Bayramda Ege Bölgesi ve Alternatif Gezi Destinasyonları

“En yüce gök kubbenin altında ve dünyanın en güzel iklimi içinde kurulan İzmir ve çevresinin önemi, bütün dünyanın ilgisini çekmektedir.”

Yüzyıllar öncesinden bizlere böyle sesleniyor Heredot. Hiç yabana atılabilir mi bu sözler. Öyle ki, gündüzleri dalgalarla güneşin, geceleri yakamozla denizin buluştuğu, muhteşem Ege’nin kucağında, dört mevsim rüzgârlarla okşanan kıyılar tıpkı şiir gibi! 

İnsan böylesi bir manzaraya baktıkça şair de olur, ressam da!. Eski çağlardan bu yana, nice kültürleri harmanlayan, üzerinde Tanrıların ayak izi bulunan topraklar…en çok turist ağırlayan bölgemiz içindedir Ege kıyıları. Bayram'da nereye gitsek acaba? dediğinizde, Ege kıyılarında da seçeneğiniz bir hayli fazla. Doğa ve kültür turizmi iç-içe oldukça renkli ve keyifli bir tatil geçirebilirsiniz Ege'de. Sizler için kendi gezilerimizden derlediğim tatil seçenekleri;  

1- FOÇA

ESKİ FOÇA - YENİ FOÇA ve KOZBEYLİ KÖYÜ

Kıyısında Kent duvarları ve Beş Kapılar Kalesi, arkada asırlık Kayalar ve Fatih Camii, sırtlarında yel değirmenleri ve önde balıkçı tekneleri ile Foça,  Batı uygarlığının temellerinin atıldığı, sanat dolu bir medeniyetle buluşacağız Ege’nin en şirin beldelerinden biridir.

Taş evleri,  daracık sokakları, faytonları, değirmenleri;  kıyısında balık restoranları, kafeleri ve Ege’nin meltemleri ile Foça’nın cazibesine kapılmamanız mümkün değil! hele ki mehtabın seyrine doyamayacaksınız… Üstelik Foça’da antik çağların izini süreceğiniz pek çok yer var. 

Eski ve Yenifoça’da, küçük beldelerin ve sahil kentlerin dinginliği, içe huzur veren o aheste halini yaşayacak olmanız size çok iyi gelecektir bundan emin olabilirsiniz.

Ve buralara kadar geldiğinizde önerimiz bir de Ege köyleri arasında yıldızı parlayan Kozbeyli Köyü’ne gitmeniz olacaktır. Köyü meşhur eden ise dibek kahvesidir. 

Kozbeyli Köyü havadar konumu, otantik yapısı, tarihi yapıları ve meşhur dibek kahvesinin, insan sıcaklığı ile buluştuğu samimi bir atmosfer. Ve bu şirin köyde küçük bir sanat atölyesi de bulunuyor ‘Turuncu Sanat evi’ nde taş ve ağaç magnetler ve değişik sanatsal ürünler görebilmeniz mümkün. Tatil hatırası küçük ve şirin hediyelikleri buradan temin edebilirsiniz.  

 Detaylı bilgiler: 

Eskifoça: burada - Yenifoça ve Kozbeyli Köyü burada

*****

2- ÇEŞME  
Ildır Köyü - Erythrai Antik Kenti  

Tarihini rüzgârlarla birlikte yazan yörelerin başında Çeşme geliyor. Çeşmenin rüzgârlarını kanatlarına alıp çağlar boyu insanlığa hizmet etmiş olan emektar yel değirmenleri karşılayacak ilk önce sizi. Çeşme Kalesi ve içinde yer alan Çeşme Arkeoloji Müzesi, Kale’nin hemen yanında Kervansaray gezilecek yerler arasındadır. Çeşme tarihinde Çaka Bey ve Cezayirli Hasan Paşa ilginç yaşam öyküsü ve kahramanlıklarıyla şöhretli olan isimlerdir. 

Tarihi, kültürü, iklimi, coğrafyası, harika deniz ürünleri, balık restoranları, barları, eğlence hayatı ve küçük turizm beldelerinin kendine has incik boncuk alışveriş mekanları ile plajları ve windsurf olanaklarıyla Çeşme’den memnun kalacaksınız. 

detaylı bilgiler burada

****

MS 2. Yy. ın ilk çeyreğinde Roma Senatörü Tİ. Julis Celsus Polemaeanus’un 

mezarı üzerine inşa edilmiş bir anıt olan Celsus Kitaplığı.

3- SELÇUK - EFES

Burası Anadolu'nun batı kıyısında, bugünkü İzmir ili Selçuk ilçesi sınırları içerisinde, antik dünyanın en önemli yerleşim yerlerinden ve dünyadaki en ünlü antik kentlerden biri; Antik Efes Kentidir. 

8000 bin yıllık tarih, dünyanın en büyük tiyatrosu, kral yolunun denizle buluştuğu nokta, dönemin başkenti, dinlerin kesiştiği kutsal mekânlar, dünyanın en büyük doğal müzesi, tarihin gerçek tanıklarının rehberliğinde zamanda yolculuğa çıkacağınız eşsiz topraklar.

detaylı bilgiler burada 

- EFES - ARTEMİS TAPINAĞI - MERYEM ANA - YEDİ UYURLAR - SELÇUK - EFES MÜZESİ - İSABEY CAMİİ - ST.JOHN KLİSESİ -

(detaylı bilgi için üstte yazıların üzerilerine tıklayınız) 

4 - BERGAMA (PERGAMON ANTİK KENTİ) 

Antik Çağın Metropolü

2014 Yılı UNESCO  DÜNYA MİRAS LİSTESİNE girmeyi hak eden ve Asya’nın en büyük bilgi abidesi ve Antik Çağın Roma Döneminin en önemli  metropolü olan PERGAMON’ da çağlar öncesine yolculuk yapacaksınız.  

Antik kente çok daha pratik bir şekilde ulaşmanızı sağlayacak olan 'Akropolis Teleferik' keşfinize ayrı bir heyecan katacaktır. Akropol alanı, Traian Tapınağı, Dionysos Tapınağı, Athena Kutsal Alanı ve Antik çağın en büyük tiyatrosu Pergamon Antik Kenti’nde ve (şu an olmayan) sadece birkaç zemin taşının yer aldığı Zeus Sunağının bulunduğu alan da görmeniz gereken başlıca yerler arasındadır.. 

Kızıl Avlu -Red Basilica (Serapeion) - Mevlana Hacı Hekim Hamamı – tarihin izleri kadar, antik el dokuması harika kilimler de dikkatinizi fazlasıyla çekecektir.

Detaylı bilgiler burada

5 -ASKLEPION ANTİK KENTİ

Antik Çağın Şifahanesi

Antik çağın ve Anadolu’nun en önemli sağlık merkezlerinden olan Bergama’daki Asklepion aynı zamanda dönemin ünlü hekimlerinin yetiştiği bir tıp okulu ve dünyanın ilk psikiyatri hastanesi olarak da tarihe geçmiş. Radyoaktif özellikleri günümüzde keşfedilmiş şifalı suları, yüzyıllardır insanlar tarafından sağlık amaçlı kullanılmış. Asklepion asırlar önce bünyesindeki seçkin hekimler ve müzik, çamur banyoları, su ve spa terapileri, meditasyon, telkin, doğal bitkisel karışımlar, masaj, aromaterapi, özel diyetler gibi günümüzde tekrar popülarite kazanan yöntemlerle hastalara şifa dağıtan bir sağlık merkezi olmuş.

Detaylı Bilgiler burada

*****

6 - KUŞADASI 

Yerli ve özellikle yabancı turistlerin büyük gemilerle ( Cruise ) geldikleri  Kuşadası şirin bir liman kentidir. Tarihi çarşıları, hamamları, camileri, manastırları ve kaleleriyle pek çok tarihi esere ev sahipliği yapmaktadır. 

Yakın çevresinde görmeniz gereken yerler içinde başlıcaları: *Kurşunlu Manastırı, *Melia (Mykale) Dilek Yarımadasındadır, *Güvercinada, *Şehir Surları ve Kale Kapısı, *Ilıca Tepe, *Kervansaray, *Kaleiçi Camii, *Kaleiçi Hamamı * Pygela Antik Yerleşimi, *Tarihi Su Yolları, *Yılancu Burnu, * 17.yy'a ait Belediye Hamamı *Kasım Yaman Parkındaki Taş Eserler...

*****

7 - DİLEK YARIMADASI 

Güzelçamlı sınırları içinde ve Kuşadası'na 28 km. uzaklıkta olan Dilek Yarımadası Miliparkı, derin kanyonları, koyları, Kızılçam ve Karaçam orman dokusu ile zirvesinde ‘Dilek Tepesi', içinde akarsuları, dereleri ve vadilerinde çeşitli hayvan ve bitki türlerinin barındığı… bakir kalabilmiş muhteşem bir yarım adadır. Flora ve faunasıyla Türkiye’nin en zengin Milli Parklarından biridir. 

Halk arasındaki eski adı Kalamaki olan Dilek Yarımadası Aydın ilimizin Kuşadası ve Söke ilçeleri sınırları içinde bulunmaktadır. ( Güzelçamlı beldesi )  1966 yılında milli park ilan edilerek koruma altına alınmış, yurdumuzun en önemli doğal alanlarından biridir. Daha sonra Büyük Menderes Deltası'nın da katılması ile ( 1994 ), Dilek Yarımadası- Büyük Menderes Milli Parkı adını almıştır. 

Dilek Yarımadası 6 km. genişliğinde 20 km. uzunluğunda ve 27675 hektar büyüklüğündedir. Yurdumuzun yedinci büyük milli parkıdır. Milli Park içindeki tek yerleşim yeri, güneyinde yer alan eski adı Domatia olan Doğanbey Köyü'dür. Açık hava müzesi durumunda bulunan burada eski Rum ve Türk evleri, şapel, kilise ve ziyaretçi tanıtım merkezi bulunmaktadır. K.Menderes ve B. Menderes deltaları arasında bulunan ve Aydın Dağlarının bir uzantısı olan Dilek Yarımadası oldukça engebeli bir arazi yapısına sahiptir, derin vadiler ve kanyonlarla yarılmıştır. En yüksek yeri olan  Dilek Tepe ( Mykae )  1237 m. dir,Milli Park adını buradan almıştır. 

Akdeniz ikliminin hakim olduğu yarımada zengin bir bitki örtüsüne sahiptir, bu durum yaban hayatını da olumlu etkilemiştir. Yurdumuzda yetişen bitkilerinden oluşmuş bir botanik bahçesi gibidir. Çok güzel plajlarında  bulunduğu ve hiçbir yapılaşmanın olmadığı Dilek Yarımadası çok sayıda yaban hayvanına, kuş türlerine ve deniz canlılarında  ev sahipliği yapmaktadır. 

Bir tam gününüzü Milli Park'a ayırabilirsiniz..Çünkü Milli Park aynı zamanda muhteşem koylara sahip. Hem orman dokusu içinde bol bol yürüyecek misss gibi havayı soluyacaksınız ve belki de daha önce hiç görmediğiniz endemik bir bitkinin varlığına tanık olup şaşıracak, sevineceksiniz...bol bol fotoğraf çekebileceksiniz, hem de koylarında denize girebileceksiniz. Elbette temennimiz uluslararası öneme sahip olan Dilek Yarımadası'nın  bu özelliklerinin  korunabilmesidir. 

(( Tarihe, özellikle antik çağlara ilgi duyuyorsanız eğer, İzmir ve Aydın arasında pek çok antik kent bulunmaktadır. Dilek Yarımdası'nda doğa harikası milli parkın içinde tertemiz oksijeni depoladıktan sonra yakın çevredeki antik kentleri de keşfedebilirsiniz. Coğrafi konumu gereği, isterseniz belli bir noktaya kadar aracınızla gidip ardından patikalar arasında ve harika faunası ile endemik bitki örtüsünün içinde yürüyerek dağ yollarında  keşfedeceğiniz kimi antik kentleri özellikle görmenizi öneririm. Priene ve Milet mutlaka görülmeli.))

****

8 - PRIENE ANTİK KENTİ
AZİZ NİCHOLAS KLİSESİ (NOEL BABA)

Yaşadığı çağa damgasını vuran ve uygarlık tarihinin ilk müzakerecisi ve adaletin temsilcisi olan Bias’ın kenti Priene’de antik çağların izlerini sürmek keşif merakınızı öne çıkaracaktır. 

Bu şirin İon kentinin birbirini dik kesen sokaklarına ızgara planının bundan yüzyıllar önce hayata geçirilmiş olduğunu görünce şaşıracak ve aslında antik çağların mimari de ve sanatta ne denli başarılı olduklarını bir kez daha anlayacaksınız. 

Ayrıca, Priene mahkemeleri en zor davalarda dahi öyle adil kararlar alırdı ki, bu yüzden tüm Ege Coğrafyasında adını altın harflerle tarihe geçirmiş bir kent olarak yerini almıştı.  Bunu meclis binası olarak kullanılan (kare planlı taş basamaklı; Boutelion) alanda göreceksiniz. Athena Tapınağı, Antik Tiyatro ise halen oldukça sağlam ve görülmeye değer. 

Samsun (Mykale) dağının eteklerine kurulu Miletos Antik Kenti’nin, Büyük Menderes Deltası'na ve Ege Denizi'ne hâkim manzarasının yanı sıra, insanı ezmeyen mimari özellikleri sayesinde kentin sokaklarında dolaşırken, daha önce gezmiş olduğunuz antik kentlerde hissettiklerinizden çok daha farklı duyguları yaşayacaksınız. (gibi geliyor :)) tabi ki tarihe ve özellikle antik çağ tarihine meraklı iseniz ;)

Detaylı bilgiler burada

*****

9 - MİLET ANTİK KENTİ

Milet Antik Kenti, Eski Söke - Didim karayolu üzerinde, tarlaların arasından beliren kahverengi tabelası ile bir ovanın orta yerinde karşılayacak sizi. Milet'i çevredeki diğer antik kentlerden ayıran bir başka özellik de kentin çok büyük bir alana yayılmış olmasıdır.  

“Miletos” dendiğinde Ege Denizi’nin hükümdarı olarak Arkaik Dönem’de denizciliğiyle parlamış büyük bir kent gelir aklımıza. Bir İon kenti olan Miletos’a (Milet) Hititler dönemi’nde Milawanda denilmiştir.

Antik kentte ilk göze çarpan yerler tiyatroyla Bizans kalesidir. Ören yerinden giriş biletini aldıktan sonra ilk önce antik tiyatrodan başlayabilirsiniz gezinize.

Detaylı bilgiler burada

*****

10 - DİDİM - APOLLON TAPINAĞI 
Antik Çağın Kehanet Şehri

Yerin ve göğün tarihine bakanlar, kâhinlerin talihe yön verdiğine inananlar diyor ki; Didim 'Didyma' dünyanın en önemli kehanet merkezlerinden biridir. 

Antik çağlarda halkın en alt tabakasından, en üst tabakasına kadar kehanetlere, 'bilicilik yapan kâhinlere', büyü ve fala olan inanç oldukça fazla idi. Üstelik bu inançları, onların yaşamlarını yönlendiren en büyük faktördü. Ancak dinsel duyarlılıkları oldukça karışık ve değişkendi. Kendilerince yararlı ve güzel olan her şeyin ayrı bir tanrısı olduğunu varsayıyorlardı. Mesela denizlerin tanrısı Poseidon'du, aşk tanrısı Eros, şarap tanrısı Dionysos, ışık ve güneş tanrısı ise Apollon idi... 

Bilicilik mekânları ise kutsal mekânlardı. Bilicilik yapan kâhinlerde kutsal kişiler olarak toplum içinde büyük saygı görürlerdi. Bilicilik tapınaklarının değeri, önceden haber verdikleri olayların doğruluğuna göre artmakta veya azalmakta idi. Apollon Tapınağı ise kâhinlerin bilicilikleri yönünden rağbet gören önemli kehanet mekanlarından biri oldu. Buraya her sınıftan insanlar ve krallar bağışta bulunur ve gelecekleri konusunda yorumlar alırlardı. 

Antik Çağların en önemli kehanet merkezlerinden biri olan kâhinler diyarı; Didim, Apollon Tapınağı'na adım atarken sizi tılsımlı dişi canavarlar karşılayacak.. hatta efsunlu harabeler arasında dolaşırken, kimi kahinlerin sesleriyle irkileceksiniz. Daha önce Yerebatan Sarnıcı’nda da gördüğünüz ‘Medusa Başlı’ dişi canavarları görünce irkilecek, hatta çok fazla bakarsanız sizi de taşa çevirecekleri endişesi içinde :) kameraya bakarken, nasıl beraber poz verdiğinizi bile anlayamayacaksınız. 

Ege Bölgesi'nde İç ege ve Güney Ege'de daha pek çok gezilecek - görülecek yerler vardır. Sizlere önerdiğimiz bu gezi güzergâhları bizzat deneyimlediğimiz gezilerdir. 

'Önce büyüklerin ellerinden, sonra da küçüklerin gözlerinden öperek bayramlaşın' diyeceğim ama!! öyle sanıyorum ki pek çoğunuz toplu mesajla işi bitireceksiniz ;)) ne diyelim, en iyisini siz bilirsiniz.. içinizden ne geliyorsa; gezin, eğlenin, dinlenin... yeter ki gönüller bir olsun, memlekette de huzur ve barış...

Şimdiden her birinize keyif alacağınız geziler ve.. 

İyi bayramlar dilerim.

Esin Bozdemir 

****

BAYRAM TATİLİ ALTERNATİF GEZİ DESTİNASYONLARI

BAYRAMDA MARMARA BÖLGESİ GEZİ DESTİNASYONLARI

bakınız

BAYRAMDA BATI KARADENİZ GEZİ DESTİNASYONLARI

SAFRANBOLU - YÖRÜK KÖYÜ -  SAFRANBOLU'NUN DOĞAL GÜZELLİKLERİ
AMASRA - HADRIANAPOLİS ANTİK KENTİ

***

BAYRAMDA DOĞU KARADENİZ GEZİSİ DESTİNASYONLARI

Tarbzon'un İncisi Uzun Göl ve Sümela Manastırı'ndan Yansımalar

Trabzon Atatürk Köşkü ve Ayasofya Müzesi'nden  İzler ve Yansımalar

Giresun'dan izler ve yansımalar

Ordu: yeşilin, mavinin ve aydınlığın şehri
Çarşamba'da Tarihi Göğceli Camii
Samsun'dan izler ve yansımalar
Samsun Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti
Samsun Alaçam ve Mübadele Müzesi
Diyojen'in kenti Sinop'tan güncel ve tarihi yansımalar

***

ANITSAL KENT ÇANAKKALE
bakınız 

GELİBOLU YARIMADASI MİLLİ PARKI
bakınız

BAYRAMDA İSTANBUL'U GEZİYORUZ
bakınız - bakınız

DOĞU - BATI AKDENİZ ANTİK KENTLER
 ve 
ANTALYA
bakınız - bakınız - bakınız