Dünyanın en özel ve en büyük metropollerinden biridir İstanbul. Ve İstanbul'un kalbi Sultanahmet'te, geleceğe ışık tutan en önemli eserlerin başında ise Ayasofya Müzesi gelir.
Ayasofya Müzesine girdiğinizde 1700 yıllık geçmişi ile inançların ve iktidarların arenası haline gelen bu büyük yapının göz kamaştırıcı zenginliği ve olağanüstü mimarisi ile usta sanatçıların eserleri karşısında hayretler içinde kalırız. Bir yanda Bizans'ın, diğer yanda Osmanlılar'ın izleri vardır. Ne büyük bir yarış ve ne büyük bir sahipleniş.
Bu kadim topraklar; Hititler, Lidyalılar, Frigyalılar, Urartular, Romalılar, Bizanslılar, Osmanlılar'a... gelinceye kadar birçok medeniyete ev sahipliği yapmış. Ve bu topraklar hâlâ onlardan izler taşıyor. Kiminin sarayı, kiminin heykeli, kiminin kullandığı araç - gereci, halısı, takısı..vs. Bu uygarlıklardan günümüze ulaşanlar aynı zamanda insanoğlunun hangi süreçlerden geçtiğini bizlere anlatıyor. Bu eserler gün-yüzüne çıktıkça geçmişe dair pek çok bilgi de aydınlanıyor. Bilgi birikiminin zaman içinde, kuşaktan kuşağa nasıl aktarıldığı sorusunun karşılığını günümüze ulaşan bu 'emanetler' veriyor. Çünkü onlar bir anlamda çağlar arasında köprü kuruyorlar.
Elbette kültürlerin harman olduğu topraklarımızda bilmemiz gereken kültür miraslarımız bir hayli fazla. Ama bazıları var ki onları dikkate almalı ve mutlaka neler olduğunu bilmeliyiz. Çünkü onlar tarihin en önemli sembolleri ve geleceğe ışık tutan emanetleri.
Bugüne kadar okuduğum pek çok kaynakta konunun uzmanları, 'Türkiye'de bilmemiz gereken kültür mirasları' nı kimi 100, kimi 50 olarak belirlemişler. Ben 50'de karar kıldım. Daha önce tanıtımlarını yaptığım pek çok antik kent ve müzeler içinde yer alan bazı eserleri, özellikle bilmeniz ve bu eserleri görmeden dönmemeniz gerektiğini düşünerek blogda sırasıyla vermek istiyorum.
Ayasofya Müzesi
KAZASKER MUSTAFA İZZET EFENDİ LEVHALARI
Ayasofya'nın duvarlarını süsleyen sekiz adet devasa hat levhasında Arapça olarak; Allah (c.c), Hz. Muhammed (s.a.v), Dört Halife; Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali ile Hz. Muhammed'in torunları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'in isimlerinin yazılı olduğunu öğreniyoruz.
( Tabi ki burada şu soruyu da sormadan edemiyorum kendime. Peki bu levhaların altında Arapça'dan tercümeleri ile Türkçe ve İngilizce yazıları niye yoktur anlamak mümkün değil ?. hangisi Hz. Ömer'dir, Hangisi torunun adıdır? )
Bu levhalar Sultan Abdülmecid döneminde, 1847-1849 yılları arasında yapılan onarımlar sırasında dönemin en ünlü hattatlarından Kazasker Mustafa İzzet Efendi tarafından yazılmış. (Hk.bkz)
Ortalama 7.5 metre çapındaki yuvarlak hat levhalar, kenevirden yapılan yeşil zemin üzerine, altın yaldızla yazılmış. Ahşap askıları ise hafif ve daha dayanıklığı olduğu için ıhlamur ağacından yapılmış.
Ayrıca bu eserler, İslam dünyasının en büyük hat levhaları oluyormuş. 1934'te Ayasofya Camii, müzeye çevrilince levhalar Sultanahmet camiine asılmak üzere indirilir, ancak bu eserler Sultanahmet Camii'nin kapısından dahi içeriye giremeyince tekrar eski yerine asılır.
Esin Bozdemir
Yardımcı Kaynak: Doç. Dr. Süleyman Faruk Göncüoğlu'nun Tempo Dergisi için hazırlamış olduğu 'Türkiye'de Bilmeniz Gereken 50 Kültür Mirası' Kasım, 2013
2010'da idi sanırım. Ayasofya'yı ziyaret etmek istemiştik,fakat restorasyon uygulanıyordu. Dış duvarlar boylu boyunca afiş türü bezlerle kapatılmıştı. Öğrenmiştik ki Ayasofya'da restorasyon uzun yıllardır zaten hep varmış. Ama o yıl şansımıza en yoğun çalışmaların olduğu zamanmış ki, o halde görünce açık olup olmadığını gidip sormadık bile. Geçtiğimiz yaz ise vakit kalmadı, sıra gelmedi :)
YanıtlaSilDemek ki neymiş? İyi ki öyle olmuş. Verdiğin aydınlatıcı bilgileri özümsemeden gitseydik fazla işe yaramayacakmış. O 8 levha çok ilginç. Kapıdan giremeyecek kadar büyükler demek. İyi de kapıya götürünceye kadar ölçüp biçselerdi de zahmet olmasaydı. Pes dedim:) Demek ki kimse senin gibi merak edip de ilgilenmemiş, hangi levhada ne yazdığını. Kültür ve Turizm Bakanlığı mıdır, hangisi ise neden hiç ilgilenmemiş ki? Bakanlıklarda alt üst kadamede binlerce insan çalışır. Hiçbirinin mi dikkatini çekmemiş? Hiç mi teftiş benzeri bir şeyler yapan yok. Hayret edilesi bir durum..
Esinciğim çektiğin kareler rüya gibi hiç abartısız. Çok muhteşem görünüyor ve insanı görme isteği ile dolduruyor. Umarım en kısa zamanda görmek kısmet olur :)
Ayasofya, bilmemiz gereken 50 eserden ilki miydi yoksa?
Sıralamayı merakla takip edeceğim elbette.
Ellerine sağlık Esinciğim...
Çok teşekkürler, sevgiler.
@Zeugma,
SilAyasofya'da sürekli bir restorasyon olur zaten.. İşin en düşündürücü yanı da bu restorasyonların, turistlerin en yoğun olduğu dönemlerde yapılmış olmasıdır. Biz de pek çok defa gitmiş ve restorasyon dolayısı ile geri dönmüştük. Bu yüzden müzeyi ziyaret etmeden önce, 'TC. Turizm ve Kültür Bkn.lğının' açmış olduğu Ayasofya Müzesi'nin web sitesine bakmanı öneririm Zeugmacığım. ( http://ayasofyamuzesi.gov.tr/tr/content/ziyaret-bilgileri )
Levhalar konusunda ise, insan ne diyeceğini bilemiyor. Levhaların ölçüsü alınmadan, kapının ölçüsünü bilinmeden..nasıl yerinden kaldırılıp Sultanahmet camiine gider ve tekrar eski yerine konur!..'Türk aklı! diye boşuna tescillenmemiş bu söz!. akıl yok, aklı kullanan yok!. bugün içine düştüğümüz acı olayların nedeni hep bu!. akıl yoksunu bir milletiz başka sözüm yok..
Sıralamayı kendime göre yaptım. Mütemadiyen aralarda Kültür Miraslarımızı yayınlayacağım. Değerli yorumun için ben teşekkür ederim Zeugmacığım.. Sevgilerle..
Sonuçta bu değerli yazılarınızın bir "İstanbul" ya da "Türkiye" kitabı haline gelmesi durumunda ilk imzalı kitabınız için adayım.
YanıtlaSilSevgi ve saygılar.
@Mehmet Bilgehan Merki,
SilKitap çıkarınca daha çok mu okuyan olur? bilemem...bildiğim milletçe okumuyoruz, okuyorsak da tercihlerimiz, popüler ve aktüel-magazini daha çok sevdiğimiz!. olur da bir gün heves edip, 'kimse okumasa da olur, ben sadece önce kendim, sonra da dostlarım adına kitap çıkarayım!' dersem..elbette memnuniyetle Mehmet Bey. Ama şimdilik, herkese açık bir platform olarak bloğumda yayınlamak bu duygumu karşılamaya yetiyor. Esenlikle kalın..
Harikasınız Esin Hanım, bu levhaları çok merak ederdim, gerçekten çok ilginç, dediğiniz gibi keşke bir açıklama olsa altlarında, paylaşımınız için teşekkürler, sevgiler:)
YanıtlaSil@Eren O.
SilHarikaları asıl, eski zaman ustaları sanatçılar, zanaatkârlar yapmışlar. Çağların ötesine geçecek işler yaparak, tarihe damgalarını vurmuşlar. Her ne kadar iktidar ve güç göstergesinin birer timsali olsalar da, ortaya konan eserler öncelikle sanat adına muhteşemler ve taktir edilmeyi, anlamayı hak ediyorlar. Keşke aynı itinayı bu kadim topraklar üzerinde yaşayan çağımızın erkleri de yapsalardı. Ben teşekkür ederim Sevgili Eren. Esenlikler...