17 Ekim 2013 Perşembe

ADATEPE KÖYÜ - KAZDAĞLARI (İDA)

Kazdağlarının yamaçlarına gizlenmiş, zeytin ağaçlarının gölgesinde saklı bir köy... 
Türkiye'nin en eski köylerinden biri olan Adatepe Köyü ismini üç yamaç arasında bulunan bir tepe üstünde konumlanmasından almış.  Çanakkale'nin Küçükkuyu beldesinin  3,5 km üstünde Kazdağı eteklerinde yer alan köyün yerleşimi antik çağlarda başlamış, İliada destanında "Gargaros" olarak adı geçen bölgede yer alan köy binlerce yıllık geçmişe sahip. Truva, Leleg, Midilli, Pers, Atina, Roma, Selçuklu ve Osmanlı hakimiyetleri  görmüş.  
Cumhuriyet öncesinde ise zeytin ve hayvancılıkla uğraşan Türk ve Rum ailelerinin birlikte yaşadığı ve "Mübadele" ile  Rumların köyden ayrılması sonucu, sadece Türk nüfusun hakim olduğu köyde, iki kültürün farklı renklerini görebilmek mümkün.  Adatepe Köyü, gerek tarihi dokusu gerek ise coğrafi konumu dolayısı ile 1989 yılında kentsel sit ve doğal sit alanı olarak koruma altına alınmış. Böylece Türkiye'nin ender bozulmayan yerlerinden olan köyün popülerliği de artmış. Doğal ve mimari güzelliği yanında bir grup entelektüelin köyden ev alıp yerleşmeleri ile köy yeniden canlanmış.
Adatepe köyü servi, badem, çam ve zeytin ağaçları ile çevrelenmiş. Çevre bilincinin yoğun olduğu yerlerden biri olan köy, oksijen yoğunluğunun dünyada en fazla olduğu yerlerden biri olan Kaz Dağları'na yaslanıyor.

Bugün Adatepe Köyü’nde 28 hane yaşamaktaymış.. köyün belli başlı geçim kaynağı ise zeytincilik ve hayvancılık imiş.. Dört bir yanı bu kadar çok zeytin ağaçlarıyla çevrelenmiş olunca doğaldır ki köyün en önemli gelir kaynağı da 'zeytincilik' olur elbet.

Bugün, 100'lerce yıllık taş işçiliğinin örnekleriyle dolu olan Adatepe köyü'nde mevcut mimariyi bozacak bir yapıya izin verilmiyormuş. Bu yüzden biz de; 'iyi ki sit alanı olmuş iyi ki!.' diyoruz.  
En fazla iki katlı taş evlerin olduğu, sessiz ve sakin bir köy burası. Evler genellikle 2 oda bir holden oluşan veya bir salondan oluşup küçük bir bahçeye açılan şirin mi şirin bir görünüm sergiliyorlar.
Anlayacağınız nohut oda bakla sofa düzeninde. Köy sit alanı ilan edildikten sonra, büyükşehirlerde oturan entelektüel kesim tarafından ilgi görmüş...
eski binalar satın alınarak restore edilmeye başlanmış.

Eski evleri ve arnavut kaldırımları ile 

antik çağların izlerini taşıyan köyün 
daracık sokaklarında merakla dolaşıyoruz.
Elimizde fotoğraf makinesi ve kameralarla hangi kareyi çekeceğimizi bilemiyoruz. Çünkü burası fotoğraf tutkunları, sinema ve belgeselciler için doğal bir plato konumunda. Bu yüzden pek çok sinemacıya ev sahipliği yapmış ve yapmayı da sürdürmektedir. En son olarak Karadağlar dizi filmi bu köyde çekilmiş.
Köydeki en eski yapı 250 yaşında imiş.

Köyün taşlı dar sokaklarında yürümek... ve bakına bakına yürürken dağın tertemiz havasını solumak şahane bir duygu! Her adımda foto şip şak hallere bürünüp,  sanatsal fotoğraflar çekmek için bundan daha iyi bir ortam bulunamaz..


Köyün camisi..


Taş evler ve bu tarihi mekanlara farklı bir güzellik katan
çivit mavisi ahşap pencere pervazları...

Hünnap Han'ın önünden geçiyoruz.
Konak ismini yaşlı Hünnap ağacından alıyormuş..
Bu konak kim bilir, ne savaşlara ne hayatlara, ne aşklara şahit oldu bu eski köyde!  Siz her taşı tarih kokan bu konakta kalmak istemez miydiniz? Hünnap Han bkz
Taş mektebe giden yola doğru
hafif bir yamaca çıkıyoruz....

ve bir de bu açıdan akşam üzeri dağlara ve
kayalara vuran güneş ışığının yansıttığı
köyün masalımsı görüntüsünü seyretmek...


 hele ki taş duvarlara tırmanan keçileri izlemek
bir başka duygu.
 
Fotoğrafını çektiğimi anlamış olmalı ki...
bu kızıl renkli sevimli keçi kardeş pür dikkat bakakaldı bana! ben de görüntüyü kaçırmamak adına sabit bir halde put gibi öylece dondurdum kendimi.. anlayacağınız bir müddet birbirimize bakıştık durduk.)

 Taş Mektep
Fotoğrafta gördüğünüz çam ağaçlarının arasında konumlanmış olan bu  'Taş Mektep' yazları; felsefe, sanat tarihi, mitoloji konularında dersler verilen bir yaz okulu haline getirilmiş. Özel olarak bu dersler için kentlerden gelenlerin yanı sıra çevreye tatil için gelen meraklıların da katıldığı derslere Türkiye’nin tanınmış bilim, kültür, sanat insanları dersler veriyorlarmış. Detaylı bilgi için bkz. Taş Mektep Yaz Okulu 
Yaramazlık yapmasın diye birer ayağı bağlanmış keçiler.)
Köyün Osmanlı döneminden kalma camii ve
mezar taşları tarihin birer tanığı.
Zağnos Paşa’nın karısının yaptırdığı söylenen
Adatepe Köyü camisi
.

Hünnap Han objektifimize bir de bu açıdan giriyor.
Bugün butik otel olarak hizmet veren Hünnap Han 18. yüzyılda yapılmış olan bir Osmanlı Konağı imiş. Evler, mimari özelliklerden dolayı görsel olarak Türk ve Rum Tipi olarak kolaylıkla ayrılabilmekte. Adatepe Köyü'nün sokaklarında elimizde kameralarla gezebildiğimiz kadar gezdik. Ve gözümüzün görebildiği güzellikleri olabildiğince kayıt ettik.


 Annesinin yanından bir an olsun ayrılmayan
şu civciv nasıl da sevimli..:)

yeşil elma dalında güzel...
kuzular, keçiler, tavuklar.... zeytin ve nar ağaçları, köşelere yığılmış şöminede yakılmak üzere kışlık hazırlanmış odunlar, kuş sesleri arasında ohhh mis gibi bir havayı içimize çekmek... ve doğayı hücrelerimize kadar nüfuz etmek çok güzeldi doğrusu... sessizliği ve dinginliği meğer ne çok özlemişiz.)

Bu güzel doğanın ve mimari dokunun içinde o kadar çok ilginç detaylar var ki!. gönül daha uzun kalmak istese de bu şirin köyde, bize ayrılan süre de artık bitmek üzere!.

Yöre kadınlarının el emeği yaptıkları
otantik hediyelik eşyalar..


Köy meydanına bakan butik oteller ve
çay bahçeleri - Zeus Han
Köyün Seyyar çay ocağına bir bakar mısınız !
' ben de gezginim ' diyor.)
Bu keyifli geziden sonra, köyün Çınarlı Meydanındaki
Hurmalı Kahvede oturup yöre kadınlarının yaptığı lezzetli gözlemelerin tadına bakmaya geliyor sıra. Sonra da üzerine şöyle burcu burcu kokan, tavşan kanı çayları yudumlamaya...
Ve jeep Safari ile gerçekleştirdiğimiz Şelaleler Turunun bu son durağı olan Adatepe Köyü'ne ayrılan süremizde böylece sona eriyor..

Kazdağları doğal güzellikler içinde eski dokusunu koruyan köyleri,  tepelerdeki kaynaklardan çıkan buz gibi serin suları ve pınarları, dereleri, şelaleleri, zeytin ağaçları, ulu çınarları, çam ağaçları ve  muhteşem bir flora ve faunası ile… tarihi, mitolojik öyküleri ve efsaneleri ile gizemli ve son derece ilgi çekici özel bir coğrafyaya sahip ...  
Bu şirin köye konaklamalı olarak gelip, gündüzü kadar, gecesini de çok özel kılabilirsiniz.  Bu güzel manzara eşliğinde gökyüzündeki yıldızlara bakarak ve yakın mesafede yer alan Zeus Altarının bulunduğu tepeden Ege'nin lercivert sularına karşı kadehinizi kaldırıp... hayatınızda unutamayacağınız özel bir gün de geçirebilirsiniz. Yada Kazdağlarının eteklerine kurulu olan sahil beldelerinde Akçay-Altınoluk-Küçükkuyu-Ören- Ayvalık..vs. tatil amaçlı kaldığınızda Kazdağları'nda yer alan doğa harikası şelaleler-göletler ve çam ormanlarının arasında günü  birlik piknik alternatifleri ile keyifli bir gün geçirebilirsiniz. 
Yada tıpkı bizim gibi sizde en pratiğinden Kazdağlarını görmek istediğinizde; 4-5 ayrı güzergâh içinden seçim yaparak jeep safari turu ile; doğa, tarih ve kültürle iç içe, çok renkli ve dolu dolu bir tam gün yaşayabilirsiniz.
Biz bunca güzelliği bir güne sığdırdık! Tadımlık da olsa gezip gördük sonunda... Bundan sonra diğer güzergâhlar için de yeniden gelebilmeyi notlarımız arasına ilave etmeyi de unutmuyoruz...

Siz de eğer Kazdağlarını daha önceden gidip görmedi iseniz, böyle bir turu mutlaka gerçekleştirmelisiniz. 
Tüm okurlara İyi Bayramlar  ve bayram tadında güzel günler dilerim.. 

Esin Bozdemir
 *** 

KAZDAĞLARI-JEEP SAFARİ -ŞELALELER TURU:
(Gezi güzergahının diğer bölümleri için üzerlerine tıklayınız.)
KAZDAĞLARI (İDA) - Hasanboğuldu Şelalesi
KAZDAĞLARI (İDA) - Alibey Kudar Etnografya Galerisi
KAZDAĞLARI (İDA) - Zeus Altarı 

 ***
BİLGİ için bkz: Akçay çıkışlı Jeep Safari Turları - Ayvalık Çıkışlı Jeep Safari TurlarıKONAKLAMA için bkz: Adatepe Pansiyonları - Kazdağları Konaklama - Zeytinbağı Çamlıbel - Akçay Otelleri, Adatepe Taş Mektep










13 yorum:

  1. İçten içe akan güzellikler; ve ben hep asıl kurucuları, asıl emek harcayanları hatırlarım böyle rüyaların içine dalınca...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Guven,
      Hem de öylesine güzel ki! güzellikleri bozmadan ona hayat katan, onu koruyan doğa sevdalılarının emeği kuşkusuz çok fazla..

      Sil
  2. Yanıtlar
    1. @sezer eser perker,
      Aynen öyle Sevgili Sezer...

      Sil
  3. Behramkale (Assos) Köyü'ndeki dokuya ne kadar benziyor. Her yönüyle...
    Ne de olsa aynı bölgenin kentleri sayılırlar. Etkilenme o yüzden olsa gerek.
    Özellikle evler, taş kaldırımlar, yöre kadınların el emeği otantik hediyelikler...
    Ancak burası oradan birkaç misli daha büyük bir köy sanırım...
    Ve biraz daha gelişmiş bir yapısı var...

    Doğal köy hayatı antik bir havayla harmanlanmış. Bu türden köy sayısı bir elin parmak sayısını geçmez!
    Burada yaşamak hem ruhsal yönden hem bedenen sağlık pompalar insana, çok açık..
    Büyük kentlerden gelenler boşuna gelmiyor.. Çok da iyi ediyorlar...

    Çok güzel bir tanıtımdı Esinciğim...
    Emeğine sağlık...

    Ben de geçmiş bayramını kutlarım bu arada. Sevgilerle...


    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Zeugma,
      Aynı coğrafyadalar ve aynı mitolojik kahramanların yurdu olmuş..
      Köy hayatı, antik yaşamların izleriyle harmanlanınca bambaşka masal köye dönüşmüş.
      Gerçekten insan kendisini böyle ortamlarda son derece dinç hissediyor. Keşke bu temiz hava
      teneffüs ettiğimiz her yerde mümkün olabilse!.

      Değerli yorumun için teşekkürler Zeugmacığım..
      Sevgilerimle..

      Sil
  4. Ne güzel bir anlatım olmuş. Okumaya doyulacak gibi değil. Resimlere de imrendim doğrusu

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Mehmet Bilgehan Merki,
      Teşekkürler Mehmet Bey. Gerçeği fotoğraflardan çok daha güzel..
      Kelimeler bu güzelliği anlatmada kifayetsiz kalıyor..

      Sil
  5. Bu yaz oradaydım bende , Altınoluk'ta .
    Harika , şimdiden burnumda ve gözümde tütüyor oralar.
    Koruk suyu da içeydin gitmişken :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @safransarı,
      Kazdağlarının eteklerindeki sahil beldelerinin hemen hepsi çok güzel.
      Çakılı bol Altınoluk'un denizi berrak mı berrak..
      Koruk suyunu nerde mi içtik? Bergama Yolunda .)
      hafif nahoş, az şekerliydi ve güzeldi :)

      Sil
  6. Tek kelimeyle harika. O taş evler,sokaklar, doğallık insanı kendi ikliminde soluklanmaya çağırıyor.

    YanıtlaSil