28 Mayıs 2012 Pazartesi

Mehmet Aksoy 50. Yıl Sergisi: “Zamanın ve Mekanın Suretleri” ne yolculuk…


Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ) Osman Hamdi Salonu ve Tophane-i Amire Kültür Sanat Merkezi, Mehmet Aksoy'un 50 yıllık sanat üretimine;  “Zamanın ve Mekanın Suretleri” sergisine ‘9 Mart - 20 Mayıs 2012’ tarihleri arasında ev sahipliği yaparak izleyiciyle buluşturdu.   Bu sergiyi görebilmeyi çok istiyordum. Bir yandan da süresi dolmak üzere olduğu için yetişemeyeceğim kaygısı içinde endişe duymaktaydım. Bugün yarın gideriz derken, nihayet geçen hafta bu sergiyi görebildim. Üstelik aynı anda bir değil iki dev sanatçının sergisini bir arada görebilme fırsatını yakaladım! Bir ‘Mehmet Aksoy’un’ sergi süresinin kapanışına , diğer serginin de açılışına denk geldim. O’da  100. Yaşında  Ruhi Su “Ruhi Suyüz” Sergisi idi.  Böylece aynı anda iki ayrı sergiyle buluştuğum için de son derece hoşnut oldum demeliyim.. 


İki ayrı yerde sergilenen Mehmet Aksoy’un üretimlerini görmek için ilk önce Tophane-i Amire Kültür Sanat Merkezinden başladık sergiyi izlemeye…  bu muhteşem sanat üretimlerinin tarihi bir mekanda sergilenmesi ve mekanın mimari yapısı gereği, kubbeli oluşu ve ışığı farklı noktalardan içeri yansıtması sergiye apayrı bir görsellik ve büyü katmış. Daha sonra bu yapının tarih sahnesindeki işlevini ve başka hikâyelere de sahne olduğunu öğrenince… içim burkulsa da!.. bunu bilahare sizlerle paylaşacağım ama konumuz şimdilik bu değil, ben size bu harika taş ve diğer materyallerden yapılmış  eserlerden söz etmek istiyorum şimdi. Biliyorum basında yeterince yer buldu! ama malumunuz ” insanlık anıtı” ile sanata bakışın trajediye dönüştüğü ve tartışılmayacak kadar küçüldüğü beyinlerdeki algıya dair!. Sanata yüklenen değerler  insani boyutların, duyuşların, zerafetin çok altına düştüğü için sözün bittiği yerdeyiz artık biz!..
Gerek yurtiçi gerekse yurtdışında sayısız ödüllerle donatılmış bir kariyer özellikle uluslararasında önemi çok daha iyi anlaşılmış olan bu değerli sanatçımızın eserleriyle bizlere anlatacağı çok şeyler olmalı!.. şimdi bir de benim penceremden, sanata ve sanatçıya değer verenler adına sergiyi birlikte gezelim ne  dersiniz!..
Tophane-i Amire’de Mehmet Aksoy’un üretimlerinin sergilendiği ana salona girdiğimizde ilk gözümüze çarpan sergide yer alan birbirinden özel taş yontuların, sanat üretimlerinin oluşumunu sağlayan; ‘yaratıcısının’, o usta ‘yontucunun eli’ oldu!.. ve bizi ilk karşılayan da O  EL”’di! Adeta ‘O elin sahibi’ sergide her yerde hep bizimle idi!..

Mehmet Aksoy, sergi davetiyesi için kaleme aldığı sunuş yazısında bakın neler söylemiş O 'EL’ e dair:
"Ellerimi seviyorum. Ellerim, formlar üstünde dolaşan ışığı okşar. Karanlıkta görür gözümün görmediğini. Tutkulu bir form çapkınıdır onlar, formlarla devamlı flört halindeler.
Ellerimi seviyorum. Kaba görünüşleri içinde hassas dokunuşları saklıyorlar. Ne kadar çalışsam onları zorlasam aletleri, çekici, murcu, tarakları, mucartayı, külüngü, öyle hünerli kavrıyorlar ki nasır tutmuyorlar. Taşın neresine, nasıl, hangi şiddetle, hangi eğimde vurulması gerektiğine onlar karar veriyor. Bir yerden sonra ben yalnız ellerimi seyrediyorum. Onlar yapıyor, ben seyrediyorum…
Ellerimi seviyorum. Sıcak bir vücudun formları üstünde her gözeneği hissederek dolaşan ve içime sıcak duygular akıtan ellerimi de seviyorum… Kızgınlıkla yumruk olan ellerimi de… Şakağımda düşünceli duran dostlarımı sevdiklerimi kucaklayan göğsüme bastıran ellerimi, her şeye rağmen güzel günlerden umutlu zafer işareti yapan elimi, ayrılırken arkamdan el sallayan çocuğa öpücük gönderen elimi de insani durumlarda yaşaran gözlerimi gizlice silen ellerimi en çok da öpüp başıma koyduğum anamın ellerini.
Gözümün nuru elimin hüneri heykellerim, üstüne düşen ışık üstünden karanlığı aydınlatmak, gerçeği görünür hale getirmek istiyorum. Kimse heykelden korkmasın, heykeli sevsinler istiyorum. Onun form dilinden bir şarkı gibi anlaşılmasını istiyorum.

50 yıldır yaptığım heykellerle belki bunu biraz başarabilmişimdir. Hep beraber göreceğiz.

Sergide görüşmek üzere,
Sevgilerle"

* * * * *
Sanatçı ne kadar ince ve derin anlamlar yüklemiş "el" 'lerine...

gittim-gezdim-gördüm
gördüklerimden anladıklarım ve
anlatılanlardan kamerama yansıyanlar …





* 1 MAYIS 1977 (1970)


* NAZIM HİKMET

  " MESELE ESİR DÜŞMEKTE DEĞİL
TESLİM OLMAMAKTA BÜTÜN MESELE !"



* Vahdet-i Vücut Serisinden (1979) - DÜŞENLER 
 
Bu arada duvarlardaki panolarda sanatçının geçmişten günümüze insana ve hayata dair hem edebi, hem felsefi, hem de mitler ve efsanelerle harmanlanmış tarihi ve sosyolojik derinlikteki düşüncelerine de yer verilmiş…
*Bkz. (panolardaki yazıları rahat okuyabilmek için foto.ların üzerine tık.layınız)
Her bir yazı ne denli düşündürücü!..




*****


* * *



 * ANLAMAK (1975)

* TÜRKİYE (1979) - 12 EYLÜL (1983) - İŞSİZ ADAM - ŞAHMARAN


* VAHDET-İ VÜCUT Serisinden


* * * * *

"GÖNLÜMÜZ BİR UÇURTMA"



* DAVULCU ŞAMAN (2004) - GEYİK BAŞLI ŞAMAN (2004)
Şaman serisine ait bu ilginç yontulara bakarken bir dolu efsane ve renkli kareler geçti gözümün önünden!..
" HER İNSAN BİRAZ ŞAMANDIR "


****


*****


* SEVİŞEN YILANLAR
hele ki şu yılanlar!.. aslında ne çok korkarım onlardan ama… sevgiyle birbirine sarmalanmış bu yılanlara! öylesine biçim ve form verilmiş ki görsel olarak estetik olduğu kadar verdiği güzel mesajlarla da çok anlamlı!.. sanatçının farkı bu olsa gerek!..

Tophane-i Amire’de bir kapıdan girdik diğer kapıdan çıkarken karşımızda açılan yeni bir kapı ile diğer büyük ustayı Ruhi Su’yu selamlıyoruz.. Ancak bu sergiyi bir sonraki yazımda anlatacağım sizlere….
Bu tarihi binadaki seyr-ü sefamız tamamlandı ancak göreceklerimiz henüz bitmedi!. Şimdi Mehmet Aksoy’un heykellerine ev sahipliği yapan; MSGÜ’ de “Osman Hamdi Salonu”'na doğru gidiyoruz… 

Ve burada sergilenen heykeller özellikle  açık havada denize nazır olanlar ile gün bize gülen yüzünü göstermek istercesine sürpriz yapmayı sürdürdü!..

* ŞEHİR VE YALNIZ ADAM -


* DENİZ Mİ OLSAM YOKSA BULUT MU ?

 Bakar mısınız Nazım Hikmet’in denizi kucaklayan şu heykeline!
"deniz mi olsam yoksa bulut mu?" der gibi!..
tek kelime ile muhteşem değil mi!..
***

* ŞAHMARAN



Özellikle yukarıdaki panolarda yer alan Mehmet Aksoy'a ait bu yazıları okumanızı öneririm...


*****

*****

Ve tabi ki günü böyle güzel bir ortamda, geleceğin sanatçı adayları arasına karışarak geçirmek bambaşka bir heyecan kattı bize! kantinden alınan hafif aperatif yiyecekler ve elimizde birer fincan çay ile boğazın mavi ve serin sularına bakarak ve martıların şarkıları eşliğinde çaylarımızı yudumlayarak günü tamamladık.
Esin Bozdemir 
Devamı çok yakında
Ruhi Suyüz Sergisi



Not: Ruhi Su 100. Yıl SERGİSİ
(16 - 30 Mayıs 2012) çok az bir süre kaldı kaçırmamanızı öneririm!

11 yorum:

  1. Keşke hep onlar sanatçılar konuşsa hepimiz sussak. O kadar konuşmaması gerekenler konuşuyor ki düşünceler etkilenip değersizleşiyor.İnsanlar gerçek değerleri kaybediyor Teşkler güzel paylaşım için

    YanıtlaSil
  2. Yorumlarının ışığında tek tek inceledim.
    Çok değerli bir paylaşım olmuş sevgili Esin...
    Teşekkür ediyorum bu sergiyi ayağımıza kadar getirdiğin için...

    Sanat bambaşka bir şey, insanı kendinden geçiriyor adeta.

    Garip ama başlangıçta yer almış Mehmet Aksoy'a ait EL betimlemeleri adeta zihnime kazındı ve baktığım her görselde ban da eşlik etti.
    Tabii ki hoş bir duyguydu bu..
    Ve kesinlikle ellerimi ben de daha çok seveceğim artık :)

    Sevgiyle...

    YanıtlaSil
  3. Sanatı hisseden, doğuşunda bahşedilmiş hasletlerle sanatı icra etmese de içinde hissedebilen, sanata bîhakkın vakıf olan insanlara hayranım.. Senin gibi.
    Bir şeyi sunarken, bir yeri tarif ederken, veya bir bilinmezi anlatırken o obje ile ilgili bilgisi olması gerekir kişinin çünki. Senin gibi.
    Sanatkârın yaptığı ayrıdır... yapılanın sunuluşu ayrı..
    Seni kucaklayarak teşekkür ediyorum sana, sanatı odalarımıza kadar taşıdığın için sevgili Esin.

    YanıtlaSil
  4. Mehmet Aksoy'un büyük hayranıyım. Sergi çok güzeldi, fotoğraflar da şahane olmuş!

    YanıtlaSil
  5. Sanat insanin ufkunu acan, bakisacisini dgistiren, hayalgucunu zorlayan yegane sey. Harika bir sergi. Tesekkurler paylastigin icin.
    Didem

    YanıtlaSil
  6. İyi ve güzel bir yolculuk. Kaçırmış olmanın hüznünü burada görmüş olmanın güzelliği ile dengelemeye çalışsam da olmadı elbet. Sanatın güzellikleri derin felsefesi, ellerin zerafeti; her şey muhteşem...

    YanıtlaSil
  7. Mehmet Aksoy'un öylesine güzel bu sergisini,bizlerle payşatığın için teşekkürler Esmir.Heykeller ve onlarla ilgili yazılmış şiirsel ifadeler harika,özellikle 'Gönlümüz Bir Uçurtma'yı çok sevdim.Heykelin sözcüklerle buluşması bu kadar zarif olabilir.
    Tekrar düzenleyen yüreğine ve ellerine sağlık,sevgiler Esmir...

    YanıtlaSil
  8. Teşekkürler Esin'ciğim ;biz uzaktakiler fotoğraflarda görmüş olduk.Emeklerine sağlık harika eserler bakmaya doyamadım.Sevgiler...

    YanıtlaSil
  9. KIYMETLİ DOSTLAR,

    DEĞERLİ DÜŞÜNCELERİNİZ VE YORUMLARINIZ İÇİN
    HER BİRİNİZE AYRI AYRI TEŞEKKÜR EDERİM...

    ESENLİKLER DİLERİM...

    YanıtlaSil
  10. serginin ismi süper.
    :)
    bu da iyi bi başvuru yazısı.
    bu da arada bakmalık.
    :)

    YanıtlaSil
  11. Sadece fotoğraflara baktım. Yazıları okumadan anlamaya çalıştım... Çok güzeller...

    YanıtlaSil