Off hay hak .....................
Gönül verdik perdeye dost, başlayan bir gazeldir / Hüner değilse de dünyaya gelmek ne güzeldir / Ölümlüymüş dünya, neler gelmiş neler geçmiş / Hüner, geçmişi gününde görüp güldürmededir / Gülen pek az, ağlayan ne çok, Tanrıyı saymazsak / Hüner, oynayan kim, oynatan kim, bilmededir / Tanrı gölgesini eksik etmesin duamız / Hüneri, gölgede solmadan açmayı bilmededir. (*)
En eski Türk içeceklerinden biri olan boza’nın kökleri ilk olarak Orta Asya Türkleri’ ne ve daha sonra da Kafkaslar’ a kadar uzanıyor. M. Ö. 4. Yüzyıla kadar geniş çaplı geçmişi olan bu içecek bugün Türkistan, Ortadoğu, Bulgaristan, Macaristan, İran, ve Arap ülkelerinde tüketilmektedir. Balkan ülkelerinde ise neredeyse “milli içki” olarak nitelendirilen boza geniş bir coğrafyaya yayılmaktadır.
İçinde çok çeşitli lezzetin ve vitaminin bulunduğu boza başka ürünlerde kullanılan ürünlere göre arpa, çavdar, buğday, mısır gibi tahılların mayalandırılmasıyla yapılıyor.
900 lü yıllarda ortaya çıkmış olan boza, Osmanlı döneminde en hareketli yıllarını yaşamış. Osmanlı’da boza daha çok İstanbul, Edirne, Bursa, Amasya, ve Mardin’de üretiliyormuş. Bozacılar sunumları için özenle hazırlanıp bu iş için özel kıyafetlerini giyer ve sokaklara çıkıp seçkin bir topluluk olarak ortaya çıkarttıkları kültürlerini daha derinden yaşarlarmış.
Osmanlı döneminin en meşhur içeceği olan bozanın satıldığı ve içildiği dükkanlara da “bozahane” adı verilirmiş.
Evliya Çelebi 17. yy. da yazmış olduğu Seyahatnamesi’ nde, İstanbul’ da 300, Bursa’ da 97 adet bozahanenin bulunduğunu ve bozahanelerde çalışan bozacı sayısının da 1100 civarında olduğunu belirtiyor.
Ayrıca Türk eğlence yaşamının önemli unsurlarından birisi olan Karagöz’de de bozacı karakteri dikkati çeker.
Tarihi bilgiler bozanın biranın ilk hali olduğunu gösteriyor aslında. Ülkesine göre de bozanın içindeki alkol oranı %2-6 arasında değişiyor. En sert yasakların yaşandığı hatta içkinin yasak olduğu IV. Murat ve IV. Mehmet, dönemlerinde içki ve tütünü yasaklamakla kalmamış bütün meyhaneleri de yıktırmış.
Osmanlı döneminin en meşhur içeceği olan bozanın satıldığı ve içildiği dükkanlara da “bozahane” adı verilirmiş.
Evliya Çelebi 17. yy. da yazmış olduğu Seyahatnamesi’ nde, İstanbul’ da 300, Bursa’ da 97 adet bozahanenin bulunduğunu ve bozahanelerde çalışan bozacı sayısının da 1100 civarında olduğunu belirtiyor.
Ayrıca Türk eğlence yaşamının önemli unsurlarından birisi olan Karagöz’de de bozacı karakteri dikkati çeker.
Tarihi bilgiler bozanın biranın ilk hali olduğunu gösteriyor aslında. Ülkesine göre de bozanın içindeki alkol oranı %2-6 arasında değişiyor. En sert yasakların yaşandığı hatta içkinin yasak olduğu IV. Murat ve IV. Mehmet, dönemlerinde içki ve tütünü yasaklamakla kalmamış bütün meyhaneleri de yıktırmış.
Öte yandan boza ve şıra gibi mayalı içecekler kimi zaman içkiyle eş tutulmuş. Meyhanelerin yıkılıp yerine bozacıların açılmasıyla halk arasında türeyen “Bozacının şahidi şıracı” deyiminin hikayesi de buradan gelmekte imiş.
Bu da böyle biline :)
(*) Hacivat’ın perde gazeli
Karagözün "Aptal Bekçi" Oyunundan
(Hayali Küçük Ali'nin "KARAGÖZ" adlı kitabından)
Resim: Karagözevi
Mmmm..Bayılırım ben bozaya..
YanıtlaSilŞöyle bol tarçınlı, az leblebili olacak.İçerken de her seferinde Osmanlı dönemlerinde falan olduğumu hayal ederim nedense :)
Suç işlemiş birini bile bile savunmaya kalkanlar için ondan farklı olmadığını ifade eden ya da kendini haklı göstermek için olmadık kişileri emsal gösteren densizler için kullanılan gayet de güzel bir deyimdir. Ya da atasözü diyelim...
Bozanın tarihçesiyle başlayıp insanı gülümseten bu sözle bitirdiğin güzel postun için teşekkürler Esinciğim...
Sevgilerimle...
Vefa bozasının anlarından sonra,tarihçesi de iyi geldi,teşekkürler,Esmir.Sevgiyle kal...
YanıtlaSilZeugma gibi çok severim bozayı sevgili Esin, hele yanında çorum sarı leblebisi olursa. Tarihin derinliklerini anımsatarak günümüze uzanan yelpazede ders alınası çok güzel iki post...Eski kış akşamları "bozaacıııı" diyerek gecelerimizi renklendiren sesler artık duyulmaz oldu. Büyük marketlerin tozlu raflarında, konserve kutularının içinde satılır oldu güzelim boza! Bu tür postlarla yeni nesile yaptığın katkılar için kutluyorum dostum.
YanıtlaSilSevgilerimle...
ayyy nasil boza cekti simdi canim :))
YanıtlaSilYazı çok güzeldi öncelikle bunu belirtmeliyim.
YanıtlaSilGeçen gün sabah kuşağı programlardan birinde rast geldim ki boza'ya.. gelmez olaydım:)). Vücüda biçim verme popüler kültürünün yeni bir aracı olmuş bizim şahane bozamız. Tıpkı çamur ve benzeri ürünler gibi zayıflama kremi olmuş; vücuda boca ediliyor, sonrada bir takım araçlarla vücut şekillendiriliyordu. Yoksa boza yozlaştırılıyor muydu? Tartışmaya değer... Bozacılar, bozalarına sahip çıksın:))
Sevgili Zeugma,
YanıtlaSilHem kendine has tadı ile geleksel bir içecek olan hem de boza'nın çıkış niyetinin; dönemin içki yasağına karşın meyhanelerin kapatılması ve yerine bozahanelerin açılması ile tercih edilen bir içecek olması onu çok daha manidar kılıyorken...
boza gerçekten oldukça özel bir içecek olarak günümüzde de önemi ve cazibesi daha da artacağa benziyor!.hele ki bozaya atıf edilen! "bozacının şahidi şıracı! meyhanecinin kefili de bozacı!" atasözümüzün yaşadıklarımıza olan isabeti ise tam 12 den :)
Efendim ben de size bol tarçınlı ve leblebili bir boza ikram ederim Zeugmacığım:)
Sevgilerimle...
Nehirecim
YanıtlaSilBen teşekkür ederim...Aslında bozanın çıkış gerekçesinin içki ile olan bağlantısından dolayı içkinin kronolojik tarihinden günümüze uzanan serüvenini yazmak niyetinde idim! ama 'genel okuyucu' fazlaca uzun yazıları okumayı sevmiyor! oysa çok önemli neden-sonuç ilişkileri var!..neyse canım iyi gelmiş idiyse sana yazı fazla söze hacet kalmıyor artık:)
sevgilerimle...
Jivago,
YanıtlaSilSanırım bozayı sevmeyen hemen hemen yok gibi!( Zeugma, nehire,siz ve diğer blog arkadaşlarım gibi ve daha pek çok ) tozlu rafların arasında yerini alan bozaların içinde katkı payları olduğu muhakkak! oysa hani eskisi gibi bozaaa! diyerek seslenen bozacılarımız olsa günümüze uyarlanmış bir halde!fena da olmazdı hani:)düşünceleriniz için teşekkür ederim...
esen kalın...
A-H,
YanıtlaSilOff Hay Hak!
Hemen size bol tarçınlı ve leblebili bir vefa bozası getiriyorum efendim:)afiyett olsun oy oy oyyy :)
buraneros,
YanıtlaSilBahsettiğiniz tv programını izlemedim...ama şimdi sizden duyunca ne demeli bilemiyorum!yaşadığımız her şey tam bir kaos!tüm değerlerimiz alt-üst.. popüler kültürün yozlaştırmadığı alan kalmadı!güzelim bozamızda bambaşka kulvarda kendisine hadaf kitle arıyor demek ki!evet bir an önce Vefa bozacıları ve tüm bozacıların geleneksel içeceğimize daha fazla vefasızlık edilmeden önlem almaları yerinde olur!posta yapmış olduğunuz bu önemli katkınızdan dolayı teşekkür ederim...
BOOOOOOOZAAAAAAAA
YanıtlaSilBen pek bozayı sevmem ,kış günü soba başında ailecek otururken(O yıllarda öyleydi :) sokaktan geçen o bozacı amcanın sesini çok severdim.
Benim için o yılların güzel sesli bir anısını canlandırdığı için belki de.
Hatta bu postunu okurken annnemin sobanın üzerine koyduğu portakal kabuğunun kokusu bile geldi inan burnuma :((
Bir de Hacivat-Karagöz hastası bir çocuktum onların yırtık ciltli bir kitabını bulmuştum bir yerlerden.Beberuhiler,Tuzsuz Deli Bekirler bayılırdım kendi aralarındaki o konuşmalara .
Zamanda yolculuk yaptırdın bana sevgili Esmir'cim çok sağol :))
Bol leblebili Sevgilerimle :)
BOOOzaaa!
YanıtlaSilEsmir'im cumartesi içki yasağına karşı Ankara istanbul İzmirde eylem var biliyorsundur.İçki şişesini alan sokaklara çıkacak. Bizler de boza şişelerimizi alalım çıkalım bakalım neler olacak?Çok güzel bir paylaşımdı canım teşekkürler ve sevgilerimle.
Sevgili Esmir !
YanıtlaSilDaha önceki bölümde de yazmıştım ama bir kez daha tekrar etmiş olacağım ama, ben bu içeceğin ciddi meftunuyum diyeyim. Fakat Anadoluda unutulmuş, yitmiş, gitmiş.. Hele gençler bilmiyorlar. Hel şöyle içtiğin bardakları önüne dizeceksin. Sonra dibine çökenleri baştan sonra bir leden geçireceksin..
Geçenlerde büyük bir marketler zincirinde bulup aldım fakat serin hava zinciri kırıldığı için ve de bu marketler zincirinin buralara sevkde
çok gecikmiş olduğu için bozulmuştu. Zaten çok nazlı bir içecektir. Hava bir Lodos yapsa hemen bozuluverir. Bir de rahmetli anneannem Balkanlarda kabından tülbenti kaldırıp alırken dua etmek gerekir derdi.
Ben de bozulmasının sebeplerini üretici firma ile paylaşmak için aradım. Bursada ÖMÜR BOZA adlı bir firma. O kadar ilgilendiler, o kadar yakın davrandılar ki.. bir gün sonra koca bir koli ÖMÜR BOZA gönderdiler.. Ben de onlara dua ederek bu sevdiğim içeceği taptaze içebildim. Taa BURSA dan buralara gönderdiler.
Aynen anlattığım gibi ben bu içeceğe pek düşkünüm ama bu içeceği bilebilmek bile bir kültür, görgü işi. İki yazıdır öyle güzel anlatıyorsun ki, tekrar gidip alıyorum ve sayende çocukluk günlerime, o mutlu uzak günlere bir kaç bardak içiminde dönebiliyorum. Sana bolca, bardak bardak teşekkür etmeliyim.
Belki de sen boza yapmayı annesinden öğrenmiş ender kızlardan birsisindir ?. Her şey için çok sağol.
Ben de bu "Bozacının şahidi şıracı" meselesiyle ilgili ustalarımdan öğrendiğim şöyle bir şey var..
Bildiğin gibi BOZA kış aylarında yapılabilen ve satılabilen bir içecek. Bozacılar kış alarında BOZA satarken nafakayı boza mevsimin haricinde temin için şıra yapıp satıyorlar. Anlaşılan üzere cürmün sahibiyle şahidi aynı anlamına bu deyim kullanılıyor imiş.
Bendekiler bu kadar "acaba bir bardak bozayı hak ettik mi ?" diye düşünmekteyim...
Sevgiyle olsun, artsın bereket olsun...
İzdüşümler,
YanıtlaSilDemek ki seni zamanda yolculuğa çıkardı Bozaaaaaaaa..:)
Yaşamında; nice güzel an'ların ve anıların olsun ardına bakıp anımsayacağın...
Bol leblebili ve tarçınlı boza ikramamdır sana..:)
güzel bir hafta dilerim..
sevgilerimle...
sufi,
YanıtlaSilFena fikir değil evet elimizde boza şişeleri ile...bozaaa...:)çıkalım yollara:)
Değerli yorumun için teşekkür ederim...Sevgilerimle..
Ali bey,
YanıtlaSilBozaya dair; ne güzel anılar, yaşanmışlıklar...:) hele ki rahmetli anneannenizin, "kabından tülbenti kaldırıp alırken dua etmek gerekir!" sözleri ile adeta başlıbaşına bir ritüel! ve bozacının şahidi şıracıyla ilgili daha önceden bilmediğim bir hikayeyi de sayenizde öğrenmiş olmakla!..ne demek bir bardak, bereketiyle hem de büyükçe bir kazan vefa bozasını fazlası ile hak ettiniz artık:))Esen kalın efendim:)
çokk güzel olmuş ellerinize sağlık :)) aslında hiç boza içmedim ama bu yazıyı okuduktan sonra kesinlikle içecegim :))))
YanıtlaSilyoksa o duydugum ses ewet ali amaca yine Bozaaa !!! diye bagıyor :)) teşekürler :)