6 Eylül 2014 Cumartesi

Balıkesir’in Kurtuluşu ve çocukluğumun korkulu rüyası Tülütabaklar 'Tülü Kabaklar'

06 Eylül 1922 Balıkesir’in işgal kuvvetlerinden kurtulduğu tarihtir.  Birçok ilimizde olduğu gibi Balıkesir’ de bu günü törenlerle kutlar. Kurtuluş gününde zafer heyecanı, şenlikler ve çeşitli etkinliklerle bir bayram havası içinde geçer.

Çocukluğumda Balıkesir’in kurtuluş gününü iple çekerdim. Ve babaannemle birlikte sabahın erken saatlerinde etkinlikleri izlemek üzere yollara koyulurduk. Eskiden Yeni Çarşı mevki olarak adlandırılan Ali Hikmet Paşa Meydanı'nda olan bu gösteriler daha sonra ise istasyon önündeki  Cumhuriyet Meydanı'nda yapılmaya başlamıştı.

Törenden bir gün önce meşhur Balıkesir’in zambak suyuyla caddelerin ( Anafartalar Caddesi’nin ) dahi yıkandığı söylenirdi. Her yer pırıl pırıl, tertemiz, tüm esnaf da üzerine düşeni yapardı. Ulusal bilinç de, inanç da, coşku da bir başka olurdu.  Törenlerin yapılacağı o gün herkeste bir heyecan, bir coşku ve gurur yaşanırdı... (Fotoğraf: Ahmet Esmer (Mazideki Balıkesir)


Büyük coşkuyla kutlanan bu bayrama günler öncesinden köylerden, ilçelerden insanlarımız akın akın gelirlerdi.  Kurtuluş günlerinde mehteranlar, belediye bandosu, madalyalarıyla onurumuz kahraman gazilerimiz, cephaneye  mermi taşıyan köylü kadınlarımız, askerlerimiz, esnaflar kortej eşliğinde geçerler. Kurtuluş gününü bize temsili anlatan genç öğrencilerin gösterileri... bizlere unutulmaz duygu yüklü anlar yaşatırdı. Akşamı da coşkulu fener alayı düzenlenirdi.

Bu törenlerin benim için en unutulmaz olanı ise, yılda sadece bir defa, Balıkesir’in kurtuluş gününde görebildiğimiz, benim hem korkulu rüyam, hem de müthiş eğlendiğim , önlerinde maketten içinde insan olan develeriyle gösteri yapan ‘tülütabaklar’ olurdu. Ben onlara pek çok arkadaşım gibi ‘tülükabaklar’ derdim. Onlar ki saçları tiftik tiftik, yüzleri gözleri kömür karası, isli… üzerlerinde ise yamalı derilerle…yırtık pırtık, yarı açık, yarı kapalı, Amazon ormanlarından kaçmış gibi görünen ve bizleri korkutan Tülütabaklardı.

Tören alanına girdikleri andan itibaren önde deve arkalarında gelen bir grup 10-15 kişilik yamyam vari bir kılıktaki tülükabaklar ortalığa korku dolu anlar yaşatırlar,  ellerindeki sopalarla halkın arasına girerlerdi. Herkes bir anda çil yavrusu gibi onlardan kaçışırdı. Böyle biraz tuhaf, biraz komik olan bu gösterinin bir nedeni olmalıydı elbette, ama sanırım o günlerde bunun anlamını ya bana anlatan olmadı, ya da ben dikkat etmedim bilemiyorum. Bugün Balıkesir’in kurtuluşu dolayısı ile bu postu hazırlarken bu gösterinin kimler tarafından ve niçin yapıldığını  ‘ Tülütabaklar ’ın hikayesini de öğrenmiş oldum. (Fotoğraflar: buradan)


'Balıkesir'de Bir Köy Seyirlik Oyunu' olan 'Tülü Kabaklar' ile ilgili oldukça önemli bulduğum çalışmada; Tülütabakların Tören öncesi hazırlıklarının Tabakhanelerde 6 Eylül Kurtuluş Töreninden bir ay öncesinden başlamış olduğu idi.
Hemen hemen elli yıl öncesinden kalan kostümler, aksesuarlar tamir edilerek yeniden kullanılacak forma getirilir. Gösteride yer alacak olan oyuncular tabak işçileri olup gönüllü olarak gösteriye katılırlar. 6 Eylül sabahı Tülü Kabaklar tabakhanede erkenden hazırlıklara başlarlar, baştan aşağı yüzleri dahil olmak üzere tabakhanedeki kazanların altındaki isler, kurumlarla simsiyah boyanırlar. Altlarına giydikleri boyu dize yakın beyaz don ya da paçalarını dizlerine kadar kıvırdıkları pantolonları da tenlerine sürdükleri kurumlarla siyahlatılır... üst kısımlarına sardıkları tüylü deri de koyu renk olup, kafalarında yine siyah, tüylü bir başlık olur.  Deri parçasından yapılmış tuhaf giysileri, yüzleri, saçları, bıyıkları ile korkunç bir görüntüye bürünürlerdi.  
Tülü Kabaklar sekiz on kişilik bir grupturlar. Ellerinde uzun sopalar ya da uzun saplı süpürgeler bulunur. Gençlerden biri “kadı” olur. Kadı atlıdır, diğerleri ise yayadır. Kadıyı sürekli izleyen bir seyis vardır. Seyisin elinde kadıyı yellediği bir tavan süpürgesi vardır. Kadı merasim sırasında bir yandan yellenirken bir yandan da uzun çubuk ağızlığıyla sigara tüttürür. Tülü Kabaklar da caddenin iki tarafını kaplayan insan kalabalığının arasından geçerek geçit törenine katılırlar.

Törendeki geçişleri sırasında ansızın insanların arasına dalarak onları korkuturlar, yüzlerine kara çalarlar. İnsanlar korkmalarına rağmen onları görmek için kalabalığın en önünde yer almaya çalışırlar. Hatta özellikle yüzüne kara çalınmasını isteyen, fotoğraf çektirmek için sıra bekleyen çok kişi vardır. Törenin bu parçası insanlar için o günkü tüm törenin bütünü yerine geçer, zira eskiden halk bu törenlere gitmeyi “tülü kabaklara gitmek” olarak ifade ederlerdi. (*)
 
Balıkesir’de bir köy seyirlik oyunu olan tülütabaklar'ın halk arasında 'tülü kabak' oyununun çıkış noktası olarak anlatılan; ilk rivayette Kurtuluş Savaşı sırasında düşmanın debbağ işçilerinden korkması üzerine Kuva-yi Milliyeciler tarafından Tülü Kabak oyunu kullanılarak düşmanın mağlup edilmiş olduğu! söylencesidir.
20 haziran 1920 yılında işgal kuvvetleri tarafından işgal edilen şehrimiz Balıkesir bu esaretten kurtulmak ve Milli Mücadelenin içinde rahat hareket etmek için Kuva-yi Milliyecilerimiz, kendi aralarında toplanmak ve birlikteliği tamamlamak için gizli gizli çalışmalara başlamışlar ve toplantılar düzenlemişler. Bu toplantılarda bir takım stratejiler de belirleyerek çok önemli kararlar almışlar. İşgal kuvvetleri askerlerine yakalanmamak ve rahat bir şekilde çalışmak için her türlü yolu da denemişlerdir.
Balıkesir’in o dönemde önemli sektörü olan deri  tabakhanesinde çalışan işçilerin,  çalışma koşullarından dolayı üst başlarının kirlenmesi ve onların bu kirli halleri  işgal kuvvetlerinin gece devriyesine çıkan askerlerini oldukça korkutur. Bu durumun farkına varan ve askerlerin korkuttuğunu anlayan Alman ve Türk istihbarat birimleri, Kuva-yi Milliyecilerimizden;  kendi aralarında yapacakları toplantı öncesi, bu işçilerden yardım istenerek toplantı yerinin etrafında dolaşmalarını ve yabancı askerleri  kılık kıyafet ve üstlerine sürdükleri kurum ile korkutarak toplantı mahallinden uzaklaştırmalarını isterler.  Nitekim bu düşüncede ne kadar haklı olduklarını ve daha rahat bir çalışma ortamı yaratmış olduklarını, uygulamaya geçtiklerinde göreceklerdir.
İkinci rivayette ise meşrutiyetin ilanıyla yapılacak şenlikte tüm esnaf loncaları ürettikleri ürünlerle geçit törenine katılacaktır. Debbağlar da işledikleri derilere bürünerek geçit törenine katılmaya karar verirler.
Ancak Kaynak dergisindeki bir makale; Bu oyunun kökeninin çok daha eskilere dayandığını göstermekte olduğudur. 1895 yılında yapılan bir düğünde Tülü Kabakların bulunması ve yazarın “Düğünlerde tülü kabaklar pek yakın zamanlara kadar Balıkesir'de görülmekte idi. Ve bu kökleri pek derinde olan bir halk eğlencesiydi.”   
sözlerinden bu oyunun kökeninin sadece düşmanı korkutmak adına birden ortaya çıktığı.. yönündeki söyleminden çok daha derinlere giden, toplumdan topluma aktarılarak değişik biçimlere bürünmüş bir oyun olduğudur.. (bkz)  
Araştırmalarda elde edilen görüşler çok değişik rivayetlerde olmakla birlikte gelenekselleşen bu gösteriler her yıl Balıkesir'in Kurtuluşunda yapılagelmektedir.  
Tabakhane ve deri çalışanlarının milis kuvvetleri gibi yaptıkları bu kahramanlık unutulmaz ve 92 yıldır Balıkesir’de sadece Kurtuluş gününde yine tabakhane ve deri sanayisinde çalışan gönüllü kişilerce Balıkesirliler’e heyecanlı anlar yaşatmaya devam etmektedir. 
Tülü kabaklar gösterileri sırasında dün o işgal kuvvetlerinin askerlerini nasıl korkutmuşlarsa bugün de aynı gösterileri halkımıza yaparak, gelenekselleşen ‘Tülütabaklar oyunu’ ile tarihi yaşatırken,  anılarımızda hep o günleri taze tutmaktadırlar.  
Dünyada ve ülkemizde başka bir benzeri bulunmayan ve bir tek Balıkesir’e özgü bir kahramanlık hareketi olan Tülütabaklar’ı Balıkesir’in her Kurtuluş günü geldiğinde anımsar, çocukluğuma döner ve o günleri yeniden yaşarım. 
Balıkesir’in Kurtuluş gününde bugün, Kahraman Tülütabaklarımızı rahmetle anarken, bu geleneği halen yaşatmakta olan Tülütabak gönüllülerine... Ve değerli çalışmalarıyla; tarihimizi ve kültürümüzü yeni nesillere  tanıtan 'Mazideki Balıkesir' sayfa yönetimine, ve kültürümüze hizmet eden diğer araştırmacı yazarlara, emeği geçen herkese şükranlarımı sunarım. 
Tarihte bugün (06 Eylül 1922) Balıkesir'in düşman işgalinden kurtuluşunun yıldönümünde; Başta Mustafa Kemal Atatürk ve yakın silah arkadaşları olmak üzere, vatan topraklarının düşman işgalinden kurtarılması yolunda canlarını feda eden tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anar.. Ulu Önder Atatürk’ün liderliğinde yazılan kahramanlık destanının yıldönümünde Balıkesir halkının bayramını yürekten kutlarım. 

Esin Bozdemir


Bir benzerinin Sırbistan’ın  Belgrad ve Niş şehrinden sonra 3. Büyük şehri olan 
Novi Sad'taki festivalde (Pustni Karneval)  kutlanıyor olması da oldukça ilginç.
bkz - video


4 yorum:

  1. Çok ilginç. İyi ki okudum bu yazıyı da alışılmadık seremonileriyle "Tülütabaklar" ı öğrenmiş ve geçmişimizin ve kurtuluş savaşımızın ne çok farklı hikâyelerle dopdolu olduğunu bir kez daha görmüş oldum.
    Küçük bir çocukken bu gösteriyi izlemek eminim korkutucuydu da, esas dün, bu kutlamalarla ilgili olarak tepemizde çok alçaktan ve büyük gürültüyle uçan gösteri uçaklarına hazırlıksız yakalanan biz (ben ve Pupa) ne yapacağımızı şaşırdık.
    Bunlara benim de alışmam lâzım ve ben de artık bir miktar Balıkesirli sayılırım Esin' cim :))

    Not: Çok uzun zamandır bloğuna giremedim çünkü yayınladığın her şeyin hakkını vererek okumak istiyorum. Özellikle gezi ile ilgili olanların. Mutlaka geri dönüş yapıp hepsini teker teker incelemeye niyetliyim çünkü o güzelliklerden mahrum kalmak istemiyorum.

    Sevgiler canım..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Asuman Yelen,
      Evet, Balıkesir ve çevresindeki ilçe ve köylere özgü gelenekselleşmiş olan ilginç bir oyun bu gerçekten.. Psikolojik ve sosyolojik açıdan belki de konunun uzmanları bu durumu irdeleseler fena olmazdı sanırım. Ama nerde!. Öyle ki ya toplumu özellikle küçük çocukları bu tür oyunların hikayelerine yönelik aydınlatacak ve onları hazırlayacaksınız.. Ya da bazı durumlarda çocukların ve hatta yetişkinlerin olası korkularını önlemek için uyarılarda bulunacaksınız. Oyun keyifli olmakla birlikte biz çocukları ürkütürdü de, ama kurtuluş bayramı etkinlikleri kapsamında yer aldığı için de, Kurtuluş bayramı demek bizim için 'Tülütabaklar' şenliği demek olurdu. Bu yüzden yıllardır hiç unutmadım..:))

      Evettt :) Artık siz de Balıkesir'li oldunuz.. Hemşeriyiz artık biz :) Yurdumuzun her yeri ayrı güzel. Ama Balıkesir' imiz de bir başka güzeldir. Hele ki Körfez'e açılan ve Kapıdağ'a, Kazdağları'na yaslanmış olan her bir ilçesi,beldesi suyuyla, havasıyla, deniziyle, yeşiliyle, bereketli topraklarıyla.. 'hayattır' :) zinde yaşamın adresi: BALIKESİR' dir:)Birazcık iltimas geçeyim şehrime:) olsun o kadar ama değil mi:)

      Alçaktan uçan uçaklar konusuna gelince.. gösteri amaçlı olsa gerek öyle değil mi!. İlk bloğumu açtığım yıllarda 'çocukluğumun masal kenti: Aschaffenburg'la ilgili yazıyı kaleme alırken.. o şehrin yerel sitesinde bir forum dikkatimi çekmişti. ilçede yaşayan halk, tepelerinden ve oldukça alçaktan geçen uçuşlara yönelik kitlesel ve örgütsel bir hareket başlatmışlardı.. Gelişmiş kentler ve ülkelerde örgütlenmek çok önemli.
      ( http://izlerveyansimalar.blogspot.com.tr/2011/05/cocuklugumun-masal-kenti-aschaffenburg.html )

      Değerli yorumun için çok teşekkür ederim Asuman Abla'cım.
      İçinizden/içimizden geldiğince; yorumlu/yorumsuz, teklifsiz..
      Beklerim kapım her zaman açık :)
      Sevgilerimle...

      Sil
  2. Sayenizde Tülütabakları öğrenmiş oldum. Sanırım her şehrimizde buna benzer hikayeler, gelenekler vardır. Unutulmadan kayıt altına alınması gerekir. Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Sevginin Ruhu
      Emperyalist kuşatma dört bir yanımızdan bizi esir almaya; ulus bilincimizi, kültürümüzü, dilimizi, geleneklerimizi, tarihimizi, kahramanlarımızı bizlere yok ettirmeye çalıştıkça...Bizler var gücümüzle bizi biz yapan değerlerimizi, özümüzü korumak ve yaşatmak hepimizin görevi olsun... Sevgiler...

      Sil