Sizi bilmem ama ben güne kahvaltısız asla başlayamam. Ve iki
lokma bir şeyler dahi yesem yanında da illa ki çayım olacak!. Yani öyle güne
kahveyle, sütle başlayanlardan değilim. Önce çayım güzelce demlenecek demlenme işlemi
itina ile gerçekleştirilecek, ardından sıcak suyla ısıtılmış ince belli bardağım
kırmızı damalı porselen tabağındaki yerini alacak… veeee çayımız burcu burcu
kokusuyla demlikten süzülüp servisi yapıldıktan sonra ilk yudum ‘hüpppp’ letişi ile afiyetle çayın nefasetine
varılacak.. ve mis gibi bir gün/aydın olacak bana.) sabah
şeriflerim(iz) de hayrola !
Üstelik çay tutkum tiryakilik derecesindedir de!. Yaz – kış,
sabah- akşam, çalışırken ve dinlenirken, yazarken-çizerken mutlaka çayım da
olur yanımda.
Çay bu kadar önemliyken hayatım(ız)da doğal olarak ‘Bir çay
daha lütfen’ diyerek söze başlayan ve kitabına bu ismi veren yabancı bir
kadının söyleyecekleri de bir o kadar meraklandırır beni.