6 Nisan 2009 Pazartesi

Şile'de bir pazar keyfi...


Bu hafta sonu rotamız Şileydi. Doğa gezileri ve fotoğrafçılıkla ilgilenenler için ve özellikle İstanbul’a yakınlığı açısından da tercih edilen belde, günü birlik seyahatler açısından çok bilinen bir yer olmasına karşın, yine de az duyulmuş pek çok özelliğe sahip. Hem tarihi zenginlikleri, hem de doğal güzellikleri söz konusu olduğunda, bilinmeyen yönleri, bilinenlerden daha fazla... 
Şile ismini kekik olarak anılan aroması yüksek bir bitkiden almış. Halk arasında İstanbul kekiği olarak biliniyor (Origanum Heracleoticum).

Marmara bölgesinin Çatalca-Kocaeli bölümünde İstanbul iline bağlı bir ilçe olan Şile, yaz ayları haricinde çok sessiz ve bakir bir yer. Yeni gelen bahar mevsimiyle birlikte hala kışın izlerini hissettiğimiz bir günde, zaman zaman güneş bize göz kırpar gibi yapmış olsa da genelde şiddetli rüzgarın hakim olduğu bir pazardı.
İstanbul’un hummalı kalabalığından uzaklaşıp, doğanın içimize huzur veren dinginliği yanında, martıların seslerine karışan dalgaların, orkestra ahengiyle dansları ve muhteşem panorama görülmeğe değerdi. 

Şile denince ilk akla gelenler, Şile Deniz Feneri, Şile Bezi, Şile Kalesi, Akşam güneşi, Ağlayan Kaya Mağaralarıdır. Şile’ nin alabildiğine uzanan parlak kumsalı yazın o sıcak günlerinin aksine şimdi sessiz bir bekleyişle balıkçı teknelerine eşlik ediyor. Dalgakıranda yüzer restoran tekneler de var, ekonomik boyutta balık, midye tava, ekmek arası yiyecekler yapıyorlar, süper manzara, tekne serinliği ile yemekler yenebiliyor.  
Ağlayan Kaya, Akşam Güneşi Mağarası, İlginç kaya yapıları, deniz fenerinin farklı açılardan görünümleri, tepelerden Şile'ye bakış açıları; liman içinde suya vuran yansımalarıyla teknelerin çeşitli görünümleri, ağ onaran balıkçılar, denize açılan tekneler, martıların süzülüşleri ile renklenen, hareket kazanan dalgakıranın değişik açıları ve buna benzer gün batımıyla estetik kazanan, renk efektleri ile değişen kompozisyonlar tahminimizden fazla film karelerine konu oldu. 

Denizin kokusunu içimize çekerek dalgakıranda yaptığımız kısa yürüyüşün ardından, Şile Kalesine tırmanarak tepeden kuşbakışı nefis bir panoramik görüntü her türlü yorgunluğa değecek türdendi.
Kaleye çıkarken yeni açan bahar dalları ve sarı, mor renkli birbirinden güzel çiçeklerde bize yol boyunca eşlik ettiler. İçimize ilham veren görüntüleri renkli karelere sığdırabilmek için eşim ve ben bol bol fotoğraf çektik. 

Şile’de her yıl Temmuz ayında düzenlenen Şile Bezi Kültür ve Sanat Festivalinde, daha sıcak ve güneşli bir günde bu güzel beldeye tekrar gelmeyi ajandamıza not ederek, bir hafta sonu gezimizi de noktalıyoruz.

Esin Bozdemir
İstanbul'a yakın bir başka haftasonu güzergahı daha bkz: İğneada

2 yorum:

  1. Destek için çok teşekkür ederiz..
    23 Nisan Özel SAYIMIZDA çocukluk üzerine bir yazınızı yayınlamaktanda onur duyarız...


    Eğer ilgilenirseniz birmilyonkalem@gmail.com adresine yazınızı bekliyoruz.

    Selam ve dostlukla...

    YanıtlaSil
  2. Yapmış olduğunuz böylesine anlamlı bir girişimcilik adına ben teşekkür ederim. Kampanyanın çok ilgi göreceğini ve amacına ulaşacağını ümit ediyorum.

    Sevgi, barış ve dostlukla kalın..

    YanıtlaSil