17 Ağustos 2023 Perşembe

Nefis gün batımlarıyla Misakça Sahili ve Ayçin Usta'nın meşhur 'Sütlü Levrek'i


Güzel günler ışık hızıyla geçiyor. 

Ana ocağımda nasıl da çabuk geçti günlerim hiç anlamadım! 

“Gönül ne kahve ister ne kahvehane / Gönül muhabbet ister kahve bahane” demiş ya hani atalarımız, işte bu sözün hakkını veren can komşuları var annemin.  ❤️🧿❤️ 

Bir kahve içimlik kadar da olsa, sık sık bir araya geliyor, birbirlerinin hallerini hatırlarını sorup,  gönüllerini hoş ediyorlar. Bunda frekansların uyumu da önemli tabi ki. 

Yaşadığım koca şehir İstanbul'u düşününce... ne mümkün böyle komşuluk ilişkileri bulabilmek! Aynı site içinde olup da, değil birbirine hal-hatır sormak, birbirine selam dahi veren insanları göremezsiniz.  Yine de parmakla sayabileceğim kadar az da olsa 3-5  site sakini, merhabalarıma karşılık verir. Mahallemizin bakkalıyla, site görevlisiyle ayak-üstü de olsa konuşur, hal hatır sorarız birbirimize. Bir de mega kentlerdeki kaotik yaşam ile küçük kentleri karşılaştırmamak gerekiyor. Küçük yerlerde hayat da daha sakin akıyor.  

14 Ağustos 2023 Pazartesi

Yaz güncelimden yansımalar

İnsan kuş misali! Bir gün orada, bir gün buradasın. Hayat, içinde öyle uzun uzun plan ve program yapmaya hiç gelmiyor. Çünkü yaşam, senin dışında an be an değişiyor. Yarın ne-nerede, hangi hâlde olacağını hiç bilmiyorsun!. 

Yine araya uzunca bir zaman dilimi girdi. Bloğuma hiç giremedim. Yaklaşık bir aydır baba ocağımda,  ana yurdum Bandırmadaydım. Gidişim ani oldu!

Hemen her gün gibi annemi kâh görüntülü, kâh sesli telefonla arar, hâlini hatırını sorarım. Bazen ayda bir veya duruma göre iki kez de eşimle, kardeşimle annemin yanına gider birlikte vakit geçiririz. Eksiği-gediği varsa alır, tadilat işleri varsa gereğini yaparız. Tabi artık her şeye ulaşmak eskisine göre çok daha kolay. Uzaktan da olsa teknolojinin nimetlerinden de faydalanır, internet üzerinden yapılan alışverişlerle evin eksikliklerini gideririz. Ama manevi olarak varlığımız elbette hiçbir şeyle kıyaslanamaz. Birbirimizi sesimizin tonundan anlar ve konuşamadıklarımızı da okuyabiliriz. Son zamanlarda annemin sesinin renginde bir huzursuzluk ve endişe hali hissetmiş ama pek de bozuntuya vermemiştim. Malum bu yıl yaz mevsimi alışageldiğimiz türden değil... bunaltan, kavurucu sıcaklar, bünyelerimizi de alt üst etti. Kuraklık hissedilir derecede arttı, nem oranı desen ona keza. Hâl böyle olunca tansiyonlarda da inip çıkmalar çoğaldı. Diyeceğim o ki, bu sıcaklar annemin de bünyesini etkilemiş, tansiyonu bir hayli yükselmiş ve inmeyince de endişesi doğaldır ki artmış. 

4 Temmuz 2023 Salı

Kapadokya Vadisi'nin İncisi: Uçhisar Kalesi

5. Gün / 2. destinasyon

Çavuşin Köyü'nü gezdikten sonra, sıradaki destinasyonumuz aynı lokasyon içinde yer alan  Uçhisar Kalesi oluyor. Doğal konumuyla bir hisar görünümünde olan ve Kapadokya'nın hemen hemen her yerinden görülebilen Uçhisar Kalesi aynı zamanda en büyük peribacısı.

Panoramik seyir için en ideal yapıda olan kaleden tüm Kapadokya'yı kuşbakışı seyredeceğiz.  Bölgenin her yerinden görülen ve sürekli kadrajımıza giren Uçhisar'ı bu defa bulunduğumuz noktadan çekeceğiz. Böylece Uçhisar Kalesi'nden bütün Göreme Vadisini ve peri bacalarını görmüş olacağız.

Tabi sadece Kapadokya'daki ilginç peribacalarını görmek için değil aynı zamanda Erciyes ve Hasandağı' nı görmek için de en ideal seyir yeri olarak Uçhisar Kalesi'ne çıkacağız. 

22 Haziran 2023 Perşembe

Kapadokya'nın kadim köyü: Çavuşin

5. Gün

Sabah parçalı bulutlu bir güne merhaba derken, bir gün öncesinden planladığımız gibi Kapadokya'nın en eski yerleşim yerlerinden biri olan Çavuşin Köyü'ne gitmek üzere yola koyuluyoruz. 

Çavuşin, Avanos kara yolu üzerinde ve Göreme’ye 2 km uzaklıkta. Mesafe oldukça kısa, bu yüzden ana yola çıkınca, göz açıp kapayıncaya kadar çabuk varıyoruz Çavuşin'e. 

Köy meydanına doğru ilerliyoruz. Mütemadiyen yağışlı geçen bir Mayıs ayı yaşanırken, köy sakinleri de hava durumuna göre tedbir hali içindeler.  Hediyelik eşya satan dükkânların önündeki tezgahlar yeniden düzenlenmekte, çay bahçeleri yeni güne hazırlanmak üzere... 

Havada ise mis gibi toprak kokusu hakim!.  Bir de iğde ağaçlarının, yeni demlenmiş meyve çaylarının burcu burcu kokuları... köy fırınından tazecik çıkmış ekmek kokuları da karışınca ortalığa...ne demeli!. ne etmeli!.. "bilseydik kahvaltı yapmazdık!. Artık dönüşümüzde mutlaka çay bahçelerinin birine oturmalı!"  diyerek... köydeki yürüyüşümüzü sürdürüyoruz. 

18 Haziran 2023 Pazar

Kapadokya Zelve Vadisi ve Paşabağları'ndan izler ve yansımalar

3. Gün

Sabah nefis bir kahvaltının ardından güneşi kaçırmadan Zelve Vadisi ve Paşabağları'na gitmek üzere yola koyuluyoruz. Göreme - Avanos karayolundan 2 km içeride olan Zelve, peribacalarının en yoğun olduğu ören yerlerinden biri. Ürgüp, Avanos ve Göreme üçgeni içerisinde yer alan Zelve Vadisi Aktepe Dağı’nın yamaçlarından Avanos tarafına doğru uzanıyor.

4. ve 13. yüzyıllarda Hıristiyanlığın önemli yerleşim ve dini merkezlerinden biri olan Zelve'de; Balıklı, Üzümlü, Geyikli kiliseleri vadinin birer sembolü haline gelen yapıları arasında yer alıyor. 

Milli Park ve Ören yerlerine girişler pek tabi ki ücretli, ancak her zaman olduğu gibi 'müze kart' her yönüyle avantajlı. Bu yüzden süresi dolan müze kartlarımızı burada yeniliyor ve Zelve Ören Yeri'ne 'müze kart'ımızı göstererek giriş yapıyoruz. 

1950'lili yıllara kadar yerleşim yeri olan Zelve’de vakti zamanında Hıristiyan ve Müslümanlar bir arada yaşamışlar. Yaşam alanları ise Kapadokya’nın her köşesinde olduğu gibi, Zelve Vadisi’nde de peribacalarının ve büyük kaya kütlelerinin içine oyularak oluşturulmuş. 

15 Haziran 2023 Perşembe

Kapadokya'da baharı yaşamak

Pers dilince 'Güzel Atlar Ülkesi' anlamına gelen Kapadokya, hayal gücünün ötesinde, doğanın cömertçe davrandığı jeolojik oluşumlarıyla görenleri kendine hayran bırakan sıra-dışı bir bölgemiz. Doğasıyla, kültürüyle, tarihiyle yeryüzünde eşi benzeri olmayan Kapadokya, birçok medeniyete de başkent olmuş. 

Bu topraklarda yaşayıp da Kapadokya'yı görmemek büyük bir eksiklik olacaktır. Tabi, dört bir yanı zenginlik fışkıran Anadolu'muzda gezilip görülecek çok yer var. Ancak bazı yerler çok daha özel.  Bunu  UNESCO'da tescilliyor zaten. Bu yüzden yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı olan ve hayattayken 'mutlaka görülmeli' dediğimiz yerlerin içinde üst sıralarda yer alıyor Kapadokya. 

Kapadokya bölge olarak Aksaray, Nevşehir, Niğde, Kayseri, Kırşehir illerinin kapladığı alanın birleşimi olarak tanımlanıyor. Asıl görülesi kayalık Kapadokya ise; Uçhisar, Göreme, Avanos, Ürgüp, Derinkuyu, Kaymaklı, Ihlara ve çevresinden oluşuyor. 

6 Haziran 2023 Salı

Sergiler, seyahatler ve seçimler derken...

Trafiği bol, endişesi, sevinci, heyecanı çok olan bir Mayıs ayı'nın ardından umudu başka baharlara bıraktık yeniden! Elbet umutsuz yaşanmıyor! ancak anladık ki umut ettiğimiz dallar hep kuruyor, en iyisi biz yine kendimize tutunmaya, kendi hikâyemizi yazmaya ve kendi yolumuzda yürümeye devam edelim. 

Mayıs ayı, ülkemizin gündemi kadar kendi özelimizde de oldukça yoğundu. İki sergi ve ana ocağını saymazsam iki seyahatle birlikte dolu dolu geçti. Bir de ne çok yağmur yağdı!. Kuraklık endişesine karşın yağışlar iyi de oldu ama fazlası hem mahsullere zarardı, hem de yağmurlar oluk oluk sel olup taştı!.

Önceden planladığımız bahar ayı tatilimizi uzun yılların ardından Kapadokya'da geçirmeye karar verdik. Yaklaşık on yıl önce Kapadokya'ya gittiğimizde mevsim kıştı.* Bu defa bahar ayında doğa ve tarihin en güzel bütünleştiği gizemli şehir Kapadokya'da olmak bizim için heyecan vericiydi. Üstelik bir de, tatilimizin içinde benim de katıldığım bir sergim vardı. Anlayacağınız hem sanat, hem seyahat ikisi bir arada şahane bir bonus oldu bana. Sergi ise dünyanın ilk yeraltı müzesi niteliğine sahip olan Avanos Güray Müze'de gerçekleşti. 

12 Mayıs 2023 Cuma

'Şairler Sofası'ndan geçtim...

Uzun zaman olmuştu boğaz havası almayalı. Buna; 'İstanbul'da İstanbul'a hasret yaşamak!' deniyor. Neyse ki özel bir işimiz çıkınca vesile oldu, şeytanın bacağını kırdık sonunda! 

Hafta sonu, hem boğaz havası alıp, hem de sanatla dolu, renkli  bir gün geçirmek, daralan bünyelerimize iyi geldi.  Önce Beşiktaş'tan Akaretler'e doğru uzanıp halletmemiz gereken işlerimizi hallettik, ardından aynı lokasyon üzerinde bulunan 'Şairler Sofası'nda edebiyatımızın unutulmaz kalemleriyle buluştuk. Beşiktaş civarında yaşamış şairlere ait heykellerin yer aldığı bu parka 'Şairler Parkı' da deniyor. 

Adından da anlaşıldığı gibi, Türk şiirinin büyük ustalarının toplu olarak bir arada görülebildiği “Şairler Parkı; Şair Nigar Hanım, Neyzen Tevfik, Cahit Sıtkı Tarancı, Behçet Necatigil, Orhan Veli, Oktay Rifat, Sabahattin Kudret Aksal, Özdemir Asaf, ve Melih Cevdet Anday’ın heykellerine ev sahipliği yapıyor.