21 Temmuz 2018 Cumartesi

Antik Çağda Efes’te yaşanan korkunç bir yangın Arkaik Artemision'un sonunu getirmiştir!


Efes Antik kentine gitti iseniz, aynı lokasyonda bulunan Artemis Tapınağı'nı ilk gördüğünüzde eminim siz de benim gibi hayretler içinde kalmışsınızdır. Zira tapınaktan geriye sadece tek bir sütun ve birkaç antik parça kalmıştır. Ancak bir zamanlar Artemis Tapınağı -elbette- böyle değildir. Milattan önce 356’da liman kenti olan Efes, Antik dünyanın en seçkin ticaret ve kültür merkezlerinden biridir. Aynı zamanda siyasal açıdan da çok hassas süreçlerin yaşandığı dönemlerdir. Kent Pers istilasındadır ve Persli vali Tsafernes tarafından yönetilmektedir.

Ve bugün günlerden 21 Temmuz. 'Acaba tarihte bugün neler olmuştur?' düşüncesi ile bir zamanlar anneannemin maarif takvimine baktığı gibi, ben de internetin arama motoruna sorumu yönelttiğimde karşıma çıkan bir olay oldukça ilgimi çekti. Olayda MÖ. 356'da Herostratus adındaki genç bir adamın, Dünyanın Yedi Harikası'ndan biri olan, Efes'teki Artemis Tapınağı'nı yakmış olduğundan bahsediliyordu. Bu haberi duyunca, bir an gözümün önünde canlandı; Efes Antik kenti'ndeki O, geriye sadece tek bir sütunu kalmış olan 'Artemis Tapınağı'. Tabi tarihi, bu kadar eskiye dayanan bir olay olunca internette de birbiriyle çelişen pek çok bilgi oluyor. Sonunda konuya açıklık getirmek üzere, bu defa araştırmalarıma kitaplığımızdaki kaynakları tarayarak "ne?", "nedir?" öğrenmek istedim. Çünkü gerçeği -ya da gerçeğe en yakın olan doğru bilgiyi - bizlere arkeolojik kazılarda ortaya çıkartılmış olan belge niteliğindeki  tarihi eserler sunar. En son yapılan verilerin doğrultusunda konu hakkındaki bilgilendirmeyi bize, ilgi ile takip ettiğim Aktüel Arkeoloji Dergisi'nin 59. Sayısında (Sf.57) Sabine Ladstätter veriyor. "Ephesos Artemision'u" başlığı ile kaleme aldığı yazısında Sabine Ladstatter diyor ki;

Milattan Önce 365'te Efes’te meydana gelen korkunç bir yangın Arkaik Artemision'un sonunu getirmekle birlikte, çok daha güzel, çok daha sağlam ve çok daha etkileyici bir yapının - antik dünyanın 7 Harikasından biri olacak Helenistik Artemis Tapınağı'nın - ortaya çıkmasına da olanak sağlayacaktır. Tapınağın Herostratus adındaki Efesli bir adam tarafından kasıtlı olarak yakıldığı antik çağlardan bugüne dek bilinen bir hikâye olmakla birlikte, kesinliği kanıtlanmamıştır. * 



Bir zamanlar Dünya Harikaları arasında sayılan Efesli güçlü tanrıça Artemis’in tapınağının temelleri bugün yüzeyden sekiz metre derinliktedir. Artemision’un günümüze ulaşan son kalıntılarıdır bunlar. Dolayısıyla bugün, tapınağın bir zamanlar bulunduğu yeri, yalnızca Geç Roma Dönemindeki onarım aşamasına ait dikmeler ile yeniden dikilen bazı sütunlar belirlemektedir. Görsel burdan

Efes Artemis Kültü, Anadolu'nun tarih öncesi çağlarına kadar uzanmaktadır.Tapınağın kökenine ilşkin çeşitli kuruluş mitleri bilinmektedir. Bunlar arasında, Artemision'u Amazonlarla bağdaştırarak Yunan öncesi döneme yerleştiren mitler vardır. MS 2. yüzyılda yaşamış olan Yunan gezgin ve coğrafyacı Pausanias, tapınağın ve Efes Artemis kültünün İonlar'dan çok daha eski olduğunu söyler

Arkaik dönemde ortaya çıkan XOANON ismindeki küçük ahşap kült objesi burada yer alan ve kutsal sayılan bir tabiat anıtından büyük olasılıkla bir ağaç kökünden türemişti. Tanrıçanın gücü, tapınağın inşa edilişinden uzun zaman öncesinde çok uzaklara yayılmıştı. Efes Artemisi'nin kökeninin, Miken kaynaklarında bahsi geçen Potnia Theron Asiae olması son derece akla yatkın bir tahmindir. Çitlerle çevrili doğal kutsal alanın, mimari olarak tasarlanmış bir temenosa (etrafı duvarlarla sınırlandırılmış kutsal alan) dönüşümü 7. yüzyılın ikinci çeğreğinde gerçekleşmiştir.*

Efes Antik Kentinde bulunan Artemis Tapınağı çift evreden oluşan bir tapınaktır. İlk evre Arkaik Dönem içerisinde 7. yüzyılda yapılmış olan Artemision'dur. İkinci evre ise Hellenistik Dönem içerisinde yapılmış olan daha ihtişamlı Artemis Tapınağıdır. 

Tüm bu bilgilerin ışığında anlaşılan odur ki Helenistik dönemde yapılmış olan Artemis Tapınağı'ndan çok önce, MÖ. 365'te Herostratus tarafından yakıldığı rivayet edilen tapınak Arkaik döneme ait olan Artemision'dur.

Zamanında, içinde birçok sanat eserinin sergilendiği bu tapınak demek ki tarihte böyle bir kundaklamayla yanıp kül olmuştu. Bu antik çağın çılgın 'terörist eylemi'nden sonra Efes'te artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktır, çünkü Herostratus sadece Artemision'u yakmakla kalmaz, ünlü Efes kentinin gerçekleriyle yüzleşmesini ve hukuk sisteminin sorgulanmasını da sağlayacaktır. Çünkü laik sistem, din devlet ilişkisi ve hukukun egemenliği tartışması belki ilk kez Efes’te, bundan yaklaşık 2400 yıl önce yapılacaktır.

Sadece adını tarihe yazmak için Artemision'u yakan, şöhret meraklısı Herostratus, kendini yargılayan yargıca şu şekilde cevap verir.

“Ben Herostratus. Artemision'u ben yaktım. Benim adım çağlar boyunca anılacak ama sen Kleon, Efes kentinin baş yargıcı. Seni kim hatırlayacak? Hayır, sen de beni yargıladığın için anılacaksın.” der.

21 Temmuz günü Büyük İskender’in de doğduğu gündür ve rivayete göre Artemis, aynı zamanda ebelik tanrıçası olduğundan İskender'in doğumuna yardıma gitmiştir. 

Bu inanışa istinaden İskender, Efes’e geldiğinde kendisini borçlu hisseder ve tapınağın yeniden inşasını karşılamak ister, ancak gururlu olan Efes halkı bu yardımı geri çevirir ve Büyük İskender’i de kırmamak için şöyle der; “Nasıl olur da bir tanrı, başka bir tanrıya tapınak yaptırabilir?” Bunun üzerine İskender Efes halkının üzerinden vergiyi kaldırarak, onun yerine bütçeyi tapınağa harcamalarını ister.. O günden sonra Tanrıçaya bağlı müritler, her tahripten sonra tapınağı tekrar onarmışlardır.



Artemision'un yıkılışının ardından inşa edilen yapı ise yeni bir tapınaktan ziyade antik dünyanın tüm sakinlerini etkisi altına alan bir dünya harikası olacaktır. Bu harika yapının mimarları Paionios, Demetrios ve Kheirokrates olmuştur. MÖ 2. yüzyılda Artemision'u gören Sidonlu Antipatros tapınağı şöyle tarif eder.

"Artemis'in bulutlar üzerinde kurulmuş evini gördüğümde diğer tüm harikalar parlaklığını kaybetti ve dedim ki: 'İşte! Olimpos'un dışında, Güneş hiç bu kadar büyük bir şeye bakmadı.'"

Bu tarihi olayı, Rus yazar Grigory Gorin’de kaleme alır. "Bir Efes Masalı" Filiz Ofluoğlu’nun dilimize kazandırdığı, tarihi gerçeklerden yola çıkarak zamanımızı sorgulayan bir tiyatro oyunudur. Öykü eski olmasına karşın güncelliğinden bir şey yitirmemiş ve bu oyun ülkemizde İzmir Devlet Tiyatrosu’nda Bülent Arın tarafından sahnelenmiş ancak daha sonra sessizce kaldırılmıştır. 

- Oyunun genelinde sömürgeci sistemle yönetilen zengin Efes kentinde, dürüstlükle her şeyini kaybetmiş olan sıradan bir esnafın zindandan adım adım devletin en tepesine kadar nasıl ulaştığının öyküsü anlatılır. Bunu yaparken, yaşadığı acı deneyimlerle insan karakterini ve daha önemlisi insan zaaflarını çok iyi öğrenen Herostratus’un herkesi parmağında nasıl oynattığını görürüz… O sadece insan zaaflarından yola çıkarak gerçekleştirir emellerini… Efes valisi Tsafernes, karısı Klementina, tefeci kayınpeder Krisipus ve Gardiyan, hepsi zaaflı karakterlerdir ve bu yönleri ile Tsafernes’in kurbanı olmaktan kurtulamazlar. Oyunda aklı başında görünen tek karakter Efes’in Başyargıcı Kleon’dur. Efes halkı, kutsal tapınağı yaktığı için Herostratus’u linç etmek üzere zindana geldiğinde karşılarında Efes kentinin Başyargıcı Kleon’u bulurlar. Kleon aynı zamanda sağduyunun temsilcisidir. Öyle ki, karşısındaki hükümdarın karısı Klementina bile olsa yasalardan taviz veremeyeceğini söyler. - 'Bir Efes Masalı' devamı için tıklayınız

Antik çağlardan günümüze uzanan ve gerçekliği kanıtlanmayan bir hikâye olsa da bu, yine de tarih derslerle doludur. Mesele, tarihe geçmek değildir! asıl önemli olan, adını nasıl geçirdiğindir tarihe!

'Kimi tapınak yakıcı ve terörist, Kimi de Büyük İskender olarak geçer tarihe…'

Neye mal olursa olsun adını duyurmak isteyenler için kullanılan “Herostratik Şöhret” deyimi de Herostratus adından gelmektedir.

Tarihe bakmasını bilirseniz, bu sahnenin nice hikayelerle ve derslerle dolu olduğunu da daha iyi anlarsınız. Bugün Efes Antik Kenti'ne gittiğinizde Artemis Tapınağı'ndan geriye kalan tek bir sütunu gördüğünüzde bu tarihi olayı da anımsamanız ve gözünüzde canlandırmanızı dilerim.

Esin Bozdemir

Efes Gezisi - Artemis Tapınağı 


*Kaynak: Aktüel Arkeoloji Dergisi 59. Sayı, 
2017 'Antik Dünyanın 7 Harikası'
( Yazı: 
Sabine LADSTÄTTER, Sf. 54-62)

Diğer Yardımcı Kaynaklar: 
Burası Burası - Burası - Burası 
Görseller: Üstten 2.Görsel - 3.Görsel

4 yorum:

  1. Efes, en çok gittiğim yerlerden. Okul öncesinde gördüm ilk. Bir keresinde de üst üste yedi yıl Davutlar'da tatildeyken ki çok önceleri, öğrencilik bile olabilir, her tatilde en az dört kez gitmiş ve kareler çekme fırsatım da olmuştu.

    Celsus Kütüphanesi, sütunlu yol, her şey başkadır orada.
    Teşekkürler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @ACEMIDEMIRCI,

      Benim de bugüne kadar gördüğüm pek çok antik kent içinde en beğendiğim antik kentlerden biri olmuştur Efes Antik Kenti. Nice kralı, bilgeyi, düşünürü, filozofu, sanatçıyı üzerinde taşımış tarihin, medeniyetin en büyük tanıklarından biri. Her yanından ışık ve sanat fışkırıyor. Dilerim yolumuz yine Ege'ye düşer ve biz yine yürürüz sütunlu yollarda :))

      Ziyaretiniz ve yorumunuz için asıl ben teşekkür ederim...
      İyi haftasonları dilerim. Sevgiyle kalın.

      Sil
  2. Son sözcüğüne kadar merakla ve ilgi ile okudum. Hayatımın geçen yılları içinde en çok duyduğum isimlerdendir Artemis ve Efes, ama bu tarihi yönünü hiç bilmiyordum. Kendince bir yere, bir isme ait olma kavgasının hatta zarar verecek boyutta yaşamak, bencilce davranmak insanlık tarihinin en büyük illeti. Yüzyıllar geçse de değişmiyor. Dünün yıkanları bugün de var, yarın da olacak ve tarih onları hep hatırlayacak. İsimlerini tarihe yazdırmayı çoktan başardılar bile bu aktörler. Yıkım ise yine güzellikleri bulacak. Emeğinize sağlık, çok güzel bir yazı olmuş. Pazar sabahıma farkındalık kattı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Beyaz Yakalı,

      Tarih alınması gereken derslerle dolu. Ve henüz gün yüzüne çıkmayı bekleyen daha nice keşfedilecek kültür miraslarımız var. Bazıları ise ortaya çıksa da yeterince bilinmiyor. Değerli yorumunuza çok teşekkür ederim. Esenlikle..

      Sil