27 Şubat 2017 Pazartesi

İskâmbil Kâğıdı deyip geçmeyin! İşte ilginç hikâyesi

İskambil kâğıtlarını bilmeyen yoktur değil mi!. Hani bir yüzünde resim ve değişik şekillerden meydana gelen ve üzerinde işaretler bulunan, çeşitli oyunlar oynamaya yarayan kartlardır.  52 kartlık bir desteden oluşan iskambillerde 4 tane temel simge vardır. Bu simgeler ise; maça, kupa, karo ve sinektir. İskambil bugün en ücra Anadolu kahvehanesinde dahi bilinir ve onunla çeşitli oyunlar oynanır, fallar açılır. Kırsal yerlerde iskambil, sembolik olarak çayına, kahvesine oynanır. En çok bilinen oyun ise 'pişti'dir. (Görsel: Raymond Peynet'in ünlü 'Aşıklar' dizisinden yapılmış bir iskambil destesi) 
İskambil oyunları’nın tarihi ise bir hayli eskidir. Avrupa’da ilk olarak Ortaçağ’da görülür, bazı kaynaklara göre XIV. yüzyılın ortalarında, kimi araştırmacılara göre çok daha önceki çağlarda, Çin, Hindistan gibi Doğu ülkelerinde bilinen bir oyundur. 
İskambili Avrupa’ya Haçlı Seferleri’nden dönenler; kimilerine göre, kuzey Afrika’dan İspanya’ya geçen Araplar getirmiştir. Kimine göre de, Suriye ve Arabistan çöllerindeki kavimlerle ticaret yapanlar bu ilginç oyunu kendi coğrafyalarına taşımıştır.
Eski iskambillerin bazıları dört köşe, bazıları ise bugün kullanılanlardan daha dar ve yuvarlaktı. Üzerlerine şekil olarak maça (pik)y karo {orya ve lokum), kupa (kör), sinek (ispati veya trefl) yerine başka şekiller olurdu. 
Almanya’da yapılmış olan eski iskambillerin üzerinde çan, kalp, yaprak, palamut şekilleri; İspanyollar’ınkinde kılıç, para, asâ, kadeh şekilleri bulunurdu. 
Bugünkü iskambillerin üzerindeki şekilleri ilk olarak Fransızlar yapmışlardı.
Ortaçağ’da iskâmbiller, elle yapıldığından, oldukça da pahalıya mal olurdu. Bunun için, iskambil yalnız çok zengin aileler arasında oynanırdı. 1420- 1430 arasında, tahta kalıplarla iskambil basmak mümkün olunca, kâğıt oyunları halk arasında da yayılmaya başladı. 
( 1-Bilinen en eski iskambil kart destesi, 1470-1480 civarı. ) 
O çağlarda, iskambillerin üzerine, bugünkü papaz (rua), kız (dam), oğlan (vale veya bacak) resimleri yerine yalnız sakâllı, taçlı dört resim yapılırdı. Bunlar Davut’u, İskender’i, Caesar’ı ve Charlemagne’ı temsil ederdi.  Sonraları yapılan bütün iskambillere devrin en ünlü hükümdarlarının, prenslerinin, prenseslerinin resimleri konulurdu.  
(2-Kartlar üzerindeki kraliyet figürlerinin saç stilleri ve giyim tarzları destenin tarihlendirilmesine yardımcı olmaktadır.)
İskambilin bir başka önem arz eden yanı da, ressamlar ve grafik sanatçıları için zengin olanaklar sağlayan bir alan oluşturmasıdır. 
Bir de koleksiyonerler vardır. Bu koleksiyonerler, gezdikleri ülkelerde çok farklı kağıtlar üzerine değişik sembollerle oluşturulan iskambil kağıtlarını toplarlar. Öyle ki belli konularda tasarlanıp piyasada satılan ve çok geniş bir konu yelpazesi oluşturan desteler koleksiyonerler için paha biçilmezdir.  
Örneğin Shakespeare'nin oyunlarındaki belli başlı karakterlerden, Jules Verne'nin karakterlerine kadar, yine tarihin belli dönemlerini içeren desteler; Bastille'nin alınışı, 1. Napolyon, 1900 Art Nouveau destesi, La Belle Epoque destesi, 1830 Amerikan Birliği Destesi, Tevrat Destesi, Eski Uygarlıklar Destesi gibi...sayısız desteler. Ayrıca Karikatür de ilginç bir konuydu. Bu tür desteler  arasında dünya liderleri ile Sinemanın Eski Yıldızları Desteleri bir hayli talep görmüştür.  
En ünlü desteler: André Masson, Max Ernst, André  Breton gibi sürrealistlerin hazırladığı ve 'Marsilya Destesi' diye bilinen destedir. En üstteki kapakta gördüğünüz Raymond Peynet'nin 'Aşıklar' Destesi de oldukça ünlüdür.  
Bu aynı zamanda o ülkenin kültürel değerlerini, iz bırakan şahsi karakterlerini, farklı formlarda resmederek bir anlamda kültürel mirası iskambil oyunları aracılığı ile de toplumların belleğine yerleştirmek demektir.  
Şimdi dünyaca ünlü 19 Fransız Ressamın Tasarımıyla Bir İskambil Destesine bir göz atalım. 
19 Fransız ressamın destesinde resimli olan kâğıtlar dört papaz, dört kız, dört oğlan, üç joker ve dört birlidir. Böylece toplam 19 kâğıt oluyor. Anonim kâğıtların tasarımı hakkında fikir vermek için dört örneğe bakalım.

PAPAZLAR 
1. Sinek Papazı. Ressamı, 1906 doğumlu Paul Charlot.
2. Kupa Papazı. Ressamı, 1913 doğumlu Roger Bezombes.
3. Maça Papazı. Ressamı, 20. yy. başında doğan Paul Colin 
4. Karo Papazı. Ressamı, 1924 doğumlu, Yves Faucheur


KIZLAR
1. Sinek Kızı. Ressamı, 1907 doğumlu Marcel Favre
2. Kupa Kızı. Ressamı, 1919 doğumlu Daniel du Janerand 
3. Maça Kızı. Ressamı, 1930 doğumlu Pierre Clayette
4. Karo Kızı. Ressamı, 1905 doğumlu Louis Berthomme Saint Andre


OĞLANLAR
1. Sinek Oğlanı. Ressamı, 1925 doğumlu Jean - Pierre Allaux
2. Kupa Oğlanı. Ressamı, 1912 doğumlu François Ganeau 
3. Maça Oğlanı. Ressamı, 1924 doğumlu Pierre Henry
4. Karo Oğlanı. Ressamı, 1916 doğumlu Camille Hilaire


BİRLİLER
1. Kupa Birlisi. Ressamı, 1911 doğumlu, Grau Sala
2. Sinek Birlisi. Ressamı, 1947 doğumlu, Nathalie Fieschi 
3. Karo Birlisi. Ressamı, 1912 doğumlu, Lucien Fontaranosa
4. Maço Birlisi. Ressamı, 1908 doğumlu, Raymond Peynet


JOKERLER (üç Joker)
1. Joker. Ressamı, 1926 doğumlu Eliane Thiollier
2. Joker. Ressamı, 1928 doğumlu James Hodges
3. Joker. Ressamı, 1944 doğumlu Claire Charlot
Yukarıdaki örnekte de görüldüğü gibi; Hindistan, Macaristan, Japonya, İspanya...ve daha pek çok ülke kendi etnik figürlerini bu şekilde iskambil kağıtlarında yaşatırken...hatta Apaçi Kızılderili'lerinin deri üstüne, ilkel duvar resimleri gibi yaptıkları iskambillerin tıpkı basımları bugün inanılmaz değer buluyorken!.. Peki bizde neden yok!.  
Dünya üzerinde onca örnekleri olan iskambil kağıdı desteleri kendi ülkemizde hiç yok muydu!.Yoksa vardı da, biz mi bilmiyorduk! Böyle desteler bizde üretilemez miydi? Bu konuyu aydınlatmak için küçük  bir araştırma yapınca sorumun yanıtını da alıyorum.  
Meğer, dünyanın belki de en eski destesi ya da destelerinden biri bizim Topkapı Sarayı'nda bulunuyormuş. Bu deste ise 12. yüzyıldan kalma Memlük destesi imiş.  
Bu da demektir ki, bu kâğıt oyununun, Çin’e seyahat eden Marco Polo gibi gezginler aracılığıyla 13.yüzyılda Avrupa’ya getirilmiş olduğu savı bir anlamda çürütülmüş olmaktadır. Yine bir başka kaynakta da; 
- Kağıt oyununun Uzak Doğu'dan İran'a, İran üzerinden Arap dünyasına, tıpkı satrançta olduğu gibi Haçlı Seferleri yoluyla, Kuzey Afrikalı Sarazenler ya da Mısır Memlukları aracılığıyla Venedik üzerinden İtalya ve İspanya'ya getirildiği de söylenmektedir.. 
Johannes von Rheinfelden, 1377 tarihli "Traktat de Sitten" (Görenekler Üzerine Kitapçık) adlı eserinde, her bir renkten 13 kartla (toplam 52 kağıtlık, üç tanesi resimli, on tanesi sayı işaretli kartlar olmak üzere, klasik deste) oynanan oyunları betimlemiştir.

1377-1382 yılları arasında iskambil oyununun İsviçre, Burgund, Fransa, Hollanda ve Nürnberg'de oynandığı kanıtlanmıştır. 1404 yılında Fransız Kilisesi, kağıt oyunuyla zaman geçirilmesini yasaklamıştır..- (*) 
Memluklarda 52 kartlık destede dört takım kağıt vardı. Günümüz iskambil kağıtlarındaki dört renk (Karo / Kupa / Maça / Sinek), Memluklarda "Tuman" (Kase) / "Dirhem" (Sikke) / "Seyf" (Kılıç) / "Çevgan" (Polo sopası) şeklinden yer almaktaydı.. Her bir takımda 1'den 10'a kadar sayı işaretli kağıtlar ve üç tane de soylu kart vardı : "Malik" (Kral) / "Na'ib-i Malik" (Kral Naibi) / "Sani-i Na'ib" (İkinci Naib)... 
Böyle bir 52'lik eksiksiz Memluk İskambil Destesi L.A.Mayer tarafından 1939 yılında İstanbul Topkapı Sarayı Müzesi'nde keşfedilmiş. Bunun 1400 yılı sonrası yapımı olduğu ve benzer örneklerinin 12. -13. yüzyıllarda da hazırlandığı anlaşılmış. 
Dünyanın en eski destesi yada destelerinden biri olan Memlük İskambilleri'nin, tıpkı baskısı için bir girişimde bulunulmuş... elimdeki kaynaktan edindiğim bilgiye göre, Değerli Sanat Tarihçimiz Banu Mahir ile Kitap Tasarımının önde gelen ismi Ersu Pekin böyle bir çalışmanın öncülüğünü yapmışlar. Bu son derece önemli bir kaynaktır. 
Yanda bkz. ( P Üç Aylık Sanat Kültür Antika Dergisi - Sinan Sayı: 1, Bahar )
Bugün de böyle desteler üretilebilir. Çok değerli tasarımcılarımız, ressamlarımız var. Örn. Semih Balcıoğlu bu konuda atılımda bulunmuş ve kendi tasarımıyla bir deste üretmiş! Ne yazık ki web ortamında bu görsellere ulaşamadım. 

Ayrıca Karikatürist Bahadır Baruter' de (2011'de) Avrupa Saltanat Figürleri yerine Osmanlı Figürlerinden oluşan bir çalışması olmuş.  Ancak bu çizimler kimi çevrelerce uygun görülmemiş ve tepki ile karşılanmış. 
( Google Arama'da: 'Bahadır Baruter iskambil kağıtları' yazdığınızda karikatüristin iskambil tasarımlarını görebilirsiniz.) 

İskambil tasarımına yönelik, böylesine renkli kültürel zenginliğimizle biz; Türk kostümleri, minyatür, tezhip ve hat sanatının karışımıyla desteler, eski uygarlıklar, Türkiye'deki anıtlar, Türk şarapları, önemli şair ve yazarlar, yine tarihimizde iz bırakan Muhteşem isimler, Anadolu folkloru, Karagöz gibi pek çok temayı değerlendirebiliriz. Yeter ki, sanatın, sanatçının ellerinden tutulsun. 
Esin Bozdemir
©İzler ve Yansımalar

Yardımcı Kaynaklar: Sanat Dünyamız Dergisi 83. Sayı(*) PROF.DR. ZEKİ TEZ, "Gündelik Yaşam ve Eğlencenin Kültürel Tarihi" - Memlük İskambilleri Görseller 1-2 Buradan Sinan Dergisi Görsel: ( https://simurg.com.tr/tr-tr/urun/dergi-sureli-yayin/84271/p-uc-aylik-sanat-kultur-antika-dergisi-dosya-sinan-sayi-1-bahar.aspx )

18 yorum:

  1. Çok güzeller, hem görsel zenginlik, hem grafik sanatı olarak bayıldım, Semih Balcıoğlu'nunkileri de merak ettim...internetim bugün sıksık kesiliyor o yüzden bulamadım, hatta google da Semih Balcıoğlu iskambil destesi yazıp tıklayınca ilk sıralarda bu yazın çıktı. :) iskambil kağıtlarının tarihi de çok ilginçmiş
    Çok teşekkürler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @bücürükveben,
      Bence de, hem görsel hem de kültürel açıdan son derece yaratıcı. Semih Balcıoğlu'nun bu tür iskambil destesi çalışmaları olduğundan söz ediliyor yararlandığım kaynakta. Yazar kimi dergilerde Balcıoğlu'nun iskambil çizimlerine rastladığını söylemiş, ama ben de ne yazık ki nette bulamadım. Gördüğüm bir iki resim de inanılmaz küçüktü ne nedir anlayamadım!. Arayışlarım sırasında başka bir Karikatürist Bahadır Baruter'in böyle bir girişimde bulunduğu ve Osmanlı Sultanları'nı çizmiş olduğu bilgisine ulaştım. Ancak bu çizimler de kimi çevrelerce uygun görülmemiş (hakaret olarak algılandığı için) hayata geçmemiş. Fikirler ilginç, tutumlar ilginç, görseller ilginç.. Ben teşekkür ederim...

      Sil
  2. Okudum, tekrar okuyacağım. Birçok yeni bilgi...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @ali zafer sapci,
      Teşekkür ederim. Alttaki linklerde de faydalanacağınız bir hayli bilgi var.

      Sil
  3. Her zamanki gibi kılı kırk yaran bir çalışma, derinlemesine kaynak niteliğinde bir post.
    Doğrusu iskambil kağıtlarına karikatüristler ve ressamlarca bu kadar emek harcanarak çalışmalar yapıldığını bilmiyordum.
    Pek bilinmeyen bir konuda bilgi sahibi olduk, aydınlandık. Çok teşekkürler.
    Selam-sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Makbule Abalı,
      İskambil hem kendi toplumumuzda hem de dünyada kabul görmüş olan bir çeşit eğlence unsuru olan bir oyun. Ancak tarihi nedir? özellikle bizim tarihimizdeki yeri nedir? bunu merak ederek araştırmak istedim. Ben teşekkür ederim. Sevgi ve esenlikle..

      Sil
  4. Hepsini almak istedim bakarken, nasıl da güzeller. Çok güzel bir araştırma olmuş, teşekkürler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Handan,
      Bu desteler Avrupalılar'a ait. Onlar iskambille oyunlar oynayıp eğlenirken bile, kültürel miraslarını yaşatıyorlar!. ben teşekkür ederim Handan :)

      Sil
  5. Çok güzel iskambil kağıtları varmış. Ben de oynamayı severim ama klasik kağıtlarla oynuyorduk. Bu kadar estetik ve tarihi olanlarını bilmiyordum. Teşekkürler bilgilendirme için.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Turgay Aksoy
      Bizde de Karikatürsit Bahadır Baruter Osmanlı Sultanları'nı figüratif olarak iskambil destelerinde denemiş. Ancak Saltanat sahibi Paşaları ve Sultanları 'böcek ve kelebek' şeklinde resmedince! tepki ile karşılaşmış, kelebekli Sultanlar zarif olmuş aslında ;) böcek değil de kelebek olsa idi hepsi belki tepki çekmezdi, kim bilir'. Böcek olayı işi bozmuş :)) demek ki daha naif figürler kullanılmalı. Hacivat ve Karagöz, Nasreddin Hoca..ve daha pek çok sevimli tiplemeler kullanılabilir...
      Ben teşekkür ederim.

      Sil
  6. harika bir çalışma olmuş emeğinize sağlık , bir çok detay var , tekrar okumak lazım gibi ...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @KİTAP EYLEMİ,
      Teşekkür ederim. Ben de araştırırken,
      dikkatimi çeken her detayda, heyecan veren başka bir deryanın içinde buldum kendimi..

      Sil
  7. Esincim yine güzel güzel araştırmış , güzel güzel yazmış. Ellerine sağlık!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @sezer eser perker,
      Teşekkür ederim Sezer'cim.
      Araştırırken labirentlere dalarcasına, bazen kendimi kaybediyorum sanki!. ;) gezgin ruhun tezahürü!
      bu da bir çeşit yolculuk hali!.. hastasıyız efendim ;))

      Sil
  8. Müze gezer gibi oldum inanın,harika bir yazı olmuş.Dediğiniz fibi sanatın ve sanatçının önü açılsa bizde daha neler var.Üstelik tarih araştırmaları genel olarak o dönemin sanat eserleri üzerinden yola çıkar çünkü geride kalanlar onlardır.Mağara resimlerinden günümüz sanatına dek,bir paranın üzerindeki resim bile o toplum hakkında geniş bilgiler verir,Ancak günümüzde sanayçılar boş işler bakanları şeklinde algılanmakta ve algılatılmakta.Çok acı çok,Osmanlı'da bile bu kadar kısıtlama ve baskı olmamış,üstelik resim haram sayıldığı halde.Ellerinize sağlık,çok güzel yayın olmuş.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Sevda Şahin,
      Ne yazık ki, sanatçıya, aydına, eğitime bakış son derece katı!. Her sanat yapıtı elbette eleştirilebilir, eleştiri olmadan gelişim olamaz..ancak katı ve önyargılı bir görüşle tamamen ortadan kaldırmak bu gericiliktir. Araştırdıkça ne çok derin bilgiyle karşılaşıyor insan. Değerli yorumunuza çok teşekkür ederim. Esenlikler diliyorum.

      Sil
  9. Aynen başlıktaki gibi, iskambil kağıdı deyip geçerdim. Rastgele seçilmiş çizimler olarak düşünmüştüm hep:)
    Aklıma gelip de araştırma gereği hiç duymadım.
    Demek ardında ressamlar, karikatürüstler varmış ve dizin oluşturuluyormuş. Tarihçesi ona keza.

    Emeğine sağlık Esinciğim. Çok çok bilgilendirici bir yazı olmuş.
    Mutlu, huzurlu bir hafta diliyorum. Sevgiyle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Zeugma,
      Araştırdıkça öyle çok bilgiye erişiyor ki insan. Tabi ki bir de karşılaştırma yapıyorum doğru bilgiye ulaşabilmek için. Bu posta girecek bir hayli fazla bilgi vardı, ancak genel olarak 'uzunca' okumayı sevmeyen bir güruh olduğumuzdan...kısa kesmeye çalıştım :)
      Biz de kendi devlet adamlarımızı, tarihte iz bırakan değerli şahsiyetleri iskambil kâğıtlarına çizebiliriz. Sanata karşı hoş görülü olacak bir anlayışla bu çizimler karikatürize edilebilir, çünkü nihayetinde 'eğlence' amaçlıdır bu tür kâğıt oyunları. Öyle çok ciddi çizimler, resimler olması gerekmiyor. Ama tüm bunlar için 'sanat' kavramını bilmek ve 'sanatçı'ya gereken değeri vermek gerek.

      Teşekkür ederim. Ben de sana iyi haftalar dilerim Zeugmacığım. Sevgilerle...

      Sil