7 Aralık 2013 Cumartesi

İstanbul Deniz Müzesi'nde Seyrüsefer

1897'de Binbaşı Süleyman Nutki tarafından kurulan ve 2. Dünya Savaşı'ndan sonra 1948'de Dolmabahçe Sarayı'nda hizmetlerine devam eden, 1961 yılından itibaren ise Beşiktaş Meydanı'ndaki binasında faaliyetlerini sürdüren İstanbul Deniz Müzesi,  2007 yılında başlatılan inşaat ve restorasyon çalışmaları tamamlanarak, yenilenen haliyle 5 Ekim 2013'te ziyaretçilere kapılarını açtı. Türkiye'nin en eski  ve içerdiği koleksiyon çeşitliliği açısından ise dünyanın sayılı müzelerinden biri olan İstanbul Deniz Müzesi’nin Kasım ayının son haftasındaki ziyaretçilerinden biri de bendim. 
15 bin metrekarelik bir alanda, yüksek duvarları, geniş ve ferah deniz manzaralı salonunda Denizcilik tarihimizin seçkin eserlerini yakından görme fırsatını bulduğum İstanbul Deniz Müzesi'nde kapıdan içeri girdiğimiz anda  bir yanda Türk Tarihindeki donanmamızın güçlü isimleri
Çaka Bey, Umur Bey, Kemal Reis, Piri Reis, Barbaros Hayrettin Paşa, Turgut Reis, Seydi Ali Reis gibi, Dünya Denizcilik Tarihi'ne damgasını vuran büyük Türk denizcileri... diğer yanda,
Atatürk'ün Kayıkları
"Denize inmek medeniyetin şiarıdır." diyerek denize inmeyi uygarlığın bir sembolü olarak gören, Türk ve Dünya tarihine adını altın harflerle yazdıran eşsiz lider Mustafa Kemal Atatürk'ün kullanmış olduğu 3 adet kayık.
  
Önce İstanbul Deniz Müzesi'nin Tarihçesine ve
nostaljide kalan siyah beyaz fotoğraflarına bakıyoruz.


Deniz Müzesi'nin Tarihçesi ve
Deniz Müzesi'nin tarihi fotoğrafları
İstanbul Deniz Müzesi, yaklaşık 20 bin objeden oluşan koleksiyonlarının zenginliği kadar geniş bir yelpazede çok çeşitli kültürel varlıkları bir arada sergiliyor. Müzede, Atatürk'ün eşyaları, Tarihi Kayıklar, Silahlar, Haritalar, Resimler, Gemi Modelleri, Gemi Baş figürleri, Seyir Aletleri, Gemi Aksamları, Plaketler, Çanlar, Armalar, Tuğralar, Sancaklar, Fenerler, Beratlar, Fermanlar, El yazmaları, Üniformalar, Nişanlar, Madalyalar, Sikkeler, Damgalar, Mühürler, Mezar Taşları, Kitabeler, Taş Baskılar, Amforalar, Saatler, Mobilyalar ve Fotoğraflar bulunuyor.
Merdivenlerden aşağıya inince salonun orta yerinde devasa büyüklükte bir tekne dikkatimizi çekiyor. Yanına yaklaşınca, değeri hiç bir şeyle karşılaştırılmayacak denli önemli bir tekne olduğunu öğreniyoruz. 

Tarihi Kadırga

Bu tekne, Çekdiri ( kürekli) sınıfından bir kalite olup
günümüze dek saklanmış,
yaşayan tipte dünyanın en eski teknesi imiş.
Osmanlı Padişahlarının gezi teknesi olduğu için üzerinde top yeri ve savaşçıların oturma yerleri bulunmayan teknenin yapım tarihi konusunda;  Kimi kaynaklarda 1648 - 1687 yılları arasında hüküm süren Sultan IV. Mehmet Devrinde Venedik Doçu tarafından yapılarak, sultana hediye edildiği bildirilmekte. Ancak Tarihi Kadırga'nın yapım yılının çok daha eskiye gittiği ve İstanbul'da yapıldığı... Çünkü Kadırga'nın köşkü yapım tekniği ve sanatsal üslubuna göre büyük olasılıkla 1595 - 1603 yılları arasında hüküm süren Sultan III. Mehmet devrinde yapılmış olduğudur. (*) 


Saltanat KayıklarıSaltanat kayıkları padişahın ve yakınlarının yakın mesafelerde gezi amaçlı kullandıkları kayıklar oluyormuş. Koleksiyonda bulunan (14 adet) saltanat kayıkları genelde 19. yy. a aitmiş.
Bilgi: İstanbul Deniz Müzesi'nde örnekleri görülen gemi baş ve kıç armalarının, baş figürlerinin, gemi isim levhalarının ve padişah tuğralarının ilk envanter kayıtları incelendiğinde Tersane-i Amire'deki "Tavşan Mağazası", "Oymacı Mağazası", ve "Burgucu Mağazası" denilen atölyelerde imal edildikleri ve müzeye buralardan geldikleri görülmekte imiş. (*)  
Müzeyi gezerken gördüğüm, tarihe tanıklık etmiş olan her objede, her detayda geçmişin izleri var. Onlar geçmişi günümüze taşıyorlar. Bundan daha güzel bir şey olamaz. Her bilgi, her belge, her objede yaşanmış nice hikayeler gizli!. Düşünün bir kere şu Saltanat Kayıklarını!.. kimbilir kimler oturdu şu kayığın küçük köşküne ve kimbilir kimler kürekleri çekti!. Neler hissettiler ve ne duygular yaşadılar..
Kralların ve padişahların kullanmış olduğu 'Saltanat Kayıkları'ndan günümüzde sadece 42 adet bulunmakta imiş. Armalarla bezenmiş şu kayıklardaki işçiliğe bakar mısınız... nasıl da parlıyorlar... altından mı acaba!!

Sultan Abdülmecid Devrine ait
13 çifte, köşklü Saltanat Kayığı



Müze, Türk denizcilik tarihini açıkca ortaya koymasının yanı sıra, Osmanlı İmparatorluğu'nun ihtişamını ve görkemini yansıtan tarihi kadırga ve saltanat kayıklarıyla zengin koleksiyonlardan birine sahip.
*****

Piyade Kayıkları
Piyade kayıkları, saltanat ve pazar kayıklarından, peremelerden farklı olarak zengin ve orta halli halkın kendi ihtiyacı için yaptırıp kullandığı hafif, zarif ve hızlı kayıklar oluyormuş. Fazlaca gösterişli olmayan bu sade kayıklar saray halkının kullanması içinde yapılmış. 
Koleksiyonda Sadrazam Said Halim Paşa'ya ait 2 adet, Prens Abbas Bey'e ait 2 adet ve saray halkının kullandığı 2adet ve toplamında 6 adet piyade kayığı sergilenmiş.
İnebolu Kayığı
Kurtuluş Savaşı'nda İnebolu ve Kastamonu havalisinden yapılan silah, cephane ve askeri malzeme naklinde İnebolu Kayıkçıları görev almışlar. İşte bu kayık o dönemde cephane naklinde kullanılan kayıklardan biri olduğu için; Tarihteki yeri ve önemi dolayısı ile de "Gazi" unvanını almış.  (*) 
Saltanat kayıklarında kullanılmış olan kürekler (sol üst fotoğraf) (Ortada) Bahriye Mektebi'ne Ait Taht
Tunç Kaval Top

1683 yılında Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Kumandası'ndaki II. Viyana Kuşatması ganimet olarak ele geçirilmiş. Uzunluk 300 cm ağırlık 330 Kg.
tarihi kayıkların baş figürleri
Müze 3 bölümden oluşuyor :
Müze, Deniz Tarihi Arşiv Müdürlüğü, Deniz İhtisas Kütüphanesi ve Piri Reis Araştırma Merkezi olmak üzere 3 bölümden oluşuyor. ( bir alt kata iniyoruz, bakalım burada neler sergilenmiş.. İki ayrı bölüm var burada.)
Türk Deniz Tarihinden Sayfalar Sergi Salonu'nda
 
Önce Piri Reis ve Haritaları Sergisine giriyoruz.


Ve...Kale Odası'nda

Piri Reis

meşhur haritası ile sınırlarımızı belirliyor :)
*****

Bahriye Haritalı Tarifname
(soldaki büyük resim)
Piri Reis'in 1526 tarihinde yeniden yazarak Kanuni Sultan Süleyman'a
takdim ettiği el yazmasının kopyası oluyormuş.

İnteraktif projeksiyon alanında Piri Reis'in dünyasında
masalsı bir yolculuğa adım atıyoruz.

Bu odayı biz çok sevdik, çocuklarınız daha çok sevecekler .)


Dokunmatik masada Piri Reis'in Akdeniz'de çizdiği
limanları da keşfedebiliyorsunuz.
Ayrıca raylı Harita Dolabı'nda Piri Reis Haritası'yla günümüzün modern dünyasını karşılaştırabilirsiniz.


Ve...Osmanlı Bahriyesi'nde Ahşap Sanatı


Önemli işlevselliklerinin yanı sıra bir de donanmanın en güçlü, saltanatın ise en şaşaalı dönemlerinin göstergesi olan her obje  'sanat eseri' inceliğinde nice detaylarla dolu.. bu anlamda müzede yer alan her bir esere 'şaheser' desek yeridir!


*****

Gemilere Ait Armalar

(Ortadaki Foto)1829 Tersane-i Amire yapımı
*Şeref Resan Fırkateyni'ne ait,
(sol üstteki Foto) *Gemi Kıç Arması 1863-1864,
(sol attaki Foto) *Sultan Abdülaziz 1861-1876 Tuğralı Arma
(sağdaki Foto) *Gemi Başına ait Kroşe -
Sultan II. Abdülhamit Devri gemilerine ait.(1876-1909)
  


(Ortadaki Foto) *Taht Arkalığı;
Zırh başlık formunda ve Sultan Abdülaziz Tuğralı
(Sol üstteki Foto)
*Gemi Kıç Arması 18.19. yüzyıla ait

(Sağ alttaki Foto) *Bahriye Nazırı Odası ve
Gül Ağacından yapılmış sedefli kütüphane 1888, 

Tersane-i Amire yapımı


(Sol üstteki Foto)* Zırhlı Orhaniye Fırkateyni'nin
Baş Arması,1866



(Sol alttaki Foto) Şeref Resan Fırkateyni'ne ait
kıç arması, 1829-1830

 

Zırhlı Aziziye Fırkateyni'nin baş arması, 1865

Bu sergide 14 adet gemi arması, altı adet gemi baş figürü, 
altı adet gemi modeli, 10 adet mobilya ve 26 adet 
muhtelif özdekte eser bulunmakta imiş. (*)
Ayrıca aşağıdaki başlıklarda yer alan temalı salonlarda
çok özel koleksiyonlarda yer almakta.
* Nusret Mayın Gemisi ve Çanakkale Deniz Savaşı
* Mahmudiye Kalyonu ve Kırım Savaşı
* Fatih'in Donanması ve İstanbul'un Fethi

Hüseyin Rauf Orbay ve Özel Eşyaları


*****


Ve işte Haliç'in ağzına gerilen zincir!

***
Aralarında tarihi kadırga ve saltanat kayıkları, tuğralar, gemi modelleri sancaklar ve gemi aksamlarının bulunduğu eserler ve tarihe adını altın harflerle yazdırmış olan seçkin isimlere ait özel eşyalar, büstlerle donatılmış bu müzede denizciliğe, deniz tarihimize dair kitaplardan ezbere öğrenmenin!! ötesinde çok daha fazla bilgi ile donatılıyorsunuz.  
Tarihi, böylesine zengin müzelerde,  somut ve renkli olarak üstelik teknoloji sayesinde geliştirilmiş sunumlarla, üç boyutlu görerek öğrenmek hem keyifli hem de daha kalıcı. Tarih bilincimizin gelişmesinde, ona atfettiğimiz değerlerin daha gerçekçi ve sahiplenici olunmasında müzelerin önemli bir yeri vardır.

İstanbul'un göbeğinde Beşiktaş'ta konumu gereği ulaşım sıkıntısı yaşamayacağınız Deniz Müzesi'ne,  ailelerin çocuklarını alıp gelebilecekleri,  gençlerin buluşma adresi olarak gösterip gezebilecekleri,  öğretmen ve  öğrencilerin bu zengin müzeyi ziyaret etmelerini kesinlikle öneririm.  ( iletişim bilgileri için bkz )

Esin Bozdemir
 

Fotoğraflar: izler ve yansımalar
Yardımcı Kaynaklar:
(*) İstanbul Deniz Müzesi Broşürleri
İstanbul Deniz Müzesi - web sitesi

12 yorum:

  1. Paylaşımlarınız bloğunuzun adına çok uygun: İZLER VE YANSIMALAR.

    YanıtlaSil
  2. Sana yine gönülden... can-ı gönülden teşekkür ederim Esin.. Eksilen ve hatta bazıları hiç eklenmemiş olan bilgi dağarcığıma ilaveler yaptığın için.. Bilgilendirilmek kadar beni mutlu eden ne az şey kaldı bir bilsen..
    Muhteşem yüzyıl denen ve maalesef Meral Okay'ın vefatından sonra el değiştiren yönetmenler tarafından Osmanlıyı övme soytarılığını sergileyen dizide Piri Reisi o zamanın vatanına ve padişahına ihanet eden biri olarak tanıtılması ne kadar acı..
    Elin, dilin, dizlerin ve en önemlisi aklın dert görmesin sarışınım..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Gülsen VAROL,
      Hiç bir dönemde bu kadar çok tarihe ve tarihî değerlerimize dil uzatılmamış, yıpratılmamıştı. Onlar al aşağıya çekmeye çalıştıkça! tam tersi oluyor ve bu değerlerimiz daha da yükseliyor!. Değerlendirmeleriniz adına teşekkür ederim Gülsen Hoca'm..

      Sil
  3. Çok özel bir yer;içinde kaybolası geliyor insanın;zaman yolculuğuna çıkıyor insan. Binbaşı Süleyman Nutki'ye ve bir müzenin bu kadar güzel,itinalı korunmasına yardımcı olan herkese minnet ile şükran ile... Esin, doymayacağını bile bile yine doyumsuz güzelliklere koşmuşsun; emek,paylaşım;her şey güzel işte;teşekkür ediyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Guven,
      Gerçekten oldukça önemli bir müzemiz burası. Tek tek her detayı incelemeye kalktığınızda kesinlikle bir günün yetmeyeceği kadar hem de çok özel, çok değerli koleksiyonlarla dolu. Beşiktaş iskelesine yakın oluşu ulaşım açısından da avantaj..yine gidilebilir.. Değerli yorumun için teşekkür ederim Güven.. Esenlikler dilerim.

      Sil
  4. Gidip gören, ayaklarımıza kadar getirip seren, yakından inceleme fırsatı veren ellerine, emeğine sağlık sevgili Esinciğim.
    Biz de bu yaz Gelibolu'daki Piri Reis müzesini ziyaret etmiştik. Epeyce benzer yönleri var ama orası küçük çaptaydı. UNESCO tarafından 2013 yılının Piri Reis yılı ilan edildiğini biliyor muydun?

    Bu değerli sunum için teşekkürler, sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Zeugma,
      Ayaklarım, ellerim, gözlerim ve ruhumla birlikte değerli yorumuna teşekkür ettim Zeugmacım.) Yorgunluklarım bir anda geçiverdi.) Evet UNESCO 2013 yılını Piri Reis Yılı ilan etmişti.. Bu yüzden atlas dergilerinden pek çok sergiye ve fuayede her yerde Piri Reis vardı.. Umarım Piri Reis yeterince anlaşılabilmiştir.. Anımsattığın için ayrıca teşekkürler..

      Sevgilerimle..

      Sil
  5. gitmiş görmüş kadar olduk çok teşekkür ederiz.anlatım tarzınız adeta ordaymışız gibi yaşatıyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Mesut Şarlak,
      İlginize çok teşekkür ederim.

      Sil