Tüyap kitap fuarına gitmek üzere, (bir önceki post.umda anlattığım gibi) trafiğe ve fuardaki izdihama takılmamak adına erkenden çıktık yollara.. Ve saat
10’da kapılarını ziyaretçilerine açan tüyap fuar salonunda, erken bulunmamızın avantajı ile henüz
insan seline dönüşmeden sakince dolaşmamız çok iyi oldu. Çünkü her on dakika da bir giderek
artan salon öğleden sonra yazarların katılımıyla da tıklım tıklım oluverdi bir
anda. Özellikle yazarların olduğu stantlarda ilgi bir hayli fazla idi. Elbette
tüm yazarların amacı kitaplarının çok daha geniş kitlelerce okunmasıdır. Bizde
aldığımız kitapların bazılarını yazarlarına imzalatabilmiş olmanın heyecanını
yaşadık.
*****
*****
*****
Bu yıl Onur Konuğu yakın
komşumuz Macaristan.
Nazım Hikmet’in şiirine referansla mottosunu “Bir
Bahçeden Bir Bahçeye” olarak belirleyen Macaristan, Uluslararası Salon’da (1.
Hol) yerini almış. Macar kültürünü tanıtmak amacıyla salona girdiğimizde Macar
Müzik Grubu Cimbaliband’ın ezgileri eşliğinde salonu gezerken, stantlarda yer
alan görseller ve yazılar ilginçti.
“Ama bilirim
Gün
olacak bilirim
Senden bize, bizden sana, misafir gidilecek
Bir bahçeden bir bahçeye geçer gibi. “
Nazım Hikmet ‘in ‘Macar Toprağı' Şiirinden...
Fuar, aralarında Modern Macar Edebiyatı’nın çok değerli
yazarları Péter Esterházy, László Darvas, Dóra Csányi, Katalin Szegedi, Péter
Zilahy, Tóth Krisztina, Spiró György, Mihály Hoppál, Timur Davletov, Fodor Pál,
Dávid Géza ve Zsofia Mautner’ne ev sahipliği yapıyor.
Benim için bu yıl fuarın en ilginç bölümlerinden biri ise
Sanata ayrılan salonlardı.
‘Türk Film Afişleri Sergisi’ndeki afişler sinema
tarihine bir yolculuk ve aynı zamanda Cumhuriyet’in ilk yıllarından günümüze
Türkiye tarihine genel bir bakışta diyebiliriz.
Afişlerin görselleri
1914’ten 2014’e 100 Yıl 100
Film
100 yıl
sonra bugün!
14 Kasım 1914’ten günümüze… Fuat Bey tarafından kayda alınan
150 metrelik bir belgesel olan “Ayastefanos Rus Abidesi’nin Yıkılışı”, Türk
Sinema tarihinin başlangıcı olarak kabul ediliyor.
Bu 100 yıl boyunca çekilen binlerce film arasında;
akademisyenler, meslek birlikleri ve sivil toplum kuruluşları tarafından
belirlenen üç yüzün üzerinde filmin,
halk oylamasıyla belirlenen Türk sinema tarihinin en iyi 100 filminin afişleri,
bu sergide yeniden hayat bulmuş.
*****
Ve 7/8. Salon Resim, heykel, fotoğraf ve özgün çalışmaların yer aldığı
çeşitli sanatsal gösterilerle oldukça renkliydi.
çeşitli sanatsal gösterilerle oldukça renkliydi.
*****
*****
*****
*****
*****
*****
*****
*****
33. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı ile eş zamanlı düzenlenen İstanbul Sanat Fuarı görülmeye değer. Henüz vaktiniz varken böylesine görkemli kitap ve sanat fuarını kaçırmayın derim..
Esin Bozdemir
Kitap fuarları olduğu zaman uzaklarda olmak, bulunamamak hep bana üzüntü vermiştir. O havayı hissetmek, kitaplara dokunabilmek, panellere katılmak mutluluk verici bir şey.İstanbul Sanat Fuarı da ilginç eserlerle göz dolduruyor.
YanıtlaSilO ortamı çok yönlü yansıtan fotoğraflarınızla hayallerimizde uzun bir yolculuk yapmayı sağladınız. Teşekkürler.
@Makbule Abalı,
SilKitap Fuarları gidip göremeyenler için büyük bir üzüntü kaynağı oluyor evet haklısın Sevgili Makbule. Önemli avantajları var elbette. Toplu halde kültürel yayınları ve yazar-çizer sanatçıları toplu halde görebilmek gibi. Ve bu yıl üstelik her zaman ki kitap fuarlarıyla kıyasladığımızda sanat bölümüne çok daha genişçe bir alan ayrılmış.. çok daha itinalı ve özenli olarak eserler sergilenmişti.. ama dikkatimi çeken bir şey vardı ki, benim gibi gözlemleyen ve olasılıkla aynı düşüncelere sahip olduğumuz bu bölümün nedense diğer salonlara göre biraz daha sakin oluşuydu...soyut ve figüratif eserlerin ağırlıkta olduğu çok özel sanatsal çalışmalar vardı ki muhteşemdi ama belli ki sadece sanatla ilgisi olanların çözümleyebileceği türdendi.. ve halkı fazlaca içine alamamıştı.. bu konuda benim gibi düşünen ve saptamalarda bulunan bir blog dostumuzun alttaki linkini okumanızı öneririm.. http://guven-guven.blogspot.com.tr/2014/11/33kitap-fuari.html
Sanat sanat için midir? yoksa sanat, halk için midir?..
Değerli düşünceleriniz ve yorumlarınız için çok teşekkür ederim Makbule Hanım..
Sevgiyle kalın..
Ben henüz gidemedim, hafta sonunda burada olsaydım gelirdim,görüşme fırsatı bulurduk:(
YanıtlaSil@sezer eser perker,
SilEvet ya ne iyi olurdu gerçekten..bir gün ortak bir lokasyonda başka bir sanatsal etkinlikte buluşacağımızı biliyorum:)
ama bu arada, son hafta sevgili öğrencilerini alıp gittiğini biliyorum Sezer'cim :) hem öğrencilerini hem de kendini bu atmosferden mahrum etmediğine sevindim..İst. da yaşayanlar için nasılsa artık; kaos ve curcuna sıradan bir durum oldu ;) sevgiler...
Döngü,hareketi kutsal bir tören gibi kabul edenlere her zaman güzel şeyler sunar;iç içe geçmiş beyin,görgü besinleri;güzel bir gezinti;doyurucu olmuş Esin;kutluyorum.
YanıtlaSil@Guven,
SilTeşekkürler sevgili Güven.. Yorumunun ardından 'döngü' hareketi kavramına takıldım bir an! ve dilime dolandı ne hikmetse "Döndüm Daldan Kopan Kuru Yaprağa Leylim Ley :)" dönence içinde, arı misali besleneceğiz derken bazen gıda zehirlenmeleri de olmuyor değil!.. ama çokçası hoş tatlar ve bazen de akla hayale gelmez anılar kalıyor geriye..Esenlikle...
Farklı zamanlarda iki yorum yazdım, sanırım elinize ulaşmadı. Emek verip hazırlamışsınız. Eğitici, bilgilendirici, düşündürücü bir çalışma olmuş. elinize sağlık.
YanıtlaSil@Makbule Abalı,
SilYorumunuza geciken yanıtım için beni mazur görün ltf. çünkü bu süreçte internetin olmadığı bir yerde ve şehir dışındaydım bu yüzden bloğuma giremedim ve dolayısı ile mesajınızı yayınlayamadım..Çok teşekkür ederim değerli yorumunuz ve ilginiz için Makbule Hanım. Sevgiyle ve esenlikle kalın..
Fuarı tam anlamıyla gezebilmek için bir kaç gün ayırmak gerekiyor aslında. Ama İstanbul şartlarında bu çok zor maalesef.
YanıtlaSilBiz ziyaretimiz esnasında sadece 2 salonu gezebildik, onlar da kitaplar için ayrılan bölümlerdi.
Söyleşilere de katılamadık, bu sergileri de gezemedik.
Önceki senelerden birinde sergi kısmını dolaşma şansım olmuştu, hakikaten güzeldi.
Sayenizde en azından bir kısmını görme şansım oldu, teşekkürler;)
@beyza aydin baser,
SilSevgili Beyza sayfama hoş geldiniz.. Aslında fuara gelmeden önce zamanı doğru değerlendirmek adına, fuar programını inceleyip, öncelikleri belirlemek gerekir.. ama bizler her şeyi doğaçlama ve spontane yaşamayı sevdiğimiz için, ne dense planlı, programlı hareket de edemiyoruz ;) hiç değilse 2 salonu gezebilmişsiniz yine de.. biz de çok istediğimiz halde, dinlemeyi düşündüğümüz bir iki panele saati dolayısı ile katılamadık.. malum İst. da dönüş trafiği!.. ama çok istediğimiz sanat salonunu gezebildiğimiz için de kendimizi şanslı hissettik diyebilirim.
Değerli yorumunuz için teşekkür ederim.