DEMRE - Myra Antik Kenti ve Noel Baba Müzesi

Antalya’nın en güzel ilçelerinden biri olan Demre’ye doğrulttuğumuz rotamız,  bizi öylesine güzel bir güzergâhla buluşturdu ki! Nereye bakacağımızı şaşırdık adeta! bir yanda Demre Çayı'nın kıvrım büküm uzantıları ve denizle buluştuğu verimli topraklar, diğer yanda muhteşem  bir kıyı şeridi.

Maharetli ellerin dantel gibi işlediği yemyeşil koyların denizle düet yaparcasına reveranslarını yol boyunca seyretmek harikaydı!… kimi zaman güneşle, kimi zaman da rüzgârla yoldaşlık ettik…

Bugünkü Demre, hem tarihi dokusu, hem de Myra Antik Kenti'ne  ev sahipliği yaptığı için turistik açıdan oldukça önemli bir ilçemizdir. Şehrin  M.Ö. 5. yüzyılda kurulduğu tahmin edilmekte. Likya dönemi kaya mezarları, Roma dönemi tiyatrosu ve Ortodokslar için kutsal sayılan St. Nicholas Kilisesi’nin Demre'de yer alması, özellikle Hıristiyanların Hac yolu üzerinde olması ilçede turist trafiğini de arttırmakta. 

Myra Antik Kentine girer girmez karşımıza çıkan bu şaşkın bakışlı masklar sanki bize; "ne işiniz var burada! der gibiydiler ! 

Myra  antik kentin oldukça büyük bir tiyatrosu var. İyi bir görüntü alabilmek için, üşenmeyip defalarca inip çıktığım basamaklar bunlar :) herşey fotoğraf aşkına :))

Fotoğrafta gördüğünüz gibi; Akropol'ün güneyinde yer alan tiyatro oturma sıraları ve sahne binası oldukça iyi korunmuş. Aslan başı görünümlü heykeller oldukça görkemli. Binlerce yıl önce sanata gösterilen değerin bir göstergesi bunlar.  

Yerli ve yabancı turistler arasında, hem gezinip, hem de fotoğraf çekmeye çalışırken, bir ara turist kafilelerine bilgi veren rehbere kulak kesiliyoruz!. Çünkü konu bizim de ilgimizi çekiyor. Sözü edilen konu ise; ‘tiyatro duvarlarına yazılan yazıların ne ifade ettiği?’ üzerinedir.  Pür dikkat kesilerek yanıtı neymiş öğreniyoruz.

"bu duvarın dibindeki yer seyyar satıcı X'e aittir, başka kimse burada satış yapamaz! " "Moskos, Demetrios’un kızı Filisteyi seviyor" Aşk hep var! :)

bu arada dayanamadım! Moskos'un biricik aşkı Filiste'yi süsledim :) bu şirineyi diğerlerine göre daha bir sevimli buldum. Nasıl da muzipçe bakıyordu öyle :)

İnsanın olduğu ve dolayısı ile yaşamın olduğu her yerde duygular aşağı yukarı aynı! Binlerce yıl geçse de! Ne, zaman ne de, mekân fark etmiyor! insan hep aynı insan!.. 

  

ve her şeyin bir başı bir de sonu var!..mutlak son kaçınılmaz!..

buradaki kaya mezarları da diğerlerinden farklı! tıpkı; 'ağzı açık' şaşkın bakan masklar gibi!.. onlar da herkes gibi bu hayata elveda demişler nihayetinde! :( 

daha sonra geldik bizim hediye dağıtan amcamıza :) 
özellikle çocukların sevdiği meşhur Noel Babaya!

Genel olarak Noel Baba adı ile bilinen St. Nicholas M.S. 245’te Fethiye yakınlarında Patara’da doğmuş ve M.S. 363’te ölmüş. St. Nicholas, varlıklı bir ailenin çocuğu olarak iyi bir eğitim görmüş ve kendini iyilik yapmaya özellikle de çocuklara adamış bir azizdir. Demre rahibi olarak insanlara dini ve sosyal alanlarda yardımda bulunan St. Nicholas, ölünce önemli bir antik kent sayılan Myra’ya defnedilmiş ve mezarının yanına da St. Nicholas Kilisesi inşa edilmiş. Antik Kent Myra şehri, St. Nicholas’a ev sahipliği yapmış olmanın yanısıra, M.Ö. 4. Yüzyılda kayalara işlenmiş ev tipi mezarları, galerileri, kanallar ve tüm kalıntıları ile Likyalılar’ın zarif mimarisinin en mükemmel örneklerini sergilemektedir. 

St. Nicholas’ ın Kilisesi’ni ziyaret ederken ibadet edenleri, mum dikerek ağlayanları, (esved taşına yüzünü sürüp, elleriyle dokunan Müslümanlar gibi!) duvarlara dokunurken duygulanan yabancı turistleri gördüm… Müslüman ya da Hıristiyan hangi dinden olursa olsun yeryüzünde yaşayan tüm insanların ibadet ritülelleri birbirine yakın da olsa farklı olsa, her insanın aciz kaldığı ve manevi olarak rahatlamaya çalıştığı bir gerçek!.. ne diyelim; herkesin duaları kabul olsun...

Zeminde yer alan kilise, yapıldığı dönemde Demre'nin en yüksek tepesine inşa edilmiş. Oysa şimdi hiç de öyle görülmüyor! Üzerinden binlerce yıl geçip de hâlâ bu şekilde ayakta sapasağlam kalabilmesi bile bir mucize! şimdi bir yılı dahi bulmadan,  kısa sürede tamamlanan ve en ufak bir sarsıntıda yerle bir olan yapıları düşününce!.. bu bin yıllık yapılar doğrusu pek alâ. 

Coğrafi konumu, bereketli toprakları ve antik çağlardan günümüze kadar tarihin izlerini hala koruyabilmiş olan Demre’yi etkileyici bulduk biz… 

Akdeniz’in turkuaz mavisi ile Toroslar’ ın zümrüt yeşilinin buluştuğu bir güzel ilçeyi daha geride bıraktık… 

Esin Bozdemir

Fotoğraflar: izler ve yansımalar