Efes Antik Kenti gezimizi kaldığımız yerden anlatmaya devam
ediyorum. Şimdi sırası ile Efes bölgesi içinde yer alan; Ayasuluk’ daki Artemis
Tapınağı, St. Jean Bazilikası, İsabey Camii, Meryem Ana Kilisesi ve son olarak
da Selçuk Müzesi ziyaretlerimize yer vereceğim.
Dünyanın
Yedi Harikası’ndan biri olan Artemis Tapınağı (Artemision) Efes’in Ana kült
merkezidir. Anadolu’nun eski ana tanrıça (Kybele) geleneğine dayalı Artemis
kültünün en büyük tapınağı Efes’de yer alır.
Efes sınırları içinde yer alan Artemis Tapınağı’nın
bulunduğu alana gittiğimizde gördüğümüz bir sütun ve birkaç mermer parçası dışında
bir şey olmasa da, kültsel anlamda Artemis’in önemi büyüktür. Tamamen mermerden inşa
edilmiş olan Artemis Tapınağı'ndan geriye kalanlar sadece bunlar.
Tapınak 120 senelik bir projenin eseri olarak, Lidya Kralı Kroisos tarafından başlatılmış. Dünya'nın yedi harikasını derleyen Sidon'lu Antipader tapınağı şöyle tarif etmiş.
Tapınak 120 senelik bir projenin eseri olarak, Lidya Kralı Kroisos tarafından başlatılmış. Dünya'nın yedi harikasını derleyen Sidon'lu Antipader tapınağı şöyle tarif etmiş.
"Mağrur Babil'in üstünde savaş arabaları için yol olan duvarını ve Alpheus'daki Zeus heykelini ve asma bahçeleri gördüm ve Güneşin kolosusunu ve yüksek piramitlerin devasa işçiliğini ve Mausolos'un engin mezarını; ama Artemis'in bulutlar üzerine kurulmuş evini gördüğümde diğer tüm harikalar parlaklıklarını kaybetti ve dedim ki "İşte! Olimpus'un dışında, Güneş hiç bu kadar büyük bir şeye bakmadı. " (Antipater, Yunan Antolojisi [IX.58]) - (Üstteki görsel: buradan (Artemis tapınağının 16. yüzyılda yapılmış renkli bir çizimi )
Bizanslı Philon ise tapınak için şunları yazmış:
"Kadim Babillilerin
kudretli işçiliğini ve Mausoleus'in mezarını gördüm. Ama bulutlara doğru
yükselen Efes'teki tapınağı gördüğümde, diğerlerinin tümü gölgede kalmıştı. "
M.Ö. 1050
yıllarında Yunanistan'dan gelen göçmenlerin de yaşamaya başladığı liman kenti
Efes, M.Ö. 560 yılında Artemis Tapınağı çevresine taşınmış. Bugün gezilen Efes
ise, Büyük İskender'in generallerinden Lysimakhos tarafından M.Ö. 300
yıllarında kurulmuş.
Artemis Tapınağı içinde birçok sanat eseri vardı. Ünlü Yunan
heykeltıraşlar Polyclitus, Pheidias, Cresilas, ve Phradmon tarafından yapılmış
heykellerle, tablolarla ve altın ve gümüşle bezenmiş kolonlarla donatılmıştı.
Sanatçılar en güzel heykeli yaratmak için birbirleri ile yarışırlardı. Bu
heykellerin büyük bir çoğunluğu Efes şehrini kurduğu söylenen Amazonlar'ın
heykelleriydi. Hayal edince nasıl muhteşem olduğunu düşünebiliyor insan.
Efes Tanrıçası Artemis’in Kült Heykeli
Antik dünyanın en etkileyici kültlerinden biri olan Efes Artemis Kültü.
Tanrıça Artemis tüm Akdeniz’de bereket tanrıçası olarak tapınım görmüş. Efes Artemis’inin ikonografisi, Prytanetion’da bulunan heykellerden biridir. Artemis Heykeli, Anadolu Tanrıçaları’nın taşıdığı önemli özelliklerden biri olan; dar elbisesi, üst gövdesini kaplayan göğüsleri ve kenti simgeleyen uzun tacı ile göz kamaştırıyor.
Efes Tanrıçası Artemis’in Kült Heykeli
Antik dünyanın en etkileyici kültlerinden biri olan Efes Artemis Kültü.
Tanrıça Artemis tüm Akdeniz’de bereket tanrıçası olarak tapınım görmüş. Efes Artemis’inin ikonografisi, Prytanetion’da bulunan heykellerden biridir. Artemis Heykeli, Anadolu Tanrıçaları’nın taşıdığı önemli özelliklerden biri olan; dar elbisesi, üst gövdesini kaplayan göğüsleri ve kenti simgeleyen uzun tacı ile göz kamaştırıyor.
Atinalı Athenagoras,
Efes'teki baş Artemis heykelinin
yaratıcısı olarak Daedalus'un öğrencisi Endoeus 'un ismini vermiştir.
Uygun iklimiyle doğu ile batının buluştuğu ayrıcalıklı
konumun avantajını taşıyan Efes, Artemis Kültüne sahip olmanın önemini de
yıllar boyunca yaşadı. Efes, özellikle Augustus
dönemi ve sonrasında çok önemli bir ticaret merkezi oldu. Bir banka, en önemli
yerel arazi sahibi ve mülteciler için bir sığınak olarak çok işlevli olması
nedeniyle, giderek bir yatırım aracı haline geldi.
Artemis tapınağı 381 yılına kadar işlevini sürdürse de Efes insanları kurtuluşa dayalı dini tasavvurlara yöneltmişti.
Artemis tapınağı 381 yılına kadar işlevini sürdürse de Efes insanları kurtuluşa dayalı dini tasavvurlara yöneltmişti.
Yazılı kaynaklara göre; burası Aziz Paul’ün kentte 65’ten 68’e kadar üç yıl kaldığı, ünlü vaazlarını
verdiği ve dinleyicilerine tek Tanrı inancını kucaklamalarını söylediği yerdir.
1. Yy.ın ilerleyen dönemlerinde Evanjelik Aziz John – himayesindeki efsanevi
bakire Meryem ile birlikte – Efes’e gelmiş ve sonunda Ayasulus Tepesi’ne
gömülmüştür. Mısır Tanrısı Serapis ve Hıristiyan İsa Mesih’e yönelim daha
fazla olmuştur. Böylece eski resmi kültler popüler birer alternatif haline
dönüşmüştür.
Esin Bozdemir
MS 300 yılında İmparator I. Theodosius döneminde
imparatorlukta yaşayan herkese Katolik inanç dayatılmış ve paganizm ‘resmen’
ölmüştür. Hıristiyanlığın yayılmasıyla yükselen yeni görüş çok
Tanrı’lı kültün varlığını tarih sahnesinden silerken yerine Hıristiyan
kiliseleri açar. 3. Ekümenük Konsül
Efes’te gerçekleştir. ( İznik 'te 7. Konsül Toplanıyor. bkz.)
Bir zamanlar var olan Artemis Tapınağının bulunduğu alandan Selçuk Kalesi'nin görüntüsü..
10. Yy.
ın başında Ayasuluk Tepesi’nin zirvesinde ikinci bir Bizans yerleşmesi
gerçekleşir. Hıristiyanlığın yayılmasıyla yükselen bu yeni görüş, çok tanrılı
kültün varlığına tanıklık eden tüm yapıların aşamalı olarak terk edilmesine ve
yerlerine Hıristiyan Kiliselerinin inşa edilmesine yol açar. Güç ilişkilerinin değişimi 11. Ve 13. yy.'larda kendini
gösterir. Bu alanda
yaşam 14. Yy. a değin sürer. Efes/ Ayasuluk’da Altaluoga yerleşmesinin merkezi Aziz John Bazilikası etrafına
konuşlanır.
1304 yılında
Efes Türklerin eline geçer. Ancak
Hıristiyan Hac yolculuğu için önemli bir merkez olmayı sürdürür ve Kutsal
topraklar üzerinde sayısız gezgin tarafından ziyaret edilir. Efes Aydın şehzadelerinin en önemli limanıdır. 1348 den
sonra İmparatorluklarının başkenti olmuştur. Selçuk Emirliği Aydınoğullarının
hükmünde 14. 15. Yy. başlarına kadar refah içinde geçer. 1402 yılında kent
Timur emrindeki Moğolların saldırısına uğrar.
Osmanlı’lar
1425 yılında kenti fetheder. 15 yıl süren refah hayattan sonra
gerileme başlar. Aydınoğulları'nın merkezi olan Ayasuluk, 16.Yüzyıl'dan itibaren
giderek küçülmeye başlar. 17.yy. da ise
hastalıkların kol gezdiği bu viran olmuş büyük şehirde sadece 100 kişi yaşar. Ve 20. Yy'a gelindiğinde eski görkemli kent (yıkıntıların
hammaddeye dönüşümüyle.. Türk gezgin Evliya Çelebi ve yabancı gezginler
tanımını yapmakta ) küllerinden yeniden doğar adeta.
1923 yılında Cumhuriyetimizin kuruluşundan sonra bu bölge Selçuk adını alır ve bugün 30.000 kişilik nüfusa sahip turistik bir yer haline gelir.
Şimdi kısaca verdiğimiz bu tarihi bilgiler ve Artemis Tapınağına ait görüntülerden sonra İ.Ö. 3. bine tarihlenen en erken
yerleşim ile Bizans Devrine ait, Hıristiyanlık dünyası için büyük önem taşıyan
St. Jean Kilisesi ve Bazilikası’nın bulunduğu
Ayasuluk Tepesine gideceğiz ve bir de görüntülerimizle Ayasuluk'dan sesleneceğiz sizlere :)1923 yılında Cumhuriyetimizin kuruluşundan sonra bu bölge Selçuk adını alır ve bugün 30.000 kişilik nüfusa sahip turistik bir yer haline gelir.
Esin Bozdemir
Bizi izlemeye devam edin..
Not: (En üstteki fotoğrafta sırası ile ziyaret edeceğimiz ören yerleri görülmektedir. Artemis Tapınağına ait sütunun hemen arkasında Ayasuluk Tepesinde görülen yer: St. Jean Kilisesi ve Bazilikası, en üstteki kale: Selçuk Kalesi, Artemis Tapınağı'yla Saint Jean Kilisesi arasındaki yapı ise İsabey Camii yer almaktadır.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder