27 Aralık 2013 Cuma

Ressam Seren Ceren Asyalı ile Röportaj


Sanat, toplumun öz değerlerinden doğar ve gelişir. Onun içindir ki sanat toplumun dışında, ondan ayrı olarak düşünülemez. Çünkü sanat bir toplumun gelişiminde oldukça önemli bir yere sahiptir. Sanatçı ise bizim göremediklerimizi gören ve ortaya çıkarandır. Sanatçı da bu vizyonu ile topluma ayna tutar bir anlamda! Algıdaki seçiciliği gözlemdeki derinliği ile önce kendi kurgusunu oluşturur ve bir aynadan geçirir yolculuğunu. Hayata dair biriktirdiklerini, yaşama kıvılcımlarını kendi enstrümanlarıyla aktarır topluma. Şairin başka, müzisyenin başka, ressamın başkadır enstrümanı. Ama hepsinin ortak bir derdi vardır ki, o da ışık tutmaktır insana, insanlığa!..
“Sanatı anlamak için önce bütün sanatların kaynağı olan hayatı anlamak, öğrenmek gerekir. Yine hayatı ve sanatı anlamak için de her şeyin temeline, doğaya inilmelidir. “ diyor Eliel Zaarine..
Ve elbette doğanın bir parçası olan insanı tanımak anlamak gerek. Farklı bakış açıları içinde hayata bakan ve gerçeklikten yola çıkarak, sınırsız düşlerle beslenerek, hayaller ve imgelerle donattığı dünyasını renklerin dili ile ortaya koyan Ressamları/n yolunu yordamını merak eder, bilmek isteriz.
İşte bu yüzden sizleri,  benim gibi resme ve resim sanatına ilgi duyanların ilgisini çekeceğini düşündüğüm, genç bir sanatçıyla tanıştırmak ve kendisi ile yapmış olduğum röportajı sizlerle paylaşmak istiyorum.

Öncelikle ‘izler ve yansımalar’ ın yazarı olarak kendisine yapmış olduğum röportaj teklifimi, tevazuyla kabul eden sevgili Seren Ceren Asyalı’ ya samimi teşekkürlerimi iletmek isterim.

Seren Ceren Asyalı, sanatçı bir aileden geliyor. İyi bir Ressam ve başarılı bir kariyer çizgisine sahip bir sanatçı. Aynı zamanda kendi atölyeleri;  ATÖLYE KADIKÖY ART ’da resim alanındaki birikimlerini, tecrübelerini geleceğin sanatçı adaylarına aktararak onlara eğitmenlikte yapan bir Öğretmen.
Sözü daha fazla uzatmadan şimdi Seren Ceren Asyalı’ yı biraz daha yakından tanımak için kendisine ilk sorumu yöneltmek istiyorum.
Ressam Seren Ceren Asyalı kimdir? Biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?

1980 İstanbul doğumluyum. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü mezunuyum. Üniversitede ‘Mürteza Fidan’ ve ‘Kemal Gürbüz’ atölyelerinde 4 yıl eğitim sürecini tamamladıktan sonra bir süre farklı yerlerde eğitmenlik ve yöneticilik yaptım. Daha sonra kendi atölyemiz Atölye Kadıköy ART’ı açtık. Şu anda aktif olan atölyemizde hem eğitmenliğe devam etmekte hem de sanatsal alanda çalışmalarıma devam etmekteyim. 2004 yılından bu yana pek çok karma sergi ve workshoplara katıldım, 2008 ve 2011 yıllarında kişisel sergilerimi açtım. Şimdilerde yeni bir kişisel sergi için çalışmalarıma devam ediyorum.

Yeteneğinizi ortaya çıkaran biri var mı?  Yoksa bu keşif tamamen kendi çabalarınızın bir sonucu mu?


Yeteneğimi ortaya babam çıkardı. Kendisi de Tatbiki Güzel Sanatlar’dan mezundur. Üniversite sınavlarına hazırlanırken bir taraftan da kendi kendime çizimler yapıyordum. Bir gün babam tesadüfen o çizimlerimi görmüş ve bana “güzel sanatlara hazırlanmak ister misin?dedi ve bir anda kendimi çizim kursuna gider buldum. O günden itibaren de resim sanatının içindeyim.


Aileniz resme olan sevginize nasıl karşılık verdi?

Ailem başta çok şaşırdı. Çünkü ben lisede eşit ağırlık bölümünde okumaktaydım ve o  zamanlar  ‘İşletmecilik’ gibi bölümleri tercih etmeyi düşünüyordum. 1997 de liseden mezun olma arifesinde 2 ay hastanede kalınca üniversite hayali yalan oldu. Sonraki 2 yılda da istediğim bölümlere puanım yetmeyince 3. sene yine hazırlanmaya başladım. O sene dershaneye giderken bir taraftan da kendi kendime kâğıtlara bir şeyler çiziyordum. Meğerse çizimlerim çok da bilinçsizce değilmiş!  tâki babam çizimlerimi görene dek. Bazı yaşadığımız olaylar o an için şanssızlık gibi gözükse de aslında hayatınızın yönünü belirleyecek büyük bir şans olduğunu görüyorsunuz.



O halde şöyle diyebilir miyiz? Seren Ceren Asyalı  sahip olmak istediği işi ‘sanatı’ yapıyor..

Evet diyebiliriz. Çünkü bir daha dünyaya gelsem yine aynı mesleği seçerdim. Ben sadece resim yapmıyorum, resimlerimi insanlarla paylaşmıyorum, eğitmenlik yaparak bilgilerimi de paylaşıyorum. Yetenek sınavlarına öğrenci hazırlarken yeni bir nesil için faydada bulunmaya çalışıyorum.

Yeteneği olup zamanında güzel sanatlar okuyamamış yetenekli , hobi resim öğrencileri yetiştiriyor onların içindeki cevheri ortaya çıkartmaya yardımcı oluyoruz. O yüzden yaptığım işe aşık bir insanım.

 

Seren Ceren Asyalı resim dışında başka sanatlarla da ilgilenir mi?

Aslında sanatın her dalını seviyorum. Çünkü dünyada tek konuşulan ortak bir dil var o da ‘Sanat’. Sanat, insanın ufkunu genişletiyor, daha naif, kimseye bir zararı yok. Bir ara üniversitede iken Müjdat Gezen' den tiyatro dersleri aldım. Daha sonra iş hayatında müziği de sevdiğim için ud dersleri aldım. Şu anda yoğunluğumdan ötürü devam edemesem de tiyatro ve müzik ile ilgileniyorum.

İnsan da bir sanat eseridir: Bebekken yoğrulan ve büyüdükçe yavaş yavaş şekillenmeye başlayan! Sevgiyle donatılıp, emek, erdem, merhamet ile harmanlandığında ortaya çıkan sanat eseri (insan) daha da değerlidir, değerdir. Siz sanatınızı neyle yoğuruyorsunuz?

Yaşadığım coğrafyayla ve tabi ki orada yaşayan insanlarla. Zaten amaç sadece, senin sevdiğin resimleri, konuyu resmetmek değil ki. Sizin hayatınızda ya da etrafınızdaki insanların yaşadığı, yaşadığımız o kadar çok olay var ki!


Bir sanatçı olarak onlara  ister istemez duyarsız kalamazsınız. İnsanlar benim için bir ‘müzik’. Her biri farklı bir parça, hepsinin ayrı ayrı bir sesi ve hikâyesi var. Bu birikimleri bir araya getirirken de çalışmalarımda kullandığım kolaj tekniği ile renk, doku ve formları, kompozisyon oluşturarak bazen gerçekçi, yer yer de renk ve formları bir araya getirip soyutlayarak izleyiciye sunuyorum.

Her insanın kendisini ifade ediş tarzı vardır. Sanatçıların da öyle. Resim Sanatı’’nın tarihine  baktığımızda pek çok akım görürüz. Kendinizi resimle ifade ederken en çok hangi akımdan yararlanırsınız?

Belli bir akım içinde olduğumu düşünmüyorum. Çünkü çok fazla teknik ve yöntemle resim yapıyorum. Daha denemem gereken, üretmem gereken birçok iş var. Sonu olmayan bir yolculuk. Tâ kî, üretemeyecek hale gelene kadar. İllâki bir akım demek gerekirse de soyut ve kavramsal diyebiliriz.


Örnek aldığınız, etkilendiğiniz ressamlar nelerdir?

Birçok beğendiğim ve takip ettiğim yerli ve yabancı sanatçı var. Yalnız maalesef günümüzde hayatta olmayan Salvador Dali ve yeni kaybettiğimiz Burhan Doğançay sevdiğim ressamların başında gelir.


20. Yy.da geleneksel sanat anlayışının yıkılmaya başlaması ile farklı malzemelerin, sanatın pek çok dalında olduğu gibi resimde de kullanılması resim ve heykel gibi sanat türlerinin sınırlarının belirsizleşmesinde rol oynadı.


Sanat Tarihçisi Osman Erden; “Sanatın, tarih içinde nasıl evrildiğinin, hangi farklı işlevleri yüklendiğinin, tarihin değişik dönemlerinde sanatçıyı bir şeyler üretmeye sevk eden şartların nasıl değiştiğinin farkında olmadan, bugünkü sanatsal faaliyetleri anlayabilmek, ona anlamlar yükleyebilmek çok zor.” diyor.

 

Peki gelelim kendi ülkemize! Son 30 yılda, içinde yaşadığımız ülkenin politik ve sosyal hayatı böylesine çalkantılı süreçlerden geçerken, (derin acılar, kayıplar yaşanırken) tıpkı sizin ve Osman Erden’in dediği gibi, sanatçıyı bir şeyler üretmeye iten öylesine çok etken var ki!. Çünkü sanatçı aynı zamanda, yaşadığı çağın ve coğrafyanın en büyük tanığıdır! Ama diğer yandan koşulların tam tersine değiştiği, kültürel bakımdan hezimete uğradığı yılları da yaşamaktayız.  Bu devinim topluma karşı duyarlı olan ve kendisini sorumlu hisseden sanatçıları da doğal olarak etkilemektedir..


Ve tamda bu noktada sözümü, yaşadığımız olaylara karşı tepkinizi ve sessiz çığlıklarınızı, sanatçı duyarlılığınızla ortaya koymuş olduğunuz ve benim çok etkilendiğim; sizin soyut figürler ve zengin renk armonisi içinde yapmış olduğunuz son çalışmanız olan “Eylül Çocuklarına yer vermek istiyorum.

Seren Hanım, 'Eylül Çocukları' fikir olarak nasıl doğdu? Bu çalışmanızda neler anlatmak istediniz?

2011’de açtığım ‘eylül çocukları’ Sergisine,  2010 yılında karar verdim ve çalışmalarıma başladım. Bu sergiyi açmamdaki en büyük etken 12 Eylül 1980 darbesinde küçük bir bebek olmama rağmen, halâ günümüzde de etkisini yitirmemiş, içten içe olan bir baskının ağırlığıyla 2010/12 Eylül Referandumundan sonra iyice kendini göstermeye başlayınca artık kendi kendime bir şeyler yapmam gerektiğini düşündüm. Beni içten içe rahatsız eden bu olayların ve gizli baskının insanlara bir şekilde;  tekrar aynı şeyleri yaşamayın, kendinize gelin! ” i anlatmaktı. Aslında amaç ayna tutmak değil , sadece hatırlatmaktı. O dönemde yitirilen birçok değeri tekrar kaybetmemekti. ('eylül çocukları' Resim Sergisi'ne bakmak için bkz)
  
1980’e doğru, Türkiye’de yoğun bir şiddet ve terör ortamının yaşandığı belleklerdedir. Bu koşullardan etkilenmeyen sanatçı da yok gibidir. Fakat bu terör yaşantısına sanatsal, biçimsel karşılıkların arandığı, düşünsel ve ruhsal yaklaşımlar farklıdır. Bazı ressamların tuvallerine belli belirsiz sinen terör olgusu, bazılarında şiddet ve eylem temalarının düpedüz üzerine gittiği, aşırı dramatik sonuçlar vermiştir. 

Yaşanan olaylar karşısındaki tepkisi ise; tuvale yansıyan figüratif ve soyut çalışmalarla ‘iktidar ve ölüm’ gibi kavramlara, simgesel karşılıklar aranan oluşumlar ötesinde resimlerde figürleri oluşturan; renk armonisinin zemine yayılması,  zeminde temalarla bütünleşen, onları kuşatan, onlarla birlikte oluşan,  belli bir zaman ve mekân ritminin devingen öğelerine dönüşüp duran, oynak ve karmaşık yapısı da,  bu süre içinde kurulduğu ve çağdaş kentin değişen, acılaşan, kararan, bunalan, huzursuzlaşıp tehlike kaygıları içine giren mantığı ile de yorumlamaya çalıştım.
“ Kara fon ya da kara çerçeve resimsel bir kalıp, bir soyut pencere. Bu kara duvara açılan, içinden aydınlanan atmosferik o pencereden görülen gerçek. Boş mekân evrensel kavramları anımsatır. Düşünsel ve ahlâkî bir etkinlik ortamı yaratır. Fakat bu etkinlik hep soyuttur, ve akla hep karşıtlıklar dünyasını getirir ” der (Mondrian, yeni gerçeklilikle ilgili yazısında)


Yaptığım resimler 1980’den bu yana gelen ve günümüzde halâ etkisini gösterdiği olayların bende yaratığı duygunun tepkilerini taşıyor. Bir karşı koyma!. Karamsar değil ama karanlık, gizemci değil ama 12 Eylül’e dair gizleri gözler önüne seren,  hatta belleklerde kaşıyan ve yaşamamışların da o acıyı yüreklerinde hissetmelerini sağlayacak bir sunum türü.



Şimdi de zamanın ruhuna dokunalım ve günümüze gelelim. Bu coğrafyada yaşayan bireyler olarak tarihe damga vurmuş olan ve tıpkı ‘12 Eylül’ gibi unutulmayacak ama 12 Eylül’ün ruhundan çok daha başka bir ruhla (barışçıl ) filizlenmiş, Gezi Parkı ile başlayan ve  ' Haziran direnişi ' ile tüm dünyada yankı uyandıran bir yıl yaşadık.

Gezi Parkı direnişi ile başlayan bu halk hareketini, siz ressam kimliğinizle, hayal fırçanızı elinize aldığınızda neyi çizmek istersiniz. Mesajınız ne olurdu?

Aslında eylül çocukları Sergisi, bu günün tam olarak aynısı olmasa da ispatı oldu. O sergide      veya sergideki resimlerin yanında bu günün Gezi Parkı olaylarına uygun ekleyeceğim yine kendi stilimle bir güvercin resmi olurdu; “Özgürlük” . Artık insanlar istemedikleri bir şeye karşı sessiz kalmıyor, hakkını aramaya çalışıyor ve sorguluyor.



Biraz daAtölye Kadıköy Art tan söz edelim. Bu sanat kokan renkli ve sımsıcak ortamda geleceğin sanatçılarını yetiştiriyor, onların sanatçı hayallerini gerçekleştirmeleri yolunda bilgilerinizi aktarıyorsunuz. Tecrübesiz olup da becerilerini ortaya çıkarmak isteyenler için de ayrıca ‘hobi’ sınıflarınız var.. 

‘ Atölye Kadıköy ART ’ ta ne gibi eğitimler veriliyor. Bize bahsedebilir misiniz?


Atölye Kadıköy ART öncelikle bir aile atölyesi. Biz atölyemizde sizin de belirttiğiniz gibi geleceğin sanatçı adaylarına ve resme gönül vermiş resim severlere eğitim veriyoruz ve onlarla her sene daha da büyüyen kocaman bir aile oluyoruz. Kurucusu babamız Gazeteci, Karikatürist Ergin Asyalı'dır. Atölyemizde Güzel Sanatlara Hazırlık, Çizgiroman, Karikatür ve Hobi Resim dersleri vermekteyiz. Resim derslerini eşim Serdal Kesgin ve ben vermekteyiz. Karikatür ve Çizgiroman derslerini de Ergin Asyalı vermektedir.

Kadıköy Art öğrenci başarı grafiğiniz nedir? Öğrencileriniz tercih ettikleri okullara girebildiler mi?.

Atölye Kadıköy ART ’da başarımız %80 ve üst. Bunu gönül rahatlığı ile söyleyebiliyorum. Çünkü sezon başında sınıfları oluştururken öğrencileri seçerek alıyoruz. Bizim amacımız sadece sınava öğrenci hazırlamaktan öte, aslında kendimize meslektaş yetiştiriyoruz ve geleceğe yeni nesil bireyler yetiştiriyoruz. Yaptığı işi seven, kendine güvenen, çalışkan, mesleki disiplinli olmaları gerekiyor. Herkes sanatçı olamaz. Başta kendisine ve yaptığı işe inanmalı ve saygılı olmalı, o zaman da başarı geliyor. Böylelikle istedikleri okul ve bölümlere girebiliyorlar. Asıl başarımızı , öğrencilerimiz okula girip ve daha sonrasında da işlerini severek, başarıyla gerçekleştirdiklerinde elde etmiş oluyoruz.

Ressam olabilmek için yetenek şart mıdır? Yoksa Barrington Barber’in dediği gibi ; “Resim konusunda deneyimi ne olursa olsun  herkes resim yapabilir” mi?  Resim Sanatına ilgi duyanlara ve bu alanda uzmanlaşmak isteyenlere Ressam ve Eğitimci olarak neler önerirsiniz?.

Daha öncede belirtiğim gibi, başta sevmek, kendine güvenmek ve çalışmak ve yaptığı/n işe saygı duymak önemli. Sınavlara hazırlanacaksanız yetenek gerekli. Ama tabii çok yetenekli olup çalışmayan ve az yetenekli olup da bizleri çok iyi dinleyen ve çalışan,  sonuçta da başaran öğrencilerimiz oldu. Hobi amaçlı yapıyorsanız sonunda bir sınav olmadığı için yetenek çok da gerekli değil. Sabır, sevgi ve çalışmak yaptığınız işin arkasında durmanız çalışmalarınızda iyi sonuçlar doğuracaktır. Günümüzde de geçmişte de bir çok ‘alaylı’ dediğimiz iyi ressamlar vardır.

Önereceğim tek şey, ne yaparsanız yapın, yaptığınız işe saygı ve sevgi gösterirseniz karşınızdakiler de size o kadar inanır ve saygı duyarlar, bir o kadar da başarılı olursunuz. Neye yeteneğiniz varsa, ne yaparsanız yapın mutlaka ‘severek yapın’ işte o zaman her şey daha güzel olacak.

Ve bizde tabi ki bu kadar seçkin ve deneyimli bir eğitim kadrosu içinde; sanat ile sanatçıyı, sanatçı adaylarını buluşturan Atölye Kadıköy Art ’ta bulunmaktan son derece memnun olduğumuzu bildirir… Sorularıma içtenlikle yanıt verdiğiniz için, önce kendi adıma sonra da sanata ilgi duyan tüm sanatseverler adına size çok teşekkür eder, başarılı çalışmalarınızın devamını dilerim.
Bana  sayfanızda yer ayırdığınız için ve sanata yer verdiğiniz için, asıl  ben teşekkür ederim.
Sevgiler…
    

Seren Ceren ASYALI ve Atölye Kadıköy ART ailesine sağlıklı,  huzurlu, mutlu ve başarılı, sanatla dolu...nice güzel günler ve iyi yıllar dileriz.

Esin Bozdemir







***

kadikoyart
                             
atölye Kadıköy ART 
hakkında detaylı bilgi için bkz.

İrtibat Tel0216 338 91 95

Sanatçı Seren Ceren Asyalı'nın tüm çalışmaları
ve tabloları hk. bilgi için bkz.


'HEPİMİZİN HİKÂYESİ' Bu Sergide! bkz

Röportaj: izler ve yansımalar yazarı: Esin Bozdemir - Resimler / Ressam: Seren Ceren Asyalı
Fotoğraflar:  Serdal Kesgin / Fotoğraf kolajları : izler ve yansımalar

22 yorum:

  1. Çölde kalmış bir insan için bir yudum su, bir parça gölge nasılsa,sanat ve sanatçı ile yapmış olduğun tanıtım bir yudum yaşam kadar güzel;her iki sanatçıya teşekkür ediyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Güven,

      Senin de çok güzel ve yerinde vurguladığın gibi, yaşamımız için bir 'su' kadar önemlidir 'Sanat' ve onu icra eden 'Sanatçı'. Toplumsal yaşamımızı hiçbir zaman sanattan ayrı düşünemeyiz. Atatürk'ün "Sanatsız kalmış bir ülkenin hayat damarlarından biri kopmuş demektir." sözü bizlere her zaman ışık tutacaktır.

      Değerli yorumun için ben teşekkür ederim.

      Sil
  2. İlki size ulaşmadı diye düşündüğümden tekrar teşekkür etmek için yazıyorum.
    Tanımadığımız bir çok değerli sanatçı var, diğerleri ortalığı çok doldurduğu için mi onlara ulaşamıyoruz acaba!
    Sanat,
    insan ile eşya arasındaki estetik ilişkidir.
    Orhan Hançerlioğlu

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @ali zafer sapci,

      Orhan Hançerlioğlu 'Sanat'ın insan ile eşya arasındaki en önemli ilişki boyutuna 'estetik' ilişki olduğuna değinmiş. Çok doğrudur!.

      Sözlerinize katılıyorum. Salt metayı ön planda tutup, değeri yitik ve (erk'i arkasına alıp) çoğu zaman hak etmediği şekilde parlatılan ve ortalığı fazlaca işgal eden!.. ama diğer yandan gün yüzüne çıkmayan, mütevazi bir şekilde sanatına gönül veren 'gerçek üreten' bilmediğimiz pek çok sanatçı olduğunu düşünmekteyim.

      Seren Ceren Asyalı yaptığı çalışmalar ve hayata karşı hassas ve derin duruşu-yaratımları ile gereken değeri fazlası ile hak eden bir sanatçımız.

      Değerli yorumunuz için ben teşekkür ederim.
      Esenliklerimle..

      Sil
  3. Ne güzel, ne faydalı bir röportaj olmuş. Tebrik ve teşekkür ediyorum Esin.
    Mutlu yıllar bu arada. 2014 keyiflerle, sağlıkla, huzurla gelsin...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @sezer eser perker,
      Çok teşekkür ederim sevgili Sezer. MSGS'dan mezun ve 'Sanat Tarihçisi' olarak yapmış olduğum bu röportajın ilgini çekmiş olduğuna inanıyorum. Ben de sana ve ailene 2014'de sağlıklı, huzurlu, mutlu ve başarılı bir yıl diliyorum.. Sevgilerimle..

      Sil
  4. Resimler ne kadar güzel olmuş.
    Tebrik ediyorum herşeyiyle çok güzel bir çalışma olmuş.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @safransarı,

      Seren Ceren Asyalı'nın eserleri son derece etkileyici..
      Resimler de bu yüzden güzel.
      Teşekkürler..

      Teşekkürler

      Sil
  5. sana da iyi yıllaar.
    :)
    uğramana sevindim iştee.
    :)

    YanıtlaSil
  6. sanatla ilgili yetenekli ve genç insanların hayranıyım, tebrik ediyorum..
    mutlu yıllar Esin..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @mehtap,
      Sayfama hoşgeldiniz..
      Sanatçılar farklı bakış açıları içinde ortaya koydukları eserlerle
      yaşamlarımıza apayrı derinlik katıyorlar..
      Ben de size iyi yıllar dilerim.

      Sil
  7. Daha önce tanımadığımız Seren Ceren Asyalı'yı böylesine bir röportajı ile tanıttığınız için teşekkür ederiz. Birbirinden eşsiz
    yapıtlarını incelemek keyif verdiği kadar, zaman zaman düşündürücü oldu.

    Bu vesileyle ailece çok güzel bir yeni yıl olsun dileğim...
    Esen kalın.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Mehmet Osman Çağlar,
      Seren Ceren Asyalı, ürettikleriyle gelecekte çok daha ses getirecek bir sanatçımız. Benim için de son derece keyifli bir röportaj oldu. Mehmet Bey, Ben de size ve ailenize, sağlıklı, huzurlu, mutlu.. gönlünüzce bir yıl dilerim. Esenliklerimizle

      Sil
  8. geçtiğimiz süreçte, sanatsal objelerle karşılaşmak insanı sevindiriyor.
    emeklerine sağlık, aydınlatan bir söyleşi olmuş.
    yeni yılın sağlık ve mutluluk getirmesi dileğimle.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @düşünce bahçesi,
      Teşekkür ederim..
      Ben de size, ailenize ve sevdiklerinize;
      Sağlıkla, sevgiyle, neşeyle dolu...
      güzel bir yıl dilerim..
      Esenlikler...

      Sil
  9. 2014 daha güzel bir yıl olacak, kadınlarımız için, çocuklarımız için, herkes için. Umutluyum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @ali zafer sapci,

      İnanıyorum 2014 hepimiz için, ülkemiz için daha güzel bir yıl olacak.
      Umut dolu dilekleriniz adına teşekkür ederim Ali Bey..
      Ben de size ve ailenize güzel bir yıl dilerim.

      Esenliklerimizle..

      Sil
    2. Mutlu yıllar. Umutlarının ve hayallerinin gerçeğe dönüşeceği bir yıl olsun 2014

      Sevgiler

      Sil
    3. @Çınar,
      Güzel temennilerin için teşekkür ederim Çınar'cım.
      Ben de senin ve ailenin 2014'de her şeyin gönlünüzce olacağı bir yıl olmasını diliyorum.
      Sevgiler...

      Sil
  10. Seren Ceren Asyalı'yı senin sayende tanıdım Esinciğim.
    Farklı bir tarzı var.
    Resimlerinden yansıyan protest izleri çok beğendim özellikle.
    Kendisine sanat yaşamında başarılar diliyor, sevgiler gönderiyorum :)

    Sana da bu detaylı güzel tanıtım için teşekkürler ve sevgiler Esinciğim...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Zeugma,

      Evet Zeugmacığım, Seren Ceren Asyalı genç ressamlarımızdan.
      Geleceği parlak bir sanatçımız. Çünkü yapmış olduğu soyut ve kavramsal çalışmalarındaki protest izler son derece etkileyici..İnanıyorum ki ilerleyen süreçlerde, diğer teknik ve tarzlarda yapacağı çalışmaları da ses getirecektir. Sanat yaşamındaki başarıları daim olsun..

      Seren Ceren Asyalı gibi, başarılı sanatçıların, resim sanatına ilgi duyan ve kariyer yapmak isteyen genç sanatçı adaylarına da örnek olması en büyük temennimizdir.


      Ben teşekkür ederim Zeugmacığım..
      Sevgiler..iyi haftalar dilerim.

      Sil