11 Temmuz 2015 Cumartesi

EFELERİN RESSAMI, Mustafa Ali KASAP


Sanatın en önemli özelliği kuşaklar-arası tarih elçiliği görevini üstlenmesidir. Hayata dair her şeyi, sanatın diliyle anlatmak ve ifade etmek diğer argümanlardan - silahtan, toptan, tüfekten - çok daha etkileyicidir. Çünkü daha insancadır.

Ve ‘EFELERİMİZ’ vardır bizim. Romanlarımıza, öykülerimize, filmlerimize, birçok sanat alanımıza konu olmuştur. Kurtuluş mücadelemizin kahramanlarıdır onlar. Efe denilince de ilk akla gelen güçlü, kuvvetli, başı dik erkek efelerimizdir. Oysa bizim, kadınımız da efedir. ‘Çete Ayşe’, ‘Çiftlikli Kübra’ gibi efelerimiz ve efe yürekli nice kadınlarımız vardır…

Ulusal kurtuluş mücadelesinde erkekler kadar ve hatta bazen erkeklerimizden dahi daha cesur ve kahramanca savaşmış kadın efelerimiz olmuştur. Yeri geldiğinde ata binmiş, kılıç kuşanmış, yeri geldiğinde mavzeri omzuna asıp, dağlara çıkmıştır. Erzurum’da Nene Hatun, Kafkaslarda Kara Fatma, Gördes’ten Makbule Bacı, Çiftlikli’den Kübra, İmamköy’den Emir Ayşe olup; vatan uğruna gözünü kırpmadan siper etmiştir göğsünü. Kilimlerdeki desenler sevdaları, acıları, özlemleridir onların. Oyalardaki motifler gözlerinin nuru. Nasırlı ellerinde ve alın terinde hep emeğin izleri vardır. Ve zeytin karasından, kahverengiye, turkuaz mavisinden yeşile bakan o iri badem gözleriyle… okyanuslar kadar derin ve ne hülyalıdır bakışları. Onlar bizim kadınlarımızdır!. Atamız, anamız, bacımız yârimizdir.

Ve ilk defa bir Türk Ressamı; Mustafa Ali KASAP, özellikle 'KADIN EFELER'i yaptığı şaheserleriyle öylesine güzel anlattı ki bizlere. Sadece bizlere mi!.. tuvallerindeki renkleriyle, ışığıyla, özgün formlarıyla Anadolu’muzun yürekli zeybek kadınları, efe kadınları ülkemiz sınırlarını aştı. (Fotoğraf: buradan)

Dünyaya verilecek bundan daha güzel bir mesaj olamazdı!. Mustafa Ali KASAP, özellikle dünya üzerindeki stratejik konumu ile ülkemizi emperyalizme karşı - içeride ve dışarıda yüzyıllardır oynanan türlü oyunları bertaraf ederek -  direnen efelerimizi, bu özgün çalışmalarıyla, ne güzel gün yüzüne çıkartmış oldu yeniden..

Mustafa Ali Kasap’ın çalışmalarını resme ilgi duyan ve amatörce de olsa resimle ilgilenen bir insan olarak uzun zamandır görsel ve yazılı medyadan ve sosyal platformlardan takip ediyordum. Kısa bir süre önce ise EFELERİN RESSAMI  Kitabını ve Sanat Setini aldım.

Kitapta kendisi ile yapılan söyleşiler, yazılar ve günceler Mustafa Ali Kasap’ı bizlere daha yakından tanıtırken satır aralarında ise altı çizilecek çok önemli düşünceler de vardı.

Yayıncının Notu Bölümünden...
Neden Kadın Efeler? Sorusuna Mustafa Ali Kasap’ın yanıtı şöyle;
"Yaşadığımız çağın kirliliğini, sevgisizliğini, bencilliğini, tuvalimde kocaman turkuaz bir leke ile örtüp; efe kadınlarımla umudu, sevdayı, yaşam sevincini, başkaldırıyı ve haykırışı anlatmak istedim." 
Ben biraz da yüreğimi göstermek için resim yapıyorum. Daha doğrusu yaramı göstermek için. Sanki çizdikçe boyadıkça renklendirdikçe yüreğimin yanına yeni yürekler gelecek, çoğalacağız. (…)

Hani deli divane âşıksınızdır da sevdiğinizden aldığınız tutkuyla yerinizde duramaz, dans edersiniz ya, efe kadınlarımın dansıyla bunları göstermek istedim. (…) En koyu sevdayı ateş kırmızısıyla öyle anlatmalıyım ki; içini yakmalı insanın, yaşadığı sevdayı tablolarıma dokunduklarında kalp atışlarını parmak uçlarında hissetmeliler. Efe kadınlarımın cepkenlerindeki mor ile asaleti; mora eklenmiş turuncumsu ışıltılar, zeybek kızlarıma arka plan olmuştur. Benim paletimdeki boyalar ebemkuşağının gökyüzünü boyayan tanrısal ışık renkleridir. Resimlerimde her zaman şarkıyı söyleyen egemen bir renk vardır. Küçük küçük diğer renkler ona eşlik ederek koroya katılırlar. Resimlerime baktığınızda ağlamaklı Ege gurbet havasını, bazen de coşkulu zeybeğin çoksesli tınısını duymanızı istiyorum. Efe kadınlarım şimdi resimlerimde; mor cepkenin altından kollarını açmış, gözlerini avına dikmiş kartal edasıyla başkaldırdığı kadar; peçelerinin ardında gizledikleri dünyalar güzeli masum  bakışlarıyla da ürkek bir serçe gibi kadının naifliğini, kırılganlığını ve estetik güzelliğini de gösteriyorlar.



Dünyanın hiçbir kadınında görülmeyen bu özellikler ilkin Anadolu topraklarında baş göstermiştir. Ben kadın zeybeklerimizi tarihin karanlık dehlizlerinden çıkarıp çağımıza taşıdım. Artık kadın haklarını, bağımsızlığı, özgürlüğü ulusça elde edebilmek için verdikleri savaşımı, başkaldırıyı, haykırışı, sevdayı ve umudu fırçamla boyamla renge dönüştürmeliydim.. 
‘ULUSAL BAĞIMSIZLIK SAVAŞIMIZIN EGE BÖLGESİNDEKİ SEMBOLLERİDİR EFE KADINLARIMIZ’
 "Aşk bir efenin yaşama itirazıdır. / Susarsa çatışma, / Konuşursa savaş, / Yazarsa destan, / Severse devrim olur./ Tut ki ben bir eşkıyayım." (*) Aşk şairi ve ressamı Bedri Rahmi Eyüboğlu 
‘Yörüklerin Efelerin Ressamı İle’ Mustafa Ali Kasap’ın  Etem Oruç ile Söyleşisinden önemli bulduğum bölüm: EO: ‘Resim sanatına gönül veren gençlere ya da sanatseverlere neler söylemek istersiniz?  
MAK:  (...) Bazıları resim ellerimizle fırça ile boya ile yapılır zanneder. Oysa resim yürekle yapılır. Artık boyaları kalbinizin paletinde duygularınızla karıştırarak yapmanın dayanılmaz hazzını tatmalısınız. Yeryüzündeki tüm insanların anlaşabildiği tek ortak dil resimdir. Resim yaparak duygularınızı dünyamızdaki tüm insanlarla paylaşabilirsiniz. (…) Resim yaparak bulutların, denizin, güneşin, çiçeklerin, ağaçların, insanların daha bir anlamlı ve gizemli olduğunun farkına varacaksınız. Asıl önemlisi kendinizin farkına varacaksınız. Sanatla içinize doğru bir yolculuğu başlatın. Resim öyle sihirli bir değnek ki, dokunduğu yeri büyüler. O büyüyle açılan rengârenk gökkuşağının altındaki hazine artık sizindir. Resimlerimde hep kendi türkülerimi söyledim. Kendi insanımızın öykülerini anlattım. Tüm bunları yaparken kendi kültürümüzü iyi bilmemiz gerekir. Olaylara, mekânlara, insanlara hep toplumcu anlayışla yaklaşırım. Unutmayalım, ulusal bileşimi kuramamış bir kişi evrensel olamaz. Evrenselliğin yolu yerellik ve ulusallıktan geçer. Kendi ulusuna; ulusal sorunlarına, halkımızın gerçeklerine yer vermeyen bir sanatçı ile kimse ilgilenmez. Ancak estetikten yoksun olan bir yapıt ne kadar toplumsal olursa olsun bir sanat yapıtı olamaz. 
****

Şahlanış (60x60)

Mustafa Ali Kasap tablolarındaki Efe Kadınlar’ı yaparken, onların hikayelerine, türkülerine ve giysilerine dair detaylara öylesine çok çalışmış ki.. Çünkü resimleri o detaylarla kendini buluyor. Kitapta Efe kadınlarımızın ( Çete Ayşe’den, Gördeslİ Makbule’ye, Erzurumlu Kara Fatma’dan daha pek çok …) hikâyelerini okurken daha önce hiç bilmediğim bir ayrıntıyı ama oldukça önemli bir bilgiyi daha öğreniyorum.

Haykırış  (68x93)

Meselâ kadınların veya erkeklerin başlıklarındaki çok bol olan çiçekler bir kamuflaj aracıymış. Düşmandan korunmak için hepsi birden yere çömeldiklerinde tam bir kır çiçeklerinden tarla oluşturuyorlarmış…Karşı taraf da bizimkileri görmeden geçip gidiyormuş. İlginç değil mi? Bu hiç aklımıza gelmemiştir bugüne kadar.. Ayrıca kadınların, kızların süslerinden de evlilik çağında mı, evli mi yoksa dul mu olduğu hemen anlaşılıyormuş.

Kitapta ayrıca Mustafa Ali Kasap’a atfen şiirlere de yer verilmiş. Efelerin Ressamı Kitabını, tarihe ve sanata değer veren…ve resim sanatına  ilgi duyan herkese öneriyorum.

Değerli Sanatçımız Mustafa Ali KASAP’ı bu güzel çalışmaları adına yürekten kutluyor, başarılı çalışmalarının devamını diliyorum. 

Esin Bozdemir


2 yorum:

  1. Güne harika yazı ve fotoğraflarla başmak ne güzel Esin 'ciğim ,hele bu yazı "Kadın Efeler "imizin tek ressamı ve kitabı ile ilgili olunca ne denir muhteşem...Mustafa Kasap Bey 'i tanıdığım anladan beri hayranlığım günbegün artıyor ; özgün renk ve figürleri taklit edliyemiyecek özelliklerde.Resimlere baktığımda kadın direncini ,isyanını ,özgürlüğünü ve gücünü görüyor hissediyorum.İşte kadın güzelliği bu resimlerde...Çok teşekkürler ,emeklerine sağlık,sevgi ile...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Arzu Sarıyer,
      Sanatçı Mustafa Ali KASAP Bey'in resimlerindeki özgün çalışmaları, renkleriyle, figürleriyle ve verdiği mesajlarla son derece dikkat çekici. Ben de kendisini özellikle oldukça başarılı bulduğum son çalışmalarından 'KADIN EFELER' ile daha yakından tanıdım. Resimlere baktığımızda kadın direncini, isyanı, haykırışı, azmi, kadının gücü ve aynı zamanda estetik olarak da kadının zarafeti çok iyi anlatılıyor. Ve, sadece 'sanatla ilgilenenler' demek istemiyorum aslında 'sanatla herkes ilgilenmeli! ' toplumu ileriye taşıyacak olan en önemli unsurlardan biri 'SANATTIR' çünkü. Ve... gerek yurt içinde gerekse yurt dışında ülkemizi gururla temsil eden; Sanatçımız MUSTAFA ALİ KASAP, ın 'EFELERİN RESSAMI' Kİtabında oldukça önemli ayrıntılar ve resim sanatına dair önemli söyleşi ve günceler bulunuyor. Mustafa Ali KASAP'ın çalışmalarını, resim sanatına dair düşüncelerini ve merak edeceğiniz daha pek çok detayı bulacağınız 'EFELERİN RESSAMI' kitabını herkese öneriyorum.. Sanatçımız Mustafa Ali KASAP Bey'e başarılı çalışmalarının devamını diliyorum.

      Değerli yorumunuz ve düşünceleriniz için çok teşekkür ederim Arzu Öğretmenim.Sevgilerimle..

      Sil