20 Mayıs 2015 Çarşamba

İstanbul'da otoyolların kavşağında gizlenmiş cennetten bir köşe


Mevsim geçişleri çeşitli sürprizler yaşatıyorsa da ilkbahar geldi sonunda ve hatta pek hevesli, yerini kavurucu sıcaklara bırakmaya. Günler uzadı, havalar ısındı, kışın uykuda olan her bitki olanca hızıyla yapraklanmaya, rengârenk çiçekleri ile bahçeleri şenlendirmeye başladı. Ve artık kırlara koşmanın, bağ bahçe gezmenin de zamanı geldi.

Güneş böylesine davetkâr olunca, biz de seçimimizi bahçelerden yana yaptık. Tıklım tıklım AVM.lerden kaçıp bir an önce doğaya kavuşmak özlemi içinde ve olabildiğince trafiğe takılmadan ulaşabileceğimiz bir güzergâhta bahçemizi bulduk sonunda.

Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesinde bahar renkleri

İstanbul’un Anadolu yakasında, Atatürk ve Fatih Sultan Mehmet köprülerinden gelen otoyollarla, Anadolu otoyolunun birleştiği kavşakta bulunan Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi, kavşaktaki anayollar ile bağlantı yolları arasındaki adalar üzerinde kurulmuş. Toplam sekiz adadan oluşuyor.

* Merkez Ada * Mesire Adası * Ertuğrul Adası * İstanbul Adası * Anadolu Adası * Meşe Adası * Arboretum Adası ve...
Bitki Koleksiyonları ve NGBB Herbaryumu, NGBB Kütüphanesi, Yetişkinler ve çocuklar için çeşitli etkinlikler; Bitki Ressamlığı ve Gönüllü Faaliyetler ile bitkileri koruma ve daha neler neler, NGBB'de öğreneceğiniz çok şey var. 



AVM' lerin kuşatması altında olduğumuz bir süreçte, üstelik yakın bir konumumuzda böyle bir botanik bahçenin varlığı sevindirdi beni. Ve nihayet geçtiğimiz haftalarda ‘Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi’ne gittim. İyi ki de gitmişim, ’dünyalar varmış’ dedim kendime;)  Nefes aldığımı hissettim, ciğerlerim bayram sevinciyle dolup taştı adeta.

Metropolün ortasında, labirent gibi dolanan kavşaklar, köprüler ve alt geçişlerle birbirine bağlanarak kendini gizlemeyi başarabilmiş bir bahçenin içinde ‘yeşil bir akciğer’ de varmış meğer!.  Öyle ki Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi, otoyol kavşağında kurulmuş, dünyanın ilk ve tek botanik bahçesi oluyormuş. Ne, otoyoldan ne de, Ataşehir Bulvar’da ana-yoldan baktığınızda, böyle bir bahçeyle karşılaşabileceğinizi hayal dahi edemiyorsunuz. Burası kendisini çok güzel kamufle edebilmiş  ’gizli bir bahçe’ dersek yalan olmaz. Diğer yandan da iyi ki gizlemiş, kendisini koruyabilmiş diyoruz.


Merkez Ada'da; Kaya Bahçesi, Çitli Bahçe, Kaya Çatlağı Bahçesi, Meyve-Sebze Bahçesi, Çok Yıllık Yastıklar bulunuyor.

Nilüfer Havuzları

'Hemân ağlayı geldim âleme ağlayı gittim ben
San ol "nilüfer"im kim suda bittim suda yittim ben'
Rehâyî

Alan, NGBB, İstanbul’a %12 oranında yeşil alan sağlamasıyla İstanbullular için bir nefes alma noktası olmasının yanı sıra, aynı zamanda bir araştırma, eğitim ve öğretim merkezi olarak da faaliyetlerini sürdürüyor.

Soğanlı Bitkiler Koleksiyonu

Bu bahçede, bir bitkiyi keşfetmenin, bitkiyi yetiştirmenin en ince ayrıntılarını deneyimleyerek öğrenme şansına sahip oluyorsunuz. Bitkiler dünyasını keşfetmek bambaşka bir duygu. Toprağa dokunan eller, sabırla kendi bitkilerini yetiştirebiliyorlar. Böylece doğada bir bitkinin nasıl yetiştirildiğini öğrenebiliyorsunuz.


*****


*****


*****


*****


*****


***


Mesire Adası'nda; Keşif Bahçesi ve Menfez Galeri bulunuyor.  

Bahar aylarında yoğun ilgi gören botanik bahçedeki adalardan biri mesire adası olarak düzenlenmiş. Böylece özellikle çocuklu ailelerin, gençlerin, yaşlıların her grup ve yaştan insanın rahatlıkla faydalanacağı ama elbette kuralları olan bir piknik alanı oluşturulmuş.

Mesire Adası'na ulaşım, Merkez Ada' daki üst otoparktan bağlanan köprü ile sağlanıyor. Büyük özverilerle hayata geçirilmiş olan bu bahçeden faydalanan ve İstanbul’un kaosundan kaçıp nefes almak isteyen insanlar için adeta bir cankurtaran vazifesi gören bu bahçede devamlılığın esas olması açısından kurallara uymak elzemdir. Buna özellikle dikkat ediyoruz. 

Keşif Bahçesi

Alan çocukların oynarken, bitkiler dünyası hakkında bilgilenmelerini hedef almış. Alanın teması “Bitkiler, diğer canlıların yaşamasını sürdürmesi için yaşamsal önem taşır.” olarak belirlenmiş. Oyun Alanı, çocuklara NGBB’nin armağanı olarak 2009 yılında 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramında açılmış.


Keşif Bahçesi’nde en göze çarpan modüller arasında; 
kum havuzu, fıskiye, açık tiyatro, ağaç ev, tünel yer alıyor.

*****
Ertuğrul Adası'nda; Anıt Zeytin Ağacı, Ertuğrul Anıtı, Japon Kiraz Ağaçları, Karadeniz Bahçesi ve Faydalı Bitkiler bahçesi; Tıbbi ve Kokulu Bitkiler, Buğday ve Yakın Akrabaları, Boya Bitkileri (“Kumar Bahçesi”, “Fundalık”, “Ortanca Koleksiyonu”, “Kelebek Çalısı Koleksiyonu” ve “Sakura Koleksiyonu”) yer alıyor.
Anıt Zeytin Ağacı

Bu gördüğümüz anıt zeytin ağacı, Türk Japon dostluğunu temsil etmek istercesine, birbirine sarılmış. Çünkü bu anıt ağaç,  iki ağacın birleşmesiyle oluşmuş. Yaşı tam olarak bilinmeyen ama hala zeytin veren ağaç asıl olarak bu özelliği ile tanınıyor.  

Ekmek Teknesi 
'Ne kadar buğday, o kadar ekmek'

'400 gramlık BİR tane ekmeğin yapılabilmesi için 2 metrekare yani yukarıdaki kadar bir tarlaya ihtiyaç vardır. Günlük ekmek harcamanızı göz önünde bulundurarak, gerisini siz düşünün!.. LÜTFEN İHTİYACINIZ KADAR TÜKETİN!.. '

*****
1890 yılında, II. Abdülhamit'in emriyle gittiği Japonya'dan dönüşte, fırtınada batan Ertuğrul Firkateyni'ndeki 527 denizcinin anısına dikilen bir anıttır. 

Anıt; facianın  115. yılı olan 2005'te, Japon Sakura Vakfı tarafından bağışlanan ve her bir denizcinin anısına dikilen Japon Sakura kirazı fidanları ile donatılmış. Aksilik o ki ziyaretimiz Nisan'ın son haftasına denk geldiği için sakura kiraz ağaçları’nın çiçek açmış hallerine yetişemedik. Japon kiraz ağaçları Sakuralar, Nisan ayında sadece 10 gün çiçek açıyormuş. Bu yüzden notumuzu hemen alıp; 'bir daha ki yıla inşallah diyoruz:) 


Sakura - Cerasus 'Yoko' Japon Kiraz Ağacı 

Ama sakura ağacı bize, hiç ümit etmediğimiz bir anda sürpriz yaptı;) İstanbul adası'nda çiçeklenmiş bir iki sakura ağacı gördüm sonunda! ;) 

Sakuralar hk. detaylı bilgi için  bakınız


*****



*****

İstanbul Adası'nda: 18. yy İstanbul 'Eski Konak' Bahçesi, İstanbul Boğazı (minyatür), İstanbul Bitkileri Koleksiyonu ve Amfitiyatro yer alıyor.

18. yy. İstanbul 'Eski Konak' Bahçesi


'BETONLAŞMAYA İNAT...DOĞAL HAYAT !' 

Boğaziçi Kanalı: 'Kız Kulesi, köprüleri ve dört mevsim değişen çiçekli tepeleriyle
aslının minyatürü İstanbul Boğazı ve..
Amfitiyatro: 450 kişilik bir anfitiyatro da mevcut. 

Erguvan Ağacı


İstanbul Bitkileri Koleksiyonu; İstanbul'da yaşayan yaklaşık 2500 bitki türünden 20'si endemik imiş!. Bu alan, İstanbul'un özel coğrafi konumunun getirmiş olduğu zengin bitki çeşitliliğinin bir koleksiyonu adeta.

Anadolu Adası: Anadolu'nun bitki örtüsünü yansıtacak biçimde yapılandırılması planlanmakta imiş..Burası henüz ziyarete açık değil.

Meşe Adası: Dünyanın en büyük meşe koleksiyonunu oluşturma hedefi ile planlanmış. Şu an 28 meşe türü koleksiyonda olup, bu ada da ziyarete açık değil.

Arboretum Adası: Türkiye'nin doğal odunlu bitkilerinin yer almasına yönelik planlanmış olan ada İstanbul Adası'nın doğusunda yer alıyor. (NGBB’de bulunan bazı endemik odunlu bitkiler için bkz ) Arboretum nedir? bkz


Bugün gördüğümüz bu yemyeşil ve bakımlı 'Botanik Bahçe'nin' oluşum hikâyesi ise dikkate değerdir. 


Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi (NGBB), 1995 yılında Ali Nihat Gökyiğit tarafından eşi Nezahat Gökyiğit adına hatıra parkı oluşturulmak amacıyla kurulmuş. Başlangıçta ‘hatıra parkı’ amacına yönelik bir bitkilendirme ve ağaçlandırma planı uygulanmış. Ama elbette bu hiç de kolay olmamış. Üzerinde değil ağaçlandırma yapmak,  ot beslemeye bile gücü kalmamış toprağı canlandırarak, yapısı aşırı derecede bozulmuş toprağın ıslahından başlanarak, yaşama şansı en yüksek olan bitkiler belirlenip toprak anayla tanıştırılmış.  Ve iğne ile kuyu kazmak kadar zorlu bir süreçten sonra (32 hektarlık park alanına takriben 50.000 ağaç ve çalı dikilmiş.) geçen 6 yılın sonunda toprak tanınmayacak bir düzeye getirilmiş. Bu gelişim, azmin, çalışmanın, inancın ve büyük doğa sevgisinin bir göstergesidir. Bahçede değişim öylesine güçlü olur ki  ‘hatıra parkı’ olarak başlanmışken ‘botanik bahçesine’ dönüştürülür. Doğa kendisine gösterilmiş olan olağanüstü çalışmayı karşılıksız bırakmaz. Ve 2002 yılında açılan Nezahat Gökyiğit Botanik bahçesi çok daha geniş bir açılımla varlığını sürdürür. Bu yeni dönemle birlikte titiz bir yapılanma planı başlatılır. Uluslararası atölyeyi toplayıp, deneyimli insanları ve bilim adamları aracılığı ile 500 dönümlük alanda bahçe fiziki ve işlevsel olarak hayata geçirilir.

Onlar bu bahçeyi kurmaktaki amaçlarını çok güzel dile getirmişler;
*Dünya’daki canlılığın devamının gerçek ve tek garantisi olan bitkilerin önemi ve değeri hakkında toplum bilgisini arttırmak.
*Dünya bitki hayatı ve Türkiye’nin zengin bitki örtüsü hakkında, bilimsel araştırmaları ve eğitimi, iyi belgelenmiş koleksiyonlar oluşturarak teşvik etmek ve bir bitki danışma merkezi oluşturmak.
*Dünya’daki biyolojik çeşitliliği, endemik, ender ve tehdit altındaki bitkileri koruyarak desteklemek.
*Ekonomik ve/veya faydalı bitkilerle insanlar arasındaki bağlantı ve ilişkileri araştırmak, sergilemek ve bu konudaki biriktirilmiş kültür mirasını korumak ve yaymak.
*Gittikçe artan bir tehdit oluşturan susuzluğa dayanıklı bitkileri sergilemek ve dünyadaki erezyonla ve çölleşme ile mücadeleye yardım etmek.
* Bilimsel çalışmalar ve araştırmalar yapmak: Bitki sistematiği, botanik, tarım, ekoloji, çevre, peyzaj, ve bahçe bilimleri araştırma faliyetlerini arttırmak ve geliştirmek.
* Bitki koleksiyonları: Dünya’nın diğer bölgelerinin ve Türkiye’nin doğal bitkilerinin canlı koleksiyonlarını oluşturmak ve sergilemek.
* Koruma: Türkiye’nin ve Dünya’nın tehdit altındaki endemik, doğal veya kültür bitkilerini korumak.
* Eğitim ve bilgi takdimi: Doğa ve çevrenin tanıtımı ve korunması, bitkiler alemi, Türkiye’nin ve dünyanın biyolojik/bitki çeşitliliği konularında kamuoyu ve kurumların bilgisini, ilgisini ve bilincini arttırmak.
* Başvuru kütüphanesi ve herbaryuma yönelik faaliyetleri geliştirmek; tanıma, sınıflandırma ve etiketleme ile bir arada bitki kütüğü oluşturmak.

doğayla başbaşa, huzur veren bu ortam
terapi oluyor adeta...




*****


*****

*****

*****

*****

*****

*****

Oldukça geniş bir alana yayılmış olan botanik bahçede türlü ve renkli, çeşit çeşit kokulu, ilginç bitkiler, çiçekler, böcekler arasında; kâh o bitkiyi keşfedeceğim, kâh şu bitkiyi.... hadi bir de şu tünelin altından geçeyim sonra köprüden karşı adadaki bahçeye… derken,  nasıl da keyifle akıyor zaman.


Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi'nin girişi;  Ataşehir Bulvarı üzerinde bulunan kapıdan yapılmaktadır üstelik bahçeye giriş ücretsizdir. Ama siz içeriye girerken kapıda tarafınıza uzatılan etkinlik broşürünü alarak gönlünüzden kopan ne ise onu verebilir ya da NGBB gezi rehberi kitabını alarak hem bu bahçeyi daha detaylı araştırıp gezebilir hem de merak ettiğiniz çiçekler hk. da bilgileri elinizdeki kitapçık sayesinde rahatlıkla öğrenebilirsiniz. Ayrıca burası hem doğa-severler hem de bitki fotoğrafçıları için kaçırılmayacak bir bahçedir.

İstanbul metropolü'nün merkezinde büyük bir emek ve titiz bir çalışmanın ürünü olan bu cennet köşenin 'botanik bahçenin' oluşumunda emeği geçen herkese yürekten teşekkürlerimizle..

Ve... bağ-bahçe gezmenin tam da zamanıdır şimdi;)

Esin Bozdemir


Ayrıntılı bilgiler ve 

16 yorum:

  1. Aydınlandım bilgilendim, üstelik şahane bahar manzaraları ve çiçek kokularıyla ruhumu şenlendirdim. Eline emeğine sağlık

    Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Çınar,
      Teşekkür ederim beğenilerine.. Ruhun hep şen kalsın Çınar'cım :)

      Sil
  2. Ne güzelmiş. Bilmiyordum. Teşekkür ederiz tanıttığın için Esincim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @sezer eser perker,
      Sezer'cim gerçekten çok hoş bir ortam. Metropolün ortasında gizli bir vaha gibi..Öğrencilerinle de gelebilirsin buraya..Web sitelerini incelersen yetişkinler kadar çocuklara yöneliktepek çok etkinlik yapılıyor. Aklında olsun..

      Sil
  3. İstanbul'da yaşayanların da haberdar olmadıkları ne güzelliklerimiz var. Hemen tanıdıklarımı da E- postayla haberdar ettim.
    Keşfe çıkmış ve ne güzellikler keşfetmişsiniz. Gerçekten cennetten birer köşe. Sakuralara bile ulaşmışsınız.
    Çok teşekkürler bilmediklerimizi bilinir kıldığınız için...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Makbule Abalı,
      Çevrenizi haberdar etmeniz çok iyi olmuş. Metropolün ortasında böyle bir alanın olması İstanbul'da yaşayanlar için birer mucize oldu artık. Değerli düşünceleriniz için çok teşekkür ederim. Ben de bloğunuzdaki yazılarınızdan oldukça esinleniyorum.

      Sil
  4. Biz de çok seviyoruz orayı :D

    YanıtlaSil
  5. Neredeyse kentte yaşayanların dahi bilmediği bir dünyayı tanıtmışsınız. Bence buranın Tripadvisor'da kaydını yapın. dünya gezginlerinin de bilmesi gerekiyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Mehmet Bilgehan Merki,
      Pek çok kimse eminim bilmiyor!.
      'Tripadvisor' e kayıt yapmak, bugüne kadar hiç aklıma gelmemişti. Baktım sitede kaydı yapılmış..
      Ama çok az yorum ve foto vardı. Belli ki keşfeden henüz fazla değil..
      Öneriniz için teşekkür ederim Mehmet Bey. Esen kalın..

      Sil
  6. kesınlıkle otoyol enarında keyıflı bır kose burası , herkes gormelı ıstanbuldan kacmak ıcın ...kacamadan kacmak..sevgıler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Kuzununannesi,
      Sayfama hoşgeldiniz ..evet kesinlikle kaçmak, kaçamak yapmak için herkese uygun cennetten bir köşe burası.
      Sevgiler..

      Not: Ne hoş ve renkli bir sayfanız var..Daha detaylı bakacağım fırsat bulduğumda...

      Sil
  7. Merhaba güzel bir yazı olmuş :) Bu arada bloğunuzu yeni keşfettim ve takibe aldım.Bana da beklerim :)

    http://ataleofbeauty.blogspot.com.tr/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Büşra Erdoğan,
      Sayfama hoş geldiniz:) Beğeniniz ve davetiniz için teşekkür ederim.
      En kısa zamanda ziyaret edeceğim..

      Sil
  8. Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi'ni sakurayla ilgili yazımı hazırlarken yaptığım araştırmalar sırasında öğrenmiştim Esinciğim. Daha önce adını hiç duymamıştım. Gerçekten de cennetten bir köşeymiş burası. İstanbul'a gidildiği zaman mutlaka gidilip görülmesi gereken yerlerden...
    Ciddi bir emek sarfedip kaynak niteliğinde bir post çıkmış yine elinden. Sakuraların çiçekli halini kaçırdığına üzülsem de telafi ettiğini görmek sevindirdi beni. Yalnız çok dikkatimi çeken bir şey var. Daha önce Handan'ın blogunda da görmüştüm. Japonların onca jest yapıp gönderdikleri sakuraların hallerini hiç beğenmedim. Bakımını kesinlikle beceremiyorlar. Kök diye bir şey yok ağaçlarda. En alttan fışkırmış dalların orada işi ne? Neden budamayıp kendi hallerine bırakmışlar? O gidişatla ağaca benzer bir şey çıkmayacak ortaya, bu kesin!

    İyi ki yazmış, iyi ki tüm detaylarıyla tanıtmışsın bu bahçeyi Esinciğim.
    Ellerine, emeğine sağlık olsun...
    Sevgilerimle..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Zeugma,
      Sevgili Zeugmacığım, ben de sakuraların varlığını senin sayende blogda yapmış olduğun o postla öğrenmiştim. Ve inan bana NGBB'yi keşfettiğimde aklımda hep sakura ağaçları vardı. Senin de dikkatini çekmiş olduğu gibi ben de nedense aynı kanıya vardım. Sanki 'sakuralar' biraz ihmal edilmişler! gibi geldi...Gereken önemi gösterip sürdürülebilirlik çok mühim. Umarım sakuralar tamamen yok olmadan onlara bilinçli bir el atan olur.

      Değerli yorumun için çok teşekkür ederim Zeugmacığım..
      Güzel bir hafta dilerim..Sevgilerimle...

      Sil