2 Temmuz 2011 Cumartesi

saçların yıldız tozu - ali ekber ataş


Sivas'ta yakılan aydınlarımızın anısına...

saçların yıldız tozu*
I.
dal gövdeye sesleniyor
içimdeki ağrıdan
bu nasıl bir dağ ki böyle
tomur tomur açtırıyor
yangınımda ormanları
“ölüm ki matah bir şey değil”
ömrümüz sahilinde
bizse
ondan muztarip

II.
Bağrımızda yanıp duran
bu kandiller de ne
semaha durur gibi
yanan
kendi dibine ışıksız
Yanarken ten
bir kibrit çöpüne
varana dek insan
ve kefene
kundaklanan
genç ve şehit
hasret giden gönül yâri neylesin
III.
bilmez misin ki zaman
içimizin zindanı
örüldükçe daralan
ölümle geldik
üstümüzde ak mintan
hızır paşa
darağacı
pir sultan
urgan
taş
ve
gül
gül ki
dost elinden atılırsa ölümcül
IV.
güneşin tam ortasında
hurma lekesi
sivas göğünde duman
altından kaçasın gelir
sokakları kara lığ
kendini boğasın gelir
yedi dal
üç deste gül
bükül alev
savrul duman
tenimdeki kül
dökül
V.
makedonya dağlarında tabakam kaldı
hadi üsküp üzerinden inelim selanik’e
nasıl olsa uzun yollarda kısalır hayat
“Aldırma/gönül/sat anasını”
öyle ya
metin bir adam gibi
konuksadık ölümü
ölüm ki sis şehridir
aklımızdaki gece
nerde ne zaman kim bilir
tenimize giyilir
biz ki ondan muzdarip
“Sen bu şiiri okurken
Ben belki başka bir şehirde ölürüm”
VI.
“… dinmeyen ormanların gümbürtüsünde
kav taşıyan ben”
ahhh
dumanın keşfi
isin bulaşı
kahpe cinnet
yiğidin karman çorman olduğu
ateşine yandığımın sivas’ında
külden yonttular bizi
yetmiş dört bin göz
üç deste gül yedi karanfil
gövdelerimiz ses ve siz
sise gömdüler bizi
“Ağlasam sesimi duyar mısınız mısralarımda
Dokunabilir misiniz gözyaşlarıma”
kefensiz
VII.
ah ulan kambur felek ahh
ah ulan kahpe devran ahh
bu nasıl tanrı ki böyle
serilip gök sathına
alemi misal
seyreyledi ademi
ellerinde çakmak taşı
dayandılar kapıya
cinnetin kabesinde
doldurdular ömrümüze cehennemi ateşi
ömrümüz bayram etti
VIII.
 ahh…
yüreğimin kavruk izi
bin temmuz
günahın taç mahal’i
havva ana
adem ki
cennetlik mahal
ne bilsin
kerbela ben
hüseyin biz
madımak herkes
IX.
bir yanımda baldıranlı
yalınayak sokrates
ölümün karşısında kayıtsızlık yontusu
bir yanım termo nükleer çağ
“balistik şirret”
“puşt zulası”
atomun kıtlık hali
çağların doyuramadığı çukur
X.
söyle
tenimi erguvanlayan
içini hasatladığım mayıs
nehirde ki bu asilik kime çekmiş
kime benzer içimdeki kor
bahar gidince
adada susuz geçen
o yaz ben miyim yoksa
kaç leylim bahar kanar uzaklar
XI.
düşün
ki düş yorgunusun
ve baharsız
sanki bir zaman düşüydü yeni
bedenimin kavruk dili
içimde ki magma
taşın belleği tarih
“Dilim dilim bende yürek
Aşk nicedir gel bana sor”
susturulmuşum
satılmış şehirlerim
üstümde sırat köprüleri
vurulmuşum
kan uykulu
“Ey halkım unutma bizi!”
Ali Ekber Ataş
(madımak yakımı ve bizimprometeler üstüne)
21 ekim 2000/13 haziran 2009

Madımak katliamında hayatını kaybedenlerin
anısına saygıyla….
Esin Bozdemir

* Bu şiir Ali Ekber Ataş’ın, M. Demirtaş’ adadığı ve on bölümden oluşan
 “salkım söz” şiir dosyasının “saçların yıldız tozu” adlı bölümüdür.
Kaynak: afrodisyaS-sanat Dergisi, 2009 Sf.32/33

4 yorum:

  1. Saygısızlardan daha çok çıksın şimdi "Saygıyla," diyenlerin sesleri.

    YanıtlaSil
  2. Uzuntu ile hatirliyoruz. Unutulacak gibi degil.

    YanıtlaSil
  3. yıllar geçmiş üzerinden, ama hala insanın içi sızlıyor, saygıyla anıyorum bütün kaybettiklerimizi...

    YanıtlaSil
  4. Boğazımın düğümlendiği an(lar)!

    Teşekkürler..

    YanıtlaSil