Sergilerim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Sergilerim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6 Haziran 2023 Salı

Sergiler, seyahatler ve seçimler derken...

Trafiği bol, endişesi, sevinci, heyecanı çok olan bir Mayıs ayı'nın ardından umudu başka baharlara bıraktık yeniden! Elbet umutsuz yaşanmıyor! ancak anladık ki umut ettiğimiz dallar hep kuruyor, en iyisi biz yine kendimize tutunmaya, kendi hikâyemizi yazmaya ve kendi yolumuzda yürümeye devam edelim. 

Mayıs ayı, ülkemizin gündemi kadar kendi özelimizde de oldukça yoğundu. İki sergi ve ana ocağını saymazsam iki seyahatle birlikte dolu dolu geçti. Bir de ne çok yağmur yağdı!. Kuraklık endişesine karşın yağışlar iyi de oldu ama fazlası hem mahsullere zarardı, hem de yağmurlar oluk oluk sel olup taştı!.

Önceden planladığımız bahar ayı tatilimizi uzun yılların ardından Kapadokya'da geçirmeye karar verdik. Yaklaşık on yıl önce Kapadokya'ya gittiğimizde mevsim kıştı.* Bu defa bahar ayında doğa ve tarihin en güzel bütünleştiği gizemli şehir Kapadokya'da olmak bizim için heyecan vericiydi. Üstelik bir de, tatilimizin içinde benim de katıldığım bir sergim vardı. Anlayacağınız hem sanat, hem seyahat ikisi bir arada şahane bir bonus oldu bana. Sergi ise dünyanın ilk yeraltı müzesi niteliğine sahip olan Avanos Güray Müze'de gerçekleşti. 

2 Eylül 2022 Cuma

Mayıs ayı güncesinde sanatın izleri

Mayıs ayı en bereketli ve dolu dolu geçirdiğim bir ay oldu. Tek bir posta sığdıramadığım Mayıs ayı güncelerimin finalini, aralarında benim eserimin de yer aldığı Türkiye Pastel Derneği'nin Karma sergisi ile kapatıyorum. 

21-27 Mayıs 2022'de Kadıköy Jasmin Art House'de gerçekleşen sergimize ilgi oldukça fazlaydı. İstanbul'un sanat sever Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da  karma resim sergimizi ziyaret ederek bizleri onurlandırdı. 

2012'den itibaren alanında yetkin ustalardan eğitimler alarak başladığım resim çalışmalarımı, 2019'dan bu yana ise pastel üstadı Javad Soleimanpour atölyesinde devam etmekteyim. Pandemi süresince online olarak da aralıksız sürdürdüğüm resim çalışmalarımda evi bir atölye olarak kullanarak 'sanat eve sığar' dediğim bu dönem, benim için en verimli dönem oldu diyebilirim. 

11 Haziran 2022 Cumartesi

Nerde kalmıştık!?.


"Kaç yıl oldu saymadım köyden göçeli, Mevsimler geldi geçti, görüşmeyeli! 
Hiç haber göndermedin o günden beri, Yoksa bana küstün mü? Unuttun mu beni?.." :))

Ah ki ne ah!. Bu sabah bloğumu açarken dilimde bu şarkı... sayfam adeta bana 'küstümmmm! küstümmm!" diyor! bir an düşündüm de, ne çok zaman oldu bloğuma girmeyeli!. 

En son 'Göller Yöresi' gezi notlarımı yazıyordum; Sagalassos ve Kremna Antik Kenti'ni ardından Burdur Gölü ve çevresini, İnsuyu Mağarasını ve en son da Burdur Arkeoloji Müzesi'ni anlatmıştım....serinin devamında birkaç destinasyon daha vardı yazılmayı bekleyen. Sonra, araya bir ay gibi kocaman bir boşluk girdi! 'boşluk' derken, bir türlü fırsat bulup da bloğuma girememek haliydi işte.  İnsan yazdıkça yazası geliyor, yaz(a)mayınca da öyle bir 'kal' hali üzerine çörekleniyor!. tabi kendimce geçerli sebeplerim vardı. Şu son birkaç ayda günlerim öylesine dolu dizgin geçti ki! Ama velâkin,  daha fazla ara vermek olmazdı, öncelikle halimi arz etmenin zamanı geldi! diye düşündüm. Ne de olsa bu mecralar aynı zamanda kendi kişisel tarihime not düştüğüm alanlar. 

Peki bu, kimin umurunda? Hiç kimsenin olmasa da benim umurumda :) Yaşadıklarımı kayıt altına almak, aklıma düştükçe onları okumak... ve her okuduğumda yeniden yaşamak! muazzam bir duygu!. daha fazla birikmeden, güncelliğini yitirmeden, aklımdan uçup gitmeden son birkaç ayda yaşadıklarımı toparlayıp, özet şeklinde de olsa yazmalıyım dedim. Ve işte yeniden blog-hanemdeyim. 

17 Şubat 2022 Perşembe

Kıştan önce, yazdan sonra... 2021/2022

Güncelimden yansımaları paylaştığım 'Korona Günlükleri'ne en son şurada kalmışım. İşte bu yazı, o günden bu yana geçen güncel tarihimin küçük bir özeti olacak. 

2021 Bahar aylarının sonlarına doğru...

Türkiye'nin diğer bir ucunda yer alan Van'a tarihteki adıyla Urartu Uygarlığı'nın başkenti Tuşba'ya kadar gitmiş ve Van Gölü'ne kıyısı olan yerleri gezmiştik. Bu seyahat pandemi dolayısıyla uzunca bir süre kapalı kalmaktan bunalan bünyelerimize oldukça iyi gelmişti. 

Yollarda olmak düşüncesi dahi insana ferahlık veriyor. Şehir trafiğinden, kaosundan uzaklaşmak, kırsala doğru yol almak; seyir halinde giderken dağların, bayırların,  çam kokulu ormanların arasından geçmek, koyunlara, kuzulara, sarı kızlara eşlik eden çocuk çobanlara el sallamak... çeşme başlarında verdiğimiz molalarda, ağaçların gölgesinde solunlanmak... ilk kez geçtiğimiz şehirlerden, köylerden, görsel hafızamıza yenilerinin eklendiği unutulmaz karelerde bir dolu anıyla yol almak...güzeldi. Sanırım yollarda olmak, varmaktan daha heyecanlı! Sonra yeni yerler, yeni yolculuklar birbirini takip etti.