6 Ekim 2011 Perşembe

PHASELIS Antik Kenti


Phaselis Antik Kenti, İ.Ö. VII. Yüzyılda Rodoslu’lar tarafından kurulmuş ve uzun yıllar boyunca da Likya’nın (doğu kıyısında) en önemli liman kenti ünvanını almıştır. Kent 3 limana ev sahipliği yapmaktadır. Bunlar Kuzey Limanı, Savaş Limanı ve Güney Limanıdır. En önemli limanı ise güneydeki limandır.  Antik kente gelmeden önce biraz dersimizi çalışmıştık ;) ve bu bilgiler ışığında Kemer'e 15 km. mesafede olan antik kente giriyoruz…  


*********

Antik kentin girişinde küçük bir ormanlık alan ve hemen önünde ise bizi, tarihi bir su kemeri bizi karşılıyor ;) 
Su kemerinin olduğu alanı merkezimiz olarak ele alırsak resimlerde görüldüğü gibi,
bir sağımıza, bir de solumuza doğru uzanan koyları (limanları) görüyoruz…

Doğusundaki (korunmuş olan) limanın kalın duvarları halen çok iyi durumdaydı. Ön ve batı kısmı kumlar altında kalan bu koylar denize girmek için çok elverişliydi!.. ama biz önce kenti dolaşıyoruz!
Su kemerinin altından geçerek kuzeye doğru ilerleyip kentin ortasında yer alan ve tahminen 20-24 metre civarında, oldukça geniş olan bu büyük alana giriyoruz. (hatta bu alanın o dönemlerde stadyum olarak da kullanıldığını ve atletizm gösterilerinin yapıldığını edindiğimiz bazı bilgilerden öğreniyoruz ? 

tiyatronun olduğu yerden, aşağıda gördüğüm antik kente bakıyorum ve bir an geçmişi hayal ediyorum! 
ben bunu hep yapıyorum...)
bir o zamana bir bu zamana gidip gidip geliyorum:))

Kral Antonius’u görüyorum Caravella yolunda…nasılda heybetle yürüyor!..
ama bu kalabalıkta neyin nesi!!!! ( Agoranın hemen yanında toplanmış olan o coşkulu kalabalık   dikkatimi çekiyor!..)












Tanrı 'Athena Polias'(Athena Pallas)  adına çok önemli bir 'atletizm' gösterisi  yapılacağını haber veriyor şu ortada duran adam! 
Ey Ulu Athena! göster gücünü sen yine şu aciz kullarına! ..   
Stadyumdaki bu karşılaşma belli ki çok heyecanlı olacak!..diğer yanda ayakta duran  Kahraman Akhilleus ( Achilles) değil mi!. Elinde tuttuğu bronzdan yapılmış mızrağı nasılda parlıyor!.. 
Bu caddenin güney ucunda ise Hadrian kapısı bulunuyor. Caddenin iki yanında ise şimdi kalıntılarını gördüğümüz gezinti yolları ve dükkanlar bulunuyor... ve hemen bunların yakınında ise (az  önce dolaştığımız yerler ) hamamlar, agora ve tiyatro gibi ‘kamu’ yapılarını görüyoruz… Bu yapıların tarihinin İ.Ö. I. ve II. Yüzyıla kadar uzandığı ileri sürülmekte.

zamanda yolculuk yapmak kolay değil!..   
bu yüzden tiyatronun basamaklarında biraz soluklanıyoruz...
 ve yine kentin sokaklarında yürümeyi sürdürüyoruz...


Taşların üzerinde yazılanlar dikkatimizi çekiyor! 'keşke okuyabilseydik!' "sanki her taş zamanın büyüsü gibi yüzümüze gülerek bakıyor !.."

Romalılar döneminde kent piskoposluk merkezi olmuş. Phaselis' de bu gün toprak üstünde bulunan kalıntıların büyük bir bölümü de Roma devrinden kalmış.


Tarihin en büyük komutanlarından Büyük İskender’i de ağırlayan antik kenti gezerken, karşımıza birden bire şimşek gibi çıkan bu kediyle irkiliyoruz... yoksa 'stadyumdan mı kaçtı acaba!' diyoruz ... aman ne gösteriler yapıyor bize :) daha sonra sevimli kedi ile arkadaş oluyoruz ve antik kenti birlikte geziyoruz :) ve işte bize böyle değişik pozlar veriyor! biz de hiç kaçırır mıyız bu fırsatı! Hazır ayağımıza kadar gelmişken antik kentin konu mankeni!..

belli ki ataları da bu toprakların suyunu içmiş! konduğu her yerde sanki;  “ buraların efendisi benim!” der gibiydi.. Bu sevimli küçük kedi Antik kentte bizim hem rehberimiz oldu hem de maskotumuz, ama ayrılırken işte böyle de hüzünlüydük!..

Phaselis’in bu büyüleyici koyları adeta şiir gibiydi…  

ve deniz öylesine sakindi…

Tarihi kalıntılar arasındaki keşfimizi bitirdikten sonra 

artık bu büyüleyici koyda yüzmenin keyfini çıkarabiliriz… :)

Phaselis'de güneş batmadan önce, bize son bir kez daha el sallarken;
"cennetime yine beklerim!" diyor... 
Ve dolu dolu bir günü daha bitiriyoruz…
ertesi gün bir başka keşife hazırlanmak üzere konaklama tesisimize doğru yol alıyoruz...
Gezimiz henüz bitmedi.. :) 
Daha tırmanacağımız çok dağlarımız ve gezeceğimiz antik kentlerimiz var!..

Esin Bozdemir

Fotoğraflar: ©izler ve yansımalar

16 yorum:

  1. Merhaba; kendi ayak izlerimi gördüm orada:)) Daha silinmemiş; Temmuz döneminde o doyumsuz diyardaydım; tekrar selam olsun; daha şimdiden özlemişim::))

    YanıtlaSil
  2. Gerçekten etkileyici. O yapıların eskisi gibi dimdik halde olmasını dilerdim ve içinde dolanabilmeyi.

    YanıtlaSil
  3. Bilgi veren aydınlatan yazıların eşliğinde fotoğrafların yine harika. Tarihi ve doğal güzellikler gecenin bu vakti içimi açtı teşekkürler canım.

    Sevgiler

    YanıtlaSil
  4. Sevgili ESMİR;
    Ne güzel anlatıyorsun fotoğraflarıyla geçmişi bize. kaptırıp kayboluyorum satırlarında.Hoş halkı ticarette pek güvenilir olmasa da o zamanlar,Sokrates'in yetiştirdiği bilmece bulmacaların piri ünlü düşünür Theodektes'i düşürdün bak şimdi aklıma."İlk ortaya çıktığında çok büyük, ömrünün ortasında çok küçük, yokolmasından hemen önce yine çok büyük olan şey nedir?" sorusunun cevabı, "iki kız kardeş birinci ikinciyi,ikinci birinciyi doğurur bilin bakalım bu nedir?" sorularının yaratıcısının heykeline çiçekler atan büyük İskender'i de taaa bugünlere taşıyıp tanıtıyorsun satırların ve fotolarınla. Teşekkürler dost Esmir sevgilerimle.
    Hıı? Birinci sorunun cevabı:GÖLGE
    İkincinin cevabı:gece-gündüz olmalı.

    YanıtlaSil
  5. Guven,
    bazı yerleri bir kez gidip görmek yetmiyor!bizde geçtiğimiz yıl bu antik kente gitmiş ama detaylı dolaşamamıştık! cazibesine kapıldığımız Phaselis'i bu yılda rotamıza dahil ettik ve daha detaylı gezerek, hem antik kentin hem de denizin keyfini çıkardık...

    yeniden selam olsun diyelim bizde:)

    YanıtlaSil
  6. K.C.S
    keşke bu antik yapılar ve eserler günümüze gelinceye değin daha da sağlam kalabilselerdi!eserlerin pek çoğunu; "Antalya arkeoloji müzesinde" görebilmek mümkün ama bir de kanatlanıp uçup gidenler!..Dileklerine aynen katılıyorum..zaman zamzan hayali de olsa ışınlanmak gerek!bir o yakaya bir bu yakaya! :))

    YanıtlaSil
  7. Çınar,
    Ben teşekkür ederim değerli düşüncelerin için...("uykusuzluk çektiğini ve yine uyuyamadığını!" yazmışsın sayfanda, kimbilir belki antik kentte uyumak isteyebilirsin!:)iznin olursa 'bir günlüğüne!' seni de ışınlayabilirim mitolojik çağlara :))ama süren dolmadan binmelisin şu zaman tünelindeki araca!!:))
    güzel bir haftasonu dilerim..
    esen kal...

    YanıtlaSil
  8. Sufi,
    Sevgili Sufi..asıl o mitolojik kahramanlara ait efsanelerin alâsını senin o güzel kaleminden dinlemek ayrı bir keyif.Theodektes'in sorularına verdiğin yanıtlara nacizane açılım yapayım bende:))
    1.GÖLGE; hayat bir gölge oyunudur evet ve İNSAN'da kendi gölgesinin figüranı! kimi dev aynasında görür kendini büyük sanır 'gölgesini!'kimi de büyük gölgeler içinde gördükçe suretini küçük zanneder kendisini!..perde kapandığında bu oyunda biter!..ve insan gölgesi ile birlikte yok olup gider...
    2.Gece AY'ı Gündüzde GÜNEŞ'i doğurur..ama her ikisi de gökkubedeki YILDIZLARI....(bu yüzden yıldızlı semalardaki haşmettt ne güzel şey!:)

    Büyük İskender'in savurduğu çiçekleri bende sana uzatıyorum sevgili sufi...ışıltılı güzel bir haftasonu dilerim...
    Sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  9. Yolculuğumuzda vapurdaki yolcu sayısı 3017 kişi olarak anons edildi ve hepsi 100-200 kişi hariç İzmir'de indi hacı olmak için! Meryem anayı ziyaret için.. turlar düzenlemiş italyan firması.. Bizim alıklar da turis geldi para bırakacak diye beklemiştir!!!

    Bu yaptığın çok mükemmel bir hizmet Esin.. Seni tüm yüreğimle takdir ederek okuyorum yazdıklarını. Sana her konuda hayran olduğumu bir kere daha dile getirmek istiyorum..
    Şu gözler önüne serdiğin hazine, yabancı ülkelerde olsa eminim akın akın turist çekmeyi başarırlardı.
    Ne kadar cahil ve ne kadar cahil olduğunu bile bilmeyen insanlar tarafından yönetiliyor ülkemiz..

    YanıtlaSil
  10. Gülsen Hocam,
    ne geliyorsa başımıza!hep kendimizi ne hikmet ise "akıllı zannetmekten!" geliyor...elin gavuru parayı hiç boşa savurur mu!..onlar çok daha başka ince hesaplar yaparlar böyle!ve bizlerden çok daha makul bir fiyata ama çok daha donatarak kendilerini dönerler yurtlarına!..
    yabancı turistlerin neredeyse tamamına yakının İzmir'de inip gemiyi boşaltmalarına da :)) güldüm vallahi :)) öyle güzel anlatıyorsunuz ki!:)

    ne diyeyim !onlar akıllılarda ya biz!!bu arada kalp kalbe karşı hallerdeyiz yine az önce yorum bırakmıştım bir de geri dönünce sizin yanıtınızı gördüm..:)teşekkür ederim...

    Güzel bir haftasonu ve iyi dinlenmeleriniz olsun...(ben hala daha kendime gelemedim!yorgunluktan)
    sevgi ve saygılarımla Gülsen Hocam...

    YanıtlaSil
  11. Siz iyi görüyor ve yakalıyorsunuz, teşekkürler.

    YanıtlaSil
  12. Turistik bir gezinin ötesinde, sanki birlikte geziyor ambiyansı içinde, ancak böylesine güzel yansıtılabilir fotolar ve yazılar bir posta Esin hanım.

    Sizi, müsade ederseniz bloglar içinde "Turizm Elcisi" olarak ilan etmek isterim.

    Öylesine haz alarak dolaşıyorum ki sayfalarınızda, dakikalarca çıkamıyorum...

    Size ve aileye iyi hafta sonu dileklerimle sevgiler..esen kalın.

    YanıtlaSil
  13. alizafersapci,
    ben de sizin güzel paylaşımlarınız ve değerli düşünceleriniz için teşekkür ederim...

    YanıtlaSil
  14. MEHMET,
    Bende bu misyonu severek kabul ettim:)değerli düşünceleriniz için teşekkür eder,sizede iyi bir haftasonu dilerim.. Esenlikler...

    YanıtlaSil
  15. Herkes öyle midir bilmem; ama kendimi bildim bileli kolanın buz ve limonla bütünleşmiş ve aromalanmış, biterken yeniden içme duygusu yaratan son yudumlarını, küçük bedenlerle terin sonuna kadar akıtıldığı turnuva maçlarının herbirinin ardından içilen koca bir bira bardağı formundaki, çok iyi soğutulmuş fruko gazozunu çok severim.

    Mesela çocuk aklımın; elmanın kabuk kısmını önce halledip, geri kalan kısmının keyfini çıkarmak gibi ritüelleri vardır. Kısaca -şimdi bu yorumumdan kendime de bir yazı çıkarabilirim:)- bazı süreçlerin içinde ayrı bir yere koyduğum ve sadece o tadı ve keyfi beklediğim anlar vardır: "Bir Tatilin Ardından" blogroll'üme düştüğünde, okumamış bekletmiştim. Karşılaşacağım serinin tadını hissediyordum ve anını bekliyordum. Şimdi, güzel bir pazar sabahında, elimde kahve kokusu, keyfini çıkarıyorum:)) Uslup, emek ve fotoğraflar için benim kelimelerim yetersiz kalır. Ama çok kereler gördüğüm yerleri başka bir bilinçten ve gözden görmek... iki tıfıl çocuk olarak, kendi başımıza ilk gezimizi yaptığım en arkadaşımla yıllar yıllar önceki gezginliğimizin güzergahını ve süreçlerini yeniden yaşamak muhteşemdi. Yani çok zamanlı ve katmanlı bir gezi oldu benim için...Teşekkürler:))

    YanıtlaSil
  16. buraneros;
    :))bu nasıl da güzel bir benzetme halidir böyle!"kolanın buz ve limonla bütünleşmiş !...." devam eden..:)gerçekten güzel bir yazı konusu yapabilirsiniz bunu açarak...hazır formda iken:)

    Ve sizi böylesine havaya getirecek 'çok zamanlı ve de katmanlı!' bir etki bırakabildi ise gezi notlarım ne mutlu bana:)sizin hoşnutluğunuz benim de hoşnutluğum olur! değerli düşünceleriniz için ben teşekkür ederim..

    Size ve ailenize iyi pazarlar dilerim...

    YanıtlaSil