"10 yıl önce bir doktor, onları çalıştığı SSK hastanesinde görmüş. Hastalar ya... Aldıkları ilaç kanserli hücreleri öldürürken vücuda faydalı hücreleri de öldürüp onları güçsüz, dirençsiz bırakıyor ya... O yüzden hepsini steril bir odaya topluyorlarmış.
“Maskeli çocuklar”, o tecritte bitap ve mutsuzlarmış. Bir gün “doktor amca”dan bir televizyon istemişler.Hastane yönetimine yazılar yazılmış, talepler yapılmış, beklenmiş, beklenmiş, ama “devlet baba”dan çocuklara bir televizyon alacak ödenek çıkmamış. Doktorlar, hemşireler aralarında para toplayıp almışlar televizyonu...
“Doktor amca” o zaman karar vermiş, bu çocuklar için bir vakıf kurmaya...
O “doktor amca”, şimdi özel hastanesi, çocuk evleri, okulu olan ve yarın bir köye kavuşacak olan LÖSEV’in başında...Dr. Üstün Ezer, 10 yılda 7 bin lösemili çocuğu hayata bağlamış olmanın gururunu yaşıyor.Bir yandan da bu mucizeyi gerçekleştirmesine katkı sağlayan kurban nedeniyle
“364 bin yıl” hapis cezasıyla yargılanıyor. Yazıyla da yazayım:Üç yüz altmış dört bin yıl...
Bence az: Bizde iş yapmanın cezası daha ağırdır aslında..."
******
Can Dündar bu yazıyı bir yıl önce açılışına davet edildiği Lösemili Çocuklar Köyü ziyareti sonrasında yazmış ...( Maskeli Çocuklar Köyü - Can Dündar )
Lösev'in önderliğinde ve yardımsever halkımızın destekleriyle Ankara - Gölbaşı-İncek mevkiinde yer alan ve dünyada bir ilk olan bu güzel proje geçen yıl 13 Haziran'da hayata geçiriliyor... Ankara’ya tedavi için gelen lösemili ve kanserli aileler için sağlık ve sosyal tesislerden oluşan ; 'Hayat Çemberi' adı altında; Sağlık merkezi, konuk evi, aile konutları ve üretim atölyelerinin de olduğu bu köyde, okul ve spor tesislerine kadar en ince detaylar düşünülmüş...
Ama buraya kadar büyük özverilerle yaşama geçirilen köy'de geriye bir tek bürokratik işlemler kalmış!.. Ankara' nın merkezinde, bol oksijenli bir ortamdan, kelebeklerin uçuştuğu, yalnızca kuş seslerinin ve çocuk kahkahalarının duyulduğu köye; Lösemili Çocuklar Köyü'ne aranan isim sonunda bulunmuş!..
Lösev'in önderliğinde ve yardımsever halkımızın destekleriyle Ankara - Gölbaşı-İncek mevkiinde yer alan ve dünyada bir ilk olan bu güzel proje geçen yıl 13 Haziran'da hayata geçiriliyor... Ankara’ya tedavi için gelen lösemili ve kanserli aileler için sağlık ve sosyal tesislerden oluşan ; 'Hayat Çemberi' adı altında; Sağlık merkezi, konuk evi, aile konutları ve üretim atölyelerinin de olduğu bu köyde, okul ve spor tesislerine kadar en ince detaylar düşünülmüş...
Ama buraya kadar büyük özverilerle yaşama geçirilen köy'de geriye bir tek bürokratik işlemler kalmış!.. Ankara' nın merkezinde, bol oksijenli bir ortamdan, kelebeklerin uçuştuğu, yalnızca kuş seslerinin ve çocuk kahkahalarının duyulduğu köye; Lösemili Çocuklar Köyü'ne aranan isim sonunda bulunmuş!..
Dünya çapındaki bu eşsiz esere bu isim neden mi konulmuş?
ne yazık ki bu şirin köy üzerinden bir yıldan fazla zaman geçtiği halde hala daha ne suyu, ne doğalgazı bağlanmış! ne de köyün yolu asfaltlanmış!..
Bu bir taktir mi yoksa ceza mı! çocukların günahı ne!..
Kış yine gelecek. Ve onlar yine üşüyecekler !!! demek istemiyorum hayır onlar hepimizin çocukları ve bu çocuklarımız da yine öylesine boynu bükük kalmayı hiç ama hiç hak etmiyorlar!...
Şimdi onlar Devletimiz ve Bürokrasiden ve Makam sahiplerinden 7 aydır Maliye Bakanlığında Bakan- Makam onayı bekleyen imzanın atılmasını ve 1yıldır da ASKI ve Başkent Doğalgazından su ve doğalgaz bağlanması işlemlerinin sonuçlanmasını bekliyorlar(mış!)
Bu yazıyı Asortik Krep'in Bloğu aracılığı ile Bilge ve Annesi bloğunda gördüm;
'Lösemili Çocukların Sesi' Ağustos Sayısındaki bu haberi okurlarıyla paylaşmış...
Bu habere tıpkı Bilge gibi benim de içim burkuldu, gözlerim doldu. Dünyanın neresinde olursa olsun Afrikadaki çocuklar da, kendi çocuklarımız da önemli!.
'Lösemili Çocukların Sesi' Ağustos Sayısındaki bu haberi okurlarıyla paylaşmış...
Bu habere tıpkı Bilge gibi benim de içim burkuldu, gözlerim doldu. Dünyanın neresinde olursa olsun Afrikadaki çocuklar da, kendi çocuklarımız da önemli!.
Dilerim en kısa zamanda bürokrasi gereğini yerine getirir... ve bu şirin köyün çocukları öksüz bırakılmazlar!..Kış gecelerini sıcak geçirebilirler...
Ve bu çocukların haklarına hepimiz sahip çıkalım...
Sizlerde sitelerinizde bu konuya yer vererek seslerini duyurmalarına yardımcı olabilirsiniz...
Ve bu çocukların haklarına hepimiz sahip çıkalım...
Sizlerde sitelerinizde bu konuya yer vererek seslerini duyurmalarına yardımcı olabilirsiniz...
Çok güzel bir yazı ,tebrik ederim.
YanıtlaSilKeşke çoğumuz paylaşabilsek de medyanın ilgisini çekebilsek...
Berbat :(
YanıtlaSilTek kelime ile berbat...
Asortik Krep,
YanıtlaSilBu haberi siteniz aracılığı ile duyup paylaşmama vesile olduğunuz için ben teşekkür ederim..Umarım daha çok paylaşımcı olur ve dikkat çeker!!
Buğday tanesi;
YanıtlaSilİdealistçe ve hümanist bir yaklaşımla yapılan işlerin karşılığının 'ilgili makamlarca!'destek göreceği yerde neden böyle olduğu düşündürücü!
Sevgili esmir, çok güzel bir yazı olmuş, umarım herkes paylaşır ve dikkat çeker, sevgilerle
YanıtlaSilGerekli duzenlemeleri yapmayacaklarsa nicin boyle bir yer yapmislar? Cocuklara huzurlu bir ortam olmayacaksa anlami yok. Insallah yeniden duzenlenir. Dikkat cektigin icin tesekkurler
YanıtlaSilİzninle facebookda paylaşıyorum bu yazıyıi sesimizi ne kadar duyurabilirsek iyidir.
YanıtlaSilÇok duyarlısın, sevgiler...