‘GERİYE KALAN’ güzel anılar olsun...

An'lar mı Anılar mı? GERİYE KALAN - Makbule Abalı

Yazılarını, ilgi ile severek takip ettiğim blogger dostumuz, değerli insan, Makbule Abalı’nın 2014 yılı içerisinde çıkarmış olduğu 'An'lar mı Anılar mı?' GERİYE KALAN kitabını pek çok yayın evinde aradığım halde, ne yazık ki temin edememiş, yeni baskı çıktığında alabilmeyi ümit ederek bekleyişimi sürdürmüştüm.

Sağ olsun Makbule Hanım yeni yıla sayılı günler kala, bana çok hoş bir sürpriz yaparak, okumayı çok istediğim kitabını gönderdi. Sabırsızlıkla beklediğim kitabın ilk sayfasını çevirdiğimde, Makbule Hanım’ın kendi el yazısı ile düştüğü notu büyük bir mutlulukla okudum.

“Hiç görmeden de bir köprü kurulur bazen uzak iller arasında. Sevgi ile, dostlukla, güzellikle. Çok Sevgili Esin Bozdemir Arkadaşıma; Güzel dileklerle… ‘Geriye Kalan’  güzel anılar olsun.”   Makbule Abalı... 

Yeni yıl armağanımın, değerli bir dosttan gelişi; aynı zamanda 'Dosttan gelen bir selamdı' benim için ve sırf bu yüzden çok özel bir anıydı zaten. Bu duyarlılığa, emeğe ve zarif sunuma ben de yürekten teşekkürlerimi iletiyorum...

Kitap, -tahminimce- bir dolu, yaşanmış anılarla yüklüydü. O anılara yolculuk ederken, yazarın yaşadıklarına ve dünyasına bir perde aralayacaktım. Bu yüzden heyecanlıydım… Ve hafta sonunda okuma serüvenime hazırdım artık. 

Kitabın ön sözünden itibaren, hayatı tüm içtenliğiyle, her anını sevgiyle, emekle,  üretimle yaşamış bir insanın biriktirdiklerine, hem bir öğretmen, hem bir annenin… üstelik Alzheimer’li bir hastanın en yakını olarak bir evladın öğretilerle dolu, duygu yüklü, yaşamına tanıklık edecektim…

Hayatı boyunca okumaya ve yazmaya tutkuyla bağlı olan Abalı’nın, duygu yüklü kalemi, insan hayatının evrelerini; çocukluk, gençlik, yetişkinlik ve yaşlılık dönemlerini çok iyi bir gözlem ve iyi bir analizle irdeliyor. Kitaptaki yazılar belli bir mantık silsilesi içinde; gençlikteki duygular, düşünceler, yanılgılar. Eğitimden beklentiler, umutlar, çocuklara yönelik düşünceler. Yaşamın içinden küçük dokunuşlar, eleştiriler… ve bir dünya gerçeği olan Alzheimer ile ilgili yazılardan oluşuyor.

Bu kitapta hayat öyküsünden çok daha fazlasını buluyorsunuz. Kitap, hayatın içinden, hayallerin, umut ve beklentilerin birer özeti. Abalı bu kitabı, bir kadın duyarlılığıyla, 35 yıllık eğitimci birikimiyle ama en çok da İNSAN kimliği ile yazdığını belirtiyor.

Hastalıkla ilgili yaşadığı o zorlu süreçleri bakın nasıl anlatıyor Abalı; 

“Hastalıklar ve acılar belli bir direnç ve yaşama gücü kazandırıyor insana. Ortak sıkıntılar bir ortak paydada buluşturuyor kişileri. Birbirini anlamak, yardımcı olmak da kolaylaşıyor o zaman. “Damdan düşenin “ nasıl canının yandığını da daha iyi değerlendirebiliyor insan. “

Aralarda ise konu başlıklarına uygun siyah beyaz fotoğraflar, öyküler ve şiir seçkilerine yer verilmiş. Özellikle Abalı’nın şiirleri son derece etkileyici. Duygulandığım ve zaman zaman gözyaşlarımı tutamadığım pek çok öykünün içinde benim de yüreğim titredi.  Ayrıca, kıssadan hisse öyküler kadar, altını çizdiğim bilgece sözler de vardı.

“Anılar denizinde yüzmeyi öğrenemezsek an’ların değerini bilebilir miyiz? "

“Geç gelen baharlarda soğuk vurur tüm çiçeklere. Çok geç olmadan bir bahar dalını yakalamak istiyor insanoğlu.” 

“Hayatımızda her dönem kendi özellikleriyle yaşanıyor, geride yaşanmış an’lar ve anılar kalıyor, insan ömrü, hayatın baharı ve sonbaharı gibi tüm mevsimleri barındırıyor içinde. Başlangıçtaki parlak, canlı renklerin yerini sona doğru soluk renkler alıyor. Ama her mevsim kendi içinde, kendi renkleriyle, kendi doğasıyla güzel. Tıpkı insan yaşamındaki dönemler gibi. Gün gelecek onca yaşanmışlığın ardından “Bir Düş Gibiydi Hayat” diyeceğiz. Her şey yaşanmış ve geçmiş olacak. Geride kalan yaşanmış an’lar ve anılar bütünü olacak...’’

Kitapta, Cumhuriyet Öğretmeni olan idealist bir annenin 90’lı yaşlarında yakalandığı Alzheimer hastalığının safhaları anlatılırken,  bu süreçlerde üç kuşağın verdikleri mücadele; sevgi, sabır, bilgi ve dayanışmanın rolü gözler önüne seriliyor. Kitap, Alzheimer hastalığına dair genel olarak bilinen mevcut bilgilerime yeni bilgilerin eklenmesine de vesile oldu. Kitabın sonlarına doğru yazarın, Alzheimer hastası olan annesi Müzeyyen Hanım’la yaşadığı mücadelelerle dolu anlara tanıklık ederken, gözünüzden akan yaşlara da engel olamadığınızı fark ediyorsunuz.

-Bir zamanlar, annenin evladı iken, artık siz onun annesi oluyorsunuz.- Roller değişiyor, değişim yaşanırken, bu duruma alışmak, uyum sağlamak ise başlı başına bir sabır, kabullenme, metanet işi.

Kitabı, okudukça sanki siz de o hayatın içinde bir yerdesiniz.. Kitap, kitap olmaktan çıkıyor ve karakterler gözünüzün önünde birer birer canlanıyor. Sabaha kadar başından bir an olsun ayrılmayan ve bir türlü uyumayan annesinin elini sımsıkı tutarak ona sevdiği ninnileri söyleyen, çok sevdiği şiirleri okuyan, hayırlı bir evladın… yürek çarpışlarını duyuyorsunuz adeta.  İnsan olmanın, erdemine, onurlu duruşuna şahit oluyorsunuz.

Ve Yeni yıla çok az bir zaman kala 8 Aralık 2009’da Müzeyyen Hanım, kuşlar gibi uçarak, hayata veda ediyor.

- Kısa bir süre önce ölüm yıl-dönümü olan, Müzeyyen Gültekin Hanım'ı bu vesile ile saygıyla, rahmetle anıyor... Müzeyyen Hanım’ın en sevdiği şiiri  aziz ruhuna hediye ediyorum...

'Yaşam - ölüm.... Ne kadar yakın, ne kadar uzak...'

İnsan, neler yaşayacağını, nelerle karşılaşacağını gerçekten hiç bilmiyor. Hayat sürprizlerle dolu. Alzheimer hastalığı dünyada en sık görülen iki hastalıktan biri. Her ne kadar genellikle 80 yaşın üzerindeki yaşlılarda görülse de,  nadir de olsa 60 yaşın altında da bu hastalık görülebiliyor.

“Bu hastalıkta zor günlerde yakınlarınızla birlikte olmak direnme gücünüzü arttırıyor" diyen Makbule Abalı'nın tecrübelerinden çok şeyler öğreniyoruz.

Kitabı okuyunca kabullenmesi çok zor da olsa, dünya genelinde hızla yaygınlaşan ve kesin tedavisi henüz bulunamayan Alzheimer hastalığının da, hayatın bir gerçeği olduğunu düşünerek; bu hastalığı da soğukkanlılıkla karşılamak gerektiğinin ayırdına varıyorsunuz. Bilgi sahibi olmak ve dayanışma içinde bulunmak ise hastalıkla mücadelede direncinizi arttıran önemli unsurlar oluyor.

Bu kitabın gelirinin ise, Mersin'deki Alzheimer Derneği Yaşlı Yaşam Merkezi'ne aktarıldığını öğreniyoruz. Kitabın böylesine önemli bir hizmette, katkı payının olması ise ayrıca takdire şayandır.

Hayata dair çok şeyler bulacağınız öğretilerle dolu olan 'GERİYE KALAN' kitabını her yaştan insanın okumasını tavsiye ederim.

Sevgili Makbule Abalı’ya, yazın hayatında başarılarla dolu nice yıllar diliyorum.

En içten sevgilerimle…

Esin Bozdemir

* * * * * * * * * *

Makbule Adalı Kimdir?   

Doğum yeri Adana’dır. İlk ve orta öğrenimini Adana’da tamamlayan Adalı,  İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Pedagoji (Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık) Bölümünden mezun olur. 

Adana Rehberlik ve Araştırma Merkezinde Uzman Rehber olarak, Adana, Mersin ve Burdur’un çeşitli liselerinde Rehber Öğretmen olarak çalışır. Burdur Eğitim Fakültesinde Öğretim Görevlisi ve Müdür Yardımcısı olarak görev yapar. 

Türkiye Alzheimer Derneği Mersin Şubesi’nin ilk üyeleri arasında yer alan Abalı, Derneğin Türkiye çapında dağıtımı yapılan bülteninde de Alzheimer’la ilgili yazı ve şiirleri yayınlanmaktadır. 

Halen, kendisine ait olan ‘uçun kuşlar’ bloğunun da yazarıdır. Mersin’de yaşamını sürdüren Abalı, evli ve üç çocuk annesidir.

* *** * * *** * *** *

 * Makbule Abalı'nın İmza Günlerinden bkz.  * Makbule Abalı ile yapılan söyleşi  

*****

* Kitap, Türkiye Alzheimer Derneği Mersin Şubesi'nde
tanesi 20 T.L, den Dernek yararına satılmaktadır. 

ALZHEİMER DERNEĞİ MERSİN ŞUBESİ

 İrtibat: +32 4 336 46 41

* Ayrıca bir miktar kitap internette de bulunabiliyor.

www.ozanyayincilik.com, www.kitapyurdu.com, www.kitapambari.com, www.kitapsihirbazi.com,  www.perpakitap.com , www.pandora.com