"her insan önünde sonunda bir damla gözyaşına dönüşür!" met üst
Ağlak muğlak haller içinde kaldığımız günlerin içinden geçerken, bayıldım bu sergiye ben :)
Heyulalı günlerin arifesinde bir randevu ve bir ziyaret amacıyla
Amerikan Hastanesi’ne yolumuz düştü. Ve ben yine; ‘iyi ki yolumuz düştü’ diyebileceğim,
günün bonusu olacak harika bir sergiyle buluştum. ‘Yine’ diyorum, çünkü daha önce de tesadüf
etmiştim benzer bir sergiye. (bkz) Malûm gündemden dolayı öncesinde hiç aklıma
gelmedi, hastanenin sanat galerisinde herhangi bir sergi var mıdır? yok mudur? araştırmak.
Bu yüzden daha kapıdan içeriye girmeden hastanenin dış cephesinde sergi afişleri ile karşılaşmak hoş bir sürpriz oldu benim için. Daralan ruhuma bir nebze de olsa iyi geldi diyebilirim.
Koç Ailesi’nin ülkemizi ileriye taşıyan
atılımlarını; kültür ve sanata verdikleri değeri her zaman takdir ediyorum. İyi
ki varlar. Hastanenin iç mekan duvarlarında da ünlü ressamların tabloları ile
karşılaşmanız mümkündür. Özellikle Ömer Muz’un yağlı boya çalışmaları
muhteşemdir. Sağlık kurumlarının alışılagelen soğuk yüzü sanatın dokunuşlarıyla
bir anda yumuşar. Gelelim sergimize.
Bu sergi Amerikan Hastanesi “Operation Room” Sanat Galerisinde; 15 Mart
2017 - 13 Mayıs 2017 tarihleri arasında yazar ve çizer Metin Üstündağ'ın, nam-ı
diğer met üst’ün “Ağlak
Muğlak” başlıklı ilk kişisel resim sergisine ev sahipliği yapıyor.
Sergi 1970’lerden
beri aktif olarak mizah yazarlığı ve çizerlik yapan Metin Üstündağ’ın yüzlerce parçadan
oluşan resim serisinden bir seçkiyi izleyicilerle buluşturuyor.
"yastık altlarında gözyaşları da biriktirilir!" met üst
"gözyaşı gözün devamıdır ağlamak anlamaktır!" met üst
Bu sergide met üst’ün son 10 yıldır ürettiği seri; kağıt,
tuval bezi, naylon poşet, gazete kağıdı vb. fonlar üzerine karışık teknik
boyalarla çay, kül, ayran gibi organik malzemeler kullanılarak üretilmiş.
Tek bir figürün defalarca farklı kompozisyonlarla yeniden
yorumlanmasından oluşan sergide, boyutları değişken 300’e yakın çalışma
sunulmuş.
"acı acı gülmek var da tatlı tatlı gülmek niye yok!" met üst
met üst dergisinde “Ağlamak”, “Ağlaklar” gibi çeşitli
köşelerde yer verilmiş olan çalışmaları da ilk kez toplu olarak "Ağlak Muğlak" sergisinde sergilenmiş. Serginin küratörlüğünü Ilgın Deniz Akseloğlu, serginin kitap
tasarımını ise Okay Karadayılar üstlenmiş.
Hazırlanan kitapçık ile sergide yer alan tüm seçkiler bir arada toplanmış, ayrıca Üstündağ’ın bilgece özlü sözlerine de yer verilmiş, bu yüzden hoş bir çalışma
olmuş.
"gülmek öğrenilir ağlamayı öğretirler!" met üst
"bir nevi g'özeleştiri'dir ağlamak!" met üst
Ayrıca kitapta Ilgın Deniz Aksekioğlu’nun Metin Üstündağ ile
sergiye dair yapmış olduğu sohbet/söyleşiye de yer verilmiş. Bu söyleşiden
önemli bulduğum birkaç alıntı…
Ağlak Muğlak Nedir
hikayesi?
(…) Ben bu çizimlere …. Sponten ve refleks olarak başladım. Değişik malzemeler kullanmayı denedim. Sanatsal bir üretimden ziyade anlık bir tepkiydi yani. Bir cinsiyetleri yok bunların, ortak bir ruh hâlleri var sadece.
"üzgün fiziğiyle dikkat çekmek ağlamak!" met üst
Ağlamanın, gözyaşının,
kederin, çaresizliğin tek bir organı yok. Genelde bütün organlar, göze refakat
ediyor. Gülmekte ağız kasları yukarı
doğru kıvrılıyor. Görünen bu. Ağlamak aşağı çeken, gülmek yukarı çıkartan bir
şeydir, diyebilir miyiz?
Ağlamak, yas tutmak demek, bir nevi geçmiş üzerinde yoğunlaşmak, olan bitenler hakkında kalben düşünmek demek. Dolayısıyla ağlamak sonuçta, derdini sahiplenmek, kabul etmek, arınmak, dinginleşmek, temizlenmek, tazelenmek demek. Bizim ağlamaya bile zamanımız olmuyor. Olaylar üstümüze üstümüze öyle zincirleme ve öyle zebellah gibi geliyor ki ağlamaya ne vaktimiz, ne gücümüz kalıyor. Bu resimler öte yandan günlük hayatta, cenazelerde çok ağladığımızın ve fakat sarsıcı olarak aslında pek de ağlamadığımızın altını çizmeye çabalıyor. Bu kadar çok kolay ve fazla ağlamamak lazım. Ağlamak rutinleştikçe, sıradanlaştıkça, gündelik ve hatta anlık bir hale geldikçe, o büyük çağlayan etkisini yitiriyor.
Ağlamak, yas tutmak demek, bir nevi geçmiş üzerinde yoğunlaşmak, olan bitenler hakkında kalben düşünmek demek. Dolayısıyla ağlamak sonuçta, derdini sahiplenmek, kabul etmek, arınmak, dinginleşmek, temizlenmek, tazelenmek demek. Bizim ağlamaya bile zamanımız olmuyor. Olaylar üstümüze üstümüze öyle zincirleme ve öyle zebellah gibi geliyor ki ağlamaya ne vaktimiz, ne gücümüz kalıyor. Bu resimler öte yandan günlük hayatta, cenazelerde çok ağladığımızın ve fakat sarsıcı olarak aslında pek de ağlamadığımızın altını çizmeye çabalıyor. Bu kadar çok kolay ve fazla ağlamamak lazım. Ağlamak rutinleştikçe, sıradanlaştıkça, gündelik ve hatta anlık bir hale geldikçe, o büyük çağlayan etkisini yitiriyor.
"karanlıkta gülen insan korkutur ağlayan insan ürkütür!" met üst
Tekli figürlerin daha
isyankâr gözükmesi, kimse yokken ağlayan
biriyle, topluluk içinde ağlayan birinin arasındaki farktan mı kaynaklanıyor?
Ağlamaya vaktimiz olmuyor derken, topluluk halinde ağlamak hakkında neler
düşünüyorsun?
Tekli resimlerdeki ağlayanlar daha tepkisel, daha samimiler, direkt duygularını gösteriyorlar, koyverip gidiyorlar. Toplu ağlayanlar ise hani birlikte şarkı söylerken aslında söylemeyip sadece dudaklarını oynatan insanlar vardır ya, onlar gibi biraz. (…)
Ağlamak çoğunlukla tek başına yapılan bir şey. Gülmek ise kalabalıkla tadı iki katına çıkan bir durum.
"gülmek kısa hikâye ağlamak: nehir roman!" met üst
Muğlaklığı sağlayan
bir diğer şey de ağzın yerinde üçüncü bir gözün yer alması. Bunu zorlanılmış
bir suskunluk ve maruz kalma olarak yorumlamıştık; üçüncü gözün tasvir edilen
haliyle insanın içine bakmak için kullanıldığı bir şey de, dışına açıldığı
ağıza kondurulmasının sebebinden bahseder misin?
Bilinçsiz bir şey bu. Hakkını vererek yapılan bir ağlamada, ağız göz birbirine karışır ya. Ağlayan kişinin sürekli maruz kaldığı, içinden çıkamadığı, kendini savunamadığı, çaresiz ve çözemediği bir durum var. Aklını kullanmaya vakti ve dermanı yok. Beyin gibi rahat ve engin zamanlarda kullanabileceği bir organını kullanamıyor. Ağız da göz olmuş bir nevi. Ağlayan, sözleriyle de ağlıyor. Meselâ “sözün bittiği yer” diye bir söylem var. Bu sözün bittiği yer, en azından 15 yıldır bitmiyor, hep oraya, sözün bittiği yere geliniyor ve fakat söz bir türlü bitmiyor.
Hiçbir sorun söz dinlemiyor çünkü. İçerikten çok, şekille uğraşıyoruz. Mektuba değil, zarfa kafa yoruyoruz. Bir anlamda sorunların kendisi, tekrarlana tekrarlana karikatür oluyor. (…)
"ruhun su kaynatması ağlamak!" met üst
Gözleri ve ağzı
olmayan az sayıda resim de var.
Onlar artık
iyice olmuş., aşmışlar. Biz onlara kendi aramızda kısaca Aşık Veysel, Eşber
Yağmurdereli, Homeros, Ray Charles diyoruz.
"kahkahada 'biz' vardır gözyaşında 'sen' ve 'ben'" met üst
"bir şeyin gurbetinde kalmaktır ağlamak!" met üst
Tam bu günümüzü anlatan, ‘AĞLAK MUĞLAK’ Resim Seçkisi. Ve
Metin Üstündağ ile yapılan çok güzel bir söyleşi. İçinde yaşadığımız, yaşamakta olduğumuz hayata
derinden ve felsefi bir bakış. Sanatçı farkı bu işte. Henüz vakit varken bu sergiyi kaçırmayın derim..
Teşekkürler Metin Üstündağ, kalemine, derin bakan yüreğine
sağlık.
Esin Bozdemir
Metin Üstündağ'ın "Ağlak Muğlak / The Ambıguous Whıner" Sergisi “Operation Room” Pazar günleri hariç her gün, 10:00 – 19:00 saatleri arasında ziyaret edilebilir. Amerikan Hastanesi Sanat Galerisi “Operation Room” Tel: 444 3 777
*****
Metin Üstündağ kimdir?
Metin Üstündağ, Erzincan’da 15 Şubat 1965 yılında doğdu. Mizaha ortaokul sıralarında, sıralara yazıp çizerek başladı. 15 yaşında Çarşaf dergisinde profesyonel oldu. Gırgır, Fırt, Limon, Nankör, Deli, Leman, Penguen dergilerinde ve Sabah, Hürriyet, Cumhuriyet, Evrensel, Birgün ve Radikal gazetelerinde yazdı ve çizdi. Sade, hisli, komik karikatürleriyle ve vurucu yazılarıyla 80 sonrası mizahını en çok etkileyen yazar-çizerlerdendir. “Langadank” adını verdiği kısa yazılarla bir akıma yol açtı. Televizyon için “Plastip Show” ve “Ne Haberler” isimli siyasi komedi programlarının espri mantığını oluşturdu ve senaryolarını yazdı.
Edebiyat, kültür-sanat, sokak, politika ve mizahı harmanlayarak çıkardığı Öküz Dergisi, kültür sanat dergiciliği tarihinde bir dönüm noktası oldu. Ardından Öküz’ün devamı olarak hayvan ve OT dergilerini çıkardı. “Langadank” ve “Pazar Sevişgenleri” köşeleri artık mizah klasikleri arasında sayılıyor.
2004-2005 yılı futbol sezonunda Radikal gazetesine çok ilgi gören futbol ve maç yazıları yazdı. 2005 yılı Şubat ayında iki arkadaşıyla birlikte resim sergisi açtı. Denemeyenler isimli kitabındaki bazı hikâyeler “Çıkışyokland Cumhuriyeti” ismiyle tiyatro oyunu hâline getirildi. (*)
Söyleşi - Metin Üstündağ AĞLAK MUĞLAK Sergi kitapçığı’ndan.
Çok güzel görünüyor. Metin Üstündağ' ı severim zaten:)
YanıtlaSil@Turgay Aksoy,
SilBeğendiğimiz bir sanatçı :)
anlamlı bir sergi
Resimden çok anlamam ama sözler harika :)
YanıtlaSil@Handan,
SilSözler gerçekten çok anlamlı değil mi!
çizimler ise günümüz insanının ruh haline çok denk düşmüş ;)
Üstündağ'ın özlü sözleri ile harmanlanmış sergiye tesadüfen de olsa iyi ki gitmişsiniz Esin Hanım. Kendisini, uzun yıllardır ilgiyle izler ve sanatını çok takdir eder, beğenirim. Gerçekten ağlamak eylemi rutinleşip, sıradanlaştıkça, o coşmaya hazır büyük çağlayan etkisini kaybediyor. Önemli tespitleriniz, içinden geçtiğimiz sürece de çok etkin bir şekilde açıktan mesajlar içeriyor.
YanıtlaSilBelirli bir yaştan sonra mezar başında göz yaşı dökenlerin, aslında kendi ölümlerini düşünerek ağladıklarını bana düşündürür. Ayrıca, ağzın yanındaki üçüncü gözün bana verdiği mesaj; cenaze aracının arkasında giden konvoyun içindeki bazı kişilerin mevta henüz toprağa verilmeden yaptıkları dedikoduyu (yaşadığım deneyimlerden) düşündürdü. Belki de ağza yakın üçüncü gönül gözü "sus-konuşma-yorum yapma" anlamında konumlandırılmış olabilir mi acaba?
Bu güzel paylaşım için teşekkür eder, izninizle bu akşamüstü face de paylaşmak isterim?..
Esen kalın.
@Mehmet Osman Çağlar,
SilHoş bir tesadüf oldu bizim için. Çok anlamlı ve düşündürücü sözler. Ne yazık ki çok zor coğrafyanın üzerinde yaşıyoruz. Tuhaf zamanlardan geçiyoruz. Ahlak, görgü, ilkelilik... kişiliği oluşturan tüm değerler hepsi dejenere olmakta.
Üçüncü göz ile ilgili sizin tespitleriniz de çok yerinde. Aldatan, yanıltan kalabalıklar çoğu.
Hiç biri gerçek değil ne yazık ki!. Gerçek kişiler olması gerektiği anlarda yanınızda olanlardır!
Diğerleri göstermelik!. Dediğiniz gibi; o gönül gözü belki de "sus-konuşma-yorum yapma" anlamında da konumlandırılmış olabilir!. sanatçının izdüşümlerine, sanatsever izleyici kendi yorumunu kendi bakış açısını katabilir.
Elbette paylaşabilirsiniz Mehmet Bey. Teşekkür ederim.
(Bu gün de yolumuzu düşürmüştük, ancak yorumlara bakabildim.)
Ben de size ve ailenize esenlikler dilerim.
İlginç çalışmalar, arada baktam aaa Van Gogh'un kendi portresi de var, tabii kendi yorumuyla, ilginç olmuş. Çok teşekkürler. Sevgiler.
YanıtlaSil@bücürükveben,
SilEvet çok ilginç Metin Üstündağ kalemini ve yüreğini konuşturmuş. Van Gogh'u da bu çalışma doğrultusunda çok farklı yorumlamış. İlginç gerçekten. Ben teşekkür ederim Sevgili Müjde.
Sevgiler, esenliklerle..
Esincim,
YanıtlaSilHaftaya Perşembe tam da oralarda bir işim var. Hiç haberim yoktu bu sergiden, mutlaka gezeceğim ama, ilginç görünüyor. Teşekkürler bilgilendirme için. Sevgiler.
@Imge,
SilSergi 13 Mayıs'a kadar sürecek, böylece yetişebilirsin sergiye İmge'cim.
Özellikle kitapçık çok güzel. Hem görseller, hem de özlü sözleriyle bir
'Met üst' katalog/kütüphanemizde bulunmalı.Ben teşekkür ediyorum.. Sevgilerimle.
"En çok bir şeyin gurbetinde kalmaktır"cümlesinde kalakaldım. Ben de Folkart Galeri de Türk Resminin kösetaşları adlı sergiyi yorumlayacağım. Üstünde biraz çalışmalı. Selamlar. :)
YanıtlaSil@bahce perim,
SilÇok anlamlı sözler değil mi. Folkart Galeri'deki sergiler muhteşem.
'Türk Resminin Köşetaşları'na gitmiş olman ne güzel. Harika eserler olduğu kesin.
O halde izlenimlerini ve yorumlamalarını bekliyorum.Esenlikle..
aklımda olsun saoool. okuyoz tabii kendisiniiii :)
YanıtlaSil@deeptone,
Silseçici olmalı veee
özel sanatçıları okumalı tabii
:)
Öyle güzel ve detaylı anlatmışsınız ki, insanda gitme-görme isteği bir kat daha artıyor. İstanbul'da olmadığıma gidip göremediğime içim yandı doğrusu. İNSAN derya gibi bir kaynak. İşleyen ustaya göre türlü çeşitli rollere bürünüyor, farklı anlamlar yükleniyor.
YanıtlaSilMetin Üstündağ şiirlerini daha önce okumuştum, bu güzel yayın bana yeniden okuma arzusu duyurdu. Öyle güzel alıntılarla yazınızı taçlandırmışsınız ki yeniden-yeniden okudum.
"Yastık altlarında gözyaşları da biriktirilir!" - "Ruhun su kaynatması ağlamak !" -"Acı acı gülmek var da tatlı tatlı gülmek niye yok!" Her cümlede, her çizimde bir hayat felsefesi gizli.
Bizi bu değerli çalışmadan haberdar ettiğiniz için çok teşekkürler. Emeğinize, yüreğinize sağlık.
İyi ki Metin Üstündağ gibi duyarlı sanatçılarımız var.
@Makbule Abalı,
Silİstanbul dediğiniz gibi sanatın merkezi, ancak her geçen gün giderek kabaran nüfusu ve trafiği ile ulaşım bir işkence! bu yüzden sanatsal etkinliklere eskisine nazaren yetişebilmem pek mümkün olmuyor. Bu harika sergi ile de tesadüf karşılaştım, iyi ki karşılaştım. Bazı İNSAN'lar başlı başına bir derya gerçekten!.Sanatçı farkı bu! Metin Üstündağ sevdiğimiz bir karikatürist ve yazardır. Sözler çok anlamlı değil mi!. Evet, kesinlikle böyle yaratıcı sanatçılarımız iyi ki var.
Ben teşekkür ederim. Sevgiler, esenlikler dilerim.
son yazıma da bi bakasıın :)
YanıtlaSil@deeptone,
Silbakıp geldim ;)
teşekkür ederim..
Merabaa :) bende geldim bendeee.tabikide şu üst sıramda ki tatlı şahıstan göeüp geldim.Ama.sergi de sözlerde cok hosuma gittk iyiki denk gelmisim.Ellerine saglik 😄💕 tanistigima memnun oldum 😄
YanıtlaSil@ANNESİ'nin PRENSES'i,
SilSayfama hoş geldiniz. Sevgili Deep sağolsun :)
İlginize çok teşekkür ederim.. Ben de memnun oldum.
Sevgilerle...
Sözler harika,resimden anlamam ama bazı kareler benim çok ilgimi çekti.Emeğinize sağlık:)
YanıtlaSil@Ebemkuşağı,
SilSayfama hoş geldiniz :)
Sözler, yüzler hepsi çok anlamlı değil mi!..
Ben de çok beğendim :) bu yüzden sergiyi ilgiyle dolaştım ve sayfamda da paylaştım.
:) Ziyaretiniz için ben teşekkür ederim. Sevgilerle..
Ilginç bir sergiye benziyor.
YanıtlaSil@Derya,
SilSayfama hoş geldiniz.
Metin Üstündağ, usta bir karikatürist,
ve aynı zamanda şair ve yazar, sergi de bir hayli ilginç.
Esenlikle...
Deep tanıtmış bende hemen geleyim istedim daha sık sıkta gelirim inşallah :)
YanıtlaSilResimden anlayan birisi değilimdir anlayanlara da böyle özen özen bitiremem o derece:)
Banada beklerim sevgiler:)
http://yenilenmeprojesi.blogspot.com.tr/
@Yenilenme Projesi,
SilSayfama hoşgeldiniz :)
Deep arı gibi maşallah, her yere yetişiyor.
Hem yazıyor, hem blogları kaynaştırıyor :))
Ziyaretinize geleceğim ;)her zaman beklerim..Esenlikle..
Merhabalarrrrr...Sevgili Deepton'un BLOGLARDAN SEÇMELER paylaşımından ziyaretine geldim.G+ ekledim.
YanıtlaSilhttp://yesimlehertelden.blogspot.com.tr/
Sevgiler....