11 Eylül 2017 Pazartesi

2. Kadıköy Plak Günlerinden İzler ve Yansımalar

Kadıköy Belediyesi’nce gerçekleştirilen “Kadıköy Plak Günleri” yine bu yıl da oldukça renkli idi. İlki geçtiğimiz yıl düzenlenmişti ve biz de, tabi ki bize nostaljiyi yaşatacak olan bu etkinliğe gitmiştik. Şimdi hayatta olmayan ancak hiçbir zaman unutulmayacak ve yerleri doldurulamayacak olan o muhteşem sesleri, profesyonel dj.lerin yönetimi eşliğinde dinlerken, ruhlarımız  kanatlanmış, kulaklarımızın da pası silinmişti. İlk gün şarkılarıyla Zeki Müren, ikinci gün ise türküleriyle Neşet Ertaş anılmıştı. 
Bu yıl 9-10 Eylül günlerinde, geçen yıl olduğu gibi yine aynı yerde; Moda’da 'Kadıköy Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin bahçesinde, pek çok plaksever, plakçılarla buluştu. 25 plakçının stant açtığı etkinliğe bu yıl da ilgi bir hayli fazlaydı. Bu etkinliği düzenleyenler, “Kadıköy’ün ve İstanbul’un müzik kültürünü, müziğin ritmi içinde saklı kalan hafızasını açığa çıkartmak, plak atmosferini yaratan tüm bileşenleri bir araya getirmek hedefiyle” bu buluşmayı gerçekleştirdiklerini söylüyorlar.

*****

 
Bu yıl ki Plak Günlerinde 2 konser vardı. Gaye Su Akyol ile Bülent Ortaçgil. Gündüz plak stantları arasında, yüzlerce plak içinde, bulabilmeyi ümit ettiğimiz ve artık tarih olan plakları seçerek geçirdik…tabi ki o, yılların kokusunu taşıyan plaklar, tıpkı kitap kokusu gibi, nostalji tutkunlarını sarıp sarmaladı. 

*****

Bir yandan da eski pikaplardan, havaya yayılan, o cazırtılı cuzurtulu sesler arasından unutulmaz parçaları dinledik...dinlerken anılar arasında kaybolduk... artık tek bir tını dahi, bizi geçmişe sürüklemeye yetiyor, çünkü herkesin ortak olduğu bir kanı var ki o da 'nerde o eski şarkılar, şarkıcılar, nerde o duygu yüklü besteler nerdeeee' modunda.  

*****

Eski plaklara, pikaplara 'hastasıyız' diyenler, küçümsemeyeceğiniz kadar çok!. ama yalnız büyükler mi!.

Dünyaya gözlerini açar açmaz ileri teknoloji ile hemhal olan yeni nesil içinde de böyle meraklı gözler yok değil!. dijital dünyanın nimetlerine ilgileri olduğu kadar, teknik özellikleriyle plaklardan çıkan seslere dikkat kesilen küçük beyler, küçük hanımefendiler de var! 
bakın şu plak kurduna :)) 
Bu arada plak görmeyen, plak nedir? bilmeyen yoktur herhalde. Ben yine de bilgilendireyim. Günümüz cd.lerinin atasıdır plaklar. Cd.ler nasıl ki cd.çalarda çalınırsa, plaklar da pikapta çalınır. Bilinen hali yuvarlaktır :) Bir plato üzerinde döner ve pikap iğnesi, üzerindeki çizikleri ses olarak bize aktarır.  
Yaygın olarak kullanılan üç çeşit plak vardır: “Taş plak” olarak da bilinen 78’lik plaklar en değerlileri ve tabi en pahalılarıdır ;) ama ruhunuza şifa katacak o taş plaklardan dinleyeceğiniz sese değecektir, kesinlikle.  İkincisi 45’lik plaklar ve albüm olarak da anılan 33’lük plaklardır. Yurt dışında 33’lükler longplay olarak geçer ve LP kısaltmasıyla simgeleştirilir. Bunun dışında yıllar önce okullarda eğitim amacıyla radyolarda kullanılan 16 lık plaklar varmış, onları ben de bilmiyorum görme şansım olmadı hiç, ancak stantları dolaşırken dekoratif amaçlı 10-15 cm. ebatlarında bardak altlıkları gördüm belki o tarz olabilir kim bilir.  Bu plaklar genellikle içten dışa çalınıyormuş. Plaklara dair bilgiler, bildiklerim olsa da, 16’lık plakları ilk kez duyuyorum.

Plaklara dair bilgileri GazateKadıköyden, Murat Meriç’in ‘Şarkılı Kadıköy Tarihi’ yazısından derlediğimi belirtmek isterim. Meriç bir de şu bilgileri veriyor gazete köşesinde; plaklar, adlarını dakikadaki devir sayısından alıyormuş. 45’lik plak, 1 dakikada 45 devir atarken, 33’lük 33 devir, 78’likler ise en hızlı dönenler olup, 1 dakika içinde 78 kere dönermiş. Bu yüzden en doğal sesler de 78’liklerden çıkan sesler oluyor tabi ki. Ve 78’liklerde gramafonlarda dinleniyor. Öyle ki gerçek gramafondan dinlenilen sesleri, adeta sanatçı yanınızda seslendiriyormuşçasına bir hisle dinliyorsunuz. 
Ömrünüzde hiç gramafondan şarkı dinlemediyseniz eğer, plak günlerinde bunu deneyimleme şansınız da oluyor. 45’likler küçük iken, 33’lükler daha büyük plaklar oluyor. Halk arasında da  söyleyiş olarak rahatlık ve karıştırmamak adına ; “küçük plak”, “büyük plak” muhabbeti oluyor :)  45’liğin her iki yüzünde, ekseriyetle birer şarkı bulunurken, 33'lükler tıpkı kasetler gibi. Her iki yüzüne beşer, altışar şarkı alabiliyor.

Kasetler çıkınca, plaklar rafa kaldırılıyor, tabi pikaplar da aynı şekilde 'tozlu' raflara terk ediliyor. Ardından cd.ler ve cd. Çalarlar çıkıyor bu defa kasetlere elveda deniliyor. Ama artık eskiye rağbet var. Hepsi yine geri geldi ve nerede bulursanız çizilmemiş, temiz plak,işte o hazine değerinde. Pikaplar da öyle. Şimdi yeni baskı plaklar, eskilerle boy ölçmeye kalksalar da, asla eskilerin yerini tutamazlar.
 
*****


Gördüğünüz gibi eskinin her şeyi çok değerli oldu artık. Dijital seslerle, pikaptan dinlediğimiz sesler öylesine farklı ki!.Buradaki plakçıların pek çoğu Kadıköy’de, Moda’da bulunuyor. Kimileri de Beyoğlu’ndan kopup gelmişler, malum artık Beyoğlu eski Beyoğlu değil!. Bu yüzden Kadıköy kitap-kurtlarının ve müzikseverlerin ocağı oldu. Pek çok plakçının Kadıköy’de kendilerine ait yerleri olsa da, genellikle satışlar internet ortamında oluyor. Ancak bu etkinlik ile hemen hemen tüm plakçıları birarada görebilme şansını buluyorsunuz.

Profesyonel DJ.ler, pop yıldızlarını özgün çalışmalarıyla resmeden ressamlar, 
plakseverler ve ayak üstü sohbetler; sanattan ve hayattan söz eden sanatseverler...


Geçtiğimiz yıl katıldığımız Kadıköy Plak Günleri etkinliğinde, bu meydanda, Sanat Güneşi Zeki Müren anısına sanatçının kullandığı otomobilinin muadili olan kırmızı renkli klasik bir otomobil ve bir sonra ki gün de, Neşat Ertaş anısına yeşil renkli bir klasik model otomobil gelen ziyaretçileri karşılamış ve Plak Günleri’nin nostaljiyi anımsatan önemli simgelerinden biri olmuştu.   Bu yıl da Plak Günleri kapsamında, 22 Eylül 2001’de aramızdan ayrılan Fikret Kızılok anısına, sanatçının bir albüm kapağında yer alan 1948 model DeSoto klasik otomobilin muadili bizleri karşılıyor.
*****
Geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da teşhir edilen antika araçlar ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Turuncu renkli vespa marka bir motorsiklet yer alıyor. Tek tek stantları dolaşıyoruz, birkaç plak alıp, fotoğraf çekiyoruz... özellikle etkinlik alanının ortasında Fikret Kızılok’un kullanmış olduğu aracın muadili önünde pek çok sanatsever gibi biz de hatıralık pozlarımızı veriyoruz. :))   

Burada elbette Atamızı anmadan olmaz. Atatürk’ün sanata ve sanatçıya verdiği değerin büyüklüğü tartışmasızdır. Ve bunun ne demek olduğunu,  yaşadığımız bu devirde çok daha fazla anlıyoruz öyle değil mi!. Bu nedenle her zaman olduğu gibi yine sonsuz bir minnet ve şükranla Atamızı anarken, Atatürk'ün sanat ve sanatçılar hakkında söylediği sözleri bir kez daha anımsayalım: 
“Sanatsız kalan bir milletin, hayat damarlarından biri kopmuş demektir. Bir millet ki resim yapmaz, bir millet ki heykel yapmaz, bir millet ki fennin gerektirdiği şeyleri yapmaz; itiraf etmeli ki, o milletin ilerleme yolunda yeri yoktur.”  
“Bir milletin sanat yeteneği, güzel sanatlara verdiği değerle ölçülür.”
“Ulusal; ince duyguları, düşünceleri anlatan; yüksek deyişleri, söyleyişleri toplamak, onları bir an önce, modern müzik kurallarına göre işlemek gerekir. Ancak bu düzeyde Türk ulusal müziği yükselip, evrensel müzikte yerini alabilir.”
        “Hayatlarını büyük bir sanata vakfeden bu çocukları sevelim.” 
“Müzik hayatın neşesi, ruhu, sevinci ve her şeyidir.” " ... hayat müziktir." Mustafa Kemal Atatürk

Biz de Atatürk'ün ışığında ‘Müziğin geçmişini geleceğe aktarmaya çalışan’  ve etkinlikte emeği geçen herkese içten teşekkürlerimizi gönderiyor.... 
Ve… seneye 3. Plak günlerinde buluşmak üzere, nostalji rüzgârlarını ardımızda bırakıp, yeniden Kadıköy’ün renkli, cümbüşlü sokaklarının arasına karışıyoruz… 
Esin Bozdemir
Kadıköy Plak Günleri - 2016 

18 yorum:

  1. Çok güzelmiş bu etkinlik.:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Ebemkuşağı
      Bu etkinlikle geçmiş, müziklerle
      yeniden hayat buluyor...

      Sil
  2. Ah ah, ne iyi yapmışsınız. Geçen yıl gitmiştim ama bu yıl beklememe rağmen denk düşmedi. Seneye belki buluşuruz orada :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Handan,
      Evet anımsıyorum gitmiştin.
      Seneye plak günlerini şimdiden not al bence,
      bakarsın denk düşeriz birbirimize :))

      Sil
  3. Ah ah! Hemen de yazarmış benim tatlı, çalışkan Esincim. Sıcağı sıcağına ne güzel anlatmışsın. Bizler yetiştik tabii pikap zamanlarına. Şimdi yeniden revaçta. Çok da hoş modeller var. Doğum günü hediyesi olarak anneme alsak mı acaba şu yeni modellerden diyorum, kardeşime teklif edeceğim bakalım:)
    Sevgiler Esincim...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @sezer eser perker,
      Sağol Sezer'cim, bıcır bıcır, kıpır kıpır, asıl tatlı olan sensin :)) hâlâ bayramlık postta kalan ben..nedense üzerimde bir 'kal hali' vardı, hazır müzikli bir etkinliğin içinde olunca da sıcağı sıcağına yazayım dedim. Genel olarak hepimizde olan yazlık bir ruh haliydi sanırım bu. Neyse okullar açıldı, biz de dükkanlarımızı açalım ama değil mi :)) ben de şimdi yeni gördüm, sen de yazmışsın, ziyaretine geleceğim canım. Bence kesinlikle doğum günü hediyesi için çok hoş bir fikir bu. Sonra hiç ummadığı zamanlarda da sürpriz sevdiği plaklardan da alırsınız :) süper olur. Ben teşekkür ederim Sezer'cim. Sevgilerimle..

      Sil
  4. Ne güzelmiş. O siyah antika arabadan Üsküdar'daki sokakta dururdu, komşumuza aitti. Biz Ankara'ya taşındıktan sonra ne yaptı bilmiyorum. Bir dolu plağımız vardı nostalji yaşattın bana, yaşgünlerimde (ilkokuldaydım) eski pikapta çalar, dans ederdik hey gidi günler. Şimdi abimin evinde duruyorlar. Atmamış saklıyor. ABBA'nın longplayleri var birkaç tane de.
    Keyifle okudum, eline sağlık.
    Sevgiler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @bücürükveben,
      Ah evet o aracı görünce ben de gençlik yıllarıma gittim bir an:) hatırlıyorum 78'li yıllardı sanırım, ben ortaokula gidiyorum o yıllarda..İstanbul'dayım. Ailem uzaklarda ve vs.ler..dayımın Çakıl Gazinosu'nun yakınlarında Oto tamirhanesi vardı. Tabi ki müşterileri hep meşhur isimler :)) bazen sürpriz yapardı bize, bir bakardık ki eve Cadillac'la gelmiş, bazen bir başka marka zamanın klasik otomobili Chevrolet ile.. Hadi hazırlanın boğaza götüreceğim sizi derdi. Ve o muşambamsı bir döşemeyle kaplı, geniş koltuklu otomobilin içine kurulur, Emirgan'a çay içmeye ya da Sarıyer'e börek yemeğe giderdik :)) radyoda da bugün nostalji olan o şarkılar:)) aynen sevgili Müjde, ben de diyorum hey gidi günler hey!.. nostaljiyi yeniden yaşamak da güzel. Ve bugündeyiz yeniden :)) ben de sana iyi haftalar dilerim. Sevgilerimle..

      Sil
  5. Ben geçmişe ve plaklara pek meraklı değilim ama bu tür etkinlikler meraklıları için çok güzel ve doyurucu oluyor. Selamlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Turgay Aksoy,
      Herkesin ilgi alanları, tercihleri farklı olabilir, bu çok normal!.Saygı duyarız efendim :)) Diğer yandan 'Plak Günleri' Etkinliği, nostaljiye ve özellikle müziğin kültürel bazda geçmişten geleceğe uzanan serüvenli yolculuğuna merak duyanlar adına oldukça ilginçti. Hatta daha kapsamlı bir festivale bile dönüştürülebilir bence :) Esenlikle..

      Sil
  6. Emeğinize sağlık. Yeni nesillerin ilgiyle okumalarını dilerim.
    Değerli yorumunuza candan teşekkür ederim. Elbette hiçbir mazeret anlamlı değildir, ama kaleme alıp yazabildiklerim bu kadar oldu. Zaten sanırım belki de bardağın son damlası da denebilir.
    Şimdilik iyi bir izleyici olarak dostlarımı yorumlarla desteklemeyi tercih edeceğim. Sizin gibi değerli blogların yaşaması gerekir.
    Sevgi ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Mehmet Bilgehan Merki,
      Güzel düşünceleriniz için asıl ben teşekkür ederim Mehmet Bilgehan Bey. Bloğunuzda büyük bir özenle yapmış olduğunuz paylaşımlar inanın son derece kıymetlidir. Konularına göre; kitap tanıtımlarından, resim sanatına, tarihten, gezi yazılarına kadar... ele aldığınız her kategori, ayrı ayrı başvuru kaynağı niteliğindedir. Emekleriniz kesinlikle boşuna değildir. Bu günler de geçecek, daha çok okuyan, araştıran, bilgiye, bilimin ışığına değer verecek bir nesil gelecektir, buna inanıyorum. Bu ayrılışınızı, geçici bir süreliğine, kitap çalışmanıza odaklanmanız adına şimdilik kabul ediyorum. Bu zaman zarfında kendinize iyi bakın.. Kaleminiz yazsın, konuşsun... biz burdayız. Size ve ailenize sevgiler, saygılar ve esenlikler dilerim.

      Sil
  7. Gençliğimden kalan birkaç longplay hala duruyor ama pikabım çoktan bozuldu.Ne güzel bir etkinlikmiş,katılmayı isterdim, seneye kısmet olur umarım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. *mehtap,
      Kadıköy Plak Günleri son derece güzel bir etkinlik. O long playlar'den bizde de vardı, aslında mevcuttan daha fazlaydı!. kimileri kırıldı, kimleri çizildiği için atıldı. Şimdi öyle değerliler ki! pikaplar da aynı şekilde. Etkinlikle geçmişe yaolculuk yapıyor insan..Seneye kaçırmayın bence de..Esenlikle..

      Sil
  8. Sezer Hanım'ın sayfasından keşfettim sizi ne de güzel olmuş. Harika bir etkinlikmiş, turuncu vespa favorim oldu :)
    Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bloglar, hoş buluşmalara vesile olurken, bilmediğimiz blogları da keşfetmemizi sağlıyor. Ben de sizi takibe aldım. Turuncu vespa motorsiklet çok şirindi gerçekten :) Sevgilerle
      Esenlikle..

      Sil
  9. Ülkede bazen güzel etkinliklerin olduğunu görmek umut verici. Geçen ay Krakow'da da ( benim yaşadığım Polonya'nın bir şehri olur kendisi) buna benzer bir etkinlik vardı. Aslında ikinci el ve antikacılar pazarı gibiydi. Stantlarda sayısız plaklar vardı. Fotoğraflarınıza göz gezdirince onu anımsadım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Bir Tutam Karınca,
      Ah ne çok severim o tür pazar yerlerini. O eski ve antika eşyalar arasında bazen hiç umulmadık özel şeyler bulabilir insan. Plaklar da artık çok değerlendi.. Eskiler kıymetlendi.
      Kadıköy Plak Günleri güzel bir etkinlikti. Daha da geliştirilebilir, diğer şehirlerimzizde de yaygınlaştırılabilir.. Ziyaretiniz ve yorumunuz için çok teşekkürler. Esenlikle.

      Sil