24 Mart 2016 Perşembe

Aspendos Antik Tiyatrosundan İzler ve Yansımalar


Her yıl binlerce yerli ve yabancı turist Aspendos'u gezer de, ‘izler ve yansımalar’ ekibi gezmez mi hiç!. Biz de gittik, tam da şu zamanlarda, bahar aylarına ‘merhaba’ dediğimiz günlerde!. ama ve lâkin ‘tıpkı dün gibi geçiveren’, bir başka zaman diliminde Aspendos hep yazılmayı bekleyen bir posttu.  Bildiğim, normal koşullarda, tarihi mekânlar ancak karşılaşabileceği vandal bir tahribat ve çağdışı restorasyonların dışında normalde pek bir değişime uğramayacağı idi. Öyle ki, bu yüzyıllık mimari harikası yapılar, öylesine ustalıkla inşa edilmişlerdi ki, onlara -kötü niyetli- insan eli uzanmadığı taktirde, doğaya ve zamana direnebilme gücüne sahiptiler.

Ancak bugün, 21. Yüzyılın gelişen teknolojisiyle, daha çağdaş ve modern bir çağı yaşamakta olduğumuzu düşünürken bir anda tepetaklak olduğumuzu, yaşam standartlarımız yükselse de, ilkel düşünce sisteminin hâlâ mevcut olduğunu, barbarlıkların arttığını görmüş bulunmaktayız. Bu yüzden geleceğe ışık tutan tarihi miraslarımızın da, hiç istemesek de, her an tepesine inecek bir bomba ile yok olma, ya da tahribata uğrama ihtimali taşıdığı, artık bir gerçek. Bu post da, geçtiğimiz aylarda başlatmış olduğum ‘Bilmeniz Gereken 50 Kültür Mirası’ kapsamı içinde yer buluverdi kendine.


Şimdi gelelim Aspendos Tiyatrosu maceramıza. Biz bundan 3-4 yıl önce, yakın dostlarımızın özel bir anını kutlamak için Antalya’ya  gitmiş, bu vesileyle Antalya ve yakın çevresindeki antik kentleri ve ören yerleri de gezdikten sonra, çok etkilendiğimiz bu coğrafyaya yeniden gelmek üzere plan yaparak, sizlerle de daha önce paylaşmış olduğumuz üzere, Likya Kentleri gezisini düzenlemiştik. Yani demem o ki, Akdeniz Bölgesi'nde gerçekleştirdiğimiz gezilere dair sizlere anlatacaklarımız ve bu gezilerden izler ve yansımalar henüz bitmedi daha.. Artık Aspendos Antik Kenti'ne ayak basabiliriz değil mi!.
Aspendos’un nerede olduğunu bilmeyen yoktur sanırım?.  Ama yine de hatırlatalım. Aspendos veya Belkıs, Antalya ili Serik ilçesinin, Belkıs köyünde yer alan bir antik kenttir. Ama antik kenti asıl meşhur eden de tiyatrosudur.(Not: yandaki haritayı daha büyük görmek için resmin üzerine tıklayınız.)
Aspendos Antik Kenti, Köprüçayı'nın dağlık bölgesinden düzlüğe ulaştığı yerde M.Ö. 10. yüzyılda Akalar tarafından kurulmuş ve antik devrin mamur zengin kentlerinden biri olmuş. Buradaki tiyatro ise M.S. 2. yüzyılda Romalı'lar tarafından inşa edilmiş. Kent biri büyük, biri küçük iki tepe üzerine konumlanmış.
M.Ö. 1200'den sonra bölgeye Yunan göçleri olmuş. Önemli bir ticaret yolu üzerinde olduğu ve Köprüçay Irmağı ile limana bağlandığı için Aspendos, her çağda ele geçirilmek istenen kentler arasında yer almış. Dün olduğu gibi bugün de cümle alemin gözü hep bu coğrafyanın üzerinde olmuş!.
Aspendos'un en önemli yapısı olan tiyatro, antik tiyatrolar arasında en iyi şekilde korunarak gelmiş bir açık hava tiyatrosudur. Bugüne kadar gezdiğimiz pek çok antik kent içinde, bu tiyatro Anadolu'daki diğer Roma Tiyatroları arasında, günümüze sahnesi ile ulaşabilen en eski ve en sağlam tiyatrodur.

*****
‘Mevsim bahar olunca, aşk gönüle dolunca! Yaşamak ne güzel!’ dir aslında. Bahar işte, bundan daha güzel mevsim olabilir mi hiç!. Yemyeşil bir doğanın kucağında, bahar çiçeklerinin arasında, antik harabelerin içinde yürümenin verdiği hoşluk… ardından  muhteşem mimarisi  ve heybetli görüntüsü ile yüzyıllık antik tiyatronun içinde gezerken hissedeceğiniz duygular… yaşamaya değer inanın. 
 
Tiyatro’nun mimarı Aspendos'lu Theodorus'un oğlu Zenon'dur. (138-164). Tiyatro, Antonius Piu zamanında yapımına başlanmış Marcus Aurelius zamanında tamamlanmış.   
Bir de Aspendos Antik Tiyatrosu'nun küçük bir öyküsü var, bunu da anlatmadan geçmeyeyim.  Pek çok yerde öykü olarak geçse de,  buna mitolojik bir efsane demek daha doğru olur. Efsane şöyle;
Aspendos kralının bir zamanlar herkesin evlenmek istediği çok güzel bir kızı vardır. Kral kızını kime vereceğini bilemediği için halka, " Kim halkımız, kentimiz için en yararlı şeyi yaparsa kızımı ona vereceğim " diye duyurur. Bunun üzerine iki ikiz kardeş, iki büyük yapı yaparlar. Biri, kente çok uzaklardan, karmaşık yolları birçok zorluğu geçerek, su getiren su kemerlerini yapacak; öteki ortasında yere metal para atıldığında, üst sıralardan bile sesinin duyulduğu, dünyanın akustik olarak en iyi tiyatrosunu inşa edecektir.
Kral, önce *su kemerlerini görür ve çok beğenir, kızını su kemerlerini yapana vermek ister. Bunun üzerine tiyatronun mimarı Zenon krala bir oyun oynar. Kral tiyatronun üst sıralarında gezerken bir fısıltı duyar: " Kral kızını bana vermeli. " Bu ses öylesine yankılanır ki, akustiğe hayran kalan kral iki arada bir derede kalır.  Ve; “ Her ikiniz çok yararlı eserler yarattınız bu nedenle sözümü tutmak için kızımı ikiye bölüp, bir yarısını birinize diğer yarısını diğerinize verip evlendireceğim.” der.(**Ancient Theatre)
Mimarlardan biri, kızın ortadan bölünmesine kıyamayarak “ben vazgeçtim, kızınızı rakibime verin, yeter ki o ölmesin” der. Baba da kızının ortadan bölünmesine razı gelmeyecek kadar onu çok seven mimarın, o olduğuna inanıp kızını bu yürekli delikanlıya verir. (Diğer bir inanışa göre de vali kızını ikiye bölmüştür. Ama bu çok keyifsiz bir durum.  Ben bunu hiç duymamış sayıyorum.) Ve sonunda Zenon yarattığı muhteşem akustik mimari sayesinde kızın babasını etkiler ve düğünleri de bu tiyatroda yapılır.
Bu nedenle kimilerince Aspendos’un halk arasında ki adı ‘Belkıs’tır. Tiyatro ve su kemerleri hala sağlam ve ayaktadır. Aspendos tiyatrosunda her ne kadar biz göremesek de, efsane ile özdeş, bir de yarım bir kız heykeli bulunmakta imiş. Belki de o heykel Antalya Müzesindedir. Yada, yaban ellerdedir :( kim bilir!.  
Tiyatro, kentin yerli tanrıları ile imparator ailesine adanmış olsa da, inşa edildiği dönemden itibaren birçok amaç için kullanılmış.  
Selçuklular’ın ikâmetgâh olarak kullandığı, Alaeddin Keykubat’ın bir kısmını kaplatıp, köşk haline getirdiği tiyatro bugün Aspendos Opera ve Bale Festivali’ne ve birçok uluslararası konsere ev sahipliği yapıyor.
Tiyatro girişinin üzerindeki localar, dönemin protokolüne uygun olarak, imparatorun ailesine ayrılmış. Biz de kendimizi o aileden sayıyoruz ;) 'bizim neyimiz eksik' deyip, protokol koltuğuna oturup, birer hatıralık poz vermeyi de ihmal etmiyoruz. J
Aspendos Antik Tiyatrosu’nda üstte 21, aşağıda ise 20 oturma sırası bulunuyor. 
Bu ayrıntıyı neden mi veriyorum size? (Antik tiyatroyu gezerken, kalabalık bir turist kafilesinin, rehberin anlattıklarını merakla dinlerken, önemli bir not olarak verdiği bilgiye biz de dikkat kesilmiş ve kulak vermiştik.) Tiyatro çok büyük ve bir o kadar da geniş bir oturum düzenine sahip. 15 Bin kişilik tiyatronun yüksek kapasitesi ve oturum düzeninin bu kadar geniş tutulması da, yüzyıllar öncesinde yapılan mimari eserlerde dahi insana ve konfora verilen önemi gösteriyor bize. Sanatın olduğu çağlarda ‘insanlık’ asıl medeniyeti yaşamış. O medeniyet ki, sanatla ruhları törpüler, inceltir, sevgiyi besler.
Gözümde canlanıyor bir an, izleyiciler arasında oturmuşuz, söylenen aryaları huşu ile dinlerken, kendimizden geçiyoruz... gökyüzünde yıldızlar, kalbimde kelebekler pır pır! uçuşup duruyorlar :)
Bu olağanüsü mekânda verilen konserlerde bulunmak da bir ayrıcalıktır. Bu yüzden bu mekâna bir gün yine gitmeyi ama bu defa bir etkinlik kapsamı içinde bulunmayı da çok isterim. Siz sevgili okurlarımız, hele ki yaşamakta olduğunuz şehir Antalya ve civarı ise, Aspendos tiyatrosunda düzenlenecek olan bir etkinlikte, siz bari bulunun isterim! Tiyatronun akustik özelliği, büyüleyici atmosferi içinde inanıyorum ki konserden alacağınız haz da muhteşem olacaktır!

Birçok medeniyete ev sahipliği yapan bu topraklar, hâlâ onlardan izler taşıyor. Bu uygarlıklardan günümüze kalanlar, insanoğlunun hangi süreçlerden geçtiğini de anlatıyor. Bu nedenle geçmişi iyi bilip, geleceğe bu bilinçle ve daha güvenle yürümekte fayda var. Doç Dr. Süleyman Faruk Göncüoğlu’nun  önderliğinde  “Türkiye’de Bilmeniz Gereken 50 Kültür Mirası” serisi içinde yer alan Aspendos Antik Tiyatrosu’da görülecek yerler arasındadır. Biz gittik ve gördük. Şimdi sıra sizde…Geleceğe ışık tutan emanetler, gelmenizi bekler...

Esin Bozdemir


* Su Kemeri, Görsel: buradan - **Ancient Theatre, Görsel: buradan
Not: Biz bu antik tiyatrodan öyle etkilenmişiz ki, resimleri ayıklarken bir hayli zorlandım. Neden derseniz, neredeyse her karenin içine kendimizi de almışız :) Kendi özelimiz adına hoş hatıralık pozlar olsalar da;))  Bu yüzden resim editörü yardımı ile çok istediğim gibi  olamasa da görüntülerimizi elimden geldiğince yok etmeye çalıştım..Bu seferlik böyle olsun... 

10 yorum:

  1. Sezer'cigimin ve senin bu gezi yazilarinizi cok seviyorum Esin. Anlatim cok akici ve tam tadinda. Bana kismet olmadi daha Aspendos'a gitmek, özellikle o meshur konserlerin birinde bulunmak isterdim. Sayende azicik isinlanip gelmis gibi oldum oraya, cok tesekkürler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @EQ,
      Teşekkür ederim Ayşe'cim. Beğenmene sevindim. Yazdıkça zamanla bizler de gelişiyoruz, öğreniyoruz..Bir hedefin, amacın olduğunda gerçekleştirdiğimiz gezilerin de anlamı çok başka oluyor. Bakış açın farklılaşıyor. Fotoğraf çekerken daha bir dikkat ediyorsun..vs. Antalya Mersin'e yakın sayılır. İnşallah Türkiye'ye geldiğinizde tatil programına dahil edersin Aspendos'u ve çevre ören yerlerini.. Ben teşekkür ederim. Sevgilerimle..

      Sil
  2. Muhteşem. Henüz görmediğim mekanlardan biri. Birkaç hafta sonra minik bir Antalya seyahatimiz olabilir. İnşallah fırsat bulur da gideriz. Emeğine sağlık Esincim. Yine şahane bir tanıtım olmuş.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @sezer eser perker,
      'O zaman hiç üşenmeden bu yazı serisinin devamını da getireyim' diyeceğim, ama şu sıralar güncelimizde nasıl da yoğunum bir bilsen!. Bakalım artık :) Antalya'da çok özel bir şehrimiz. Merkezinde ve yakın çevresinde gezebileceğiniz pek çok yer var. Antalya Müzesi, Olympos, Karain, Aspendos Tiyatrosu, Side, Düden ve Manavgat Şelalesi..üstteki gezi haritasına baktığında gördüğün gibi. artık ne kadar açılabilirseniz :) bir de Olympos Tahtalı Dağı var..teleferikle harika bir deneyim. Zamanlama ise, bahar mevsimi tam isabet..O zamana kadar daha bir ısınır havalar da..Beğenin için teşekkürler, ve şimdiden iyi gezmeler Sezer'cim..

      Sil
  3. Aspendos'a her sene giderim. Yaz sıcaklarda gerçekten çok anlamı olmuyor, insanlar orada zaman geçirmeli. Bahar doğru bir seçim bence. Bu arada eksik merdivenlerin yerine bej kireç taşları ile restore edildiğinden uzun süre ziyarete kapalıydı tiyatro. Şimdi görenler hayret ediyor, aradaki mermerler resmen sırıtıyor. Hükümette de bir esnaf kafası "Rengi zamanla oturur." Yazık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Yazdan Kalan,
      Aspendos tarihi mi tarihi ve oldukça gizemli bir antik kent. Hele ki anfi tiyatronun akustiği, heybeti, ve bu atmosfer içinde konser dinlemek mutlaka muhteşem olur. Sormayın, restorasyon amacıyla, basamaklarda yapılan ve mutfak döşemelerinde kullanılan beyaz mermerlerin basında çıkan fotoğraflarını görünce ne diyeceğimi bilemedim!. Tek kelime ile 'ucube' olmuş. Devraldığımız kültürel miraslara dahi gereken değeri veremiyoruz. Olsun da nasıl olursa olsun!. Dostlar alış-verişte görsün!.Eller, ağlanacak halimize gülsün!..

      Sil
  4. İçtenlikle söyleyeyim, bazen sabırsızlıkla beklediğimi fark ediyorum; "Acaba bu hafta neresi var?" diyerek...
    Anlatım diliniz de mükemmel olunca planlı bir anlatım su gibi akıp gidiyor.
    Görev nedeniyle Burdur'da dokuz yıl kalmıştık. O yıllarda Antalya ve yöresine sık sık geziler yapardık. Detaylı bir anlatımla yeniden nostaljik bir gezi yapmak ne iyi oldu.
    Fotoğraf çekimleri de ne kadar mükemmel. Bakış açısı, ışık, seçilen mekanlar profesyonel işi.
    Yürekten kutluyorum. Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Makbule Abalı,
      Beni motive eden düşünceleriniz için çok teşekkür ederim Makbule Öğretmenim. Zaman içinde daha çok okuyarak, araştırarak, eksikliklerimi gidermeye çalışarak; yazım ve anlatım dilimde bir nebze de olsa ilerleme kaydetmiş isem, bunda siz değerli dostlarımızın ilgi ile takip ettiğimiz blogların ve edebi kitaplarınızın payı çoktur. Fotoğraf çekmeyi çok seviyorum. Hele ki, arkeolojik eserleri çekmek son derece heyecan verici. Eşim ise fotoğraf ve video çekimlerinde çok daha profesyonel ben de yetişiyorum. İçten sevgi ve saygılarımla.. Size ve ailenize iyi hafta sonları dilerim.

      Sil
  5. Merhaba,bu muhteşem tarihi mekanı tanıttığınız için çok teşekkür ederim..Her yıl düzenlenen Aspendos Uluslararası Opera ve Bale Festivali özellikle gidip izlemelerini tavsiye ederim..emeğinize,yüreğinize sağlık tekrar teşekkür ediyorum Esen kalın Sevgiyle kalın

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @hikayelerdirgeriyekalan,
      Çok teşekkür ederim. Arkeoloji cenneti olan ülkemizde, böylesine muhteşem bir akustiğe sahip olan antik tiyatroda gerçekleştirilen etkinliklere kesinlikle katılmalı. Bu etkinlikler içinde özellikle 'Aspendos Uluslararası Opera ve Bale Festivali'ne gidilmeli. Güzel düşünceleriniz için ben teşekkür ederim. Sevgilerle, iyi hafta sonları dilerim.

      Sil