Zengin biyo-çeşitliliğe sahip ülkemizde, bir yanda doğaya
karşı yapılmış olan yanlış uygulamalar sonucunda çeşitlilik her geçen gün azalıyorken, diğer yanda da ülkemizin coğrafi konumu ve dört mevsimi ile özel oluşu,
yeni keşifleri de beraberinde getiriyor.
İstanbul deyince, deniz ve martılar gelir ilk aklımıza. İstanbul’un
martılarını bile bir başka severiz. Gemi yolculuklarımızın en sadakatli, en
coşkulu refakatçileridir onlar. Hele ki elinizdeki lokmanızı, simidinizi, çöreğinizi
bir paylaşmaya görün!.. nasıl da sevinçle karşılık verirler size. Kanat
çırpınışları, çıkardıkları sesler, ahenkle uçuşları, birbirleriyle yarışları,
lokmayı kapma uğraşları nasıl da seyirliktir.
Bu anları ölümsüzleştirmek için fotoğraflarını çekmek ise,
sizi martılara daha bir yakınlaştırır… Onların coşkusu sizi de sarar. Sizin de içiniz
kıpır kıpırdır artık. O an’ları yaşamak, o yaşam enerjisini hissetmek güzeldir.
Martılar Ki - Günlerdir kör köstebek nefsimle öyle hırlı / Ve öylesine harlı ki / esrik nefesim
Bir kibrit tutsam parlayacak. / Bir sarnıç gemisi diyecekler alev almış / Boğazın iki yakasından
Oysa bir gaz tenekesiyle bir şişe mavi / Gelişi güzel mi güzel bir ocak / Suların ortasında sevgili öfkemle benim Yanacak bahar erişinceye değin / Soğuktan morarmış kanatlarını / ısıtsın diye martılar / Martılar ki sokak çocuklarıdır denizin - Can Yücel
sağ üstte kahverengi benekli martı
Yakın bir süre önce gerçekleştirdiğimiz boğaz gezisinde ve
gezi sonrası kahve molası verdiğimiz mekânın denize bakan avlusunda dikkatimi
bir martı çekmişti. Deniz ve martı temalı fotoğraflarda karşılaştığım bu görüntüde, bazı martıların bildik martı türlerinden renk ve cüsse olarak farklı oluşu
idi.
*****
Tesadüf o ki, bir ay önce aldığım ve yoğunluğumdan dolayı, sadece
göz gezdirmekle yetinip, daha detaylı okunmak
üzere ertelediğim ‘Bilim ve Teknik Dergisi’nin sayfalarında dolaşırken Türkiye Doğası 'Faunası' bölümünde yer alan; ‘2014’ün Son Sürpriz Ziyaretçisi Kutup
Martısı’ başlıklı yazı son derece ilgimi çekti. Çünkü, fotoğrafta gördüğüm martı, benim boğaz gezisi esnasında fotoğraflarını çektiğim ve farklı bulduğum türe o kadar çok benziyordu ki! Tabi ki bu merakla ve heyecanla Kutup Martısı hakkında verilmiş olan tüm bilgileri okudum. Fotoğrafı enine boyuna inceledim.
Kutup Martısı 2014’ün son günlerinde Rize’de kuş gözlemcisi Murat Saltuk tarafından görüntülenmiş. bkz Tabi ki bu olay tüm doğaseverleri, fotoğrafçıları ve benim gibi hem gezgin hem de fotoğraf çekmeyi seven ve gözlemci olup neden’leri, niçin’leri merak ederek, keşif yolculuklarına çıkanları da pek bir heyecanlandırırJ Bu haber üzerine bir de Kutup Martısı’nın hemen bölgeyi terk etmemesi, buraya çok sayıda kuş fotoğrafçısını ve gözlemcisini bölgeye fotoğraf çekmeye sevk etmiş. İtiraf etmem gerekirse ben tamamen kendi keşfimin peşine düştüm.. ve bu merakla, araştırırken de Kutup Martısı haricinde, ülkemiz semalarında uçan martı türleri hk.da da pek çok bilgiye ulaştım.
Web üzerinde de araştırmalar yapınca fotoğraflarını çektiğim martının 'Kutup Martısı' larus hyperboreus ( glaucous gull ) olabilme ihtimali içinde 'acaba ?', 'neden olmasın!' dedim.
Ne de olsa martı kardeş, bir iki ay önce Rize'ye ayak basmış bir kere...oradan havalanıp dağı, taşı, altın olan, ata yurdu İstanbul'a gelmesi imkânsız olmasa gerek.
Çünkü benim gördüklerim ve fotoğraflarını çektiğim martılar da tıpkı yandaki fotoğrafta gördüğünüz Kutup Martılarına çok benziyordu.
(Yandaki görseller buradan bkz.)
Ne de olsa martı kardeş, bir iki ay önce Rize'ye ayak basmış bir kere...oradan havalanıp dağı, taşı, altın olan, ata yurdu İstanbul'a gelmesi imkânsız olmasa gerek.
Çünkü benim gördüklerim ve fotoğraflarını çektiğim martılar da tıpkı yandaki fotoğrafta gördüğünüz Kutup Martılarına çok benziyordu.
(Yandaki görseller buradan bkz.)
Üstelik Kutup Martısının ülkemizde gözlenmiş olması çok eski sayılmaz. Sonuç olarak Kutup Martısı ilk kez Rize’de 2014 Aralık ayının son günlerinde görülmüş. J
Bu arada belirtmek isterim ki ben bir kuş gözlemcisi ve konunun uzmanı değilim elbette!. Fotoğraf çekmeyi ve özellikle de martıları çok seviyorum. Bu martılar eğer ki, Kutup Martısı değil ise, aynı familyadan olmalı!.. diye düşünmekteyim. Kuşların dilinden, biliminden anlayanlar beni bu konuda aydınlatırlarsa ayrıca sevinirim...
Kutup Martısı’nı ülkemizde aşina olduğumuz martılardan ayıran belirgin
özelliklerinden biri, oldukça iri cüsseli olması. Ve tüylerinin de (bej-krem
karışımı) açık kahve tonlarında oluşudur. Kuyruklarında ya da kanatlarında
siyah tüy bulunmuyor. Yetişkin bireyler mat gri renkte ve koyu sarı gagalı olup.
Daha genç bireyler daha açık gri ve gagaları da siyah - pembe oluyormuş. Benzerleri olan İzlanda martılarından daha büyük
ve kalın gagalı olduğu… Ve bir yavrunun olgunluğa ulaşmasının ise yaklaşık dört
yıl sürdüğü... Ayrıca kanatlarının da bizim martılarımızdan daha uzun olup; Kanat
açıklığının 138-158 cm, boyunun 63-68 cm, ağırlığının ise 1-1,8 kg kadar olması ile
de dikkat çekici olduğudur. Kutup Martısı Hepçil olarak beslenen türe
dahilmiş. Bazı kuşlar, hem böceklerle hem bitkilerle beslenen omnivor
canlılardır. Yani Kutup Martısı, hem et, hem de otla besleniyormuş efendim. J Belli pek bir besili,
tavuk gibi de karnı şiş zaten bu martı kardeşlerin... :))
Bunlar da bizim aşina olduğumuz yerli martılarımız :)
Adından da anlaşılacağı gibi ‘Kutup Martısı’ doğal olarak Kuzey Kutbu çevresinde yaşayan ve
üreyen bir kuş türü. Kışın Atlantik ve Pasifik’in kuzey kıyılarına, Biritanya’ya
ve ABD’ye göç edebiliyormuş. Hatta Meksika’nın kuzey taraflarına kadar da inebiliyormuş.
Bunun yanı sıra, zaman zaman Ekvator
Bölgesi’ni de ziyaret ediyormuş. Ayrıca ülkemiz dışında İsrail, Ürdün ve Tunus’tan
verilmiş kayıtları da bulunuyormuş.
Peki bugüne kadar hiç karşılaşmadığımız
Kutup Martısı’nın ülkemize ilk gelişimi bu? Cevabı ise daha bir ilginç. Çünkü
Kutup Martısı’nın ülkemizdeki ilk bilimsel kaydının 23 Şubat 1874’te İstanbul’da
verilmesinin ardından, 140 yıl boyunca hiç gözlenememiş olmasıdır.
140 yıl aradan sonra, Kutup Martıları artık bizim yurdumuzda!. kim bilir, belki onlar köklerinin peşine düştüler ve atalarının ayak izlerini sürüyorlar! belki de bu gelişte, vardır bir hayır diyelim! :)
Esin Bozdemir
İstanbul'un en sevdiğim yanlarından biridir; Vapurla karşıya geçerek martıların telaşla uçuşmasını, atılan yemleri kapışmasını seyretmek... Ne güzel görüntüdür o, dünyanın halini de sergiler, sevgi bağlantılarını da . Orhan Veli'nin "Alır başımı giderim" dizeleri gelir aklıma.
YanıtlaSilAraştırmacı bir göz, işin bir başka boyutunu da görüyor, inceliyor. 140 yıl aradan sonra ülkemize gelen Kutup Martılarını tanıtıyor.Harika fotoğraflar da ne kadar güzel.
Sayenizde biz de öğreniyoruz. Teşekkürler.Enerjiniz hiç eksilmesin.
@Makbule Abalı,
Silİstanbul'un en önemli simgelerinden biri, vapurlar ve martılar.. İstanbul akıl almaz karmaşasına karşın, yine de öylesine albenili ki!. elinde bir simitle atınca kendini bir vapura, hele bir de size eşlik edecek olan martılar da yanınızdaysa..değmeyin keyfinize:) ne dert kalır, ne de keder sizde!.
Fotoğraflarını çekerken de dikkatimi çekmişti bu cüsseli martılar. Benimki sadece bir merak!.
Yine de İstanbul'daki bu martıların türüne dair kesinlik kazanabilmemiz için bir kuş gözlemcisinin yorumunu beklemekteyim. Ama şu bir gerçek ki, Kutup Martıları, Rize'ye adım atarak ülkemiz sınırlarına girmişler bir kere.
Hoş gelmişler diyelim biz de :)
Değerlendirmeleriniz için teşekkür ederim. Sevgiyle ve esenlikle kalın..
Mükemmel gözlemciliğiniz ve araştırmacılığınızla harika bir yazı konusu olmuş. Sevgi ve takdirlerimi sunuyorum.
YanıtlaSilSevgi ve saygılarımla.
@Mehmet Bilgehan Merki,
SilDeğerlendirmeleriniz için çok teşekkür ederim Mehmet Bey. Gözlem yapmayı, bilinmeyenlerin (bilmediklerimin) peşine düşmeyi seviyorum. Benimki sade bir vatandaş olarak, kendi merakımın peşine düşmekti. Gördüğüm ve fotoğraflarını çektiğim bu martılar cüsseleriyle de, kanatlarıyla da oldukça gösterişliydi ve (bir kaç ay önce Rize'de görülen) Kutup Martılarına da çok benziyordu . Kuş Gözlemcisi değilim ama bu konuda uzman olanların da bu vesile ile dikkatini çekmek istedim. Verecekleri yanıtlar (? mi) netleştirmiş olacaktır.
Esenlikler dilerim..
İlginç ; Kutup martılarını ve de 140 yıl sonra ziyaretlerini bilmiyordum Esin 'ciğim ,çok teşekkürler.Martıları İstanbul Boğazı'nda çok severim ,keşke Kutup martılarını da görebilseydim ben de...Sevgiler.
YanıtlaSil@Arzu Sarıyer
SilArzu Öğretmenim, İstanbul'da gördüğüm martıları Rize'deki Kutup Martıları'na benzettim ama..??? olmayabilir de!.bekledim konunun uzmanlarından yanıt gelir mi diye!..!! sonuç olarak martıları seviyorum:) Rize'ye gelerek ülkemizi ziyaret etmişler...hoş gelmişler diyelim...Sevgilerimle..
Ben böyle kahverengili bejli martı hiç görmedim, ne kadar ilginç.
YanıtlaSilBence senin bu martı kesin kutup martısıgillerden.
Tanımlamasında ''iri bir martı türü'' diyor zaten. Oldukça besili evet. O değil de, bu tür Türkiye'de yaygınlaşmaya başlasa bile neslini hemen bitirirler. Çünkü martıları kesip tavuk diye satanlar epeyce yaygınmış. Bunu hiç kaçırmazlar..
Umarım net olarak bilen biri gelir de hepimizi birden aydınlatır Esinciğim...
Araştırmacı ve gezgin ruhun ne kadar ilginç bir konu yakalamış :)
Çok keyifli bir posttu. Ellerine, emeğine, ayaklarına sağlık diyorum Esinciğim.
Keyifli bir hafta sonu geçirmen dileğiyle,
Sevgiler...
@Zeugma,
SilSanırım benim heyecanım, o tarihlerde Rize'de görülen martı haberi üzerine, İst. da gördüğüm martıları da 'Kutup Martısı' sanmış olmamdan kaynaklandı:) belki de bu martılar İst. da hep vardı da!..benim dikkatimi ancak 'bu haberden sonra' çekmiş olmalı!.. :)) ama aynı familyagilden olmalı ihtimali var olabilir yine de;)
Ne günlerdeyiz ah!..Hayvanlar bile yolsuzluklarına alet ediyorlar artık!!
Ben de sana güzel bir hafta sonu diliyorum Zeugmacığım :)
Sevgilerimle..
NOT: Daha önce senin ve Arzu Öğretmenimizin yorumuna verdiğim yanıtlar nereye gitmiş anlamadım gerçekten de! adsız'dan gelen yeni bir yorumu görünce dikkatimi çekti!..
O bahsettiğiniz martılar benim de dikkatimi çekmekte. Oldukça sık görür oldum İstanbul'da. Belki de Rize'de görüntülenen Kutup Martısı haberini okuduğum ve Trakus internet sitesinde fotoğraflarını gördüğüm için algıda seçicilik oldu, yoksa her zaman gördüğümüz martılardandır. Bilmiyorum. İlk fırsatta güzel fotoğraflarını çekmeye çalışacağım.
YanıtlaSil@Adsız,
SilDoğru bir tespitte bulunmuşsunuz. Çünkü bu post.u hazırladıktan sonra ben de daha dikkatli bakar oldum Martılara.. Sizin de bahsettiğiniz gibi, belki de bu tür martılar hep vardı da, ben ancak 'Kutup Martısı' haberinden sonra onları fark edebildim!..Rize'ye gelen 'Kutup Martısı' en azından benim algımda bir seçicilik yarattı. Seviyorum martıları:) evet..ilk fırsatta siz de 'benim kutup martılarımın;) fotoğraflarını çekin :))