3 Haziran 2013 Pazartesi

Ölümsüzlüğünün 50. yılında Nazım Hikmet...


diyor ki;
"Akın var güneşe akın!
Güneşi zaptedeceğiz güneşin zaptı yakın! "
 
 
Güneşi içenlerin türküsü
 

Bu bir türkü: -
toprak çanaklarda
güneşi içenlerin türküsü!
Bu bir örgü: -
alev bir saç örgüsü
kıvranıyor;
kanlı, kızıl bir meşale gibi yanıyor
esmer alınlarında
bakır ayakları çıplak kahramanların!
Ben de gördüm o kahramanları,
ben de sardım o örgüyü,
ben de onlarla
güneşe giden
köprüden
geçtim!
Ben de içtim toprak çanaklarda güneşi
Ben de söyledim o türküyü!
Yüreğimiz topraktan aldı hızını;
altın yeleli aslanların ağzını
yırtarak
gerindik!
Sıçradık;
şimşekli rüzgâra bindik!
Kayalardan
kayalarla kopan kartallar
çırpıyor ışıkta yaldızlanan kanatlarını.
Alev bilekli süvariler kamçılıyor
şaha kalkan atlarını!




Akın var
güneşe akın
Güneşi zaptedeceğiz
Güneşin zaptı yakın!


Düşmesin bizimle yola:
evinde ağlayanların
göz yaşlarını
boynunda ağır bir
zincir
gibi taşıyanlar
Bıraksın peşimizi
kendi yüreğinin kabuğunda yaşıyanlar!
İşte:
Şu güneşten
düşen
ateşte
milyonlarla kırmızı yürek yanıyor!
Sen de çıkar
göğsünün kafesinden yüreğini;
şu güneşten
düşen
ateşe fırlat;
yüreğini yüreklerimizin yanına at!

Akın var
güneşe akın
Güneşi zaaptedeceğiz
Güneşin zaptı yakın!


Biz topraktan, ateşten, sudan, demirden doğduk!
Güneşi emziriyor çocuklarımıza karımız,
toprak kokuyor bakır sakallarımız!
Neşemiz sıcak!
kan kadar sıcak
delikanlıların rüyalarında yanan
o "an"
kadar sıcak!
Merdivenlerimizin çengelini yıldızlara asarak
ölülerimizin başlarına basarak
yükseliyoruz
güneşe doğru!
Ölenler
dövüşerek öldüler;
güneşe gömüldüler.
Vaktimiz yok onların matemini tutmaya!

Akın var
güneşe akın
Güneşi zaaaptedeceğiz
Güneşin zaptı yakın!

Üzümleri kan damlalı kırmızı bağlar tütüyor!
Kalın tuğla bacalar
kıvranarak
ötüyor!
Haykırdı en önde giden,
emreden!
Bu ses!
Bu sesin kuvveti,
bu kuvvet
yaralı aç kurtların gözlerine perde
vuran,
onları oldukları yerde
durduran
kuvvet!
emret ki ölem
emret!
Güneşi içiyoruz sesinde!
Coşuyoruz,
coşuyor!...
Yangınlı ufukların dumanlı perdesinde
mızrakları göğü yırtan atlılar koşuyor!

Akın var
güneşe akın
Güneşi zaaaaptedeceğiz
Güneşin zaptı yakın!

Toprak bakır
gök bakır.
Haykır güneşi içenlerin türküsünü,
Hay-kır
Haykıralım!

NAZIM HİKMET
 

 
  
Ölümsüzlüğünün 50. yılında
Nazım Hikmet'i saygıyla anıyorum...
 

 

 

6 yorum:

  1. Teşekkürler, unutmayanların çoğalmasını dilerim.

    YanıtlaSil
  2. Ulusumuzun yiğit evladını anarken Güneş'e akın ediyoruz. Ne mutlu bizlere, Ne mutlu Türküm diyene!

    YanıtlaSil
  3. Ne güzel bir paylasim olmus Esmir..

    YanıtlaSil
  4. Ölüm(süzlük) yıldönümü ile içinde bulunduğumuz şu günlerin kesişmesi ne kadar manidar oldu. Sanırım o yüzden bu şiirini tercih ettin Esinciğim.
    Nasıl coşkuyla haykırıyor insanlar, nasıl da umut vadediyor artık her şey.
    Akın var elbette!
    Ve... Güneşin zaptı gerçekten de çok yakın!
    Büyük ustaya sevgi ve saygımla...

    Ellerine sağlık Esinciğim...

    YanıtlaSil
  5. 'Güneş balçıkla sıvanmaz' der büyüklerimiz..
    Bazen bir bulut örtebilir.
    Sitimülüsler,kümülüsler vs..:-)

    YanıtlaSil
  6. Değerli dostlar,
    @ali zafer sapci,
    @Mehmet Bilgehan Merki,
    @Melange,
    @Zeugma,
    @Destiny

    Değerli yorumlarınız için her birinize
    ayrı ayrı teşekkür ederim..

    Ve son sözüm;
    "Nazım Hikmet Memleket,
    Memleket Nazım Hikmet! diyorum...

    YanıtlaSil