Sanat, toplumun öz değerlerinden doğar ve gelişir. Onun
içindir ki sanat toplumun dışında, ondan ayrı olarak düşünülemez. Çünkü sanat bir toplumun gelişiminde oldukça
önemli bir yere sahiptir. Sanatçı ise bizim göremediklerimizi gören ve ortaya
çıkarandır. Sanatçı da bu vizyonu ile topluma ayna tutar bir anlamda! Algıdaki
seçiciliği gözlemdeki derinliği ile önce kendi kurgusunu oluşturur ve bir
aynadan geçirir yolculuğunu. Hayata dair biriktirdiklerini, yaşama
kıvılcımlarını kendi enstrümanlarıyla aktarır topluma. Şairin başka, müzisyenin
başka, ressamın başkadır enstrümanı. Ama hepsinin ortak bir derdi vardır ki, o
da ışık tutmaktır insana, insanlığa!..
“Sanatı anlamak
için önce bütün sanatların kaynağı olan hayatı anlamak, öğrenmek gerekir. Yine
hayatı ve sanatı anlamak için de her şeyin temeline, doğaya inilmelidir. “
diyor Eliel Zaarine..
Ve elbette doğanın
bir parçası olan insanı tanımak anlamak gerek. Farklı bakış
açıları içinde hayata bakan ve gerçeklikten yola çıkarak, sınırsız düşlerle
beslenerek, hayaller ve imgelerle donattığı dünyasını renklerin dili ile ortaya
koyan Ressamları/n yolunu yordamını merak eder, bilmek isteriz.
İşte bu yüzden sizleri,
benim gibi resme ve resim sanatına ilgi duyanların ilgisini çekeceğini
düşündüğüm, genç bir sanatçıyla tanıştırmak ve kendisi ile yapmış olduğum röportajı
sizlerle paylaşmak istiyorum.
Öncelikle ‘izler ve yansımalar’ ın yazarı olarak kendisine yapmış olduğum röportaj teklifimi, tevazuyla kabul eden sevgili Seren Ceren Asyalı’ ya samimi teşekkürlerimi iletmek isterim.
Seren Ceren Asyalı, sanatçı bir aileden geliyor. İyi bir Ressam ve başarılı bir kariyer çizgisine sahip bir sanatçı. Aynı zamanda kendi atölyeleri; ATÖLYE KADIKÖY ART ’da resim alanındaki birikimlerini, tecrübelerini geleceğin sanatçı adaylarına aktararak onlara eğitmenlikte yapan bir Öğretmen.
Seren Ceren Asyalı, sanatçı bir aileden geliyor. İyi bir Ressam ve başarılı bir kariyer çizgisine sahip bir sanatçı. Aynı zamanda kendi atölyeleri; ATÖLYE KADIKÖY ART ’da resim alanındaki birikimlerini, tecrübelerini geleceğin sanatçı adaylarına aktararak onlara eğitmenlikte yapan bir Öğretmen.
Sözü daha fazla uzatmadan şimdi Seren Ceren Asyalı’ yı biraz
daha yakından tanımak için kendisine ilk sorumu yöneltmek istiyorum.
1980
İstanbul doğumluyum. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü
mezunuyum. Üniversitede ‘Mürteza Fidan’ ve ‘Kemal Gürbüz’ atölyelerinde 4 yıl eğitim
sürecini tamamladıktan sonra bir süre farklı yerlerde eğitmenlik ve yöneticilik
yaptım. Daha sonra kendi atölyemiz Atölye Kadıköy ART’ı açtık. Şu anda aktif
olan atölyemizde hem eğitmenliğe devam etmekte hem de sanatsal alanda
çalışmalarıma devam etmekteyim. 2004 yılından bu yana pek çok karma sergi ve
workshoplara katıldım, 2008 ve 2011 yıllarında kişisel sergilerimi açtım.
Şimdilerde yeni bir kişisel sergi için çalışmalarıma devam ediyorum.
Yeteneğinizi ortaya çıkaran biri var mı? Yoksa bu keşif tamamen kendi çabalarınızın bir sonucu mu?
Yeteneğinizi ortaya çıkaran biri var mı? Yoksa bu keşif tamamen kendi çabalarınızın bir sonucu mu?
Yeteneğimi
ortaya babam çıkardı. Kendisi de Tatbiki Güzel Sanatlar’dan mezundur.
Üniversite sınavlarına hazırlanırken bir taraftan da kendi kendime çizimler
yapıyordum. Bir gün babam tesadüfen o çizimlerimi görmüş ve bana “güzel
sanatlara hazırlanmak ister misin? “ dedi
ve bir anda kendimi çizim kursuna gider buldum. O günden itibaren de resim
sanatının içindeyim.
Aileniz
resme olan sevginize nasıl karşılık verdi?
Ailem
başta çok şaşırdı. Çünkü ben lisede eşit ağırlık bölümünde okumaktaydım ve
o zamanlar ‘İşletmecilik’ gibi bölümleri tercih etmeyi
düşünüyordum. 1997 de liseden mezun olma arifesinde 2 ay hastanede kalınca
üniversite hayali yalan oldu. Sonraki 2 yılda da istediğim bölümlere puanım
yetmeyince 3. sene yine hazırlanmaya başladım. O sene dershaneye giderken bir
taraftan da kendi kendime kâğıtlara bir şeyler çiziyordum. Meğerse çizimlerim
çok da bilinçsizce değilmiş! tâki babam
çizimlerimi görene dek. Bazı yaşadığımız olaylar o an için şanssızlık gibi gözükse
de aslında hayatınızın yönünü belirleyecek büyük bir şans olduğunu
görüyorsunuz.
O halde şöyle diyebilir miyiz? Seren Ceren Asyalı sahip olmak istediği işi ‘sanatı’ yapıyor..
Evet
diyebiliriz. Çünkü bir daha dünyaya gelsem yine aynı mesleği seçerdim. Ben
sadece resim yapmıyorum, resimlerimi insanlarla paylaşmıyorum, eğitmenlik
yaparak bilgilerimi de paylaşıyorum. Yetenek sınavlarına öğrenci hazırlarken
yeni bir nesil için faydada bulunmaya çalışıyorum.
Yeteneği olup zamanında
güzel sanatlar okuyamamış yetenekli , hobi resim öğrencileri yetiştiriyor
onların içindeki cevheri ortaya çıkartmaya yardımcı oluyoruz. O yüzden yaptığım
işe aşık bir insanım.
Aslında
sanatın her dalını seviyorum. Çünkü dünyada tek konuşulan ortak bir dil var o
da ‘Sanat’. Sanat, insanın ufkunu genişletiyor, daha naif, kimseye bir zararı
yok. Bir ara üniversitede iken Müjdat Gezen' den tiyatro dersleri aldım. Daha
sonra iş hayatında müziği de sevdiğim için ud dersleri aldım. Şu anda
yoğunluğumdan ötürü devam edemesem de tiyatro ve müzik ile ilgileniyorum.
İnsan da
bir sanat eseridir: Bebekken yoğrulan ve büyüdükçe yavaş yavaş şekillenmeye
başlayan! Sevgiyle donatılıp, emek, erdem, merhamet ile harmanlandığında ortaya
çıkan sanat eseri (insan) daha da değerlidir, değerdir. Siz sanatınızı neyle
yoğuruyorsunuz?
Yaşadığım
coğrafyayla ve tabi ki orada yaşayan insanlarla. Zaten amaç sadece, senin
sevdiğin resimleri, konuyu resmetmek değil ki. Sizin hayatınızda ya da
etrafınızdaki insanların yaşadığı, yaşadığımız o kadar çok olay var ki!
Bir sanatçı olarak onlara ister istemez duyarsız kalamazsınız. İnsanlar benim için bir ‘müzik’. Her biri farklı bir parça, hepsinin ayrı ayrı bir sesi ve hikâyesi var. Bu birikimleri bir araya getirirken de çalışmalarımda kullandığım kolaj tekniği ile renk, doku ve formları, kompozisyon oluşturarak bazen gerçekçi, yer yer de renk ve formları bir araya getirip soyutlayarak izleyiciye sunuyorum.
Her
insanın kendisini ifade ediş tarzı vardır. Sanatçıların da öyle. Resim Sanatı’’nın
tarihine baktığımızda pek çok akım görürüz. Kendinizi resimle ifade ederken en
çok hangi akımdan yararlanırsınız?
Belli bir
akım içinde olduğumu düşünmüyorum. Çünkü çok fazla teknik ve yöntemle resim
yapıyorum. Daha denemem gereken, üretmem gereken birçok iş var. Sonu olmayan
bir yolculuk. Tâ kî, üretemeyecek hale
gelene kadar. İllâki bir akım demek gerekirse de soyut ve kavramsal diyebiliriz.
Örnek aldığınız, etkilendiğiniz ressamlar nelerdir?
Birçok beğendiğim ve takip ettiğim yerli ve yabancı sanatçı var. Yalnız maalesef günümüzde hayatta olmayan Salvador Dali ve yeni kaybettiğimiz Burhan Doğançay sevdiğim ressamların başında gelir.
Peki gelelim kendi ülkemize! Son 30 yılda, içinde yaşadığımız ülkenin politik ve sosyal hayatı böylesine çalkantılı süreçlerden geçerken, (derin acılar, kayıplar yaşanırken) tıpkı sizin ve Osman Erden’in dediği gibi, sanatçıyı bir şeyler üretmeye iten öylesine çok etken var ki!. Çünkü sanatçı aynı zamanda, yaşadığı çağın ve coğrafyanın en büyük tanığıdır! Ama diğer yandan koşulların tam tersine değiştiği, kültürel bakımdan hezimete uğradığı yılları da yaşamaktayız. Bu devinim topluma karşı duyarlı olan ve kendisini sorumlu hisseden sanatçıları da doğal olarak etkilemektedir..
Ve tamda bu noktada sözümü, yaşadığımız olaylara karşı tepkinizi ve sessiz çığlıklarınızı, sanatçı duyarlılığınızla ortaya koymuş olduğunuz ve benim çok etkilendiğim; sizin soyut figürler ve zengin renk armonisi içinde yapmış olduğunuz son çalışmanız olan “Eylül Çocuklarına” yer vermek istiyorum.
Seren Hanım, 'Eylül Çocukları' fikir olarak nasıl doğdu? Bu çalışmanızda neler anlatmak istediniz?
2011’de açtığım ‘eylül çocukları’ Sergisine, 2010 yılında karar verdim ve çalışmalarıma
başladım. Bu sergiyi açmamdaki en büyük etken 12 Eylül 1980 darbesinde küçük
bir bebek olmama rağmen, halâ günümüzde de etkisini yitirmemiş, içten içe olan
bir baskının ağırlığıyla 2010/12 Eylül Referandumundan sonra iyice kendini göstermeye
başlayınca artık kendi kendime bir şeyler yapmam gerektiğini düşündüm. Beni içten
içe rahatsız eden bu olayların ve gizli baskının insanlara bir şekilde; ” tekrar aynı şeyleri yaşamayın, kendinize
gelin! ” i anlatmaktı. Aslında amaç ayna tutmak değil , sadece hatırlatmaktı. O
dönemde yitirilen birçok değeri tekrar kaybetmemekti. ('eylül çocukları' Resim Sergisi'ne bakmak için bkz)
1980’e doğru, Türkiye’de yoğun bir şiddet ve terör ortamının yaşandığı
belleklerdedir. Bu koşullardan etkilenmeyen sanatçı da yok gibidir. Fakat bu
terör yaşantısına sanatsal, biçimsel karşılıkların arandığı, düşünsel ve ruhsal
yaklaşımlar farklıdır. Bazı ressamların tuvallerine belli belirsiz sinen terör
olgusu, bazılarında şiddet ve eylem temalarının düpedüz üzerine gittiği, aşırı
dramatik sonuçlar vermiştir.
Yaşanan olaylar karşısındaki tepkisi ise; tuvale yansıyan figüratif ve soyut çalışmalarla ‘iktidar ve ölüm’ gibi kavramlara, simgesel karşılıklar aranan oluşumlar ötesinde resimlerde figürleri oluşturan; renk armonisinin zemine yayılması, zeminde temalarla bütünleşen, onları kuşatan, onlarla birlikte oluşan, belli bir zaman ve mekân ritminin devingen öğelerine dönüşüp duran, oynak ve karmaşık yapısı da, bu süre içinde kurulduğu ve çağdaş kentin değişen, acılaşan, kararan, bunalan, huzursuzlaşıp tehlike kaygıları içine giren mantığı ile de yorumlamaya çalıştım.
“ Kara fon ya da kara çerçeve
resimsel bir kalıp, bir soyut pencere. Bu kara duvara açılan, içinden
aydınlanan atmosferik o pencereden görülen gerçek. Boş mekân evrensel kavramları
anımsatır. Düşünsel ve ahlâkî bir etkinlik ortamı yaratır. Fakat bu etkinlik
hep soyuttur, ve akla hep karşıtlıklar dünyasını getirir ” der (Mondrian, yeni
gerçeklilikle ilgili yazısında)
Yaptığım resimler 1980’den bu yana
gelen ve günümüzde halâ etkisini gösterdiği olayların bende yaratığı duygunun
tepkilerini taşıyor. Bir karşı koyma!. Karamsar değil ama karanlık, gizemci
değil ama 12 Eylül’e dair gizleri gözler önüne seren, hatta belleklerde kaşıyan ve yaşamamışların da
o acıyı yüreklerinde hissetmelerini sağlayacak bir sunum türü.
Şimdi de zamanın ruhuna dokunalım ve günümüze gelelim. Bu coğrafyada yaşayan bireyler olarak tarihe damga vurmuş olan ve tıpkı ‘12 Eylül’ gibi unutulmayacak ama 12 Eylül’ün ruhundan çok daha başka bir ruhla (barışçıl ) filizlenmiş, ’ Gezi Parkı ’ ile başlayan ve ' Haziran direnişi ' ile tüm dünyada yankı uyandıran bir yıl yaşadık.
Gezi Parkı direnişi ile başlayan bu halk hareketini, siz ressam kimliğinizle, hayal fırçanızı elinize aldığınızda neyi çizmek istersiniz. Mesajınız ne olurdu?
Aslında
‘eylül çocukları’ Sergisi, bu günün
tam olarak aynısı olmasa da ispatı oldu. O sergide veya sergideki resimlerin
yanında bu günün ‘ Gezi Parkı ’ olaylarına uygun ekleyeceğim yine kendi stilimle
bir güvercin resmi olurdu; “Özgürlük”
. Artık insanlar istemedikleri bir şeye karşı sessiz kalmıyor, hakkını aramaya
çalışıyor ve sorguluyor.
Biraz da ‘Atölye Kadıköy Art’ tan söz edelim. Bu sanat kokan
renkli ve sımsıcak ortamda geleceğin sanatçılarını yetiştiriyor, onların
sanatçı hayallerini gerçekleştirmeleri yolunda bilgilerinizi
aktarıyorsunuz. Tecrübesiz olup da becerilerini ortaya çıkarmak isteyenler
için de ayrıca ‘hobi’ sınıflarınız var..
‘ Atölye Kadıköy ART ’ ta ne gibi eğitimler veriliyor. Bize bahsedebilir misiniz?
Atölye Kadıköy ART öncelikle bir aile atölyesi. Biz atölyemizde sizin de belirttiğiniz gibi geleceğin sanatçı adaylarına ve resme gönül vermiş resim severlere eğitim veriyoruz ve onlarla her sene daha da büyüyen kocaman bir aile oluyoruz. Kurucusu babamız Gazeteci, Karikatürist Ergin Asyalı'dır. Atölyemizde Güzel Sanatlara Hazırlık, Çizgiroman, Karikatür ve Hobi Resim dersleri vermekteyiz. Resim derslerini eşim Serdal Kesgin ve ben vermekteyiz. Karikatür ve Çizgiroman derslerini de Ergin Asyalı vermektedir.
‘ Atölye Kadıköy ART ’ ta ne gibi eğitimler veriliyor. Bize bahsedebilir misiniz?
Atölye Kadıköy ART öncelikle bir aile atölyesi. Biz atölyemizde sizin de belirttiğiniz gibi geleceğin sanatçı adaylarına ve resme gönül vermiş resim severlere eğitim veriyoruz ve onlarla her sene daha da büyüyen kocaman bir aile oluyoruz. Kurucusu babamız Gazeteci, Karikatürist Ergin Asyalı'dır. Atölyemizde Güzel Sanatlara Hazırlık, Çizgiroman, Karikatür ve Hobi Resim dersleri vermekteyiz. Resim derslerini eşim Serdal Kesgin ve ben vermekteyiz. Karikatür ve Çizgiroman derslerini de Ergin Asyalı vermektedir.
Kadıköy Art öğrenci başarı grafiğiniz nedir? Öğrencileriniz tercih
ettikleri okullara girebildiler mi?.
Atölye Kadıköy ART ’da
başarımız %80 ve üst. Bunu gönül rahatlığı ile söyleyebiliyorum. Çünkü sezon
başında sınıfları oluştururken öğrencileri seçerek alıyoruz. Bizim amacımız
sadece sınava öğrenci hazırlamaktan öte, aslında kendimize meslektaş
yetiştiriyoruz ve geleceğe yeni nesil bireyler yetiştiriyoruz. Yaptığı işi
seven, kendine güvenen, çalışkan, mesleki disiplinli olmaları gerekiyor. Herkes
sanatçı olamaz. Başta kendisine ve yaptığı işe inanmalı ve saygılı olmalı, o
zaman da başarı geliyor. Böylelikle istedikleri okul ve bölümlere
girebiliyorlar. Asıl başarımızı , öğrencilerimiz okula girip ve daha sonrasında
da işlerini severek, başarıyla gerçekleştirdiklerinde elde etmiş oluyoruz.
Ressam olabilmek için yetenek şart mıdır? Yoksa Barrington
Barber’in dediği gibi ; “Resim konusunda
deneyimi ne olursa olsun herkes resim
yapabilir” mi? Resim Sanatına
ilgi duyanlara ve bu alanda uzmanlaşmak isteyenlere Ressam ve Eğitimci
olarak neler önerirsiniz?.
Daha öncede belirtiğim gibi, başta sevmek,
kendine güvenmek ve çalışmak ve yaptığı/n işe saygı duymak önemli. Sınavlara hazırlanacaksanız
yetenek gerekli. Ama tabii çok yetenekli olup çalışmayan ve az yetenekli olup
da bizleri çok iyi dinleyen ve çalışan, sonuçta da başaran öğrencilerimiz oldu. Hobi
amaçlı yapıyorsanız sonunda bir sınav olmadığı için yetenek çok da gerekli
değil. Sabır, sevgi ve çalışmak yaptığınız işin arkasında durmanız
çalışmalarınızda iyi sonuçlar doğuracaktır. Günümüzde de geçmişte de bir çok ‘alaylı’
dediğimiz iyi ressamlar vardır.
Önereceğim tek şey, ne
yaparsanız yapın, yaptığınız işe saygı ve sevgi gösterirseniz karşınızdakiler de
size o kadar inanır ve saygı duyarlar, bir o kadar da başarılı olursunuz. Neye
yeteneğiniz varsa, ne yaparsanız yapın mutlaka ‘severek yapın’ işte o zaman her
şey daha güzel olacak.
Ve bizde tabi ki bu kadar seçkin
ve deneyimli bir eğitim kadrosu içinde; sanat ile sanatçıyı, sanatçı adaylarını
buluşturan Atölye Kadıköy Art ’ta bulunmaktan son derece memnun olduğumuzu bildirir… Sorularıma
içtenlikle yanıt verdiğiniz için, önce kendi adıma sonra da sanata ilgi duyan
tüm sanatseverler adına size çok teşekkür eder, başarılı çalışmalarınızın
devamını dilerim.
Bana sayfanızda yer ayırdığınız için ve
sanata yer verdiğiniz için, asıl ben
teşekkür ederim.
Sevgiler…
Sevgiler…
Seren Ceren ASYALI ve Atölye Kadıköy ART ailesine sağlıklı, huzurlu, mutlu ve başarılı, sanatla dolu...nice güzel günler ve iyi yıllar dileriz.
atölye Kadıköy ART
hakkında detaylı bilgi için bkz.
İrtibat Tel: 0216 338 91 95
Sanatçı Seren Ceren Asyalı'nın tüm çalışmaları
ve tabloları hk. bilgi için bkz.
'HEPİMİZİN HİKÂYESİ' Bu Sergide! bkz
Röportaj: izler ve yansımalar yazarı: Esin Bozdemir - Resimler / Ressam: Seren Ceren Asyalı
Fotoğraflar: Serdal Kesgin / Fotoğraf kolajları : izler ve yansımalar
hakkında detaylı bilgi için bkz.
İrtibat Tel: 0216 338 91 95
Sanatçı Seren Ceren Asyalı'nın tüm çalışmaları
ve tabloları hk. bilgi için bkz.
'HEPİMİZİN HİKÂYESİ' Bu Sergide! bkz
Röportaj: izler ve yansımalar yazarı: Esin Bozdemir - Resimler / Ressam: Seren Ceren Asyalı
Fotoğraflar: Serdal Kesgin / Fotoğraf kolajları : izler ve yansımalar
Çölde kalmış bir insan için bir yudum su, bir parça gölge nasılsa,sanat ve sanatçı ile yapmış olduğun tanıtım bir yudum yaşam kadar güzel;her iki sanatçıya teşekkür ediyorum.
YanıtlaSil@Güven,
SilSenin de çok güzel ve yerinde vurguladığın gibi, yaşamımız için bir 'su' kadar önemlidir 'Sanat' ve onu icra eden 'Sanatçı'. Toplumsal yaşamımızı hiçbir zaman sanattan ayrı düşünemeyiz. Atatürk'ün "Sanatsız kalmış bir ülkenin hayat damarlarından biri kopmuş demektir." sözü bizlere her zaman ışık tutacaktır.
Değerli yorumun için ben teşekkür ederim.
İlki size ulaşmadı diye düşündüğümden tekrar teşekkür etmek için yazıyorum.
YanıtlaSilTanımadığımız bir çok değerli sanatçı var, diğerleri ortalığı çok doldurduğu için mi onlara ulaşamıyoruz acaba!
Sanat,
insan ile eşya arasındaki estetik ilişkidir.
Orhan Hançerlioğlu
@ali zafer sapci,
SilOrhan Hançerlioğlu 'Sanat'ın insan ile eşya arasındaki en önemli ilişki boyutuna 'estetik' ilişki olduğuna değinmiş. Çok doğrudur!.
Sözlerinize katılıyorum. Salt metayı ön planda tutup, değeri yitik ve (erk'i arkasına alıp) çoğu zaman hak etmediği şekilde parlatılan ve ortalığı fazlaca işgal eden!.. ama diğer yandan gün yüzüne çıkmayan, mütevazi bir şekilde sanatına gönül veren 'gerçek üreten' bilmediğimiz pek çok sanatçı olduğunu düşünmekteyim.
Seren Ceren Asyalı yaptığı çalışmalar ve hayata karşı hassas ve derin duruşu-yaratımları ile gereken değeri fazlası ile hak eden bir sanatçımız.
Değerli yorumunuz için ben teşekkür ederim.
Esenliklerimle..
Ne güzel, ne faydalı bir röportaj olmuş. Tebrik ve teşekkür ediyorum Esin.
YanıtlaSilMutlu yıllar bu arada. 2014 keyiflerle, sağlıkla, huzurla gelsin...
@sezer eser perker,
SilÇok teşekkür ederim sevgili Sezer. MSGS'dan mezun ve 'Sanat Tarihçisi' olarak yapmış olduğum bu röportajın ilgini çekmiş olduğuna inanıyorum. Ben de sana ve ailene 2014'de sağlıklı, huzurlu, mutlu ve başarılı bir yıl diliyorum.. Sevgilerimle..
Resimler ne kadar güzel olmuş.
YanıtlaSilTebrik ediyorum herşeyiyle çok güzel bir çalışma olmuş.
@safransarı,
SilSeren Ceren Asyalı'nın eserleri son derece etkileyici..
Resimler de bu yüzden güzel.
Teşekkürler..
Teşekkürler
sana da iyi yıllaar.
YanıtlaSil:)
uğramana sevindim iştee.
:)
@deeptone
Silbilmukabele
;)
sanatla ilgili yetenekli ve genç insanların hayranıyım, tebrik ediyorum..
YanıtlaSilmutlu yıllar Esin..
@mehtap,
SilSayfama hoşgeldiniz..
Sanatçılar farklı bakış açıları içinde ortaya koydukları eserlerle
yaşamlarımıza apayrı derinlik katıyorlar..
Ben de size iyi yıllar dilerim.
Daha önce tanımadığımız Seren Ceren Asyalı'yı böylesine bir röportajı ile tanıttığınız için teşekkür ederiz. Birbirinden eşsiz
YanıtlaSilyapıtlarını incelemek keyif verdiği kadar, zaman zaman düşündürücü oldu.
Bu vesileyle ailece çok güzel bir yeni yıl olsun dileğim...
Esen kalın.
@Mehmet Osman Çağlar,
SilSeren Ceren Asyalı, ürettikleriyle gelecekte çok daha ses getirecek bir sanatçımız. Benim için de son derece keyifli bir röportaj oldu. Mehmet Bey, Ben de size ve ailenize, sağlıklı, huzurlu, mutlu.. gönlünüzce bir yıl dilerim. Esenliklerimizle
geçtiğimiz süreçte, sanatsal objelerle karşılaşmak insanı sevindiriyor.
YanıtlaSilemeklerine sağlık, aydınlatan bir söyleşi olmuş.
yeni yılın sağlık ve mutluluk getirmesi dileğimle.
@düşünce bahçesi,
SilTeşekkür ederim..
Ben de size, ailenize ve sevdiklerinize;
Sağlıkla, sevgiyle, neşeyle dolu...
güzel bir yıl dilerim..
Esenlikler...
2014 daha güzel bir yıl olacak, kadınlarımız için, çocuklarımız için, herkes için. Umutluyum.
YanıtlaSil@ali zafer sapci,
Silİnanıyorum 2014 hepimiz için, ülkemiz için daha güzel bir yıl olacak.
Umut dolu dilekleriniz adına teşekkür ederim Ali Bey..
Ben de size ve ailenize güzel bir yıl dilerim.
Esenliklerimizle..
Mutlu yıllar. Umutlarının ve hayallerinin gerçeğe dönüşeceği bir yıl olsun 2014
SilSevgiler
@Çınar,
SilGüzel temennilerin için teşekkür ederim Çınar'cım.
Ben de senin ve ailenin 2014'de her şeyin gönlünüzce olacağı bir yıl olmasını diliyorum.
Sevgiler...
Seren Ceren Asyalı'yı senin sayende tanıdım Esinciğim.
YanıtlaSilFarklı bir tarzı var.
Resimlerinden yansıyan protest izleri çok beğendim özellikle.
Kendisine sanat yaşamında başarılar diliyor, sevgiler gönderiyorum :)
Sana da bu detaylı güzel tanıtım için teşekkürler ve sevgiler Esinciğim...
@Zeugma,
SilEvet Zeugmacığım, Seren Ceren Asyalı genç ressamlarımızdan.
Geleceği parlak bir sanatçımız. Çünkü yapmış olduğu soyut ve kavramsal çalışmalarındaki protest izler son derece etkileyici..İnanıyorum ki ilerleyen süreçlerde, diğer teknik ve tarzlarda yapacağı çalışmaları da ses getirecektir. Sanat yaşamındaki başarıları daim olsun..
Seren Ceren Asyalı gibi, başarılı sanatçıların, resim sanatına ilgi duyan ve kariyer yapmak isteyen genç sanatçı adaylarına da örnek olması en büyük temennimizdir.
Ben teşekkür ederim Zeugmacığım..
Sevgiler..iyi haftalar dilerim.