMIZA SAHİP ÇIKMAK! VE O’NU KORUMAK!
HEPİMİZİN CAN BORCUDUR!  ATAMIZDAN ALDIĞIMIZ EMANETİ GELECEK NESİLLERE; PARÇALANMADAN! BÖLDÜRTMEDEN!  TESLİM ETMEK!
 
VE HEPİMİZİN VATANDAŞLIK GÖREVİDİR!
SEÇİMLERDE OY KULLANMAK!


Ama öncesinde bu da benim seçim cıngılım sizlere :)

tıklayın ve izleyin ;)




Esin Bozdemir


Görseller: İnternet medyası

13 yorum:

  1. Sevgili Esmir,
    Yazı da animasyonlar da çok güzel. Takıldım kaldım inan...
    Seçim "hayırlısıyla" bitse de kurtulsak...

    Bu arada "Haykırış" çok uzun süredir yazmıyor. Merak ediyorum, bir bilgin var mı?
    Sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  2. duymuyorum nedense bu kirli bağırışları.
    ilkellik örnekleri.
    kalitenin reklama ihtiyacı yoktur aslında..
    kalite duruyor bir yerde.
    ama anlayan insan nerde?

    YanıtlaSil
  3. @aysema,
    Değerli yorumunuz için teşekkür ederim Dilek Öğretmenim..

    Haykırış Beyi sizin gibi bende merak ediyorum!ama maalesef blog adr. dışında ulaşabileceğimiz başka bir irtibat tf. vs olmadığı için kendisi hk.da bir bilgim de yok inanın!!

    Sevgi ve saygılarımla...

    YanıtlaSil
  4. @zeynep,
    "Abdal ata binince bey oldum sanır, şalgam aşa girince yağ oldum sanırmış!"günümüzde her şey pazarlama-reklam-görsellik!. (seçimde pazarlama materyalleri de başlıbaşına rant oldu!; nicelik çok nitelik yok!!ve gerçekten bu kirlilikte kaliteden anlayacak insan da yok!..her şey pul olmuş!

    YanıtlaSil
  5. hani var ya "ayni yoldan.... " ahhhhh ben onu yeniden güfteledim...:)))) özel seanslarda istek üzerine çalıp söylüyorum...

    Güzel bir yazı okudum yine her zamanki gibi ellerine sağlık sevgili Esin'im..

    YanıtlaSil
  6. @hasretsenfonileri;
    sizin uyarlamanızla çok daha anlamlı olacağını düşündüğüm o güfteyi doğrusu merak ettim :))

    teşekkürler ve sevgilerimle Gülsen Hocam...

    YanıtlaSil
  7. Sevgili Esinciğim;
    Sonuçların büyük oranda belli olduğu şu saatlerde yüzümde buruk tebessümlerle okudum bu yazını.
    Alttaki o hoş cıngıl'ın bile dağıtamadı üstümdeki kasveti....

    Dayatılan o şarkılardan, anonslardan, meydanlardaki şaşılası şovlardan ve bir dönem önceki mutlu (!) tablodan çok memnun vaziyette gitti vatandaş sandığa...
    Hayırlı olsun..
    Gelmiş geçmiş olsun canım :(
    Sevgilerimle....

    YanıtlaSil
  8. @Zeugma,
    Zeugmacığım, aynı tarifsiz hüzünler içindeyim ben de!aslında şaşırmamak gerek!.gücünü okyanus ötesinden ve avrupa'dan alan, (tek yanlı!)medyanın tamamen böyle bir sonuç için seferber olduğu, cahil bırakılan halkın hipnotize edildiği..ve ilizyonist bir gösteriyle zorla dayatıldığı (kuşatılmış!)bir ülkeyiz biz artık!..bu sonuca sevinenler sevinmek yerine daha da çukura düştüklerini;tam tersi duyguları(felaketlerle!!)burun buruna gelmeden anlaşılan bilemeyecekler!.. tam bir akıl tutulması!!..başkaca bir izahı yok!gerçekleri görebilen(ler)olayın vehametinin ne denli büyük olduğunu anlayabilirler ancak!..

    Geçmiş Olsun bizlere!.."Yalnız ve Güzel Ülkemizin!" çilesi çok!..ama inandığımız doğru yola devam yılmak yok!..Umudumuz hep daim olacak!..

    Sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  9. Oyle guzel, oyle icten ki yazdiklariniz. Hele fareler ve peynir iliskisi ile o kadar guzel ozetlemissiniz ki...

    YanıtlaSil
  10. @Peri Tozu foğraf;
    Siz uzaklardasınız şu an!ama vatan topraklarında yoğrulmuş (ise)hamurunuz!şu an atalarınızın bastığı yerlerde yaşamasanız da eminim sizinde içiniz sızlıyordur yaşanılanlara!..teşekkürler düşünceleriniz için..

    YanıtlaSil
  11. Bu güzel posttan sonra çok değişik bir yorum yapmak isterdim Sevgili Esin. Ancak acı sonuçlar ortada ve içler acısı durumumuza hipnoz olmuş, üstümüzdeki şokun geçmesini bekliyorum. Zeugma'ya yazdığın yorum gibi, Atlantik ötesi ve Avrupa'dan alınan güçlere bir de yeşil sermayenin büyük katkısı (elbette bizim ödediğimiz vergiler!) ve organize çalışıldığından böyle haketmediğimiz bir sonuç ortaya çıkmıştır.

    Daha önce, şu anda hatırlayamadığım bir bloga; "hepimizin organize olup, örgütlü çalışmamız gerekir..." diye bir yorumunu hatırlıyorum.
    Bundan sonrası için, geç kalınmadan örgütlü çalışmak fikri çok doğru, çünkü zaman su gibi akıp geçiyor.

    Aileye selamlarımla esen kalın.

    YanıtlaSil
  12. @JİVAGO,
    Bizlerin görebildiği ve farkında olduğu gerçekler ne yazık ki böyle!..şok üzerine şok yaşaya yaşaya yine de direnen! karamsarlığa kapılmayan! ve Atatürk'ün izinden yürüyen bir genç nesil var!..yola devam!daha çok çalışarak, daha organize olarak ve asla umudumuzu yitirmeden!..

    Esenlikler dilerim...

    YanıtlaSil
  13. Nasil oldugunu bile anlayamadan oldu bitti! Geriye saskin suratlarimiz kaldi:(

    YanıtlaSil