2 Mart 2014 Pazar

Dünyanın hüznü kemandan süzüldü dün gece - Farid Farjad'ın Muhteşem Konseri


Dünyada "Kemanı Ağlatan Adam" olarak tanınan Farid Farjad yalnızca kemanı değil, dinleyenleri de duygu yüklü tınılarıyla  duygulandıran 'ağlatan' ve o muhteşem yorumu ile kendisine hayran bırakan usta bir sanatçı.  

İstanbul’da (28.02.2014 tarihinde) konser vereceği haberini çok önceden almış ama sağ olsun ülkemizin ‘artık bu kadar da olmaz! ‘ dediğimiz sıradışı  gündem haberlerinden ve ‘yeter artık!’ sendromlarına dönüşen sosyo-travmatik, depresif günlerden illallah ettiğimizden;  buselik makamı’ndan kemanî fasla geçiş yapamamıştım bir türlü.
Doğadan, medeniyetten, edepten, insanlıktan olanca hızıyla uzaklaşırken... 'ne akıl ve ruh sağlığımız tam dengede ne de doğru düzgün 'insanca' toplum hayatı yaşayabiliyoruz!..' noktasındayız. Üstelik şaşkınlık, yılgınlık, tembellik ve bezginlik hali iyiden iyiye yerleşirken bünyelere ve çoğunlukla eller havada oynamaya, nedir? nedendir? bilmeden, sorgulamadan, mantık yerine hislerle  hareket etmeye meyilli bir millete dönüştük iyiden iyiye. Toptan oynatmaya az kaldı!.  (Birileri zaten özellikle kaos yaratılsın istedi. Cadı avı bitmek bilmiyor, kazanlar kaynayıp duruyor!. ) Oysa şimdi biraz durup düşünme/k ve sükûta erip, medenice ortak akılda buluşmak zamanıdır.

İşte ben, tam da bu haller içinde zamanı öğütmeye çalışırken... dün güzel bir sürprizle karşılaştım!. Ve hayatımın en unutulmaz günlerinden birini yaşadım. Önce bir güzel insanın, can yoldaşımın inceliği ile kelebek kanatlarım pır pır etti. Sonra usta bir sanatçının duygu yüklü ezgileriyle yüreğim eridi, eridi gitti.

Dünyanın hüznü kemandan süzüldü dün gece!

Binlerce kişi vardı (İ.K.M) konser salonunda. Sanatın dil, din, ırk ayırt etmeksizin insanları bir araya getirip ortak duygular ekseninde buluşturduğu bir başka güzellik daha yok. Beyaz güvercinler dolandı durdu koca salonda..


Hayranlıkla dinlediğim sanatçının canlı performansı muhteşemdi. İlerleyen yaşına rağmen, kemanı konuşturan Farjad’ın, sanatına büyük bir aşkla ve ilhamla bağlı olduğu  o kadar belliydi ki!. Kendisine eşlik eden piyanist Abdi Simina da en az Farid Farjad kadar yetenekli bir sanatçı.  
İnsanda derin hüzünler ve şiir yazma hevesini uyandıran Farjad’ın doğduğu topraklar, komşumuz İran. Bize yakın kültür ve bizden biri! Özellikle bizim yıllarca dinlediğimiz 'Ayrılık' ve 'Sarı gelin' ezgilerini Farid Farjad'ın canlı performansından dinlemek bizim için unutulmaz bir andı.
Yıllardır ülkesinden uzakta yaşayan İranlı sanatçı Farid Farjad’ın müziğinde ‘gam, kasvet’ değil ama alabildiğine hüzün vardı!. Kendisi ile yapılan bir röportajında; “Bizde hep savaş vardı ve bu, insanları baskı altına sokuyordu” diyen Farjad, hüznün Doğu insanını yansıttığını düşünüyor. O,  "insanlarla kemanı vasıtasıyla konuştuğunu" söylüyor. Müziği’ndeki tanıdık tınılar O’nu zaten bizden biri gibi hissettiriyor!.
 “Kendisi için dünya üzerinde ızdıraptan başka duygunun kalmadığını söyleyen sanatçı, çaldığı eserlerle içimize derin bir hüzün saldı.
Farid Farjad, kemanıyla tüm dinleyenleri kardeşliğe, sevgiye ve barışa davet ediyor.

Öncelikle bu güzel konser sürprizi ile günümü çok özel kılan sevdiğime sonsuz teşekkürler ediyorum. Ve usta sanatçı keman virtüözü; Farid Farjad  ve Piyanist; Abdi Simina' yı, konser boyunca bizlere yaşattıkları güzel duygular adına yürekten alkışlıyorum.
Şimdi bu sese kulak vermeli ve
'Kemanı Ağlatan Adam' ı dinlemeli...
 

Esin Bozdemir
Farid Farjad Kimdir?
FARİD FARJAD, İran asıllı Amerikalı keman virtüözüdür. "Kemanı Ağlatan Adam" olarak bilinen Farid Farjad, dünyanın en iyi keman virtüözlerinden biri olarak kabul edilir. Çocuk yaştan beri keman çalan Farid Farjad, 1938 yılında İran'ın başkenti Tahran'da doğdu. Klasik müzik üzerine Tahran Müzik Konservatuarı'nda master yapan Farid Farjad, daha sonra Tahran Senfoni Orkestrası'nda da önemli görevler üstlendi. Farid Farjad yaptığı çalışmalarla Fars müziğinin gelişimene de büyük katkılarda bulundu.
Pehlevi Hanedanı döneminde dünyaya gelen Farid Farjad, İslam devrimi öncesinde İran'dan ayrılarak ABD'de Kaliforniya'ya yerleşti ve bunun ardından ABD vatandaşlığına geçti. Buna rağmen Farid Farjad her zaman kendisini İranlı olarak nitelendirmiştir. İslam devriminin ardından müziğin haram sayılmasıyla birlikte Farid Farjad ve onun gibi pek çok müzisyenin ülkeye girişi yasaklandı. Farid Farjad daha sonra halen yaşamakta olduğu Los Angeles'a yerleşti.
Farid Farjad’ın, yalnızca piyano ve keman kullanarak oluşturduğu An Roozha isminde beş albümden oluşan bir albüm serisi bulunmaktadır. Ayrıca Golha Orkestrası adlı kolektif iki albüm de sanatçının eserleri arasındadır. Bu albümlerde Farid Farjad, kendi deyimiyle doğadaki hüznü notalara dökmüştür. Farid Farjad'ın albümlerinin bu yönde oluşmasının sebeplerinden birisi olarak devrimden sonra ülkesinden uzaklaşması ve ülkesinden uzakta yaşamak zorunda kalmasını göstermiştir.

Farid Farjad, "An Roozha I", "An Roozha II", "An Roozha III", "An Roozha IV", "An Roozha V" olmak üzere beş albümlük bir albüm serisi yayımladı. An Roozha serisinin ilk dördünde Farid Farjad'a Abdi Yamini, beşinci albümde ise eşi Mitra Tavakkoli Farjad piyano ile eşlik etmiştir. Sanatçının eserleri ayrıca, "Golha Orkestrası" adlı kolektif bir albümde de yer aldı.   

10 yorum:

  1. Alkışlıyorum;notalara kendi ruhunu aktaran sanatçıyı; alkışlıyorum,duyarlılığa sözcük bırakan kadını..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Guven,
      Hayata karşı algıları hassas, duyguları, duyumsamaları yoğun olan gerçek sanatçılar alkışı hak ediyor.
      Sözcüklerimi değerli kılan, nezaketin için asıl ben teşekkür ederim Güven.

      Sil
  2. Kendi ülkesine girmesi yasaklanan ama dünya ülkelerinin ayakta alkışladığı bir sanatçı Zorunlu olarak başka bir ülkenin vatandaşlığına geçmek zorunda kalmış bir müzik dehası. Dünya anlatması ve anlaması zor çelişkilerle dolu.
    Bazen karmaşık, anlaşılmaz seslerden uzaklaşmak, ruhunu arıtmak istiyor insan. Güzel bir müzik panzehir gibi.
    "Ayrılık" ve "Sarı Gelin" adlı parçalar her dinleyişte benim de içimi titretir. "Kendisi için dünya üzerinde ıstıraptan başka bir duygu kalmadığını" söyleyen bir sanatçının kemanından dökülen sesler de kim bilir nasıl etkileyicidir.
    Savaşlar ve savaşçılar bu denli çoğalırken, neden duyarlı sanatçılar bir avuç kaldılar...
    Teşekkürler bu güzel aktarım için.

    YanıtlaSil
  3. @Makbule Abalı,
    Bu kapitalist düzen, kendi sistemine uyum göstermeyenleri yok saymaya çalışıyor. Düzen ise, popüler olanı şişiriyor!. Medya ve pazarlama şirketleri buna aracılık ediyor, sorgulamayan kitleleri peşinden sürüklüyor.. Gerçekten öyle "dünya anlatması ve anlaması zor çelişkilerle dolu."

    Bizim ise savaş yerine barışı savunan insanlara ihtiyacımız var. Ve bu zehir gibi ortamda,
    müzik, aynen dediğiniz gibi panzehir adeta..
    Ben teşekkür ederim..

    YanıtlaSil
  4. çok şanslısıınnn :)
    bol bol sindireydin içine ritimleri :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @safransarı
      sayfama uğradın ya!
      artık sen de şanslısın .)
      öyle bir sindirmişim ki
      sokağın ritmine ayak uyduramaz oldum:)

      Sil
  5. Ah! Yazının başındaki her duygu haline katılıyorum. Ve bu karmaşık haller içerisinde hoş bir jestle, güzel bir gün yaşamanıza sevindim Esin Hanım.

    NOT: Şimdi fark ettim ki ben Esin ve Esin Hanım hitap şekilleri arasında kalmışım:) Sanıyorum bir öyle söylüyorum , bir böyle. Bundan sonra izninle Esin diyeceğim:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @sezer eser perker,
      Her normal insan benim, senin gibi bu karışık duygular ve ruh halleri içindedir eminim Sezer'cim..
      Böyle bir anda güzel bir sürpriz oldu benim için..

      * Sezer'cim..içinden nasıl geliyorsa öyle hitap edebilirsin .. 'Esin' i sevdim.)

      Sil
  6. Ne kadar garip. Ülkesini çok seven, idaredekilerle aynı düşüncelerde paylaşmayan insanların: Ülkesinden sürgün yaşamaları.
    Acılarından dolayı mı sevgilerinden dolayı mı büyüyebiliyorlar? Unutulmazlığa mühürlenmenin sebebi böyle ayrılıklar yaşamak mıdır?
    Bilemiyorum. İyi pazarlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sürgünde iken yaşadıkları derin acılar, özlemler ve sevgilerle dolu hissettikleri duygular o kadar gerçek ki!. eserlerine yansıyan bu duygu karşılığını buluyor geniş kitlelerce...Ve bu büyük sanatçılar unutulmayacaklar arasında yerlerini alıyorlar.. Keşke böylesine bedeller ödemeseler!..

      Ben de size iyi pazarlar dilerim sevgili bahçe perim..

      Sil