22 Ekim 2013 Salı

Kadıköy’de sokağın müziği


Uzun zamandır Kadıköy’ün kalabalık ortamına karışmamıştık.. Yaz sıcaklarının rehaveti, yaz sonu tatili ve bayram derken… nihayet hafta sonu yolumuzu gönüllü düşürdük Kadıköy’e. İstanbul’da bazı semtlerin kalabalığına tahammül edemeyebilirsiniz ama Kadıköy başkadır.. Çünkü Kadıköy demek aynı zamanda sanat demek, kültür - müzik - gösteri demek!..

İstanbul’un hemen her yerinde taşan nüfusun yansımalarını, Anadolu Yakası'nın en büyük ilçesi olan Kadıköy’ de de fazlası ile hissediyorsunuz. Kozmopolit görüntü her yerde olduğu gibi Kadıköy de de hakim!  Ama yine de birikimli insan kesitinin çoğunluğu temsil ettiği Kadıköy’ün dinamik ve renkli sokakları bu yüzden rahatsız edici gelmez insana.. Hele bir de tutku ile bağlanmışsanız Kadıköy’e.. o zaman seversiniz her köşesini ayrı ayrı… 

Ara sokakları, sahili, tarihi çarşısı ve eğlence mekanlarıyla birçok alternatife sahiptir Kadıköy. Balıkçılar ve baharatçıları, Kadıköy Çarşısının gözdelerindendir. Antika meraklıları için antikacılar sokağı, kitap ve müzik tutkunları için Akmar Pasajı Kadıköy'ün ilk göze çarpan renklerini oluşturur.

Rıhtımda çiçekçiler, bilet satıcıları, çay bahçeleri, kafe-restoranlar, balıkçılar, gelen-giden yolcular, otobüsler, gemiler... inenler, binenler, kavuşanlar, ayrılanlar... ve  renkli insan manzaraları eşliğinde, âhenk içinde sokağın müziğini duyarsınız Kadıköy'de...

Kıyıda balıkçılar, olta elde av peşinde olanlar… Bir köşede elinde bildiri dağıtan gençler.. Tiyatroya, sinemaya, konsere ve her tür sanatsal etkinliklere gitmek üzere buluşanlar ve zamana yetişmek üzere telaşla koşuşturanlar..
Balık pazarı ile iç içe girmiş olan çarşısı, kiliseleri ve camileri ile farklı renklerin, kültürlerin uyum içinde birlikteliklerine tanıklık edersiniz Kadıköy’de…
  
İstanbul'un güzel ilçesi Kadıköy'de; Sanatçıların ve sanatseverlerin buluştuğu mavi noktada sanatla iç içe olmanın ayrıcalığını yaşarsınız.
Bazen bir gitarın telinde uzak diyarlara doğru yol alırsınız…Bazen de kemençe sesleri ile Karadeniz sahillerine uzanırsınız..
Hafta-sonu gittiğimiz Kadıköy’de her sokakta buram buram sanat vardı… her telden çalan sokak çalgıcıları ile ahenkli bir gün yaşadık..
Kadıköy’e ayak basar basmaz rıhtımda elinde bağlaması ile yanık yanık çalıp söyleyen bir halk aşığı çıktı karşımıza… Tımbır tımbır yüksek volümlü elektro- saz ile Neşet Ertaş türküleri söylemekteydi.
İstanbul'u mesken tutanların ve sıla özlemi çekenlerin nabızlarına göre içli mi içli söylerken, elinde valizi ile gelip geçen yolcuların kimi durup izlerken, kimi elinde mobil telefonla görüntü kayıt ediyor, kimi de  derin düşüncelere dalmış halk aşığını dinliyordu... İstanbul’un aslında bir anlamda Anadolu’nun da bir manzarası olduğunu görebiliyor insan.. Anadolu akın akın göç edince dağı taşı altın olan koca İstanbul'a!  göçlerle birlikte çok seslilik, çok renklilik ve taşralılık kültürü de beraberinde geldi... Köylü kentli olamadan şehirli oldu!. Yaşanan süreçlerin, adaptasyonun zorlu ve sancılı olduğu muhakkak!. Neyse sosyolojiyi ilgilendiren bu derin konuyu bir parantez içine alıp hemen kapatıyor ve cumartesi günü yaşadıklarımızı kaldığımız yerden anlatmaya devam ediyorum..
Bağlamanın telleri bizi daha fazla koparmadan, yönümü hemen balıkçılara doğru çeviriyorum..

Ve Kadıköy’ün aşina olduğumuz ama her defasında hayran kaldığımız muazzam siluetine kayıyor gözlerimiz!.. Arkada Haydarpaşa, uzaklarda Sarayburnu, Topkapı ve diğer yanda Galata Kulesi.. Gemiler ve martılar… deniz ve mehtap derken... ardından  'bir başkadır benim memleketim' şarkısını mırıldanıyoruz.)
Kadıköy çarşıya girince, sağlı sollu kafelerin arasından geçerken mis gibi mangalda pişen Türk kahvesinin kokusu sarıyor dört bir yanımızı… diğer yanda keyifle nargile içenleri görüyoruz. iştah kabartan ve baştan çıkaran kokuların ardından mavi-nokta bulvarındaki hareketlilik çekiyor dikkatimizi..
Gençler Azeri Halk şarkısı Yalgızam'ı keman ve gitar eşliğinde yorumluyorlardı.. Çok sevdiğim Azerbaijan folk müziğini gençlerin canlı performanslarıyla dinlemek nasıl bir güzellikti.
Sanat iyi ki var. Dinleyen herkes gibi ben de coşkuyla alkışladım gençleri.. Ve ardından bir 
başka düzenleme daha...
Libertango


 Keman (Violin) : Anıl GÜNDOĞAN - Gitar ( Guitar) : Murat BOZYİĞİT



Gitar ve keman sesi beni hep çok  etkiler. Hele ki kemanın yeri bir başkadır benim için. Oldukça başarılı ve son derece profesyonelce bulduğumuz gençlerin müziklerini dakikalarca dinledik..
Grubun Adı: trubaduo
Libertango
ve bu güzel müzik ziyafetinin ardından emek vererek çıkarmış oldukları Cd.l erinden  almayı da ihmal etmedik.   Bu post.u hazırlarken bir yandan da trubaduo / Libertango'yu dinlemekteyim...


Gelecek vaat eden ve sanatlarını ciddiyetle yapan Grup trubaduo' ya
 Anıl Gündoğan ve Murat Bozyiğit'e müzik hayatında başarılar dileriz.
 

Uzunca bir süre gençlerin yorumlarını dinledikten sonra biraz da kitap evlerine girmeli dedik....
Kitap evlerinin reyonlarında birbirinden ilginç kitap kategorilerinin ve rafların arasında kitap kokusunu doya doya içimize çekip; yeni çıkan kitapları, eski ve keşfedilmeği bekleyen kitapları inceledikten sonra,  listelediğimiz kitap ve dergileri de alıp çarşıya girdik. Bu defa bir başka grup vardı az önceki müzisyenlerin yerinde... 

Tanıdınız mı bu gençleri!..

Onlar  Yetenek sizsiniz ’ den
aşina olduğunuz yetenekli gençler!..

Yetenek Sizsiniz Türkiye - Serkan Aydın - 2012  
Kemençe ve gitar eşliğinde neşeyle hem çalıp hem de söylüyorlardı.. Sanatlarını büyük bir zevkle ve severek yaptıkları her hallerinden belli oluyordu. Onları trende, vapurda, İstanbul'un en işlek sokaklarında görmeniz mümkün. Sanatlarını ve hünerlerini gençlik enerjisi içinde coşkuyla ve seve seve yapan bu gençlerin yolları açık olsun..
Kemençeyle Karadeniz esintisi yaşadıktan sonra artık yavaş yavaş evin yolunu tutmalıyız diyerek bir üst sokaktan, limana doğru gitmek üzere yönümüzü çevirmek üzereydik ki!.. daha sokağa adım atar atmaz, o küçük meydandan amaaaaann, amann.) dabrukalı, klarnetli bir şenlik vardı ki! sormayın, yıkılıyordu her yer…

meğer;
KADIKÖY'DE
Her sokak başında ayrı bir renk ayrı bir cümbüş var!
mışşş .)


nasıl da coşkulu bir müzik ziyafeti!.. eşlik edip tempo tutanlar o kadar çoktu ki!.. sanki biz 'darbükatör baryam' ın setine düşmüşüz de, kapanışa doğru sahneyi saz üstatları almış gibiydi.) demek ki herkesin deşarj olmaya ihtiyacı varmış..

Dinleyicisi kadar seyircisi bol olan Grup Kadıköy Müzik Ekibini de keyifle izledik bir süre… bkz

Artık başka sokaklara daha fazla dalmadan ve trafiğe takılmadan, evli evine köylü köyüne gitsin diyerek ayrıldık çarşıdan...

Ama daha bitmedi!..



Giderayak karşımıza bir de bu sevimli genç aşıklar çıkıyor.) Bisikletleriyle Fransa'dan Hindistan'a gidiyorlarmış. Biz hem maceracıyız, hem de sanatta yaparız  diyorlardı.) Fransız gençler cesaretleri ve performanslarıyla alkışı hak ediyorlardı fazlası ile...

Ve bir hafta sonumuz Kadıköy’ün sanat kokan sokaklarında, sokak çalgıcılarının renkli performanslarıyla dolu dolu ve  doya doya sanatla geçti.
Hayatın zorlu yönlerini bizlere unutturan ve yaşamlarımıza renk katan müzisyenlere sonsuz teşekkürler. 
ve son sözüm
sanat 'toplum içindir' 
diyen sanatçılar ve sanatçı ruhlu insanlar
iyi ki var..




Fotoğraflar: izler ve yansımalar

4 yorum:

  1. Ben de dün bloğumda bahsetmiştim bayramda gitar-keman ikilisini dinledim, başlarından ayrılamadım diye:-) Çok seviyorum Kadıköy'ün bu yönünü, insana mutluluk veriyor.

    YanıtlaSil
  2. Güzel diyar;vazgeçilmez tatlardan birisi; bir yer; severim; hastasıyız :))

    YanıtlaSil
  3. Sanat iyi ki var ve her köşe başı sokaklardan taşıyor. Gönlümden geçen yalnız İstanbul değil, bütün şehirlerde renklerin toplumsala dönüşmesi...

    İyi hafta sonu dileklerimle esenlikler dilerim.

    YanıtlaSil
  4. Birkaç yıl önce İstanbul'a gittiğimde Kadıköy'de epeyce bir gezmiştik ve çok beğenmiştim ben de.

    Bize de o gün Pucaramanta Grubu rastlamıştı..
    Mest olmuştum müzikleriyle ve hatta post yapmıştım :)
    Gitarla kemanın uyumuna, müziğin güzelliğine söyleyecek söz bulamadım.
    Hiç bilmediğim bir gruptu trubaduo...

    Harikulade bir tanıtım hazırlamışsın yine...
    Ellerine emeğine sağlık sevgili Esinciğim..
    Mutlu bir hafta geçirmen dileğiyle, teşekkürler, sevgiler

    YanıtlaSil