Ümidimiz 2010 !..
Mutlu Yıllar hepinize
Görsel: Deviantart
Uzun zamandır süregelen sisli havaların etkisi ile kapalı kaldığımız mekânların yeknesaklığı içinde geçirdiğimiz bir haftadan sonra, nihayet diğer günlere nazaran daha açık bir Pazar sabahına uyandık ilk kez! Böyle açık bir havayı yakalamışken, parlayan güneşi görünce de “kim tutar bizi!” diyerek soluğu dışarıda aldık. Hanidir, şöyle endamı seyir etmediğimiz ‘Beyoğlu istikametine doğru uzanmak’ fikrinde karar kılarak ama bu sefer kendi aracımıza binmeden gitmeyi yeğleyerek yola koyulduk. Çünkü tahmin edeceğiniz gibi hava böylesine güzel olunca İstanbul trafiğine çıkmak, artık keyif olmaktan çıkıp işkence haline dönüşünce, bir daha arabaya binmeye tövbe eder hale geliyor insan.
Önce İstiklal’de hummalı bir kalabalıkla yürümenin, yürürken; kitap kokusu, sokak çalgıcılarının ahenkli sesleri, tempolu rock müzikler, jaz müziği, elinde gitarı ya da bağlaması ile özgün müziği, türküsü, senfonisi, ideolojilerini ve politik düşüncelerini dillendiren, slogan atanların, yazan-çizen ve dergi dağıtan gençlerin, sinema afişlerinin renkli görüntüleri… Taksim meydanında toplanan ve haykıran yürekli seslerin, bir yanda çiçekçi kadınların elinde bir demet gül ile sana doğru uzanıveren kolları, güvercinlere yem atan çocukların neşeli çığlıkları arasında dolaşmanın hoşluğu içinde…