24 Eylül 2016 Cumartesi

Atlı Köşk'de sanatın ve tarihin izinde bir gün.

SSM'de (Sabancı Üniversitesi, Sakıp Sabancı Müzesi) Heinz Mack'ın 'Sadece Işık ve Renk' Sergisini gezdikten sonra sırada, bir zamanlar Sabancı Ailesi'nin yaşamış olduğu ve adını da köşkün önündeki at heykelinden alan Atlı Köşk'ü ziyaret etmeye gelmişti. Emirgân da İstanbul boğazı'nın en güzel kıyı şeridinde konumlanmış olan köşk, zamanında (1848 - 1884) Osmanlı Padişahları'nın mülkiyetinde imiş. Hatta bu tarihler arasında bir süre Karadağ Sefareti olarak da kullanılmış. 
Müzeye ilk giriş yaptığımızda bahçe içinde devasa büyüklükte bir at heykeli bizi karşılıyor, bu heykeli sahilin önünden araçla ya da yaya olarak da geçerken hep görürdük ve 'Atlı Köşk' adının da buradan geldiğini sanırdık...
Oysa bir başka at heykeli daha varmış ve asıl bu heykel, köşkün bizzat önünde yer aldığı için ve mekanın birer simgesi haline gelince adını da Atlı Köşk olarak almış.
Ve harika peysajıyla bahçe içinde Atlı Köşk'e doğru ilerlerken ayrıca; Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait pek çok arkeolojik eseri ve özel tasarım çalışmaları da gördük.
Uyuyan Güzel :) 
Yeşillikler içinde, denize nazır bir bahçede, kuş sesleri arasında...
kim uyumak istemez ki böyle!..

Arkada ise; Uluslararası üne sahip sanatçı Anish Kapoor’un
"Çift - Double" isimli eseri.  5.300 kg ağırlığıyla sergide yer alan taş eserlerin
 en büyük ve en ağırlarından biri olma özelliğini taşıyor


Bahçe girişinde yer alan at heykeli
Müzenin girişinde yer alan ve caddeye bakan bu heykel, 1204 yılında 4. Haçlı Seferi sırasında Haçlı kuvvetlerince yağmalanan İstanbul Sultanahmet Meydanı’ndan alınarak, Venedik’de San Marco Kilisesi’nin önüne yerleştirilen 4 attan birisinin dökümü oluyormuş. At heykelinin, antik çağ sütunlarının üzerinde konumlanmış olması ise, heykeli çok daha heybetli kılmış. 

Sabancı Ailesi'nin Fertleri'ni temsil eden sekiz bronz büst
Hacı Ömer ve Sadıka Sabancı ile oğulları;
İhsan, Sakıp, Hacı, Şevket, Erol ve Özdemir Sabancı)
İngiliz heykeltıraş David Cregeen imzasını taşıyor. 
Cregeen, Sabancı ailesinin yanı sıra pek çok ünlü ismin de heykelini yapmış. Bunlardan bazıları; Kraliçe Elizabeth, Papa 2. Jean Paul, Rahibe Teresa, Nelson Mandela, Margaret Thatcher gibi isimlerin dışında kendi ülkemizden de;Turgut Özal, Faruk Süren'in oğlu, Cem Hakko'nun kızı Katia Hakko ve Ömer Koç, heykelini yaptığı kişiler arasında yer alıyormuş.
Soyut Kompozisyon - "KUŞLAR HEYKELİ"

Demir, çivi, tel ve ahşap gibi malzemeler kullanarak gerçekleştirdiği yapıtlarıyla
tanınan Türk heykeltıraş Kuzgun Acar’a ait bir çalışma.
Bir zamanlar İMÇ Çarşının girişindeki panelde sergilenmekte olan Kuşlar Heykeli 3 yıllık restorasyondan sonra Acar'ın 40. ölüm yılı dolayısı ile kısa bir süre önce Sabancı Müzesi'nin bahçesine yerleştirilmiş.  
Heykel 23 Ekim’e kadar SSM bahçesinde sergilendikten sonra tekrar (46 yıldır) ait olduğu yere konulacakmış. İMÇ’de Kuzgun Acar’ın dışında ayrıca; Füreya Koral, Eren Eyüboğlu, Yavuz Görey, Sadi Diren, Nedim Günsür, Bedri Rahmi Eyüpoğlu, Ali Teoman Germaner ve eserleri mevcuttur.
Atlı Köşk'den Emirgân - boğaz manzarası...
Bu köşke sırf bu manzara için dahi gelebilirsiniz.

***

Müzenin ana binası olan villa, 1925 yılında Mısır Hidiv ailesinden Prens Mehmed Ali Hasan tarafından İtalyan mimar Edouard De Nari'ye yaptırılmış ve Hıdiv ailesinin değişik mensupları tarafından uzun yıllar yazlık konut olarak kullanılmış. 
Mısır Prensi'nin (1945) ölümünden sonra ise bir müddet oğullarına intikal eden köşk 17 Eylül 1950’de Hacı Ömer Sabancı tarafından satın alınmış. 
1966 yılında Hacı Ömer Sabancı'nın vefatından sonra ise köşk Sabancı ailesinin en büyük oğlu olan Sakıp Sabancı tarafından sürekli konut olarak kullanılmaya başlanmış.   
Ve bu süreler içinde köşke; ABD başkanlarından Jimmy Carter ve eşi, George Schultz, Fransa eski Başbakanları’ndan Raymond Barre ve Couvee de Murville, Belçika Kralı Albert, Japon Prensi Mikasa ve eşi, Singapur Başbakanı Lee Kuan Yew ve eşi gibi... pek çok önemli ismi mekanında ağırlamış.
Köşkün önünde yer alan 'Şaha Kalkmış At Heykeli'

Atlı Köşk’ün giriş katında yer alan üç odada, Sabancı ailesinin köşkte yaşadığı dönemde kullandıkları mobilyalar ile 18. ve 19. yüzyıla ait sanat eserleri yer alıyor.. bu eserlerin her biri itinalı bir şekilde korunarak günümüze değin sağlam bir şekilde gelebilmiş. 
Konak bir 'konak' değil sadece, zaman içinde belli ki, zenginliğin ve gücün de bir göstergesi olarak, birer birer satın alınan; sanatsal ve antik eserlerle dolarak 'bir saray müzesine' dönüşmüş zaten..  
Atlı Köşk zengin sanat eserleriyle dolu; yaşayan bir tarih ve konuşan duvarlarıyla, birikimli koskoca bir hayatın adeta bir özeti. 
Atlı Köşk, uzun yıllar Sakıp Sabancı'nın zengin hat ve resim koleksiyonunu barındırmış. Yapı öyle bir hale dönüşmüş ki, nereye baksanız, hangi yöne dönseniz birer sanat eseri..ve aynı zamanda nice başarılara imza atan Sabancı Ailesi'nin örnek yaşamından kesitleri de gözler önüne seren ve hayat dersleriyle dolu... düşüncelerine de yer verilmiş.
 
"Hayatta doyamadığım bir şey varsa, o da para değil, çalışmaktır." Sakıp SABANCI
Sabancı'nın yukarıdaki sözü başarının sırrını bize anlatmaya yetiyor. Sağ altta Sabancı'nın ve kimi yazarların Sabancı hk.da kaleme almış olduğu kitaplar, sağda ise Bektaşi Dervişi yer alıyor. 

Köşk, 1998 yılında da Sabancı ailesi tarafından içindeki koleksiyon ve eşyalar ile müzeye dönüştürülmek üzere Sabancı Üniversitesi'ne bağışlanmış...
2002 yılında modern bir galerinin eklenmesiyle ziyarete açılan müze 2005 yılında yapılan yeni düzenlemelerle uluslararası standartlara kavuşturulmuş. 
Sanat eserlerinin sergilendiği galerinin ışık düzeni ve teknik düzeyi oldukça gelişmiş bir seviyede idi, bu farkı Mack'ın 'Sadece Işık ve Renk' Sergisini gezerken gözlemleyebilmiştik. 
Köşkün birinci katında, Sakıp Sabancı koleksiyonundaki Osmanlı hat sanatı eserleri sergileniyor. Buradaki yazma eserler Osmanlı yazı sanatının 500 yıllık geçmişini kronolojik olarak ortaya koyuyor. 
Bu yazma eserlerin başında Kuran-ı Kerim'ler, çeşitli dua kitapları, beraatlar, fermanlar, hilyeler, menşurlar, levhalar ve yazı takımları bulunuyor.
Müzenin resim koleksiyonunda, XIX. yüzyılın başından günümüze kadar gelen Türk ressamlarının eserlerine geniş yer verilmiş. Bunların arasında Osman Hamdi Bey, Şeker Ahmet Paşa, Süleyman Seyyit, Nazmi Ziya, İbrahim Çallı, Fikret Mualla gibi ressamların tabloları bulunuyor.
Fausto Zonaro (1854-1929) Kabak Taşıyan Genç Kız
245 x 137 cm Tuval üzerine yağlıboya 1889
 
Merdivenlerden yukarı çıkarken Fausto'nun  muhteşem yağlı-boya tablosu boydan boya gözler önüne seriliyor. Devasa boyutlarda ve oldukça gösterişli bir tablo.
Bu bölümde ayrıca Fausto Zonaro'nın dışında İvan Ayvazovski gibi Osmanlı İmparatorluğu’nda yaşamış veya Osmanlılar tarafından yurt dışından davet edilmiş yabancı ressamların eserleri de bulunuyor.
 
Bir hayli zengin koleksiyona sahip olan Atlı Köşk' de objektifimize pek çok görsel girmiş olsa da, hepsini sizlerle paylaşmayayım... siz de yolunuzu, ne yapıp edip bir şekilde fırsat yaratıp bu köşke düşürün isterim..  
Sabancı Ailesi'nin bir zamanlar yaşamış oldukları bu köşkün halka açılarak müzeye dönüştürülmesi son derece anlamlıdır ve örnektir. Sabancı Ailesine teşekkürlerimizle...
Esin Bozdemir
Atlı Köşk ve SSM. Ziyaret Günleri ve Saatleri: 
Salı, Perşembe, Cuma, Cumartesi, Pazar: 10.00-18.00

Çarşamba : 10.00-20.00 Pazartesi günleri kapalıdır.  

8 yorum:

  1. Ben köşkün kendisine ve manzarasına bayıldım. Ne manzara o öyle üff!!! Hep duyardım ama hiç gitmedim, çok teşekkürler yine ilgiyle okudum. Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Biz de onca yıldır İstanbul'da yaşıyoruz, kısmet ancak bu güneymiş:)
      Sevgiler...

      Sil
  2. Bir gün niyet ettik gitmeye. Baktık kapalı. Meğerse Pazartesi imiş. Ama ilk fırsatta gitmek isterim. Çok güzel fotoğraflar. Genel olarak gezi yazılarınızı çok başarılı buluyorum. Elinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Turgay Aksoy,
      Özel müzelerde de genelde olduğu gibi P.tesi kapalı olma durumu söz konusu olduğu için bu yüzden ben de özellikle yazımın sonuna ziyaret saatlerini ekledim. Bu defa P.tesi dışında bir gün gider ve bu harika köşkün ve Emirgan'ın keyfini çıkarırsınız...hatta oraya kadar gelmişken hemen yakınında olan Emirgan Koruluğuna da gidersiniz..biz vaktimiz yeterli olamadığı için Emirgan Koruluğu'nu bir başka sefere erteledik...bu da yeniden gitmek için bahanemiz oldu :) değerli yorumunuz için teşekkür ederim.. Esenlikle..

      Sil
  3. Yine ne güzel yazmış ve görüntülemişsin Esin 'ciğim ,emeklerine sağlık.2007 yılının son günlerinde ilk kez bir pazar sabahı erkenden görevlerle açmıştık müzeyi.Harika yarım günümüz geçmişti ;Abidin Dino ve eserleriyle.Sabancıların konutlarına da hayran kaldık ,özellikle kızım.Geçen kış önünden geçtik selam vererek.Sevgilerle nice gezileriniz olsun...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Arzu Sarıyer,
      Abidin Dino'nın sergisine denk gelişiniz ne kadar iyi olmuş. Özel sanatçılar, özel galerilerde itina ile teşhir edilmeli..sanata ve sanatçıya gereken değer hak ettiği şekilde verilmeli..Halkın sanata bakışında ilgisini uyandıran, artıran, özel galerilerin bu yüzden önemi büyük. Konut da aynı şekilde sanat müzesi adeta.. Kızınızla birlikte sanırım geçtiğimiz kış ayında da Tevfik Fikret'in konutunu ziyaret etmiştiniz.. Sanata ne kadar değer verdiğinizi biliyorum. Belki biz de bir haftasonu Tevfik Fikret'in yaşadığı konuta gideriz..Bu arada çini boyama çalışmalarınızı ilgi ile takip ediyorum. Şimdiden ellerinize sağlık. Değerli yorumunuz için teşekkür ederim Arzu Öğretmenim.. Sevgilerimle..

      Sil
  4. Atlı Köşk'ün adının ben de herkesin bildiği o at yüzünden geldiğini sanırdım. Meğerse içinde neler neler varmış. O bahçenin güzelliği, o Boğaz manzarası ne öylee? Atlı Köşk'te sanat ve tarihin izi ancak bu kadar güzel sürülür. Harikaydı yine...
    Ancak... Bir program daha yapıp geçen yıl olduğu gibi rehberimin izlerini sürmeden, buraları dünya gözüyle görmeden olmayacak. Ellerine sağlık olsun Esinciğim.
    Teşekkürlerimle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Zeugma,
      Sanırım pek çok kişi dışarıdan gördüğü at heykelinden dolayı bu müzeye 'Atlı Köşk' denildiği zannediyor..biz de yıllardır İst. da yaşıyoruz..ancak kısmet bugüneymiş..Mutlaka buraya gelmelisin, çünkü Emirgan'da görebileceğin çok yer var. Rumeli Hisarı, Atlı Köşk, Emirgan Koruluğu, Tevfik Fikret'in yaşadığı ev...Aşiyan sırtlarındaki kafeler, çay bahçeleri..sahil şeridi..harika yerler..Ben teşekkür ederim Zeugmacığım..

      Sil