17 Eylül 2012 Pazartesi

Son Kurşunun Atıldığı Yer! Bandırma'nın 90. Kurtuluş Yılı Kutlu Olsun!

CUMHURİYETİMİZİN KURUCUSU BÜYÜK ATATÜRK’ÜN ÖNDERLİĞİNDE KAZANILAN KURTULUŞ SAVAŞIMIZDA DÜŞMANA SON KURŞUNLAR BU TEPEDE ATILMIŞTIR. BU ANIT VATANLARI UĞRUNA CANLARINI FEDA EDEN AZİZ ŞEHİTLERİMİZİN ANISINA ZAFERİ VE BARIŞI TEMSİLEN YAPILMIŞTIR.
AY ve YILDIZ BU TEPEDE BOŞUNA BİRLEŞMEDİ!
BU TEPEYE BOŞUNA AYYILDIZ DENMEDİ!

ÖYLE KORKUNÇ BİR SAVAŞ YAŞANDI Kİ BURADA
VATAN İÇİN TOPRAĞA DÜŞÜYORDU YİĞİTLER ARDARDA,

SON ÇIRPINIŞLA KAÇMAYA ÇALIŞIYORDU DÜŞMAN,
GÖZGÖZÜ GÖRMÜYORDU TOPTAN, TOZDAN, KURŞUNDAN
BURADA ATILDI DÜŞMANA SON KURŞUNLAR, VATAN KURTULDU.
SON KURŞUN ANITI AYYILDIZ TEPEYE GURURLA KURULDU.
(*)
17 Eylül 1922 Bandırma’nın kurtulduğu ve aynı zamanda Milli Mücadele’nin son kurşunun atıldığı gün!. Hasan Tahsin’in ilk kurşunuyla başlayan Kurtuluş Savaşımız'ın, Bandırma Ayyıldıztepe’ de yaşanan çarpışmalarda düşmana sıkılan son kurşunun bu tepede atılıp, savaşın zaferle sonuçlandığı gündür bugün. 
Benim ise gençlik yıllarımın geçtiği güzel bir sahil ilçesidir Bandırma! Bu yaz tatilimizde birkez daha Kurtuluş Savaşımızın son şehitleri olan kahramanlarımız adına yapılan (Cumhuriyetimizin 50. yıldönümü nedeniyle yapımına 1972’de karar verilip 1974 biten) ‘Son Kurşun Anıtı’nın dikildiği yere Ayyıldız Tepe ‘ye gitmiş ve şehitlerimizi saygı ile anmıştım..





Anıt; 28 metre çapında daire bir zemin üzerinde ve 25 metre yüksekliğinde 8 adet çatılmış silah bulunmakta. Çatılmış silahlar; Kurtuluş Savaşı’nda son kurşunların atıldığını, zaferin kazanıldığını, vatanın kurtulduğunu, silahların işinin bittiğini, artık barış zamanı olduğunu simgeliyormuş.

Bandırma’nın en güzel tepesinde yer alan anıt, konumu dolayısı ile de harika bir manzaraya sahip. Ama bu kadar önemli bir tarihe ve yere sahip olan bu anıtın bir yolu var ki! Akıllara zarar!.. yol güzergahı çöplük yolu ve harfiyat atıklarıyla dolu ve son derece bakımsız bir yol! açıkçası insanı utandıracak boyutta!.

Yukarıdaki fotoğrafta da görüldüğü gibi bu baz istasyonun burada ne işi var! Bandırma’yı en güzel göreceğiniz tepede karşısınıza önce bu çirkin görüntü çıkıyor! Yetkililer ilk önce bu çirkinliği buradan yok etmeliler!..




Gelelim 'Son Kurşun Anıtı'na, bu projenin tamamı sadece bu anıttan ibaret değilmiş! Bu Projede ayrıca; 19 Mayıs’tan başlayarak Kurtuluş Savaşımız’ ın önemli adımlarının anlatıldığı; panolar, müze, kafeterya, idari bina ve otopark da bulunmaktaymış. Projenin diğer bölümleri bugüne kadar yapılmamış.
Projedeki panolar: 19 Mayıs - Erzurum Kongresi - Sivas Kongresi – İsyanlar - 1. İnönü Savaşı - 2. İnönü Savaşı - Sakarya Meydan Muharebesi - Dumlupınar Muharebesi - Başkomutanlık Meydan Savaşı - İzmir’in Kurtuluşu - Bandırma’nın Kurtuluşu.
Anıt, bu pano ve kabartmalar ile bir bütün olarak anlamını tamamlayacaktır. Kurtuluş Savaşı’nın bütün aşamaları anlatıldıktan sonra 17 Eylül’de Bandırma’da atılan son kurşunlar, kazanılan zafer ve savaşın bitimi ile birlikte silahlar çatılacaktır..


Özel aydınlatma sistemi ile anıt geceleri de tüm heybetiyle görülüyor. Ümit ederim yetkililer, ‘Son Kurşun Anıtı’ proje kapsamındaki eksiklikleri ama öncelikle yol ve çevre düzenlemeleri en kısa zamanda giderirler… Ve bu önemli anıtı çok daha fazla insanın ziyaret etmesini sağlayarak hem anıtın amacına hem de Bandırma'nın tanıtımına hizmet etmesinin gereğini yerine getirmiş olurlar.


Bandırma'nın düşman işgalinden kurtuluşunun 90. Yılında,
yüreğim, düşmana
  
Son Kurşunun! atıldığı yerde Ayyıldıztepe'de! başta


ULU ÖNDER MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ü,
 isimleri yazılı olan

Tüm Şehitlerimizi ve


Milli Mücadele Kahramanlarını
saygıyla ve Rahmetle Anıyorum…
                Esin Bozdemir

Fotoğraflar: izler ve yansımalar
(*) Ayyıldız Tepe'deki 'Son Kurşun' tabelasındaki yazıdır.


*****
Bandırma'nın Kurtuluş Destanını ltf. okuyunuz


Bandırma'nın Tarihçesi
Bandırma, Birinci Dünya Savaşı sıralarında Çanakkale Boğazının kapatılması ile Çanakkale’ye asker ve malzeme nakliyesi konusunda hem bölgesel hem de stratejik olarak büyük bir önem kazanır. Mondros Ateşkes anlaşmasının imzalanmasından sonra, konumu nedeniyle Bandırma’nın da işgal edileceği tahmin ediliyormuş. Bu nedenle, Bandırma’da yaşayan Rum ve Ermenilerin olası taşkınlıklarından korunmak ve işgale hazırlıklı bulunmak amacıyla Bandırma’da da Cemiyet-i İslamiye adıyla bir örgüt oluşturulmuş. Bu örgüt, işgale karşı halkın örgütlenmesi konusunda çok başarılı olamamış. Özellikle Rum ve Ermenilerin tavırları buna engel olmuş. Ve örgüt 15 Mayıs 1918’de Kuvvay-ı Milliye Teşkilatı’na katılmış. (Merkez heyetinde: Mülkübey Zade Mehmet Bey, Kepeklerli Mehmet Bey, Hafız Mustafa Efendi, Kemalmaz Zade İsmail Efendi, Karabekir Efendi, Kitapçı Mehmet Ali Efendi yer alır.)
İzmir’in işgalinden sonra, Bandırma’da yaşayan Rumların Yunan ordusunun Bandırma’yı da işgal edeceği beklentileri daha da kuvvetlenmiş. Bu amaçla şehrin çeşitli yerlerinde zafer takları yapılmıştı.
İlhan SELÇUK’un “Yüzbaşı Selahattin’in Romanı” adlı eserinde o günlerin Bandırması şöyle anlatılır:

“21 Mayıs 1919 günü Bandırma’ya geldiğimiz zaman, şehirde Yunan bayraklarıyla süslenmiş zafer takları gördük. Şehri gezdiğimizde derin bir acıya gömüldük. Her yanda Venizelos’un resimleri, Yunan bayraklı taklar ve sokaklarda Rumların sesleri ‘Zito Venizelos’
İkide birde uzaklardan görünen bir vapur dumanı üzerine Yunan donanması geliyor sanısıyla, Rumlar kıyıya sevinç çığlıklarıyla koşuyorlardı.”
Manisa’daki 17. kolordu Komutanlığı’na atanan ve buraya gitmek üzere Bandırma’ya gelen Bekir Sami Bey, Bandırma’nın bu durumu karşısında bir şeyler yapma gereği hissetmiş.
Kendisi de aslen Manyas Haydar Köyünden olan Bekir Sami Bey, 22 Mayıs 1919 sabahı Yaveri Yüzbaşı Selahattin’i göndererek, Bandırma’da görevli tümen komutan vekilini kaldığı otele çağırmış ve ona şehirdeki Yunan bayraklarını toplatması emrini vermiş. Yarım saat sonra şehirdeki bütün Yunan bayrakları indirilmiş ve Türk halkı da bu olayda askerlere yardımcı olmuş.
Bekir Sami Bey ayni gün öğle namazından sonra halkı camide toplayarak bir konuşma yapmış. “Yüzbaşı Selahattin’in Romanı” nda camideki konuşmasında şunları söylediği aktarılmaktadır.


“Müslümanlar! Eğer bu camide çan görmek istemiyorsanız, eğer ailelerinizi Yunan palikaryalarının kucağında görmek istemiyorsanız, haydi silah başına! Bugün ne hükümet ne devlet kalmıştır. Devlet de siz, hükümet de sizsiniz! Ya düşmanları öldüreceğiz bu vatan bize kalacak; ya biz öleceğiz, bu vatanı alanlar burada tek bir Türk bulamayacak. Her yabancı bayrak düşmandır, yırtın ve yakın!”
02 temmuz 1920 tarihinde Yunanlılar tarafından işgal edilen Bandırma 2 yıl 2 ay 15 gün işgal altında kalmış. Bandırma’da çok uzun yıllar Türklerle bir arada, kardeşçe yaşayan Ermeni’ler ve Rum’lar özellikle işgal yıllarının son zamanlarında Türklere büyük baskılar ve işkenceler yapmışlardır.Büyük kurtarıcı Mustafa KEMAL ATATÜRK’ ün önderliğinde birer birer işgalden kurtarılan Anadolu toprakları özgürlüğün doyumsuz tadını yaşıyorlardı.
Bandırma’da daha fazla kalamayacaklarını anlayan ve Anadolu’dan gelen Türk ordusunun zafer haberleriyle telaşa kapılan Yunanlılar, önceden Mamun bahçelerinin bulunduğu bölgede topladıkları erkekleri ve çocukları 16 Eylül günü eski Haydarçavuş Camiine kapatmışlar. Camiye koydukları bombalarla masum insanları acımasızca katletmeyi planlayan işgalciler, şehri yakarak Erdek’te bekleyen gemilerle kaçmak üzere yola çıkmışlar. Düşmanı kovalayan ordumuz Bugün Ayyıldıztepe Son Kurşun Anıtı’nın bulunduğu bölgede düşmanla savaşa başlamış. Burada yaşanan şiddetli çarpışmalarda, Kocaeli Grubu Kumandanlığı’na bağlı 61. Alay Komutanı Yarbay Vecihibey başta olmak üzere toplam 80 askerimiz şehit olmuştur. Vatanımızın her karış toprağı gibi Bandırma’da şehit kanlarıyla sulanarak 17 Eylül 1922 tarihinde işgalden kurtarılmış, düşman yenilmiş ve zafer kazanılmıştır.
Ayyıldıztepe’ deki çarpışmalarda bulunan Mehmet Ali OĞUZ, o günü şöyle anlatıyor:


“17 Eylül 1922 tarihinde şafak vakti Bandırma’ya vardık. Emir beklemeden Bandırma’ya girdik. Bandırma yanıyordu. İki arkadaş iskeleye doğru indik. Yunan askerleri bağrışıp kaçışıyorlardı. Koşa koşa Ayyıldıztepe’ye geldik. Alay harbe başlamıştı, biz de katıldık.
Ayyıldıztepe’de bir tümsek vardı. Yunanlılar tepede biz aşağıda idik. Çarpışma iki saat kadar devam etti. Alay komutanı Hasan Vecihibey adında bir kurmay kaymakamdı. Alay komutanı benim yanımda bir kayayı siper almıştı. Biz ayakta idik. Çarpışmalar sırasında alay komutanı başına bir kurşun yedi ve orada şehit oldu. Bandırma körfezinden Kelheş, Erdek Körfezi’nden Averof zırhlısı bize ateş ediyordu. Yunanlıları kovaladık, Bandırma kurtulmuştu."
Bu zafer, Kurtuluş Savaşımızda düşmanla yaşanan son silahlı çarpışmalar sonucu elde edildiği için ayrı bir önem taşımaktadır. İşgalden en son kurtulan Edincik ve Erdek, silahlı çarpışmalar yaşanmadan kurtarılmıştır. Hasan Tahsin’in ilk kurşunuyla başlayan Kurtuluş Savaşımız, Bandırma Ayyıldıztepe’de yaşanan çarpışmalarda düşmana sıkılan son kurşunla, zaferle sonuçlanmıştır.
Siyah.Beyaz Foto: Buradan
Kaynak:
detaylı bilgi için bkz

6 yorum:

  1. Sen muhteşem bir eğitimcisin.. Milliyetçisin.. Atatürkçüsün..Vatanını seven, öven tanıtan kültürlü bir sarışınımsın benim.. Ve ben seni çok seviyorum..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @hasret senfonileri,

      Her şeyden önce, karınca kararınca yurttaşlık görevimizi yerine getirmeye çalışıyoruz.

      Güzel düşünceleriniz ve duygularınız için çok teşekkür ederim Gülsen Hocam...Bilmukabele, iyi ki sizler varsınız. İlham alıyoruz.. Sevgi ve saygılarımla...

      Sil
  2. Sabah sabah duygulandım yine...
    Tüm kahramanlarımızın mekanı cennet olsun.
    Şehitlerimizin kıymetini yitirmeye çalışanların ise ömür boyu iki yakası bir araya gelmesin...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Kürşat Zaman,
      Neredeyse her sabah şehit haberleriyle güne başlıyoruz!.
      İnsan evlatları bu toprağın gencecik fidanları!. Ana baba ocakları kimbilir nasıl yanıyor şimdi! .( Yazıktır!.

      Allah'ran Rahmet diliyorum her birine..Acılı ailelerine de ne denilebilinir ki...Çok büyük sabırlar diliyorum!..

      Sil
  3. çok guzel yazı baya bilgilendim sagol

    YanıtlaSil
  4. Tüylerim ürpererek okudum, eline, emeğine sağlık, başta Atatürk tüm şehit komutanlarımızın, düşmana, işgale karşı koyan Bandırma halkının mekanı cennet olsun.

    Ulusal bayramlarımızın ders müfredatlarından çıkartıldığı, kimi özle okullarda - bizzat o okulun RESMİ Facebook sayfasında üşenmeyip tek tek arayıp gözlerimle gördüm- tüm ulusal günlerin, (23 nisan, 19 mayıs, 30 ağustos, 29 ekim, 9 eylül..) es geçildiğini, bunun yerine peygamber filan günü, peygamber falan günü gibi dini günler, haftalar konulduğu bu günler enaz işgal günleri kadar karanlık.
    Kendi düşman işgalini kutlamak istemeyenlere ne denir acaba merak ediyorum?

    Emeğine sağlık. Çok teşekkürler.

    YanıtlaSil