10 Ekim 2011 Pazartesi

TAHTALI DAĞI – Tanrılar Dağında bulutlara dokundum!..


Kemer’de bulunan ve Antalya’dan Finike yönüne giderken 50. km.de 2365 metre yüksekliği ile Türkiye’nin denize yakın en yüksek dağına!.. Antik çağ’da  ‘Tanrılar Dağı’  ve mitolojide ise ‘Olympos’ olarak anılan dağa, Zeus'un mekânına doğru yola koyuluyoruz. 
Kelimelerim o muhteşem doğayı anlatmaya ne kadar yeter! bilemiyorum ama yeryüzünün ve Anadolu’nun “ gizli cennet ” köşelerine uzanıyoruz adeta!.. Yemyeşil ağaçlar sanki bize "hoşgeldiniz!" dercesine reverans yapıyorlar...   
‘ Bu kadar yüksek dağlara çıkabilecek bir kondisyon var mı acaba sen de!. ‘  diye soracak olsanız bana!!? henüz o kadar profesyonel bir dağcı olduğumu söyleyemem! makul dağ yollarında, patikalarda orta ölçekli engebeli tırmanışlara ‘evet’ ama öyle dimdik zorlu parkurlara tırmanışa henüz hazır değilimL zamanla ben de çıkacağım ‘zirvelere!.. gidişatım öyle gösteriyor ki iyi denebilir  J  ama her şeyin bir çözümü var elbet! bir kere, hiçbir şey 'ulaşılamaz!' değil bu hayatta!..
öğreniyoruz ki bu dimdik, elle çizilmiş gibi köşeli köşeli, ulu dağlara henüz çok yeni kurulmuş olan teleferik ile çıkabilmemiz mümkün imiş!.. bu ileri teknoloji vasıta ile güven içinde !!! ‘Beydağlarının üzerinden;  adeta ‘bir kuş gibi kanat takıp uçabilmek! ’ düşüncesi çok cazip geliyor ve bizde bunu uygulamaya koymak üzere rotamızı; Çamyuva - Tekirova arasında ‘Olympos Teleferiğine çıkan yol’  ayrımındaki yönlendirme levhasına çevirerek istikametimizi belirliyoruz.
Deniz seviyesinden 726 metre yükseklikte bulunan alt istasyona doğru, yaklaşık 7 km. lik asfalt bir dağ yoluna aracımızı sürüyoruz. Tahtalı dağına çıkacak olmanın heyecanı içinde bu harika doğanın keyfini çıkararak, sedir ormanları arasında kıvrıla büküle ve hafif rampa yollardan geçerek teleferiğin bizi alacağı noktaya göz açıp kapayıncaya kadar çabuk ulaşıyoruz. ( gezi notlarını yazarken, bu harika yol güzergahı yeniden gözümde canlanıyor ve bu gün itibari ile şiddetli bir yağışın hüküm sürdüğü kasvetli ve sisli İstanbul’un melankolik havasına karşın bu anımsayış pek bir iyi geliyor banaJ yine uçurdum kendimi uzaklara! J )
Ve bizi 'tahtalıya!' :) çıkaracak olan teleferiğe nihayet biniyoruz…
artık teleferiğin içindeyiz!.. 
O ulu dağlara doğru şimdi yavaş yavaş ilerliyor…  yemyeşil ormanların üzerinden 'Avatar gibi !'süzülerek uçuyoruz zirveye doğru biz ) yaşasınnnn !!!
şimdi her yer ayağımızın altında…(teleferik görüntülerimiz böyle) ağaçların üzerinde yürüyoruz adeta!…


yükseliyor!..



daha da yükseeliyoruzzzzz!   
sonra yavaş yavaş küçülüyor ağaçlar!
biz yükseldikçe onlar alçalıyorlar adeta!...

Sıra sıra dağlar…
Karşımızda Batı Toroslar ve Kıyı boyunca Beydağları’nın üzerindeyiz… 
ve yükseldikçe yüz görümlüğü isteyen gelin kız gibi  süzüm süzüm süzülüyor tüm sahil şeridi!..
Kemer gerdanlık takmış güzel gelinimize!.. çağlara meydan okuyor adeta!… Dağların şahı ‘Beydağları’ öylesine ihtişamlı ki!.. neredeyse Finike’ye uzandı uzanacak kolları!..
Tahtalı Dağına yaklaştıkça,  bu harika panoramanın nefes kesen güzelliği tek kelime ile muhteşem...tarifsiz duygular içindeyiz!..  
Beydağları Milli Parkı’nın en yüksek ikinci dağı olan ve Antalya – Finike arasında bulunan dağlar gerçekten şanına yaraşır bir edada 'tahtına kurulmuş bir kral gibi!' heybetle selamlıyor yeni çağı!..  ve tabi ki temsilcileri olarak da bizi:) Çok eski çağlardan beri insanlar tarafından özel bir yeri olan bu dağın zirvesine ulaşmak bu nedenle bizim için de son derece heyecan verici!.. buralara kadar gelip, bu güzellikleri görebildiğimiz için ayrıca kendimizi şanslı ve özel hissediyoruz! 

sanki ağaçlar bizimle konuşuyor gibi!..
Bol bol fotoğraf çekerek ve kamerayla görüntü alarak bu anları sonsuz kılmak istercesine !mühürlüyoruz 'anılarımızdaki' takvim yapraklarına!…

Yükselmeye başladıkça yavaş yavaş 
sisler sarıyor etrafımızı ve
sisler arasındaki görüntüler de netliğini 

kaybediyor yavaşça…


Uzaklaştıkça merkezden ve daha da yukarıya çıktıkça bir şey göremez oluyoruz!
bembeyaz sislerden başka!..

(Bu arada; başka bir yolu olmadığı için teleferiğin içinden çektiğimiz fotolar da kameraya çarpan içerideki yansımalara engel olamıyoruz!..bu yüzden hayal gibi! ama gerçek görüntülerimizden enstantenelerimiz de böyle efendim:)
Vee… istasyona giderek daha da yaklaşıyoruz...

Tahtalı dağı’nın doğu ve batı tarafları kısmen dik yerler içermesine rağmen kuzey bölgeler oldukça kayalık… gördüğümüz manzaradan belli oluyor ne kadar kayalık olduğu...

ve sonunda istasyonun içine giriyoruz...

 zirveye ulaşıyoruz!…
Gözlerim önce şanlı Türk bayrağımızı görüyor!..
artık gönül rahatlığı içinde bakınabiliriz etrafımıza:) ama ???? nereye bakacağımızı bilemiyoruz kafamız karışıyor bir anda!.. Nirvana'ya mı yükseliyoruz acaba !:)) sanki bambaşka bir alemdeyiz!.. yoksa uzayda mıyız biz!..sisler arasında kaybolmuş gibiyiz adeta!!
Aşağıda pırıl pırıl  bir güneş vardı ve hava da öylesine sıcaktı!.. oysa şimdi burada hava buz gibi!  Tahtalı Dağı’nın doruklarındayız ama sanki aya ışınlanmış gibiyiz!..  Kendimi astronot gibi hissediyorum bir anda! Boşuna denmiyor “başı dumanlı dağlar!” diye..  göz gözü görmüyor sisten başka!..puf puf bembeyaz bulutlar yüzüme ve saçlarıma dokunuyor!.. ve biz yine güneş gözlüklerimizi takıyoruz bu arada:)) (ayrıntıya da bakar mısınız)… J

O gün biraz daha şanslı olsaydık zirveden tüm sahili görebilirdik! ancak hava izin vermedi ve sisler içinde kaldık zirvede!.. öğrendik ki genelde bahar aylarında sis daha az olduğundan zirveden daha da güzel görüntüler ve iyi seyirler yapılabiliyormuş! ama olsun bir daha ki sefere... bizim için de çok farklı bir deneyim oldu...
ve zirvedeki platforma çıkıyoruz.. Tahtalı Dağı'nın gözlem kulesindeyiz artık ! deniz seviyesinden tam 2365 metredeyiz !. zirvemizi de böylece tescillemiş oluyoruz... :)

*****

Tahtalı Dağ'ın çevresinde "dolin" adı verilen kireç çukurları gözümüze çarpıyor. Halk arasında koyak da denilen dolinlerden sıklıkla görüyoruz buralarda… Yaz sonunda bile böyle bir görüntü varken kışı merak ediyoruz doğrusu ‘kimbilir nasılda beyazdır  her yer!.. Kışın içleri karla kaplı olan dolinlerin zirveden görünüşleri de çok başka olur muhakkak!… ‘ Ayrıca hafif meyilli bölgelerde de çarşaklar vardı. Çarşak nedir? derseniz; “Döküntü kayaların, taşların ve çakılların meydana getirdiği değişik boydaki taş yığınlarına çarşak deniliyormuş.” Adını duyduğumuz şeyin ne olduğunu öğreniyoruz sonunda… yani bildiğimiz kayalık yamaçlardan.. :)

Bembeyaz düşler kurmak gerekir artık bu manzarada!..
hele böylesine yakınken insan bulutlara!..sıcak bir çayla içimizi ısıtmayı düşüne-dururken! buzlu çaya dönüşenJ
ama sıcak hayallerin kucağında yine de donmaktan bizi alıkoyan bir fincan çayın keyfini çıkarıyoruz..bu sadelik, bu duruluk içinde ve sisler arasında kaybolmak da var !.. burası sonsuzluğa giden yol gibi!.. bambaşka duygular içinde seyre dalıp gidiyoruz…  
'iki günlük dünyada hem de koskoca "Tanrılar Dağında!"

Allah’ın Dağı’na da çıktık ya sonunda :) gam yemeyiz artık bu dünyada!.. 'diyorum!.. aklı(m)sıra J
Doruklara kadar uzanıp Tanrılar Dağından el sallayarak veda ediyoruz Tahtalı’ ya…yeniden dönüş için teleferiğimize biniyor ve kuşlar gibi süzülürcesine inişe geçiyoruz… Son bir kez daha; Ulu ağaçlara, dolinlere, çarşaklara, bu koca yürekli bulutlara!.. 

ve bizi bağrına basan Tahtalı Dağı'na “hoşça kal” diyoruz… 
Kıyılara doğru yaklaştıkça karşıda sabırsızlıkla kucak açmış bizi bekleyen Kemer’i görüyoruz… Tanrılar Dağına sırtımızı dayayıp Kemer’in ince gerdanına doğru ....

yine o muhteşem güzergahtan ilerleyerek bizi bekleyen
bir başka güzelliğe doğru yol alıyoruz…




Esin Bozdemir

Fotoğraflar: ©izler ve yansımalar
Olympos Teleferik detaylı bilgi için: Olympos Teleferik

21 yorum:

  1. Böylesine rafine bir çalışma için gerçekten kutluyorum sizi. Keyifle hayranlıkla takip ediyor, merakla devamını bekliyorum.

    YanıtlaSil
  2. Ağaçlarla, dağlarla, doğayla böylesine konuşabilmek, onların dilini anlayıp, uyum içinde onlar gibi ola bilmek ve gelip bu sayfalara ölümsüz "izler ve yansımalar" bırakabilmek herkese nasip değildir.
    Bunun, doğuştan sevgi geni ile insana geçtiğine inanıyorum...tıp kı Gülsen hocamızda da olduğu gibi...fazla kelime kargaşasına kapılıp, bu olağanüstü resimleri kaçırmak istemiyorum...sadece teşekkür ediyorum. Esen kalın.

    YanıtlaSil
  3. Çok muhteşemdi tek kelime ile..MÜTHİŞ bir serüven!!
    Seninle gezmek ne muazzam bir ayrıcalık Esin.. ama ben şu Tahtalı dağına çıksam en kısa yoldan tahtalı köyü boylardım o da ayrı!!!

    Dediğinde ne kadar haklısın hiç bir şey ulaşılamaz değil.. HİÇ BİR ŞEY! Ancak eğer vazgeçilemez ise o ulaştığın o zaman değerine paha biçmek mümkün değil..
    Seninle gurur duyuyorum.. ve seni çok çok seviyorum güzel sarışınım.

    YanıtlaSil
  4. Muhteşem.... Doğa muhteşem, bazen ürkütücü, bazen şaşırtıcı...

    YanıtlaSil
  5. bir antalya,lı olarak,bu eşsiz güzelliği yaşamak adına iki defa niyetlensemde,yükseklik korkum yüzünden geri dönüşlerim geldi gözümün önüne:)
    öylesine güzel bir anlatım ile hazırlamışsınız ki postunuzu:)
    bu serüveni yaşamalıyım dedirttiniz bana bir kez daha:)
    tüm cesaretimi toplayıp,bu görsel şölenin her zerresi yaşanmalı sanırım...
    takipçisiyim bu güzel sayfanın...
    bende sizi beklerim sayfama..
    antalya,dan gönül dolusu sevgi ve saygılarımla...

    YanıtlaSil
  6. Cok guzel post, muzik, ironi, sukran hersey okudugum ne guzel seyahat yazilarindan ruhum doydu;)

    YanıtlaSil
  7. Hiiiii çok güzel buralar.

    YanıtlaSil
  8. doğa muhteşem herşey çok güzel ..memleketimin gözünü sevim..

    YanıtlaSil
  9. Asuman Yelen,
    Bu yollarda sizlerle birlikte olmak ve paylaşmak benim içinde büyük bir keyif..Teşekkür ederim o güzel düşüncelerinize...

    MEHMET,
    Hepimiz doğanın bir parçasıyız aslında!sevgi ile güzel bakabilmekte sanırım bütün mesele..ben teşekkür ederim değerli düşüncelerinize...Esenlikler dilerim...

    YanıtlaSil
  10. hasret senfonileri,
    'Tahtalı Dağı' ile ilgili gezi notlarımın bir yerinde 'tahtalı'yı' küçük harfle yazdım ki özne'den çıksın birazcık da yüklem olsun istedim:)).ve tahmin ettiğim gibi o'nu siz bulup çıkardınız oradan!!:)'tahtalı köy'ü zaman zaman ben de düşünmüyor değilim!..kendi tahtalarımda ki ölçüyü!?? acaba diyorum!!?ve tam gidecekken o köye! :))!.."unuttuğum bir şey kalmamalı!" diyerek!dönüveriyorum gerisin geriye:)ama bu TAHTALI bir başkaydı doğrusu..:)

    teşekkür ederim değerli düşünceleriniz için ben de sizi hem çok seviyor hem de saygı duyuyorum Gülsen Hocam...

    YanıtlaSil
  11. Banuca,
    doğa için ne söylesek az kalır!.."ben az söyledim siz çok anlayın!" :)

    YanıtlaSil
  12. birtutamkekik,

    kekik kokularıyla birlikte apayrı bir renk kattınız sayfama...hele ki kaş'ın kekova'nın koylarından geliyorsunuz ya!.ne ikram etsem ne yapsam hiç bir şey tutmaz oralardaki lezzetin yerini!..ben ancak izlenimlerimi ve gördüklerimi sunabilirim size..ama sayfanızdaki çeşit çeşit lezzetleri denedikçe hem anarım bereketli topraklarımızı hem de sizin maharifetli ellerinizi :)iyi ki geldiniz safalar getirdiniz:)

    ben de sevgi ve esenlikler dilerim size...

    YanıtlaSil
  13. beste,
    teşekkür ederim...daha fazla güzelliği "bestenin nanelerinde" dolaşırken alıyorum bende..sevgiler


    K.C.S,
    :)) hem de nasıl..


    lityummm,
    öyle uzakta olunca bak nasıl da daha bir başka geliyor insana bu memleket kokusu değil mi!!git-meli gör-meli, ama hep daha çok sev-meli bu memleketi!..

    YanıtlaSil
  14. Öyle güzel bir yer ki adına yaraşırcasına tahtalı köye gitmeden gidilecekler listesine alınmalı,ki yazmış olduğum linkdeki film buna en güzel örnek, izlemediyseniz izlemenizi tavsiye ederim ablacığım ( http://film.com.tr/elestiri.cfm?aid=8909)

    Tanrılar dağında bir dost gördüm sanki (:

    sağlıcakla kalınız (:

    YanıtlaSil
  15. güneşinoğlu,

    Tesadüflerin bir araya getirdiği (Jack Nicholson & Morgan Freeman) ikilinin macera dolu yolculuklarını konu alan;Öneride bulunduğun filmi notlarım arasına aldım...evet adı gerçekten de ilginç ve yazıma da uyuyor "Tahtalıköy listesi" :))

    teşekkürler
    esenlikler dilerim...

    YanıtlaSil
  16. Oralara kadar gidip bu dagi es gecmisiz ya ayip bize, cok uzuldum :(
    Fotograflar bir harika yalniz bayildim :)

    YanıtlaSil
  17. Esinciğim bayıldım fotolara! Sanki ben de gezmiş oldum sizlerle birlikte. Dağın esintisi ve soğuğunu içimde hissettim, çok hoştu!

    Sevgilerle!

    YanıtlaSil
  18. Sevgili Esmir;
    Adım adım sen rehberimiz eşliğinde 2365 metre yüksekliğindeki tahtalı dağına çıktım.Sevgili Gülsen'in "ben şu Tahtalı dağına çıksam en kısa yoldan tahtalı köyü boylardım " sözlerine gülerken bulutlardan bulutlara, tahtalıdan torosların isim verilmemiş bucaklarına uçtuğumu bile hayal ettim doğrusu, sonra da sımsıkı sarıldım sana. Teşekkürler emeğine yüreğine güzel dostum sevgilerimle.

    YanıtlaSil
  19. A-H,
    Burnumuzun dibinde olupta görmediğimiz öyle çok yerler var ki!..bir daha ki sefere o zaman...değerlendirmelerin için teşekkürler...

    sevgiler..

    YanıtlaSil
  20. ÇOBAN YILDIZI,

    Teşekkür ederim Zührecim...Dağların doruklarında, bulutlara yakın olmak farklı bir duyguydu gerçekten...

    sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  21. sufi,
    Sevgili sufi'm...dağlar bana güç verdi, bulutlar da tüm yüklerimi hafiflettim!.. denizlerde arındım!..ağaçların gölgesinde dinlendim!..ve güneşin enerjisini içime aldım :))sonra her birini topladım ve yumak yaparak sana yolladım...
    ben de sarıldım kocaman...
    sevgilerimle sufi'm...iyi pazarlar dilerim...

    YanıtlaSil