28 Ekim 2011 Cuma

CUMHURİYET'İMİZİN 88. YILI KUTLU OLSUN...


Şehitlerimize ve
Gazilerimize Minnetle!..


Büyük Önderimiz'in izinde sonsuza dek...


YAŞASIN CUMHURİYET !
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE !


18 Ekim 2011 Salı

Soğuk günlerin filmleri - AMİRAL



Bolşevik Devrimi Sırasında Beyaz Ordu Komutanı 
Amiral Alexander Kolchak’ın Hikayesi

Sonbaharın hazanı, hüznü ve kendine has renklerini daha içimize sindiremeden;  sararmış ve kurumuş yaprakların üzerinde şöyle uzun uzun hışırdatarak yürüme zevkimizi tam alamadan! Üstelik pastırma yazlarının son demlerini de görürüz! ümidini halen içimizde taşıyorken… şimdi böyle birden bire şaka gibi! geliveren kara kış halini görünce!.. insan daha iyi anlıyor hiçbir şeyi yarına ertelememesi gerektiğini.. gördün mü güneşi! Hiç düşünmeden hemen döneceksin yüzünü! yarın nasılsa yine güneş açar demeyeceksin!.. değil bir gün sonrası an ve an değişiyor her şey!..  havalar da, bitkiler de,  insanlar da!..  Neredeyse;  mart’ ın pabucu dama atılacak ve “Kasım kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır! “ diyeceğiz…

Hal böyle olunca; parçalı bulutlu ve yüzünü asmış kapkara bir gökyüzü varken, bir yanda şimşekler çakıyor diğer yanda camları pervazlarını sökecek denli şiddetli fırtına esiyor  ve delicesine bir hızda yağmur yağıyorken!..  hafta-sonunu (rutin alışveriş dışında) evde geçirme fikri çok daha cazip gelerek; “evim evim güzel evim!” modunda J  burnumuzun ucunu bile dışarı çıkarmak gelmedi içimizden…  ve biz soğuyan havalarla birlikte bu hafta-sonu itibarı ile; biraz sanattan biraz lezzetten tat alarak soğuk günlerin sıcak filmleri ile kışa merhaba dedik J

13 Ekim 2011 Perşembe

Depremlerin ve savaşların yıkamadığı antik kentlerden bugünün kentlerine!..

Gezi yazılarıma kısa bir ara verip, hayatımızın en önemli bir gerçeği ile devam etmek istiyorum… Yaşamın içindeki sevinçleri ve kederleri antik yapılar ve yıkıntıları içinde dolaşırken ister istemez insan daha çok sorguluyor...Gezdiğimiz antik kentlerin, en az birkaç bin yıllık tarihlerinde onca depreme, savaşlara ve doğal koşulların yıpratmasına karşın bugüne kadar ayakta kalabilmesinin ve hala bize pek çok şey anlatmalarının temelinde doğru yapılaşma ve doğru yer seçiminin ne denli önemli olduğu, tarihsel süreç içinde yadsınamaz bir gerçektir. 
Antik kentler öncelikli savunma amaçlı da olsa yüksek ve kayalık alanlara kurulması depreme karşında en önemli yapılaşma tekniğidir. Tabiatın "sofralarına" yani tarım alanlarına (ovalara) kurulan antik yerleşim yerlerinden günümüze ulaşan fazlaca bir yapı yoktur. Demek ki : Uzun süre ayakta kalabilmenin ön koşulu; doğru yer ve doğru yapıdır. 
Yakın tarihimizde; 1939 yılında ülkemizin yaşadığı ve Dünya'nın sayılı deprem felaketlerinden biri olan Büyük Erzincan Depremi bize yerleşim alanlarının seçiminin ne kadar önemli olduğunu çok acı bir şekilde göstermiştir. 

Türkiye’nin Deprem gerçeğiyle tanışması ve bu konuda ilk yasal düzenlemelerin yapılması, bu büyük felaket sonrasında başlar. Aynı zamanda Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın keşfi de!

10 Ekim 2011 Pazartesi

TAHTALI DAĞI – Tanrılar Dağında bulutlara dokundum!..


Kemer’de bulunan ve Antalya’dan Finike yönüne giderken 50. km.de 2365 metre yüksekliği ile Türkiye’nin denize yakın en yüksek dağına!.. Antik çağ’da  ‘Tanrılar Dağı’  ve mitolojide ise ‘Olympos’ olarak anılan dağa, Zeus'un mekânına doğru yola koyuluyoruz. 

6 Ekim 2011 Perşembe

PHASELIS Antik Kenti


Phaselis Antik Kenti, İ.Ö. VII. Yüzyılda Rodoslu’lar tarafından kurulmuş ve uzun yıllar boyunca da Likya’nın (doğu kıyısında) en önemli liman kenti ünvanını almıştır. Kent 3 limana ev sahipliği yapmaktadır. Bunlar Kuzey Limanı, Savaş Limanı ve Güney Limanıdır. En önemli limanı ise güneydeki limandır.  Antik kente gelmeden önce biraz dersimizi çalışmıştık ;) ve bu bilgiler ışığında Kemer'e 15 km. mesafede olan antik kente giriyoruz…  

4 Ekim 2011 Salı

OLYMPOS - Özgür Ruhların Buluştuğu Liman ve Sönmeyen Ateş YANARTAŞ


Rotamız bu sefer Kemer ama merkezinden önce görmek istediğimiz yerler arasında; Öncelikle Olympos - Çıralı Yanartaş, Phaselis Antik Kenti yörük kültürünün yaşatıldığı yaylalar ile Tahtalı (Olympos) Dağı zirvelerine çıkmak var … Antalya-Finike yolundan Olympos`a gitmek için Ulupınar`dan harabe levhasının olduğu yola saparak dar fakat nefis güzellikteki yoldan Olympos'a doğru rotamızı çeviriyoruz....

2 Ekim 2011 Pazar

DEMRE - Myra Antik Kenti ve Noel Baba Müzesi



Antalya’nın en güzel ilçelerinden biri olan Demre’ye doğrulttuğumuz rotamız,  bizi öylesine güzel bir güzergâhla buluşturdu ki! Nereye bakacağımızı şaşırdık adeta! bir yanda Demre Çayı'nın kıvrım büküm uzantıları ve denizle buluştuğu verimli topraklar, diğer yanda muhteşem  bir kıyı şeridi.