16 Temmuz 2015 Perşembe

BAYRAMDA İSTANBUL'U GEZİYORUZ


HALİÇ - EYÜP - SÜTLÜCE 

İstanbul’da bayram tatilinde ne yapılır, nereler gezilir? İstanbul koca şehir, gez gez bitmez. Ama İstanbul’da bazı yerler vardır ki onları da görmeden olmaz. Avrupa Yakası’nda gezilecek daha pek çok rotamız var. Görmenizi önerdiğimiz yerleri anlatmaya devam ediyorum.. 

Bu defa bir başka tepeden; Eyüp sırtlarından Pierre Loti’den bakacağız İstanbul’a. Ve… Fransız Yazar Pierre Loti’nin adını taşıyan kafelerin birinde oturup Türk Kahvelerimizi yudumlarken Haliç’in o ünlü panoramasını seyredeceğiz doyasıya.  

Pierre Loti Tepesinden Haliç'e panoramik bir bakış..
Pierre Loti Tepesi'ne ulaşım artık çok kolay. Dar ve dolambaçlı yolları takip ederek tepeye çıkmak yerine, çok daha pratik bir sistem kurulmuş "teleferik". Eyüp Cami alanından teleferiğe binip 2-3 dakika sonra tepeye ulaşıyorsunuz. Teleferiğin olduğu alanda aracınızı park etmek için otopark alanı da mevcut. 

ULAŞIM: Pierre Loti Tepesine Deniz yoluyla ulaşım:  Üsküdar-Eyüp arasında her yarım saatte bir seyreden “Haliç Tipi” yolcu gemileriyle deniz üzerinden martılar eşliğinde ulaşımınız gezinizi keyfe dönüştürecektir. Özel Araç ile ulaşım: İster sahil yolundan isterseniz çevre yolundan Eyüp merkeze geldikten sonra, sadece “Pierre Loti” tabelalarını takip ederek Pierre Loti Tepesi’ne rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Ayrıca Metrobüs ile ulaşımAyvansaray durağında inip Eyüp’e doğru yürüyebilir ya da Edirnekapı veya Topkapı’dan Gaziosmanpaşa Pazar içi minibüsleriyle ulaşım sağlanabilir. * Teleferik ile Eyüp'ten Ulaşım için bkz.
Buraya kadar gelmişken Eyüp Sultan Camii, Sütlüce'de bulunan Miniatürk- Minyatür Türkiye Parkı ve Müzesi'ni, Santral İstanbul ile Hasköy'de bulunan Rahmi Koç Müzesi'ni de gezmenizi öneririm. (Rahmi Koç Müzesi Bilgi için bkz)
Fotoğrafa meraklı iseniz ve siz bir fotoğraf tutkunu iseniz, Fener Balat’ın renkli sokaklarına mutlaka giriniz. Farklı dinlerin, inançların, kültürlerin birer sentezi olan Balat… son zamanlarda tarih ve sanatla dolu birbirinden ilginç kafeler ve atölyelerle donatıldı. Bu mekanlar sizin de ilginizi çekecektir.. 
Ve bir başka seçenek daha...TAKSİM


TAKSİM – BEYOĞLU – HARBİYE  
İstanbul'a gelince Taksim’de Beyoğlu’na çıkmadan olmaz. Beyoğlu’nu şöyle bir uçtan bir uca yürümeden hiç olmaz.. Sanatın kalbi burada atıyor. Çiçek Pasajı, Nevizade Sokak, Fransız Sokağı...  kitapevleri, sinemalar, tiyatrolar, müzeler… 


Renkli ve son derece hareketli, dünyanın her yerinden gelen turistlerle birlikte bambaşka bir dünyadır Taksim. İster yürüyün bir uçtan bir uca, isterseniz Taksim'den tünele tramvay sefası yapın...'Taksim'in Bayram Halleri' bkz. 
Ve tabi ki burada çeşitli lezzet durakları vardır. Tercihi size bırakıyorum. Bütçenize ve damak tadınıza göre alternatif çok... 
Çiçek Pasajı - Taksim -
"Muhabbet bağına girdim bu gece...." tıklayınız... efendim -  Restoranlara bkz.
Galata Kulesi…İstanbul’un simgesi. Bir de Galata Kulesinden İstanbul’a kuşbakışı bakmak gerek. Ara sokaklarda antikacılar, tarihi evler, renkli simalar, aşina yüzler ve sanatçılar, sokak çalgıcıları, yerli-yabancı turistler arasında…keşif yapmak için dalın taşlı yollara… tünele kadar yürüyün.. ister Pera Palas’a, ister Karaköy’e doğru uzanın…
Galata Kulesi her açıdan bir başka güzel... 
Ve yolunuzun üzerinde mutlaka sanat galerileri ile de karşılaşacaksınız. İçeri süzülün… sanatı koklayın benim önerilerim; YKY Kültür ve Sanat Galerisi, Türkvak Pera Müzesi.. (Beyoğlu üzerindeki Sanat Galeri bkz.)

Mehter Takımının Konseri  Yer: Harbiye Askeri Müzesi
Harbiye Askeri Müzesini de mutlaka görmelisiniz. Oldukça kapsamlı bir müze. Türkler tarihine bir bakış… Ve sonunda Mehteran Konseri izliyorsunuz. Kesinlikle görmelisiniz. Çocuklar için de keyifli bir müze.  ( Tıklayınız ) Detaylı Bilgi İçin Bkz 
Ve... bir başka seçenek daha size...  
BEŞİKTAŞ -  YILDIZ – ORTAKÖY  
Deniz Müzesi: Beşiktaş’ta bulunan Deniz Müzesi mutlaka gezip görmeniz gereken bir müze. Yenilenmiş bina kompleksi ve her yere yakın, ulaşım sorunu olmayan bu müzeyi de görmeden gitmeyin derim. tıklayınız - Ulaşım ve detaylı bilgi için bkz
Ardından aynı lokasyonda yer alan Çırağan Sarayı ve Dolmabahçe Sarayı bulunuyor.
Milli Müzeler içinde yer alan Dolmabahçe Sarayı da mutlaka gezip görülmelidir. Saat kulesi, muhteşem mimarisi,  peysaj düzenlemesi ile ve  denize nazır konumu ile bu tarihi müze,  oldukça kapsamlı ve zengin bir müzedir. bkz
 Dolmabahçe Sarayı
Rehber eşliğinde gezerken, tarih yeniden canlanacak gözünüzde. Duygulu anları da yaşayacaksınız bu mekanda.

Ve Dolmabahçe’yi gezdikten sonra denize nazır kafelerin birinde keyif yapmadan da olmaz. İster burada oturun, isterseniz -hafifçe rampayı çıkarak- mis gibi orman dokusu içinde yer alan Yıldız Saray Müzesi'ne gidebilir yada muhteşem boğaz manzarası ile Milli Saraylar Resim Müzesi'nde saray tablolarını yakından görebilme şansına erişirsiniz.
Ortaköy’e doğru uzanırken kıyı şeridinde pek çok park var...burada parklara girip banklara oturabilir, muhteşem manzarayı seyredebilirsiniz. Güneş ve deniz bedava!. Martıları ahenkli izleyip, gözlerinizi kapatıp İstanbul’u 'dinleyebilirsiniz J 
Şimdi de… entel- dantel Ortaköy’e doğru yol alacağız. Tarih, sanat, doğa ve elbette romantizmi de yakalayacağınız ağaçlı yolda yürümekte ayrı bir keyif!..  araçların içinde olup da  trafikte adım adım giderken ‘keşke yürüseydik daha iyiydi!’  diyenlerin sayısı da az değildir inanın bana J)
Büyük Mecidiye Camii  - ' Ortaköy Camii '

Ve…. geliyoruz Ortaköy’e. Ortaköy’ün simgesi Büyük Mecidiye Camii halk arasında yaygın kullanılagelen adı ile 'Ortaköy Camii'dir. Ortaköy Camiii uzun zamandır restorasyondaydı. Restorasyon tamamlandı.. Eşsiz mimarisi ile Ortaköy Camii de yakından gezilip görülmeli. Fotoğraf çekmek için ve hatıra pozlar için de güzel bir ortam. Hediyelik eşya  satanlar, antikacılar.. entel-danteller ;) sıcacık bir ortam… kafeler, barlar, çay bahçeleri, gözlemeciler, dondurmacılar…hepsi sizi bekler…

Boğaz gezisini Ortaköy’den kalkan gemilerle de gerçekleştirebilirsiniz.. Bu arada yoruldunuz, hem dinlenecek, hem güneşlenecek, hem de muhteşem boğazı doyasıya seyredeceksiniz.. 
***** 
Seçeneklerimiz daha bitmedi.. Bu defa Anadolu yakasına geçiyoruz... 
ÜSKÜDAR - KADIKÖY - BEYLERBEYİ -
KÜÇÜKSU - GÖKSU ve ADALAR 

Boğazın Antik Gelini Kız Kulesi'ne gitmeden, karşısında şöyle kallavi birer Türk Kahvesi içmeden olmaz :) Kız Kulesi'ne Ulaşım için bkz (Ayrıca sahil şeridinde  pek çok kafe ve restoran bulunuyor..)

 Küçüksu Kasrının hemen yanında yer alan Kafeler.. 
Buraya kadar gelince...Göksu'ya gitmeden de olmaz..İster bir başka güne, ister aynı güne sığdırın. Ama mutlaka Göksu'ya ve aynı lokasyonda yer alan Küçüksu Kasrı'na gitmenizi öneririm. Çevrede 'Öğretmenler Çay Bahçesi' - 'Emniyet Mensupları' ve 'Milli Saraylar'a ait kafeler bulunuyor.  (Her çeşit ulaşım mevcut. Otopark sorunu yok..bilginize..) 

Küçüksu Kasrı
 Hasbahçe içinde bir Sanat Müzesi bilgi için bkz.
Göksu'da sandal keyfi... 
sağlı sollu kafeler, restoranlar.. bkz

Başka bir seçenek ise; Mihrabat Korusundan seyretmektir boğazı. Sabah kahvaltısı, mehtap seyri, ya da yürüyüş... hangisi tercihiniz olursa..onu gerçekleştirin. Ama mutlaka harika manzarası ile bu korudan bir de bakın boğaza.. bkz
***** 
Beylerbeyi Sarayı
İstanbul'un Anadolu yakasında görmenizi istediğim bir başka Saray daha var.  Boğazın incisi Beylerbeyi SarayıMuhteşem mimarisi, heykelleri, boğaz manzarası ile bu tarihi sarayı da mutlaka görmelisiniz. 
Sonra renkli ambiyansı içinde, kültür ve sanatın kalbi Kadıköy'e de mutlaka gidin. Bahariye Caddesi'nde Moda'da, Fener Yolu'nda.. sizi bekleyen sayısız seçenek var. İster sokağın müziğini dinleyin, ister canlı müzik, ister opera, isterseniz tiyatro ve sinema... kitap-evleri, kafeler, barlar, çay bahçeleri ve her çeşit damak zevkinize uygun lezzet duraklarıyla, balıkçıları, mezecileriyle,  kiliseleri, sinegokları, camileriyle..tarihi mekanlarıyla...Kadıköy'de sizi bekler...  bkz

Ve bir tam gününüzü de Prens Adalarına ayırmanızı öneririm. Üsküdar'dan, Kadıköy'den, Bostancı'dan hareket eden gemilerle yapacağınız keyifli yolculuk ve ardından dolu dolu bir gün sizindir. İster Büyükada'ya ister Burgazada'ya, ister Heybeliada ya da Kınalıada'ya gidin... ama mutlaka erken çıkın yola..  Denize girin, faytonla  ada'da tur atın, bakımlı bahçelerin ve tarihi konakların arasında yürüyün, fotoğraf çekin... hepsinden birazcık, tadımlık da olsa nasibinizi alın, sürün sefayı ;)
Kanlıca'dan, Sarıyer'e, Çengelköy'den, Kuzguncuk'a... Rumelihisar'dan Anadolu Kavağı'na.. Bebek'ten Kiraçburnu'na ve Tarabya'ya... Şile'den Polenezköy'e, Yeşilköy ve Florya'dan Bakırköy'e... kadar...  Ne yollar biter, ne de zaman yeter bu şehirde... İstanbul keşfetmekle bitmez!.. Daha pek çok görülecek yer var.. anlatılacak mekan ve bir dolu  da etkinlik var... ama biz noktayı koyalım burada... hepsine belki bu bayram yetişemeyeceksiniz! bayramdan bol ne var! başka bir sefere kaldığınız yerden devam edersiniz.. Biz buradayız, yine bekleriz... Yeter ki gönüllerimiz bir olsun :) 
Sevdiklerinizle birlikte, sağlıkla, huzurla, neşeyle dolu şeker tadında güzel bir bayram ve iyi tatiller dilerim.  
Esin Bozdemir 


Yoksa siz de bayram tatilinizi İstanbul da mı geçireceksiniz?
İstanbul'da nereleri gezmeli bkz. (1. Bölüm)

6 yorum:

  1. Üniversite yılların İstanbul da geçti. Daha sonra defalarca gidip geldim, ama tanımadığımız ne çok yer varmış. Tekrâr gidişimde yazılarınızdan yararlanacağım.
    . Elinize,emeğiñize sağlık...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Makbule Abalı,
      İstanbul gez gez bitmez. Ne zaman yeter, ne de ömür!. Öğrencilik yıllarınız gibi değil artık İstanbul. Sonrasında da gidip gördüğünüzde fark etmişsinizdir bunu. Giderek daha kalabalık ve daha beton yığını haline geldi. Her geçen gün tanınmaz hale geliyor İstanbul'un çehresi!. Ama yine de zamana direnen demir-taşları var İstanbul'un. Allah'tan onlar yerinde duruyor. Ve yine de İstanbul hâlâ çok güzel.. Değerli yorumunuz için ben teşekkür ederim Makbule Hanım..Sevgilerimle..

      Sil
  2. İstanbul'da yerli turist olmanın keyfine doyum olmaz. Senelerce yakınında oturduğum Ihlamur kasrını halen gezemedim ya diyecek başka şeyim yok.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Zeynep,
      Evet sevgili Zeynep.. Kendi ülkesinde insanın turist olması da başka bir duygu:)
      Artık Ihlamur Kasrı'na gitmek şart oldu ama değil mi...
      Esenlikle...

      *Uzun zamandır yoktun buralarda..blog alemine yeniden hoş geldin Zeynep'cim:)

      Sil
  3. Duyarsızlıkla yok etmekte olduğumuz bir şehir. Buna rağmen hâlâ ayakta duran anıtsal yapılar. En çok Galata Kulesi heyecanlandırıyor beni. İçinde yer aldığı dokunun ortasında hırçınca, heybetlice kendini öne çıkarması, gücünü ve vurdumduymazlığını göstermesi... Tabii kuleden şehri seyretmenin doyumsuzluğu da Galata'ya bakış açısını müthiş etkiliyor. Fotoğraflarla minik bir İstanbul turu yapmak hoş bir deneyim oldu.
    Mutlu günler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sayfama 'hoş geldiniz' Engin :)
      İstanbul çok özel bir şehir. Gez gez bitmez..
      Ama yine de küçük bir kılavuz işe yarar diye düşündüm ;) teşekkür ederim..
      Size de güzel günler dilerim..Her zaman beklerim...esenlikle...

      Sil