Ben pırıl pırıl bir gemiydim eskiden.
İnanırdım saadetli yolculuklara.
Adalar var zannederdim güneşli, mavi, dertsiz.
Bütün hızımla koşardım dalgalara.
O zaman beni görseydiniz.
(...)Şimdi o akşam saatinde/ Dönüyorum görmüş, geçirmiş, atlatmış,/
Denizlerin doymayan sahilinde...
(*) Özdemir Asaf 'Pay'
Atamam kendimi denize, dünya güzel; Serde erkeklik var, ağlayamam.
(*) Orhan Veli Kanık 'Ayrılış'
'Bu Gemi Ne Zamandır Burada'
Bırakırım şarkımı eğer istersen. Kaçırırım gözlerimi yüzünden,
Bırakırım şarkımı eğer istersen. Kaçırırım gözlerimi yüzünden,
yüreğini titretirse. Dolaşırken ürkütürsem ansızın,
çekilip başka yola saparım.
çekilip başka yola saparım.
Çiçek örerken tedirgin edecekse seni, bahçene girmem. /
Suyu kabartırsa eğer, dalgalandırırsa, / yüzdürmem kayığımı senin kıyında...
(*) Rabindranath Tagore ' Bırakırım Şarkımı'
Bu gemi ne zamandır burada / Çoktan boşaltmış yükünü /
Gece de ölmüş, rıhtım da bomboş / Mavi bir suyun düşünü uyutur bir tayfa
Gece de ölmüş, rıhtım da bomboş / Mavi bir suyun düşünü uyutur bir tayfa
Arkada, güvertede
Ah, neresinden baksam sessizlik gene.
Ah, neresinden baksam sessizlik gene.
Yürürüm usuldan, girerim bir meyhaneye
İçerde üç beş kişi / Yalnızlık üç beş kişi
Bir kadeh rakı söylerim kendime
Bir kadeh rakı daha söylerim kendime
- Söyle be! ne zamandır burda bu gemi.
Denizin değil hüznün üstünde.
Denizin değil hüznün üstünde.
Belki yarın gidecek. Bir anı gelecek bir başka anının
yerine.
İnsan bazan ağlamaz mı bakıp bakıp kendine.
İnsan bazan ağlamaz mı bakıp bakıp kendine.
-Edip Cansever ' Bu Gemi Ne Zamandır Burada'-
"Anamın bıraktığı yerden sarıl bana."
***
Dans eder Mayıs rüzgârları denizde.
Dolanırken beyaz dalgaların üstünde,
Gezinir kıyıdan kıyıya yüzeyde. Köpürür sonra denizle birlikte,
Süzülerek gümüş iplikler gibi havada.
Söyleyin, gördünüz mü benim canımın canânını?
Kutlu gün! Kutlu gün!
Esin Bozdemir
Kutlu gün! Kutlu gün!
Mayıs rüzgârıyla giden!
Aşk acı verir aşkı yitirirsen!
***
Aşk acı verir aşkı yitirirsen!
***
(*) James Joyce, 'Dans Eder Mayıs Rüzgarları Denizde'
Çeviren: İsmail Haydar Aksoy, “Chamber Music”den (1907)
Çeviren: İsmail Haydar Aksoy, “Chamber Music”den (1907)
Esin Bozdemir
ah ben de en çok martı fotosu çekmeyi seviyom. hatta kitabımın kapağında bile martı fotosu var ki. ah ah ya :)
YanıtlaSil@deeptone,
Silİstanbul'da yaşayıp ta martılara hayran olmayan var mıdır acaba!. Ki onlar göze girmekte öylesine becerili ki!.
sen aslında biraz da martı gibisin..o blog senin bu blog senin uçup durmaktasın ;)
kitabının kapağındaki martı uğur getirsin sana deeptone'cim :)
Ben de ben de çok seviyorum martıları. O "gaak"diye bağıran koca seslerini bile. Ustalardan dizeler güzel fotoğraflarına çok yakışmış :)
YanıtlaSilSevgiler
@Çınar,
SilO "gaak" diye bağıran koca sesleriyle, en dalgın olduğumuz anımızda bile aslında bize kendilerini hatırlatıyorlar:)
adeta "ben burdayım, benimle ilgilen" der gibi!.. :) sonra onları izlerken bir anda her şeyi unutuveriyor insan :)
beğenilerin için teşekkür ederim..şairlerimizin dizeleri ve konu mankenimiz güzeldi ;)
Sevgiler
Şiir, kuşlar ve deniz... Ne uyumlu bir üçlü. Ve siz bu uyumu fotoğraflarınızla ölümsüzleştirmişsiniz. Orhan Veli Kanık'ın "Ayrılık şiiri benim de çok sevdiğim bir şiirdir.
YanıtlaSilDaha güzel bir dünyada yaşamak umuduyla...
@Makbule Abalı,
SilŞiir, kuşlar ve deniz.. bu üçlü, 'daha güzel bir dünyada yaşamak umudumuzu' diri tutuyor.
Doğamız ve sanat iyi ki var..