21 Şubat 2015 Cumartesi

Bugünlerde yeniden Hayyam’ı okumak...


Girdaba kapılmadan, sele tutulmadan aklı ve ruhu kendi rotasına çekmek gerek yeniden. Ama bunu yaparken de ‘bana ne!’ demeden, yaşanılanları sorgulayarak, dersler çıkararak yolumuzu, izimizi belirlememiz gerek. Ne mutlu, yürüdüğü yolları çiçek bahçelerine çevirebilenlere. Sevgiyi, bilgiyi, hoşgörüyü, insanlığı çoğaltıp, farkındalık yaratarak, düşünmemizi sağlayanlara… bu ışıkla ardından gelenlere yol açanlara, ne mutlu!.

Biriken,  taşan, patlamaya hazır birer bombaya dönüşen duyguların ardından..  yorulduk ve kırıldık hayata!. Oysa biz kırgınlıklarımızı, endişelerimizi.. eski yılda bırakmıştık. Yeni yıl, yepyeni umutları yaşatsın bize istemiştik. Sanki gök kubbe içimizdeki hezeyanları, umutsuzlukları duymuş gibi, ne de çok yağdı kar. Değişen ve artık neredeyse değiştiğine kanaat getirmekte olduğumuz iklimlere inat, ‘hayırrr’ dercesine!.. 

Yağdı kar alabildiğine!. İçimize çöreklenen karanlıkları temizlercesine… pamuk tarlasına çevirdi her yeri.. Ne kadar çer-çöp varsa görmek istemediğimiz, sihirli bir değnek gibi, beyaza boyadı dört bir yanı.. yağdı sessizce!..  

Kar öyle çok yağdı ki!. Hayatın devimini, yaşamın coşkusunu ve her daim diri kalmamız gerektiğini bize anımsattı yeniden!.. Hayat, nasıl da davetkâr! An gelir yaşamak zehir zemberek olur. An gelir bir kuşun kanadında, bazen de karda izler bırakan güvercinlerin telaşında... kristal kar tanelerinin  ışığında ‘umudu’ anımsatır sana ve seni yeniden çeker ‘hayatın’ kollarına!. Her kaçmak istediğinde daha da çok bağlandığın bir ’kısır’ döngü gibi!. Her şey, hem çok karanlıktır, ruhunu yitirmen an meselesidir o anlarda!. hem de yaşattığı motivasyonlarla bir anda yepyeni coşkular kazandırır yaşam sana. Yeniden diriltir seni baştan aşağıya!. 

Hayat karşılıksız aşk gibidir bazen!. sonrasını bilemezsin ama içindeki umutla koşarsın yine de ona.. Bazen de içte yolculuğa çıkarsın..araladığın perdeden içine doğru yol alırsın . 

Bugünlerde ben, yeniden Ömer Hayyam’ı okuyorum. Ama tek başına bir okuma-k eylemi değil bu. Hayyam’ın sözleri dile gelmiş bir başka sesin ustasında.  Ekrem Ataer’in çıkarmış olduğu kitapta, Ataer, Ömer Hayyam’ın rubailerini derlemekle kalmamış, onları seslendirerek bir CD’de de toplamış. Bu yüzden hem kitabı okuyorum hem de beste ve yorumlarıyla Ekrem Ataer’den Hayyam rubailerini dinliyorum. Kitapta Ömer Hayyam’ın rubaileri yanında O’nun yaşam felsefesine de yer verilmiş. Ayrıca pek çok aydın ve sanatçının Ömer Hayyam’a dair düşünceleri ve yorumlarına da..

Kitaptan bazı rubailer;

İçin temiz olmadıktan sonra/ Hacı hoca olmuşsun, kaç para!/ Hırka, tespih, post, seccâde güzel; Ama Tanrı kanar mı bunlara ? "  

Bu yarımdan daha güzel bana, öbür yarım” diyerek nesnel varlığının, öznel zenginliğinin çok daha gerisinde olduğunu anlatan Hayyam.

İslam ya da kâfir bu bölünmek de n’için. Madem sensin tek amaç ayrımı kaldır aradan” diyerek, İNSANLIK BARIŞINI işaret eden Hayyam..

Biz görüş cevheriyiz akıl gözünün” diyerek AKILDAN.

Hiçbir yaptığınla yetinme, geç öteye” diyerek BİLİMDEN,

Girme şu alçakların hizmetine. Konma sinek gibi pislik üstüne. İki günde bir somun ye n’olur. Yüreğinin kanını iç de boyun eğme” diyerek İNSAN OLMA ERDEMİNDEN,

Yaşadım yetmiş iki aşkın yıl, sonunda gelip.. Hiçbir şey öğrenmemişim onu öğrendim.” Diyerek, ÖĞRENMENİN SONSUZLUĞUNDAN,

Onlar yaradanın hikmeti peşindeler. Senin aklın fikrin abdest bozan şeylerde”diyerek GERİLİĞİN REZİLLİĞİNDEN,

Bir kez gerçekten sevdin mi dünyada. Cennetin de, cehenemin de üstündesin” diyerek AŞKTAN 

dem vuran Hayyam bütün ihtişamı ile….  Beni derin yolculuklara çıkardı..

Kaynak Yayınları'ndan çıkan kitapta; Müzisyen Ekrem Ataer, "Ömer Hayyam" adlı albüm ve kitabıyla Türk yazar ve düşünürlerini  bir araya getirmiş. New Age müziğinin efsane ismi Kitaro ve İran'ın Nazım Hikmet'i Ahmet Shamlu da, Ekrem Ataer'in yorumlarıyla Ömer Hayyam'da buluşan isimlerden. Kitapta, Ayşe Kulin, Hıfzı Topuz, Tuncel Kurtiz, Ahmet Ümit, Muazzez İlmiye Çığ, Aydın Boysan, Amin Maalouf, Timur Selçuk, Adnan Binyazar, Afşar Timuçin gibi yerli ve yabancı isimlerin bulunduğu 20'nin üzerinde yazarın yorum ve yazıları da bulunuyor.- Kitaptaki muhteşem gravürler Edmund Joseph Sullivan'a ait. 

Ekrem Ataer   Ömer Hayyam’ın ‘İç Sesi'ne dair diyor ki kitabın başlarında;

* Önemlidir Hayyam, çünkü Hayyam “oyun bozandır”. İnsanlığın medeniyet yürüyüşünde, durup nefes aldığı, hem ileriye, hem geriye baktığı istasyondur.

* Önemlidir, gereklidir ve bu yüzyıl için ihtiyaçtır Hayyam.


* Yüzyılımızda inançların ve farklılıkların zenginlik değil savaş sebebi sayıldığı için öğrenilmelidir Hayyam.


* Ortaklıkların insanın evrimi ve gelişimi için daha da büyümesi gerektiğine inandığı için okunmalıdır Hayyam.


* Her türlü geriliğin ve geri kalmışlığın karşısında bir düşünce ve bilim insanı olduğu için kulak verilmesi gerekendir Hayyam.


* Akıl ve bilim yolunun insana en çok yakışan erdem olduğuna inandığı ve anlattığı için çağcıldır Hayyam.


* Her türlü gelişimin ve düşünsel, inançsal özgürlüklerin yanında olduğu için özgürlükçüdür Hayyam.


* Gerçek inanca olan saygısı ve edepli duruşu ile göz kamaştırdığı için ahlaklıdır Hayyam.


* İnsanlığın gelişimi önünde en büyük engelin yobazlıklar ve inançsal sahtekârlıklar olduğuna inandığı ve bunu cesaretle söylediği için de yiğittir Hayyam.


* “Gerçek Aşk” a inandığı için insandır Hayyam.


* Bu toprakların dili ve felsefesini ustalıkla özetlediği için bizdendir Hayyam."




Kitabı okurken o kadar çok altı çizilesi düşünceler buluyorum ki. Ömer Hayyam’ın yüzyıllardır düşünce tazeliğini yitirmeyen rubailerini, müzik bilimci de olan sanatçı Ekrem Ataer’in berrak sesinden dinlerken bir de, sözün ve sesin öylesine ustalıkla buluşmuş olduğuna tanıklık ediyorum..   Ruhumu dinlendirirken ‘ne güzel söylemiş, ne güzel düşünmüş diyorum Ömer Hayyam.’ Ve aynı zamanda Ö. Hayyam’a dair yorumlarıyla, başta Ekrem Ataer ve diğer aydınlara, sanatçılara da yürekten teşekkür ediyorum. 


Ve son sözü yine Hayyam'a bırakıyorum.

"Yaşamanı akla uydurman gerekir
Ama bilmezsin akla uygun nedir;
Bereket eli çabuktur zaman ustanın;
Başına vura vura sana da öğretir."

Esin Bozdemir




Ekrem Ataer'in Besteleriyle
 ÖMER HAYYAM  

9 yorum:

  1. Bazı yazılar vardır; insanı bilgilendirir, eğitir ama aynı zamanda dinlendirir, rahatlatır. Ve yeniden düşündürür, aklı, belleği tazeler.
    Ekrem Ataer'in albüm ve kitabından haberdar değildim. Alıp yeniden okumak, dinlemek, düşünmek gerek. Gerçekten ihtiyacımız var. Ders alınacak, yorum yapılacak ne çok deyişi var Hayyam'ın.Sanırım ilk çevirileri Sabahattin Eyüboğlu yapmış.
    Hayyam'dan çok sevdiğim bir dörtlüğü eklemek istedim. Sevgiler...
    "Ben gönlü temiz insana kurban olayım.
    Gezsin başım üstünde benim, hoş tutayım.
    Ham insanı al karşına, söylet azıcık,
    Dön, sonra cehennem ne imiş, gel sorayım."

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Makbule Abalı,
      Asırlar öncesinde, 18 Mayıs 1048'de İran'da dünyaya gelmiş Ömer HAYYAM.Ve düşünün bugün halâ O'nun öğretileri, felseleri, hayat görüşleri bizleri etkiliyor..yolumuzu aydınlatıyor. Böylesine iz bırakan insanları tekrar tekrar okumak, dinlemek, düşünmek gerek. Ekrem Ataer'in albüm ve kitabı, Çok başarılı ve özgün bir çalışma olmuş. Öneririm..

      Hayyam'dan verdiğiniz örnek rubai de çok güzeldi..Teşekkür ederim Makbule Hanım..
      Sevgiler..esenlikler dilerim.

      Sil
  2. Bu günlerde siz, yeniden Ömer Hayyam’ı okuyup, Ekrem Ataer’den Hayyam rubailerini dinliyor ve bizi de derinlemesine o felsefenin içinde düşündürüp, aydınlanma muhabbet hırkasını giydiriyorsunuz. Zamanlama tam da vaktinde; keşke toplumca, Ömer Hayyam'ın hoşgörüsünü, aklını, bilimini, vefa ve erdemlerini şiar edinip, kendimizin ve dostlarımızın üstesinden gelebilsek.

    İçinde bulunduğumuz günlerin önemine ithafen bu değerli post için teşekkür ederim Esin Hanım.

    Size ve aileye güzel bir hafta sonu dileklerimle, esenlikler dilerim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Mehmet Osman Çağlar,

      Her geçen gün dünyamız insanlar eli ile; düşünceleri, söylemleri, eylemleri ile giderek çirkinleşiyor ve yaşanılmaz bir hale geliyor ne yazık ki!. Çürüyen, kokuşmuş bir insanlık var artık. Böyle yaşamak bizleri gerçekten hayattan ve 'birtakım' insanlardan giderek uzaklaştırıyor..Oysa hoşgörüyü, sevgiyi hayatın merkezine oturtsak, aklı bilgiyle, felsefeyle, donatsak...erdemli, ahlaklı, onurlu yaşamayı tercihlerimizin önüne koysak..bu vasıflarla adalet mülkün temeli olsa..senlik/benlik yapmadan, alt/üst kavgası içinde olmadan, ezmeden, birlikte yol alsak.. hayat çok daha güzel olurdu o zaman.

      Ve bu güzel yürekli insanlar yüzyıllar öncesinden hayatın anlamını keşfetmişler...onlar bugün dahi yolumuza ışık tutuyorlar..

      Değerli görüşleriniz için ben teşekkür ederim Mehmet Bey..
      Ben de size ve ailenize iyi haftalar dilerim.
      Esenlikle..

      Sil
  3. Çok teşekkürler Esin 'ciğim ,ne güzel bir kitap tanıtıyorsun .Yorum yazmadan alınacak listeme ekledim ,hele sevdiğim yazarların ve sanatçıların yorumları olunca en kısa sürede baş uçu kitabım olmalı benim de...Yüzyıllar öncesi öğretileri insanlar var oldukça öğretmeye devam edecektir sanıyorum ;insanlık değişip gelişmiyor ne yazık ki ,insanlar değişiyor maddesel olarak...Sevgi ile.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Arzu Sarıyer,
      Dünya hızla ilerliyor...zaman su gibi geçiyor.. Ama ne yazık ki 'insanlık' bu gelişmelerden nasibini alamıyor. Ve giderek daha da çirkinleşiyor. Bu yüzden Ömer Hayyam gibi düşünürleri bir kez daha okumalı..tazelenmeli..

      Değerli yorumunuz için teşekkür ederim.. Kitap+CD yi alıp okumanızı öneririm. Müzikler eşliğinde Ömer Hayyam'ı okumak çok başka bir duygu. Sevgilerimle Arzu Öğretmenim..

      Sil
  4. Gerek bireysel gerek toplumsal manada ve ''şiddetle'' iç huzuruna ihtiyaç duymaktayız.
    Tıpkı Mevlâna gibi, Hayyam'ın iç sesine kulak vermek de daraldığımız anlarda bizi kendimize getiren,iç dünyamıza ayna tutan ve huzurla doldurmayı başaran öğretilerden oluşuyor. Manevi dünyamızı aydınlatan bu öğretilerin ruhumuzu arındırdığına, her şeyden önce öfkeden uzak tuttuğuna, insan sevgisi ve hoşgörüyle doldurduğuna inanıyorum.
    Keşke daha çok insan tam da bugünlerde bir çıkış yolu olarak bu yolu denese, yine yeniden okusa, yaşama ait dengeleri sorgulayıp kendine gelse, umudun ve sabrın yüceliğini hissetse...

    O nedenle... Çıkmazda hissettiğimiz bu günlerde hazırladığın bu önemli ve değerli post için çok teşekkürler Esinciğim...
    Sevgilerimle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Zeugma,
      Bu karanlıklardan aydınlığa çıkmanın bir yolu olmalı!.. Ömer Hayyam, Mevlana, Pir Sultan Abdal. gibi ve daha nice düşünürün sözlerine kulak vermeli..Onların ışığı bu günü de aydınlatacaktır..İnanıyorum.

      Ekrem Ataer'in besteleriyle 'Ömer Hayyam' Kitap +CD son derece profesyonelce hazırlanmış.
      Öneririm Zeugmacığım. Değerli düşüncelerin için ben teşekkür ederim.
      Sevgilerimle..

      Sil
  5. Ömer Hayyam'ı hatırlattığınız için teşekkür ederim. Koyu karanlıklarda kaldığımız bu günlerde teselli edici olabilir. İyi akşamlar.

    YanıtlaSil