11 Ekim 2014 Cumartesi

Pablo Picasso ve savaş karşıtı tablosu 'Guernica'


Yine dört bir yanımız yangın yeri. Savaşlar, büyük yıkımlar, talanlar... Kin ve nefret söylemleri ve savaş kışkırtıcılığı ile geldiğimiz son noktada yine kan gövdeyi götürmekte… Hiç huzur ve rahat yok bize. Oysa yaşamak ve nefes almak istiyoruz kardeşçe el ele, hep birlikte. Yine siren sesleri  çalıyor!. ‘ Kuşatıldık Ey Halkım’  farkındasınız değil mi! Peki, bu boz bulanık ve barut kokulu havaya takılacak mıyız şimdi! H A Y I RRRR! daha sıkı sıkıya kenetleneceğiz…

SAVAŞ DEĞİL,  BARIŞ  İSTİYORUZ BİZ sadece! 
dökülmesin daha fazla kan, ağlamasın, analar, bebeler..

Acılı günlerin içinden geçerken, bugün sizlere ben,  yaşadığımız bu kaos ortamını en iyi anlatan ünlü ressam Pablo Picasso’nun 'Guernica' resmini ve hikâyesini  paylaşmak istedim.

(Tabi ki hayâlim çok sevdiğim Picasso’nun eserlerinin orijinallerini Barselona’da ‘Picasso Muzesi’nde görebilmektir..)


Guernica, Pablo Picasso tarafından 1937'de yaklaşık 3,5 metre yükseklik ve 7,8 metre genişlik ile dikkat çekici büyüklükte, tuval üzerine sadece siyah ve beyaz renklerde yağlı boya ile yapılmış bir resimdir. Tablonun siyah beyaz oluşuyla, o dönemdeki gazetelerde yayımlanan fotoğraflara yakınlık sağlanmış, ayrıca savaşın yarattığı cansızlık vurgulanmıştır. (Pablo Picasso görseli buradan bakınız)

Şimdi gelelim Guernica’nın Hikâyesine;

Yıl 1937, İspanya'nın faşist lideri Francisco Franco başta ve kanlı bir iç savaş devam etmektedir. Franco' nun İspanya'nın kuzeyinde yaşayan halk ile arası pek de iyi değildir. Ve dönemin diğer bir faşist lideri olan Hitler'e hava kuvvetlerinin yeni silahlarını bu bölgede bulunan, Guernico isimli köy üzerinde deneme izni vermektedir. (İspanya iç savaşı bkz.)

Böylece o güne kadar görülmemiş şiddette olan bombalama sonrası Guernico yerle bir olur. Saldırı sırasında 1600 kişi hayatını kaybetmiş, çok daha fazla sayıda kişi de yaralanmıştır.

O sıralar Paris'de yaşayan İspanyol sanatçı Picasso ise sanatçı duyarlılığı ile bu kanlı bombalamayı anıt boyutunda bir tuvale yukarıdaki gibi resmeder.

Picasso Guernica kasabasının bombalamasının yaşattığı bütün acıları; vahşeti ve zulmü, ıstırap içindeki insanları ve ölümü, karmaşayı, yıkıntıları ve alevleri, çaresizliği ve yenilgiyi.. Savaşın acımasızlığını 
yansıtır tablosuna. 

Sanatçının resimde kullandığı semboller uluslararasıdır. Böylece tüm dünyada olan savaşların dili olur bu tablo. Tüm bu bilgiler ışığında tekrar resme baktığmızda; Sakin bir hayatın sürdüğü Guernico bombalanmaya başlıyor ve insanların hayatı bir anda değişiyor. 

Ortada sırtında mızrak olan at, insaniyetin kaba kuvvet karşısında pes edişini, boğanın yanında belli belirsiz gözüken güvercin barışı temsil ediyor ama olanlara ağlamaktan başka yapabileceği bir şey yoktur. Atın yanına düşmüş sürücünün kırılmış kılıcı ise yenilgiyi sembolize ediyor.

Guernica'da, acı çeken insanlar ve hayvanlar ile kaos içindeki yıkılmış binalar betimlenmiştir.

Tüm sahne bir odanın içindedir, sol tarafta yer alan büyük gözlü boğa, kucağındaki ölü çocuğa ağlayan bir kadının üzerinde durur. (  Bebek ölmüş ve annesi çaresiz bir şekilde onu kucağında tutuyor. Bu bir modern pieta. Meryem Ana'nın İsa'nın ölü bedenini hüzünle kucağında tutmasının resmedilmesine deniyor Pieta. )

Resmin merkezinde acı içinde yıkılmak üzere olan, mızrakla vurulmuş bir at bulunur. Atın burnu ve üst dişleri, bir insan kafatası şeklindedir. Atın altında bir askerin parçalanmış cesedi vardır. Asker, üzerinde çiçeklerin büyüdüğü kırılmış bir kılıç tutmaktadır. Acı çeken atın üzerinde, göz şeklindeki çıplak bir ampul parlamaktadır.

Atın sağ üst tarafında, bu vahşi sahnelere tanıklık ederek camdan içeri girmekte olan, korku dolu bir kadın figürü vardır. Kadın, elinde yanan bir gaz lambası taşır.

(Ve tüm bu manzara ortada sabit çıplak bir ışık tarafından aydınlatılıyor. Bu ışıkta Picasso'nun tüm bunları resmederek tüm insanlığa Franco ve Hitler'ın gaddarlığını göstermek istediği anlamına geliyor.)

Korku içindeki bir başka kadın sağdan yalpalayarak merkeze doğru ilerlemektedir. Kadın, parlayan ampule boş gözlerle bakmaktadır. Solda İspanya'nın sembolü boğa olan biteni izliyor. Boğanın, atın ve çocuk için ağlayan kadının dilleri olarak çizilmiş olan hançerler çığlıkları simgeliyor.

Sağ uçta, dehşet içinde kollarını kaldırmış bir adam, yukarıdan ve aşağıdan ateşlerle sarılmıştır. Resmin sağ ucunda, açık bir kapıyla sonlanan siyah bir duvar vardır.

Resim hakkında daha pek çok söz ve yorum yapılabilir elbette. Ama en doğru sözü Picasso'nun yine kendisi yapmıştır.

Picasso hayatta iken sergisini dolaşan bir Alman Generalin 'Bu resmi nasıl yaptınız?' sorusuna 'Ben değil siz yaptınız!' diyerek en anlamlı yanıtı vermiştir.

Biz şimdi 'bunu siz yaptınız' demek yerine! (..ki, akıl sahipleri bilir onları)  BARIŞ'tan söz edeceğiz... ve sanatın dili ile konuşacağız sadece... 

"YURTTA SULH CİHANDA SULH "  diyeceğiz...hep birlikte..

Esin Bozdemir

6 yorum:

  1. La Guernica' ile ilgili benzer bilgileri 80 li yıllarda (resim sanatıyla hiç ilgimin olmadığı zamanlardı) bir tesadüf eseri öğrenmiştim. Bir sanat dergisini Türkçeye çeviren bir arkadaşım yetiştiremeyeceğinden korkup yardım istemiş bana da bu resimle ilgili bölüm düşmüştü. Renkli bir dergiydi ve resim de renkliydi. O kadar zorlanmış öyle yorulmuştum ki sözlüklerle sözcüklerle boğuşurken önemini kavrayamamıştım. 2000 yılında resim kursunda genç hocamız bir kez daha bahsedince işin insani, toplumsal ve siyasi boyutunu daha iyi kavramıştım. Bir de siyah-beyaz olduğunu söylediğinde itiraz etmiş renkli olduğu konusunda inatla israrcı olmuştum. (Sonradan renklendirilmiş kopyasıymış benim gördüğüm.) "Ben değil siz yaptınız" cevabı hepimizi çok etkilemişti.
    Gün gelip de üçüncü kez çok daha farklı bir şekilde kendi yurdumun kaos ortamının yarattığı olumsuz duygularla bahsediyor olmak çok üzücü.
    Umarım tabandan tepeye tüm insanlarda sağ duyu hakim olur, sevgi ve barış ülkemizin her tarafında yeniden ve daha güçlü bir şekilde hepimizi sarıp sarmalar.

    Sevgiler Esin' ciğim..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sanat muhaliftir aynı zamanda. Sanatın diliyle hayatı sorgulamak ve sorgularken de evrensel bir dil oluşturabilmek o sanat dalı kadar sanatçıyı da özgün kılıyor. Pablo Picasso özel bir ressam. Yaşamış olduğu çağda, iç savaşa şahit olurken, yüreğinde bırakmış olduğu derin izleri, acıyı o sanatçı duyarlılığı ile tuvaline yansıtmış. ' Guernica ' uluslararasında kült eser olarak yerini alırken; O'nu evrensel bir boyuta da taşımış.

      Tıpkı dün olduğu gibi bu günde içinde bulunduğumuz bu kaos ve iç savaş ortamında dünyamız
      ne yazık ki insanlıktan nasibini alamadı halâ!..

      Yine savaşlar, yine acılar, adaletsiz bir yaşam ve diğer yanda büyük bir umarsızlık ve hiç bir şey yokmuş gibi sürüp giden hayatlar!.. 80'li yıllarda orta eğitimde iken o günleri görmüştüm. Kardeş kardeşe sağ-sol olayları ile çalkanır dururdu her yer. Kavgaların adı değişse de sorun teşkil eden davalar hiç bitmiyor. Kan davası gibi yüzyıllardır sürüp gitmekte bu savaşlar!. Sükûnet içinde yaşamaya olan hasretimiz her geçen gün daha da artmakta.
      Sizin de altını çizdiğiniz gibi temennimiz sağduyunun , sevgi ve barış ortamının tüm ülkeye yayılmasıdır.

      Asuman abla'cım, değerli yorumunuz için teşekkür eder,
      ben de size güzel bir hafta dilerim. Sevgilerimle.

      Sil
  2. Yaşadığımız günler için ilginç ve önemli bir parantez oldu.
    Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Mehmet Bilgehan Merki,
      En medeni ve insanca haykırışlar hep sanatın diliyle gerçekleşmiş olanlardır.
      Açtığımız bu parantezlerle ve sanatın argümanlarıyla hayata dokunmaya devam edelim..
      Esenlikler dilerim..

      Sil
  3. Ölümün insan sesleri üzerine,insan acıları ve korkunç girdabı tetikleyen cellatları,kaidenin üzerine oturtuyor sanatçı; sonsuza kadar duracak eserin görkemi,her neslin insanlığını meşgul edip düşünmeye çağıracak; savaş mı barış mı? Zulüm mü, sevgi mi? Kan, vahşet mi, yaşamı,sonsuz minnet ile paylaşmak mı? Tam zamanında Esin; sanatçıların en olmadık zamanda üretime geçtikleri gibi; teşekkür ediyorum..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Guven,
      Ne garip değil mi! yüzyıllar geçse de insanlık geçmişinden hiç bir ders alamıyor ne yazık ki!. Ve parmakla gösterilecek kadar küçücük bir 'azınlık' koskoca dünyayı böylesine şiddet, vahşet, zulüm pençesinde sürüklerken, 'çoğunluk' acı çekmekte, yara almakta. Savaşa neden olan oluşumların; hırs, ihtiras, gösteriş vb.. gibi insanlığı esir alan duyguların ortadan kalkması gerekecek öncelikle. Sevgi, hoşgörü, adil olmak kurtarabilir ancak dünyayı.. Ve sanat iyi ki var diyorum Güven... Hele ki bunu 'felsefi ve edebi ' en güzel bakış açınla anlatanlardan birisin sen.. Ben teşekkür ederim..

      Sil