YOKSA SİZ DE BAYRAM TATİLİNİZİ İSTANBUL’DA MI GEÇİRECEKSİNİZ !

İSTANBUL’U KEŞFETMENİN TAM ZAMANI ŞİMDİ

Bayram tatiline sayılı günler kala henüz tatil planı yapmadı iseniz ve bu bayram tatilinizi İstanbul’da geçirecekseniz eğer uzun bir bayramı nasıl değerlendireceğiniz konusunda,  ortalama her bütçe için uygun olabilecek bazı gezi rotaları belirledim size. İstanbul koca şehir, gez gez bitmez, ama İstanbul’da bazı yerler vardır ki onları da görmeden olmaz.

İstanbul, yedi tepeli şehir, her tepeden bakışınızda ayrı bir güzellikle karşılaşırsınız. Her geçen gün ne yazık ki biraz daha kalabalıklaşıp, biraz daha beton yığınları arasında kalsa da.. yine de o halâ çok güzel ve çok özel bir şehir!..  Yaz geldi, okullar kapandı, yazlıkçılar İstanbul’dan ayrıldı. Okul servisleri de yok artık, dolayısı ile diğer mevsimlere göre biraz daha az kalabalık gözlenmekte. Ama İstanbul tamamen tenhadır diyemiyorum yine de. Özellikle dini bayramlar yabancı turistlerin tercih ettikleri bir süreç oluyor. Peki gelelim bizim yerli turistlere ;)

İstanbul’da bayram tatilinde ne yapmalı!. nereleri gezmeli? 

Her ne kadar artık aile ve akraba ziyaretleri kalmasa da.. diyelim ki en yakınlarınızı ilk gün ziyaret ettiniz ya da İstanbul dışında yaşıyorsunuz ve bu defa bayram tatilinizi İstanbul’da geçireceksiniz. Tarihi dokusu ve  güzelliğiyle büyüleyici İstanbul’u keşfe çıkmanız için, şimdi tam zamanıdır diyoruz.

Eğlenceli aktivitelerin adresi İstanbul.  Tarihin, kültürün ve sanatın kalbi İstanbul.  Özgün mimarileri, sanat eserleri, muhteşem boğazı, tarihi restoranları, meyhaneleri, camileri, sinegokları, kiliseleri, sarnıçları…tarih kokan sokakları, müzeleri… sınırsız seçenekleriyle devamlı yüksek tempolu, heyecanlı, kıpır kıpır renkli ve ahenkli bir güzel şehir.. Anlat anlat bitmez, gez gez zaman yetmez. Medeniyetlerin buluştuğu noktada attığınız her adımda yeni bir şeyler keşfetmenin heyecanını yaşarsınız.

Bir defa görmeniz gereken çok önemli müzeler var İstanbul'da. Bu müzelerin hepsine zamanınız yetmez ama çizdiğiniz rotalar üzerinde sizin için yakın mesafede yer alan bu müzelere mutlaka gitmelisiniz. Bunun için size önerim, bu müzelerden maksimum fayda ve  (40 TL. den başlayan fiyatlarla ve öğrencilere de indirimli) bütçenize de en uygun bir ‘MÜZE KART'  almanız olacaktır. Bir yıl kullanabildiğiniz ve Türkiye’nin her yerinde pek çok müzede geçerli olan 'Müze Kart' çok işinize yarayacaktır. (Müzek kart bkz.)

Ve… gelelim şimdi; Bayram tatilinde İstanbul’da nereler gezilir? Bir bakalım..

Bu bayram sevdiklerinizle İstanbul’da eğlenceli aktiviteler yaparak geçirebilir, İstanbul’un tarihi müzelerini ziyaret edebilir ya da boğaza nazır yemek yiyebilirsiniz. Bir defa 'İstanbul’un kalbi nerede atıyor?' diyorsanız eğer.. Öncelikle siz, kalbinizin  sesine kulak vermelisiniz.. O'nun nerede atacağı hiç belli olmaz! :) benim kalbim ‘binbir direkler arasında atarken!.. senin kalbin Ortaköy’de atabilir!.. ya da Çamlıca’da..

Öncelikle Eski İstanbul’a uzanmalı… buram buram tarihi koklamalısınız. Sultanahmet Meydanında tarihi ‘hipodromda’ şöyle bir dolaşmalı, yılanlı sütunu, dikili taşı, ‘Alman Çeşmesi’ni yakından incelemelisiniz. 

 

Sultanahmet Meydanı'na (Antik çağların hipodrom meydanı) bakan, bir de Damat İbrahim Paşa’nın Sarayı var. Bugün ise bu mekan; Türk ve İslam Eserleri Müzesi dir. Gündemde ise  'Selçuklular Sergisi’ var. Bu muhteşem müzeyi ve 'Selçuklular Sergisini'de görmenizi öneririm. 

Sonra Tarihi Sultan Ahmet Camii’ni gezmelisiniz. Bol bol fotoğraf çekmeli, fıskiyelerin serpiştirdiği havuzlu parkın etrafındaki kafelerde oturmalı... biraz dinlence, biraz da etrafı seyretmece ;)  ile dünden bu güne,  tarihi bir film seyredercesine zaman tünelinden akıp gitmelisiniz siz de...

Türk ve İslam Eserleri Müzesi

Sultanahmet Meydanı - Dikilitaş

Ayasofya Camii ve Müzesi

Sultanahmet Camii’nin tam karşısında Ayasofya Cami-Müzesi var. Yine müze kartınız hazır nasılsa. Girişlerde para çıkar, kuyruk bekle..derdi yok. Müze kartlıların bölümü ayrı..Kuyruk olsa da seri bir şekilde hızla ilerliyorsunuz.

 Ayasofya iç mekan

Ve…bu sıcak havalarda muhteşem mimari ile buz gibi bir AYASOFYA'da bulunmak size iyi gelecektir. Ayasofya Müzesi iç ve dış kompleksleriyle görülmeye değer. İçini gezdiniz, sıra dışarıda ek binalar da.. Ayasofya Müzesi Dış Mekanlar bkz.  

Ayasofya’yı da gezdiniz mi! Şimdi sırada Topkapı Sarayı var. Ne şaşaa, ne şaşaa ama!.. İçi başka, dışı başka gösterişli.. Genlerimize işlemiş bir kere, gösteriş merakı!.. Muhteşem Yüzyıl' filminden aşinasınız bu mekâna. Anımsayın... Şimdi sıra sizde.. Hangi kıyafeti üzerinize geçirmek isterseniz, hangi kahramanın yerinde olmak isterseniz, artık siz O’sunuz :) ister Hürrem Sultan olun, isterseniz Muhteşem Süleyman! :) bahçelerden bahçelere salınarak geçin… bir de harika manzarayı seyredin, seyredebildiğiniz kadar.  

Soluklanmak isterseniz, hakkınızdır. İster çayla simit olsun öğününüz, ister gözleme, ister dondurma..vs. vs.. :) Topkapı Sarayı bahçesinin içinde ve dışında; alternatif seçeneklerin bulunduğu pek çok kafeler, restoranlar var… Tercih sizindir. Bir de Topkapı Sarayı'nın hemen yanında özgün mimarisi ile Osmanlı evlerinin bulunduğu 'Soğukçeşme Sokağı' vardır. Nasıl da buram buram tarih kokar. Bu sokağı da atlamadan geçmek olmaz..

Yerebatan Sarnıcı

Yerebatan Sarnıcını görmelisiniz. 

 

'Dünyanın Merkezi' Million Anıtı

Buraya giderken yolunuzun üzerinde 'dünyanın merkezi'ne

 Million Anıtı' na da dokunmadan geçmek olmaz.. Onu da görünüz. 

 Bu lokasyonda Arkeoloji Müzesi var ki. Onu kesinlikle göz ardı etmeyiniz. 

Muhteşem bir Müze. (Görsel: İstanbul Arkeoloji Müzesi bkz. )  ve bir de buraya bkz. 

Anadolumuz neden medeniyetlerin ve kültürlerin buluştuğu yerdir bunu çok daha iyi anlayacaksınız. Müzeleri gezmeye ayırdığınız zaman, asla boşa harcanmış zaman değildir. Sayfalar dolusu tarih kitabı okumaktan çok daha etkileyici ve öğreticidir. Tabi ki tarih kitaplarını da okuyun ama yerinde gezerek öğrenmek çok daha kalıcı, üstelik keyiflidir bunu gözardı etmeyin.

 Gülhane Parkı 

Arkeoloji Müzesini'de gördükten sonra...hemen yakınında yer alan Gülhane Parkı’na da giriniz ve burada kaybolunuz efendim:) sonra, "ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda" yı, bir de Gülhane’nin yeşillikleri arasında, kuş cıvıltıları içinde mırıldanın.. 

Ve... kalbinize dokunun bir de!.   Kalbinizin sesini duyun!.. belki de sizin kalbiniz Gülhane de atacak kim bilir!.. manzaramız muhteşem. Bu parkın içinde bir de;  İstanbul Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi bulunuyor. Bizim mucitlerimiz de nelermiş, neler icad etmişler!.. onları da görün bakın.

Manzarayı bir de Gülhane Parkı’nın çay bahçelerinden seyreyleyin.  Siz de iç geçireceksiniz bu güzellik karşısında... Gözleriniz parlayacak boğazın serin sularına bakarken.. Gurur duyacaksınız dağı taşı altın olan bu şehirle! Bir de; 'bu güzel şehre biz neler yapıyoruz! ona layık olmak için...' diye düşüneceksiniz...kim bilir!..  

'Dinlendik mi!..' 'evet /sayılır!.. ' mı diyorsunuz… gezmenin adını boşuna yorgunluk koymamışlar!. Bütün yorgunluklar yeter ki böyle olsun ama değil mi!.. gezip gördüğünüz her şey, bu yorgunluklarınıza değecektir bana inanın.

Eminönü - Balık / ekmek keyfi  
biraz da salaş olalım n'olur ki ;)

Şimdi buradan…  Sirkeci ve Eminönü’ne doğru uzanıp…. Balık-ekmek ziyafeti verebilirsiniz kendinize.. Ya da Galata Köprüsü üzerinde size alternatif olacak pek çok seçenek bulacaksınız.

 

Yeni Camii - Eminönü 

Burası yol geçen hanı ;) yerli ve yabancı her çeşit insan seli! renklerin cümbüşü. Tarih burada, kafası karışmış kültür burada:)) sosyal, her tabakadan insan ama en çok da yurdum insanı hep burada :)  

Yeni Camii, arkada Eski Postane Binası, İşbankası Müzesi, Sirkeci Garı.... Bol Bol fotoğraf çekebilirsiniz. Güvercinler, martılar, kuşlar.. her yer cıvıl cıvıl.. 

Galata Köprüsünde olta balıkçıları, martılar, gelen-giden gemiler...   

Kapalı Çarşı: Rengârenk… baharatların, kuyumcuların, antikacıların, halıcıların, hediyelik dükkanların ve miss gibi Türk Kahvesi kokularının arasında… bir Türk kahvesi molasının ardından günün anısına bir de İstanbul hatırası bir hediyelik alıp…çıkabilirsiniz çarşıdan..

 Kapalıçarşı

Kapalıçarşı büyük bir külliye olarak düşünülebilir. İçinde 61 sokak, 4400 dükkân, 2195 atölye, 18 çeşme, 2 bedesten, 40 han, 2200 han odası, 12 mescit, 12 depo, 1 okul, 1 hamam, 19 adet tulumba kuyusu bulunur.  Kapalıçarşı’nın belli başlı kapıları; Beyazıt, Fesçiler, Sahaflar, Kürkçüler, Nuriosmaniye, Mahmutpaşa, Mercan, Tacirciler ve Örücüler Kapısıdır.(bkz.) Pek çok giriş ve çıkış kapısı bulunan çarşıda dolaşmak biraz zamanınızı alacaktır. Programınızı ona göre ayarlayın. Ya da kapıların birinden mehter marşı ile iki ileri bir geri çıkıverin :)

Ve… İstanbul’da mutlaka bir boğaz turu yapın. Pek çok hareket noktası ve ara durak var. Sirkeci’den, Üsküdar’dan, Beşiktaş’tan, Ortaköy’den, Bostancı ve Kadıköy’den kalkan. Siz gezi rotanıza uygun olan  lokasyonların birinden boğaz gezisini gerçekleştirebilirsiniz. Gündüzü bir başka güzel, gecesi bir başka...

İstanbul'u seyredin gözleriniz açık :)) 

Biz sizleri Sirkeci’den kalkan, özel ya da devlet işletmelerine bağlı gemilerle 1-2 saat sürecek olan boğaz turlarına çıkaralım... ( İstanbul Şehir Hatları Boğaz Turları bkz. ) 

Ve ilk gününüzü boğaz manzaraları eşliğinde Anadolu Kavağına kadar uzanıp..burada akşam yemek molası verip.. ardından ister, Sirkeci'den, isterseniz kaldığınız konaklama tesisine en yakın olabilecek bir ara durakta inip... İstanbul'da bir gününüzü bu şekilde tamamlayabilirsiniz. Benim önerim boğaz turu seçenekleri arasında özellikle 'Mehtap Gezisi' olacaktır.  Ve tabi ki Hacı Bekir ya da şekerci Cafer Erol’dan, Kuru kahveci Mehmet Efendi'den bayram şekeri ve Türk kahvesini almadan da Sirkeci'den ayrılmayınız efendim :) 

Esin Bozdemir 

Devam edecektir..