Biraz havadan-sudan, biraz kitaplardan, sinemalardan, biraz hayattan ve masallardan...
Havamız son zamanlarda parçalı-bulutlu. Bir açık, bir kapalı ama daha çok kara bulutlarla kaplı. Hava böyle keyifsiz olunca, ya
kitap okumak ya da film seyretmek ilaç gibi geliyor. Bazen de mutfakta alıyorum soluğu. Ender yaptığım kekler, sütlü tatlılar... nasıl geçiyor gözümün önünden birer birer:)) 'ki, aslında en sevdiklerimdendir benim, lâkin şekerden olabildiğince uzak tutuyorum kendimi!.' ama söz konusu hava böyle parçalı bulutlu olduğunda!. küçük kaçamaklar yapmak için bahanem de hazır oluveriyor hemen:) keyifle tezgâha seriyorum malzemeleri ve ellerimi una bulayıp, en hamarat halimle;) hamurdan kalpler, yıldızlar, güneşler yapıyorum...sonra gelsin kekler, pastalar, kurabiyeler :) (tık tık)
Ya da, şaşkın havanın belirsizliği ve kasvetini içe sürüklememek için, dalmalı başka hayatların, başka serüvenlerin içine diyerek… takip ettiğim dergilere gömülüyor ya da yarım kalan kitaplarımı tamamlamak üzere roman kahramanlarımla baş başa oluyorum. (tık tık) Kitap mı? yoksa sinema mı? derseniz eğer, sinema sanki biraz daha ağır bassa da, kitapların da yeri bir başka!. Yani ayırt edebilmek biraz zor.
Hayat kısa, sanat uzun!
Sanat her şeyi ile pek bir insanca sarıp sarmalıyor. Sanata tutunmak; hayata tutunmak bir anlamda. Çünkü sanat, hayatın içinden doğuyor, kendisini var ediyor, beslenip çoğalıyor. Hayatın içinde milyonlarca hayatlar var. O hayatlar ki, bizi pek çok ortak duyguda, düşüncede buluşturuyor, bazen oradan oraya savuruyor, düşündürüyor…
Sinema ise büyülü bir dünya. Tarihi filmleri, biyografi
filmlerini, gerçeklerden uyarlanmış filmleri seviyorum. Bazen dram, bazen komedi...ama mutlaka öncesinde internette küçük bir araştırma yapıyorum. Önceden biraz fazlaca
hayalperestçe ve bana çocukça gelen bilim-kurgu filmlerini de artık, muhteşem görüntüler ve çekimlerden dolayı ilgi ile seyreder
oldum. Çünkü yaşamakta olduğumuz bilgi
ve teknoloji çağında artık ‘bilim-kurgu’ bize, kurgudan çok öte gerçeklik
duygusunu bizzat yaşatıyor. Gelecek uzayda, uzay ise sonsuz bir boyutta!. Sonsuzluğu
arayan insan, sınırsız suallerle dolu ve aynı zamanda büyük ‘heyecanlar,
arayışlar, buluşlar’ ve bir o kadar da ‘yanılsamalar’ içinde. Çünkü mutlak bir ‘son’
var er ya da geç bunun farkında. Ama hayat, bir tek senin için doğmak ve ölmek
arasında kalan zamanla sınırlı değil ki. O milyon kere, sınırsızca dönüp duruyor.
Biz ise bir su damlası!.. ‘bir varmış bir yokmuş’ diyecek kadar kısa ve sınırlı bir akışın
içindeyiz…O halde elden geldiğince verimli yaşayabilmek ve verimli kılabilmek gerek hayatı.
Ve müzik, ruhlarımızı kanatlandırmaya yetiyor… evrensel bir
dilde buluşturuyor bizleri. Ve bu hengameler arasında müzik, nefes almak
adeta. Başlı başına bir meditasyon. İçimdekine kulak veriyorum ‘sözsüz olsun
lütfen’ diyor. Acılı olmasın der gibi;) Enstrümantal mi? yerel mi? klasik müzik mi?
new-age mi? derken... kâh müzik Cd.leri, kâh radyo istasyonları arasında tur atıyorum,
ruhumun aradığını buluncaya kadar… Bir başka ses ‘bulamadın mı halâ’ diyor.. ‘hadi
sen söyle’ J ve...en sonunda... (tık tık)
Oysa ben, bugünlerde, ne konuşmak ne de bir şeyler söylemek
istiyorum. Şu aptal kutudan her Allah’ın günü yeterince konuşuyor birileri!.. dışarıda konvoylar halinde araç trafiği, seçim bayrakları, flamalarından gökyüzünü göremez olduk!.. ne büyük bir yarış, ne büyük bir mücadele!..kıran kırana!..
Diğer yandan rezillik diz boyu, çürümüşlük, kokuşmuşluk ona keza, yalanın bini bir para!. Bitse de kurtulsak! diyeceğim.. acaba? mümkün olacak mı bu!.. pek aklım almıyor, ama yine de umut etmek istiyorum.. Ve bu defa gerçekten şaşırmak istiyorum!.. Sokaklar kalabalık, kafalar yeterince allak bullak ve karışık. Oysa her şey ortada ve açık. Benim/se düşüncelerim net!. Hukuk ve adalet kazansın, ahlak kazansın, insanlık kazansın istiyorum. Önce, ‘VATAN’ diyorum. 'Önce Vatan Sağ Olsun!' Gerisi boş ve hepsi hikâye!.. Şu gök kubbenin altında hep birlikte barış içinde özgürce ve huzurla yaşamak tek özlemimiz. Ve inanıyorum ki, bu temenniler hepimizin... Artık daha fazla ağlamak değil, gülmek istiyoruz biz.
Diğer yandan rezillik diz boyu, çürümüşlük, kokuşmuşluk ona keza, yalanın bini bir para!. Bitse de kurtulsak! diyeceğim.. acaba? mümkün olacak mı bu!.. pek aklım almıyor, ama yine de umut etmek istiyorum.. Ve bu defa gerçekten şaşırmak istiyorum!.. Sokaklar kalabalık, kafalar yeterince allak bullak ve karışık. Oysa her şey ortada ve açık. Benim/se düşüncelerim net!. Hukuk ve adalet kazansın, ahlak kazansın, insanlık kazansın istiyorum. Önce, ‘VATAN’ diyorum. 'Önce Vatan Sağ Olsun!' Gerisi boş ve hepsi hikâye!.. Şu gök kubbenin altında hep birlikte barış içinde özgürce ve huzurla yaşamak tek özlemimiz. Ve inanıyorum ki, bu temenniler hepimizin... Artık daha fazla ağlamak değil, gülmek istiyoruz biz.
Şimdi biraz da sükut lâzım bize. Perdeleri kapatıyorum. Bugün ‘kapalıyız’ !. Karar
verdiğimiz filmi seyretmek üzere, (tık tık) kendi cep sinemamızın karşısına geçip, uzatıyorum ayaklarımı... veee dalıyorum başka hayatların kuytularına..
Esin Bozdemir
Film Önerileri 'Amiral', 'Tepelerin Ardında',
Bugünlerde sinemalar da bile seçim reklamları... Ortamdan uzaklaşmaya karar verip sinemaya gidiyoruz ama daha film başlamadan ve tam ortasında kendilerini yine hatırlatıyorlar sağolmayasıcalar:)
YanıtlaSil@sezer eser perker,
SilHem de nasıl bir propaganda!.. kapıdan kovsan bacadan girecekler hesabı :)
seviye desen düştükçe düşüyor, onların yerine biz utanıyor ve küçülüyoruz!.
ama hepsi bizim insanımız işte!.aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık :))
Üç aşağı beş yukarı aynı duygular içindeyim.
YanıtlaSilBitse de kurtulsak diyemediğimi farkettim yalnız. Bir önceki seçimlerde sayım yapılırken kesilen elektrikler, trafoları felce uğratan kediler(!) düşüyor aklıma hemen. En büyük dileğim sandıkların sağlıklı bir şekilde sayılması. Bir de halkın silkelenip kendine gelmesi, kör olmuş gözlerini açması. Yeter artık!
Satırlarında huzur buldum. Önerilerini de dikkate alacağım sevgili Esinciğim.
Öyle çok ihtiyacım var ki sessiz bir ortamda kafa dağıtmaya.
Ellerine sağlık diyor, teşekkürlerimi gönderiyorum.
Huzur senden hiç ayrılmasın.
Sevgilerimle..
@Zeugma,
SilBizim milletimiz işine geldiğini görüyor, duyuyor, konuşuyor!..yani işine geldiği gibi davranıyor!.
İlla tokatı yiyecek, yere serilip düşecek o zaman feryad figan edecek! Ekmeğinin derdine düşmüş fukara..
Gerçeği görüp de görmezden gelenler asıl utansın.
Herkes eşikte. Gözler seçim sonuçlarında!.. Bizden daha çok bizi takip edenlerse asıl okyanus ötesinde!..
Yaptıkları planları keyiflice seyrediyorlar. Okumayan, sorgulamayan akılsız bir millet olursak, gelir başka kurnaz akıl ele geçirir seni işte!.. Bizimkiler de küçük hesap yapadursunlar!.. ne diyelim..aynı çatı altındayız hepimiz.. vurgun hepimizi vuracak.. Bu yüzden bir kez daha diyorum ve umut ediyorum..Bu defa halkın gözü açılmış olacaktır!..
Sevgi ve huzur, barış ve kardeşlik ortamı hepimiz için gerçek olur inşallah..Tek temennimiz bu..
Güzel bir hafta sonu dilerim Zeugmacığım. Sevgilerimle..