31 Ağustos 2014 Pazar

MYRA ANTİK KENTİ ve KIRMIZI FULARIYLA FİLİSTE!..

Demre İlçe merkezine oldukça yakın bir mesafede olan Myra Antik Kenti özellikle Likya dönemi kaya mezarları, Roma dönemi tiyatrosu ve Bizans dönemi Aziz Nicholas Kilisesi ile ünlüdür.

Antalya çevresine yapmış olduğumuz kültürel gezimizde, Myra Antik Kenti’ne girer girmez ilk dikkatimizi çeken kayaların üzerindeki birbirinden farklı ifadelerle bizleri karşılayan kabartma heykellerdi. Her biri antik kentin yaşayanlarını ölümsüz kılmak istercesine oradaydılar adeta. Kimi sert bakışlı, kimi şaşkın, kimi haince, kimi ise muzip bir ifadeyle yüzümüze bakmaktaydılar.

29 Ağustos 2014 Cuma

'Her yıl bugün olur, Otuz Ağustos' Zafer Bayramı'mız Kutlu Olsun

Dumlupınar'da Büyük Atatürk'ün başkumandanlığında 26 Ağustos 1922’de başlayıp, 30 Ağustos 1922’de zaferle sonuçlanan Başkomutanlık Meydan Muharebesi Türk tarihinin dönüm noktalarındandır.

Nazım Hikmet'in dediği gibi "30 Ağustos yalnız biz Türkler' in değil tüm insanlığın büyük zaferlerindendir."Çünkü bu anlamlı günde biz; Türk topraklarına göz diken düşman kuvvetlerinin Türk ordusunun eğilmez iradesi ve kararlılığı karşısında nasıl teslim olduğunu, onları nasıl bozguna uğrattığımızı tüm dünyaya ilan ettik.

27 Ağustos 2014 Çarşamba

İlk insanın ayak izleri Karain Mağarası’nda

Karain Mağarası, Anadolu ve Yakın Doğu tarihi açısından önemli bir paleolitik merkezdir. Ve Türkiye’nin en büyük doğal mağaralarından biridir. Bu yüzden Antalya çevresine yapmış olduğumuz kültürel gezimizde biz; ‘bu mağarayı mutlaka görmeliyiz’ dedik ve yollara koyulduk. 
Karain Mağarası Antalya'nın 27 km kuzeybatısında, Döşemealtı Bölgesinde, eski Antalya-Burdur karayoluna 5–6 km uzaklıkta bulunan Yağca köyü sınırları içinde bulunuyor. Türkiye’nin en büyük doğal mağaraları arasında yer alan Karain Mağarası önünde bulunan traverten ovasından;  150 metre denizden yüksekliği 430-450 metre kadar.

21 Ağustos 2014 Perşembe

Boğaz'ın antik gelini KIZ KULESİ



Geçmişi 2500 yıl öncesine dayanan ve neredeyse İstanbul’un tarihine eş bir tarih yaşamış ve bu kentin yaşadıklarına tanıklık etmiş Kızkulesi İstanbul’un en önemli anıtsal yapılarından biridir. Onsuz İstanbul eksik kalır. Nice aşkın, sevdanın, yalnızlığın ya da ulaşılmazlığın simgesi olarak sanatçılara; -ressamından, yazara, şairinden, müzisyene, yönetmeninden, fotoğrafçıya-  ilham kaynağı olmuş; sanatçının tuvalinde, objektifinde, kamerasında, dizelerinde, satırlarında ve bestelerinde tüm gizemiyle yerini almıştır.
Kız Kulesi öyle bir konumdadır ki, onu vapurda, İstanbul’un boğaz şeridindeki tüm semtlerinde, tepelerinde görebilirsiniz. Harika silueti fotoğraf tutkunuzu harekete geçirir adeta. Kız Kulesi zarif görüntüsü ile öyle güzel pozlar verir ki size… şair de olursunuz bir anda ressam da.

17 Ağustos 2014 Pazar

Dibek kahvenin adresi: Foça - Kozbeyli Köyü

Kozbeyli  Yeni Foça'ya bağlı tarihi bir köy. Görenlerin de ifade ettiği gibi civar köylerin en güzeli. Ve bizim Kuzey Ege gezimizin Foça'daki final durağı; Kozbeyli Köyü. 
İzmir'den Aliağa'ya giderken Yeni Foça yazılı tabeladan sola saptığınızda birkaç kilometre sonra yine sola saparsanız karşınıza bir köy çıkar. Bu köy "Büyük Ayrılık" (Kemal Anadol) romanının geçtiği Kozbeyli'dir.  Bu köyün "Büyük Ayrılık" kitabına konu olması, onun özgün bir tarihi dokusunun oluşu ve  uzun yıllar boyunca Türk ve Rum halkının bir arada iç içe yaşamasından kaynaklanıyor.

15 Ağustos 2014 Cuma

Dünyanın merkezi: Million Anıtı

 
Sultanahmet Meydanı İstanbul’un kalbidir. Yerli ve yabancı turistlerin İstanbul’u keşif ekseninde  olmazsa olmazı, gezip görmeleri gereken en önemli gezi noktasıdır.

Ayasofya’yı, Sultanahmet Camii, Topkapı Sarayını, Dikilitaş’ı, Alman Çeşmesini, Yılanlı Sütunu, Yerebatan Sarnıcını ve çevrede görülmesi gereken daha pek çok tarihi mekanı ziyaret etmek İstanbul’un renkli kültürel mozaiğini anlamak ve tarihini doğru okuyabilmek için gereklidir.


B
u keşiflerde, günümüze kadar gelebilmiş olan; anıtların, sütunların, heykellerin, tarihi yapıların, caddelerin, sokakların, çeşmelerin, köprülerin…   varlıkları İstanbul’un dünya üzerindeki değerini anlayabilmek için önemli ipuçları verir.

12 Ağustos 2014 Salı

Akdeniz’in turkuaz renkli eşsiz plajı: Kaputaş - Kalkan

Kalkan, Türkiye’nin en güzel turkuaz mavisi sularıyla çevrili, Toros Dağları’nın eteklerinde kurulmuş korunaklı bir antik liman kenti ve balıkçı kasabasıdır. Ve Akdeniz’de huzurlu bir tatilin adresidir.
Herodot Kalkan için  "dünyada yıldızlara en yakın yer" demiş.💙
Kalkan, sakin ve şirin küçük bir tatil beldesi olmanın yanı sıra çevresindeki tarihi ve doğal güzellikleriyle de özel bir beldemiz.  Batı Akdeniz sahillerine yaptığımız gezimizin, belleklerimizde kalan ve silinmez izler bırakan  ‘unutulmaz karesi’ 'Kaputaş Plajı' olmuştur.  Bu gezimizin önceki duraklarını sizlerle paylaşmıştık anımsarsanız. Bkz

7 Ağustos 2014 Perşembe

Patlıcanın ekolojik yolculuğu...




HÜNKAR BOŞUNA BEĞENMEDİ ONU!

Gezegenimizde yaşayan canlılar yıllardır göç etmekteler. Sadece insanlar ve hayvanlar mı göç eder. Aynı insanlar gibi bitkiler de göç eder. Bazen bu göçler zorunlu olur. İklim değişiklikleri ‘kuraklıklar’ ve yaşam kaygısı ağır basar. Son yıllarda hayvanlar ve bitkiler de iklim ve çevre değişikliğinin etkileri yüzünden yaşadıkları çevreden kopup başka ülkelere ya da daha yükseklere kaçıyorlar. Gittikçe ısınan dünyamızda bu kaçış düşünüldüğünden daha da hızlı gerçekleşiyor. 
Göçü gerçekleştiren yeni çevresine uyum sağlarken, yenilenir yepyeni bir vizyonla gelişir ama sadece almaz, kendinden de bir şeyler verir. Bulunduğu yeri zenginleştirir. Bu her zaman olumlu sonuçlar vermez elbette. Göçler bazen bulaşıcı hastalıkları da beraberinde getirir. Ama eski çağlardan itibaren sınırları aşarak göç eden kavimler, kervanlarla yollara çıkıp ticari hayatı da şekillendirmişler.  (Görsel: 14. Yüzyıl minyatüründe, en sağdaki kadın patlıcanın afrodizyak etkisini hisseden çifti azarlıyor, Tacuinum Sanitatis.)

1 Ağustos 2014 Cuma

KARİYE MÜZESİ – Museum of Chora


Mimarisiyle, eşsiz mozaik ve freskleriyle KARİYE MÜZESİ
İstanbul'un Fatih ilçesine bağlı Edirnekapı’da bulunan Kariye Müzesi, mimarisi, eşsiz mozaik ve freskleriyle Doğu Roma Sanatının en orijinal yapılarından biridir.  Ve bu özellikleriyle ziyaretçilerine görsel bir şölen yaşatır. Türkiye’de en fazla freske sahip olan müze, aynı zamanda en eski kilise olma özelliğiyle de önemlidir. Bu yüzden, özellikle sanat tarihi ve arkeoloji meraklılarına, sanatçılara ilham kaynağı olacak kadar da zengin bir müzedir.
Eşine az rastlanır mozaiklere ve fresklere tanık oluyoruz Kariye’de. Geçmişin bütün izleri bu taş mekânın duvarlarında. Duvarlardaki resimler dile gelmişler adeta ve tüm hikâyeyi anlatıyorlar sırasıyla.