Aylardan Mayıs, 2022
3 günlük hafta sonu tatilimizi Bandırma'da geçirdikten sonra İstanbul'a dönmek üzere hareket ediyoruz. Ancak dönüşümüzde yeni bir keşif rotası bizi bekliyor olacak.
Bandırma'dan İstanbul'a geliş gidişlerimizde eğer bir yere yetişmek gibi bir telaşımızın yoksa mutlaka güzergahımız üzerinde veya yakın çevresinde gezilip görülecek yerler nelerdir bakarız. Bazen özellikle farklı rotalardan gideriz, çünkü "yolun bize bir sürprizi mutlaka olacaktır." diye düşünürüz.
Bu defa işi şansa bırakmıyoruz. Çünkü ilgimizi çekecek bir öneriyi yola çıkmadan önce referanslarına güvendiğim kardeşimden alıyoruz. Kardeşim Karacabey Longozundan bahsediyor. Önce hayret ediyoruz, çünkü İstanbul'a giderken defalarca kıyısından geçtiğimiz Karacabey'de bir longoz olduğundan, bugüne kadar hiç haberimiz olmamıştı. Hani hep alışkınızdır 'kahverengi tabelalara' bakmaya... ve yol boyunca ne zaman bir kahverengi tabela görsek dikkat kesilir, zamanımız varsa istikametimizi bir anda değiştirir ve kahverengi tabelanın izini merakla süreriz. Ama Bandırma - İstanbul yolculuklarımızda, Karacabey'in kıyısından geçerken hiçbir şekilde 'Karacabey Longoz Ormanı' yazılı bir tabela ile karşılaşmadık bunu çok iyi biliyoruz.
Oysa, longoz ormanları yeryüzünde eşine az rastlanır alanlardır. Ülkemizin bilinen dört longoz ormanı içerisinde su-basar özelliğine sahip alanı ile en büyüğü olan longozun, Karacabey Longozu olduğunu öğrenince daha da şaşırıyoruz.
Bakalım yerinde görünce de şaşıracak mıyız!. bunu biz de merak ediyoruz. Bu arada, Karacabey Longozu lokasyon olarak tam nerede ve nasıl oluşmuş ? derseniz eğer;
- Karacabey ilçesine bağlı ve Yeniköy yakınlarında, Susurluk ırmağının oluşturduğu Kocaçay Deltasında meydana gelen longoz, Susurluk ırmağının Marmara denizi ile buluştuğu noktada oluşmuş. Bölge göl, bataklık, delta, kumul ve su-basar orman ekosistemlerinden meydana gelmiş.
Burada 270 civarı kuş türü tespit edilmiş. Bunlardan bazıları ; Ak Pelikan, Çamur Çulluğu, Kuğu, Sülün, Yeşil Ağaçkakan, Yalı Çapkını, Sürmeli Kum Kuşu ve Yılan Kartalı gibi nadir görülen türler olup; Kara Leylek, pasbaş patka, bataklık kırlangıcı, yeşilbaş, küçük balaban, gri balıkçıl, kuğu, sumru ve poyraz kuşu çıkrıkçın, macar ördeği, elmabaş gibi birçok kuş türü de burada üremekteymiş. Saz kedisi, yaban kedisi, su samuru gibi türlere ait izlere ve yılan balıklarına da halâ rastlanmakta imiş. -
Karacabey'e yaklaşınca nevigasyonu açıyoruz. Otobandan Karacabey'in merkezine yakın ara yollardan giderken nihayet bir yerde karşımıza 'Karacabey Longozu' tabelası çıkıyor. Yön tabelası ise bir görünüp, bir kayboluyor.... doğru mu gidiyoruz, yanlış mı derken!.. bizi longoza götüreceğine kanaat getirdiğimiz taşlı, tozlu tali bir yola giriyoruz.
Ve 'Karacabey Longozu' yazılı giriş kapısından geçerek alana doğru ilerliyoruz. Girişteki kulübede herhangi bir görevli olmadığı için, giriş ücreti de ödemeden geçiyoruz.
***
Burası Karacabey Longozu. Binlerce kuşun, ağacın, hayvanların ve
Anadolu kadim mera kültürünü taşıyan insanların ortak yuvası.
HOŞ GELDİNİZ!
Karacabey longoz ormanının, tozlu toprak yolunda bizi ilk karşılayan güzeller, sarı kızlar oluyor. Bir de ekosistem için son derece önemli olan 'gübre böcekleri' aracımızın önüne geçince sık sık aracımızı durduruyoruz. Arka ayakları üzerinde, geri geri giderek taşıdıkları gübrelerle, yuvarlana yuvarlana yol alan gübre böceklerin bu sevimli ve çalışkan halleri ilgimizi çekiyor.
***
Mor renkli karabaşların nefis görüntüleri. Asırlık ağaçların üzerinde şakıyan bülbüller, ibibikler, üveyikler, rengarenk ağaçkakanlar... ve bir daldan diğerine tırmanan sincapları görünce, daha ilk andan itibaren heyecanım tavan yapıyor :))
Gölün ormana, ormanın göle karıştığı doğa harikası bir yer burası.
Havada ise nefis bir ıhlamur kokusu!
Yeşilin tüm tonlarının hakim olduğu, zengin bir flora ve faunaya sahip olan longoz ormanında ağırlıklı olarak dişbudak, söğüt ve kızılağaçlar görüyoruz... bir de öyle çok ıhlamur ağacı var ki! Kokuları mest ediyor bizi. Bülbüllerin korosu ise başka bir alem.
Bu güzel karşılamaya hoş bulduk diyoruz biz de!
Doğanın tüm renklerini cömertçe sergilediği Mayıs ayında, yani tam mevsiminde bu geziyi gerçekleştirmiş olmanın sevincini yaşıyoruz bir de!. Çünkü göçmen kuşlar tam da bu zamanlarda yavaş yavaş gelmeye başlıyor...bazılarıyla yollarda karşılaştık.
Tabi ki kurallara harfiyen uyuyor, yol boyunca yandaki tabelalarda yapılan uyarıları da dikkate alarak aracımızı bir hayli yavaş sürüyoruz.
Yaban Hayatı için Lütfen Sessiz Olalım!
Toprak yol bizi bir noktaya kadar götürdükten sonra daha fazla ilerlememize izin vermiyor. Bundan sonrasını yürüyerek keşfedeceğiz. Ve tabi ki burada yaşayan canlıları rahatsız etmemek için çok sessiz olacağız.
Aracımızı park ettiğimiz yerin çok yakınında, daha yüz metre olmadan bir başka sürpriz ile karşılaşıyoruz!
Yoksa biz Afrika'nın bakir ormanlarında mıyız!.
Öğrendiğimize göre burası ‘Recep İvedik 6‘ filminin çekildiği yermiş. Sazlardan yapılan Afrika Evleri ve içinde küçükbaş hayvanların olduğu çay bahçesinden içeriye giriyor...birkaç görüntü alıp çıkıyoruz.
Ve patikadan yürümeye devam ediyoruz. Sarı kızlar uzaktan da olsa bizi izleyip duruyorlar.
***
Yönlendirme tabelalarında biraz eksiklik olsa da, sonunda patika yol bizi, su-basar ormanın içinde olan göllerden birine çıkarıyor.
Üstelik longozun içinde yer alan gölde sandal ile gezinti yapacağımızı görünce daha da seviniyoruz. Yarım veya tam tur seçeneklerinden tam tur gezinmeye karar verip kendimizi Sandalcı Kemal bey'e teslim ediyoruz. Kemal bey bizi longozun içinde hem gezdiriyor hem de harika rehberliğiyle bizi bilgilendiriyor.
***
***
"Burası çok özel, çok eşsiz bir yer. Bir çok kişi bu longozu bilmiyor! Geldikleri zaman ise böyle bir yerle karşılaşacaklarını hiç ümit dahi etmiyorlar. Sakin bir yer olması, doğayla baş başa olmaları insanları rahatlatıyor. Ben gönüllü olarak gelen ziyaretçilere bu güzelim doğayı 'Karacabey Longozu'nu tanıtmaya gayret ediyorum. Çocukluğum, gençliğim hep bu longozda geçti. Buraları iyi bilirim. İçindeki yılan balıklarını elimizle yakalar sonra yeniden salardık. "
"Longozdaki sulak alanlarda ilk olarak su papatyası, ardından su mercimeği, daha sonra ise nilüfer çiçekleri açar..." derken su mercimeklerini ve gölün yüzeyini kaplayan nilüfer çiçeklerini gösteriyor bize.
***
***
"Yavaş yavaş göçmen kuşlar da gelmeye başlayacak. Ben onları gökyüzüne baktığımda şimdiden görüyorum." diyor.
" Burası koruma altında. Bu yüzden burada piknik yapmak, ateş yakmak kesinlikle yasak. Burayı korumaya çalışıyoruz. Ziyaretçilerimizden de aynı duyarlılığı göstermelerini bekliyoruz."
Kemal Beyin doğup büyüdüğü topraklara gösterdiği bu sevgi ve ona duyduğu bu saygı, verdiği değer takdire şayan. Ancak her geçen gün nesli tükenen su-basar ormanlarımız içinde burası son birkaç longozdan biri. Bu doğa hepimize bir armağan, ona bu özeni hepimiz göstermeli, onu korumalı ve gereken değeri vermeliyiz.
Yaklaşık yarım saat süren sandal gezimiz sona eriyor. Patikalardan ormanın içine doğru yürürken bu defa 'Kuş Gözetleme Kulesi'ne gidiyoruz.
Yeşilin bin bir tonunun suyla bütünleştiği, bitki ve kuş çeşitliliği bakımından oldukça zengin olan Karacabey longozu hem doğa yürüyüşleri hem de kartpostallık görüntüleriyle doğa severleri ve doğa fotoğrafçıları için harika bir seçenek. Doğayı iliklerinize kadar hissedeceğiniz, Türkiye’nin bu en büyük longoz ormanını keşfetme sırası şimdi sizde.
Ekimde gitmiştik, hiç su yoktu. O kırmızı tekneler karada öylece bekliyordu. Mayıs ayı gidilesi bir zamanmış.
YanıtlaSil@adadeniz,
SilAğustos ve Eylül'de sular çekilmeye başlıyormuş. Bizim ziyaretimiz de çok önceden planlanmış değildi, lâkin longoz için olabilecek en doğru zamanda gitmişiz. Biz gittiğimizde mayısın ilk haftasıydı, nilüferler yeni yeni açmaya başlamıştı, asıl birkaç hafta sonra nilüferler ve su papatyalarının çoğalacağını...göçmen kuşların da daha çok görünür olacaklarını söylemişlerdi.
@müfred,
YanıtlaSilGiderseniz eğer, bahar mevsiminde gitmenizi öneririm. Mayıs -Temmuz arasında...
İğneada ve Acarlar Longozu ile ilgili epey bilgim vardı ama burası ile ilgili en detaylı bilgiyi sizin geziniz ile öğrenmiş oldum:) Sonbaharda renkler daha güzel olur mu acaba?
YanıtlaSil@SzgnBsl,
SilEn ideal mevsimin ilkbahar olduğu söyleniyor. Sonbaharda ağaçlık alanlar mutlaka renkli ambiyansla güzel olur, ancak kuraklık hakim nedeniyle göl de
kurumuş olacaktır.
Son 15 yılda enaz 40 kere geçmişimdir Karacabey'den. Hiç bilmiyordum. Tüh! Çok teşekkürler. Harika bir paylaşım olmuş :)
YanıtlaSil@tülin,
SilKaracabey Longozu’nu yakın tarihe kadar ilçe halkı dahi bilmiyormuş. Sosyal medyada karşılaştığım görüntülerin en eskisi 2019- 2020 tarihli. Ama artık öğrendiğinize göre, Karacabey'den transit geçmeyip bu doğa harikası yeri siz de ziyaret edersiniz ;)
Harika doğa hiç duymadım,hayan kaldım.Çok teşekkürler Esinciğim.
YanıtlaSil@Arzu Sarıyer,
SilBiz de yıllardır Karacabey'in kıyısından geçeriz, ancak yeni öğrendik. Bazı yerlerin tanıtımı ne yazık ki yetersiz oluyor. Ben teşekkür ederim. Sevgiler, selamlar Arzu Öğretmenim.
E ben bu yazıya yorum bırakmıştım, bırakmamış mıydım? Uzuuuuuunnnnnn senelerdir Bursa'da yaşayan biri olarak, Longoz'u keşfedeli 3-5 yıl olmuştur. Gerçekten de doğa harikası bir yer. Bu longozu, Acarlar Longozu ve İğneada Longozu sonrası keşfetmiş olmam da harika değil mi? Ama suç bende değil, daha önce bölge halkı bilse de dışarıdan bu şekilde gezmeye imkan yoktu, film seti nedeniyle şikayetler çok olsa da hala bakir ve güzel bir yer. 2 yıldır yapılan gece gözlemi etkinliğine katılamadım ama seneye çok istiyorum, umarım meteor yağmurunu seyretmek de kısmet olur.
YanıtlaSil@Evren,
SilBak ben de şimdi senin sayende, her yıl Ağustos ayında Karacabey longozunda düzenlenen meteor yağmuru gözlem etkinliğinden haberdar oldum. Sosyal medyada biraz araştırınca; 'bu etkinliği Doğa fotoğrafçısı Alper Tüydeş’in organize ettiğini, bu yıl ki meteor yağmuru gözlem etkinliğinin ise 6 Ağustos Cumartesi günü Karacabey Longoz Ormanı’nda gerçekleştirilmiş olduğunu öğrendim. Bir an gözümde canlandı, gökyüzündeki o ışıltı ambiyansı ve longoz içindeki derelerin aynasına yansımalarını...ah ne muhteşem oluyordur kim bilir!. aklımın bir köşesine yazdım. İnşallah size de, bize de gökyüzünün bu görsel şovunu izlemek nasip olur. Sevgiler, esenlikler dilerim sevgili Evren.