Bazen öyle günler gelir ki
insanın vatanını yalnızca sevmesi yetmez,
çılgınca sevmesi gerekir.
Turgut Özakman
Üzerinde yaşadığım toprakları, gezebildiğim kadar gidip gördüğüm pek çok köşesini, dağlarını, ovasını, köylerini, kentlerini, bin bir renkli çiçeklerini kokladıkça, ağaçlarını kucakladıkça ve daha pek çok güzelliği tanıdıkça memleketimi çok hem de başka hiçbir şeye benzemeyen duygularla çok sevdiğimi düşünüyorum.
Ama en çok memleketime olan sevgim ondan uzaklaştığımda daha bir gün yüzüne çıkıyor. Yurt dışında olduğum dönemleri hatırlıyorum, bu duygum çok daha yoğun olurdu, hasretim ise tarifsiz! Tıpkı “bülbülü altın kafese koymuşlar ille de vatanım!” dediği benzetmede olduğu gibi… Milliyetçi duygularım yoğunlaşır ana ocağım, ana yurdum, vatanıma olan özlemim içimi çok daha başka yakardı.
Benim hissettiklerimi elbet bu topraklarda yaşayan ya da gurbette olan hemen her insan taşıyordur. Ama memleket sevmenin tarifi sadece üzerinde yaşamak değildir. Yaşamı boyunca ülkenin yararına olacak tek bir iş yapmamış sıradan bir insana dahi vatanını sevip sevmediğini sorsak; hiç şüphesiz ömrünün büyük bir çoğunluğunu, içinde yaşadığı şehrin veya kentin sosyal, kültürel ve ekonomik gelişimine çaba harcamış insanlarından bile daha fazla memleketini sevdiğini söyleyecektir bize.
Peki sevgi gerçekte, sadece sözde; “seviyorum” demekle ona biçtiğimiz değeri göstermeye yeter mi! Mesela, siz sevdiğiniz insana olan hislerinizi ona sımsıkı yürekten ve içten sarılarak hissettirmez misiniz!
Ona zarar gelmesin diye onu kollamak sakınmak ister! Onun gözyaşlarına, üzülmelerine sizde üzülüp ağlar! Onun mutlu olmasını temin etmeye çalışır ve hep onu mutlu görmeği arzu etmez misiniz! Kendinizi en güvende hissettiğiniz anlarınız hep onun yanında olduğunuz anlarınız değil midir. Sevgi işte böyle bir şeydir. Sevgi ancak gerçekten sevdiğinizi belli ettiğiniz ve ona gereken değeri de verdiğiniz ölçüde sevmektir.
Ona zarar gelmesin diye onu kollamak sakınmak ister! Onun gözyaşlarına, üzülmelerine sizde üzülüp ağlar! Onun mutlu olmasını temin etmeye çalışır ve hep onu mutlu görmeği arzu etmez misiniz! Kendinizi en güvende hissettiğiniz anlarınız hep onun yanında olduğunuz anlarınız değil midir. Sevgi işte böyle bir şeydir. Sevgi ancak gerçekten sevdiğinizi belli ettiğiniz ve ona gereken değeri de verdiğiniz ölçüde sevmektir.
Sevgi, ona yüklediğiniz bu değerle birlikte, sevdiğiniz şeyin uğrunda verebileceğiniz fedakarlıklar oranında gerçek anlamını bulacaktır.
Oysa memleket sevmek, üzerinde yaşayan insanlar için sorumluk duygusunu da beraberinde getirmez mi!
Peki daha somut olarak nedir memleket sevgisi?
Nasıl olmalıdır memleketini seven insan?
Bu memleketin kültürüne, ekonomisine, toprağına azıcık da olsa alın terinizi emeğinizi katabilmişseniz eğer…
İnsanların gelişimine önderlik etmiş ve düşünce dünyasına katkı sağlamış, işsizine iş bulabilme imkanı yaratmış iseniz, tarlada çalışana, makine başında çalışıp alın teri dökene ve evine sıcak bir ekmek götürebilmenin iç huzurunu verebilmişseniz eğer…
Memleketin her köşesinde adilce yaşama hakkını herkese sunabilmeyi kendine ilke edinebilmiş ve onun için çaba sarf edebilmiş iseniz…
Kendiniz için düşlediğiniz ve hayata geçirdiğiniz daha iyi yaşama olanaklarını yurdun her köşesinde yaşayan insanlar içinde öngörüp bu yönde çabalarınız olmuş ise…
Uğruna şehit vermiş atalarımızdan miras aldığımız bu topraklara gereken değeri verip, canımız pahasına kollayıp namusunuz gibi ona sahip çıkabilmişseniz eğer,
Kültürel ve tarihi değerlerimizi gelecek nesillere doğru bir şekilde aktarabilmiş iseniz,
Hakkın, hukukun, adaletin ve medeniyetin olduğu bir düzeni sağlayabilmiş iseniz,
Ve kendi toprakların üzerinde hiç kimseye boyun eğmeden özgürce dolaşabiliyor iseniz!
O zaman memleket sevgisinden söz etmek ve onu her şeyin üstünde sevdiğini söylemek inandırıcı olabilir.
Aksi halde sizin sevgi diye bahsettiğiniz şey sadece hayatı sevmek olur. Sadece senin olmasını istediğin, bencilliğinle ördüğün sırça saraylardaki o şaşaalı ama gelir geçer dünyanda yarattığın rüyandır senin sevgin!
Sırça köşklerde yaşamak yerine, uğruna aç susuz kalabilmiş, yokluklarla mücadele edip yinede bir karış toprağını satmayıp böylesi onurlu bir davada tercihini gönüllü, vatan için harcamış insandır memleketini seven! İhanet etmeyendir, uğruna ölendir, uğruna her şeyi göze alıp, aydınlık yarınlar için kendini dahi fedakarca karanlığa gömebilendir memleketini seven!
Hayatta her şeyi ölçebilmek mümkündür. Ölçülemeyecek hiçbir şey yoktur. Sevginin de ölçüsü vardır. Ne sadece vermek nede almaktır sevmek! Her ne kadar karşılıksız seviyorum dese de insan aslında her sevgide bir karşılık beklenir. Çünkü karşılıksız kalan sevgi bahtsızlık yaratır.
Sadece memleket sevgisinde karşılık beklenmez, sınır tanınmaz ve mutsuzluk duyulmaz, eğer gerçek vatansever ise!
Ondan uzaklardayken bile burnunuzda buram buram tüten sizin ana ocağınızdır orası. Her bir taşı toprağı sizin kolunuz kanadınızdır adeta.
Atalarımızdan miras aldığımız bu toprakları genç nesillere teslim ederken yine şanla şerefle teslim edebilmektir vatanı sevmek!
Nice erenler, ozanlar, şehitler geçmiş…
kimi üzerine basmış çiğnemiş!
yemiş, içmiş, yakmış, yıkmış, satmış…
kimileri uğrunda savaşmış, devrimler yapmış
ve ardından nice izler bırakıp gitmiş…
İşte asıl onurlu bir şekilde yaşayıp öldükten sonrada sizi hala var kılan ve yaşatan değerlerin bütünüdür memleket sevgisi.
Resimler: www.kultur.gov.tr
Sayın Esmir,
YanıtlaSilYurdumuzun muhtelif bölgelerine havi enfes resimlerle donattığınız bu harikulâde yazıyı okuyupta titremeyecek, gözlerinden iki damla yaş akıtmayacak bir vatan evlâdı düşünemiyorum.
Muktedirlerin verdiği bir çöp bile yok ki istedikleri zaman alsınlar onu bizden.
İçimizde, ruhumuzda yanan ışık, doğduğumuz toprakların tevarüs edilmemiş asaletinden alır gücünü.
Uğruna girdiğimiz savaşları, bileğimizin kıvraklığıyla, akıl gücümüzün hüneriyle, hiç bir ulusa nasip olmayacak büyük insan ATATÜRK'ün azim ve iradeleriyle kazandık.
Minnetle değil, zevkli, gönendirici bir zahmetle sahibiz her neye sahipsek.
Anıtkabir'de ki şanlı hatıraların hiç birinde, masa başı oyunların ne tuzu ne kokusu vardır.
Bu ülke, tarihten bu güne başarılarıyla, çelik gibi eğilmez, kararlı, delikanlı duruşuyla hep iyinin, güzelin ve zaferin paratoneri oldu.
Her bir karış toprağı şehidim kokan ülkeme canım kurban.
Sevgi ve saygılar
Memleket sevgisi bir ananın evlat sevgisi gibidir.Korumak kollamak sınırsız almasan da vermek demektir.Bölmek parçalamak, satıp savmak değil.Bir ana evladını nasıl satamaz ve bölemez parçalayamazsa işte onun gibi birşeydir vatan sevgisi.Paylaşımın için teşekkürler canım, sevgilerimle.
YanıtlaSilSevgili Esinciğim;
YanıtlaSilSeçkin bir müzik ve görseller eşliğinde yine muhteşem bir yazı dökülmüş ellerinden.Hayranlıkla okudum..
Ve sanıyorum Almanya'da kaldığın yıllardan bahsediyorsun. Yurtdışındayken insan nasıl da özler memleketini, buram buram kokusu gelir. Vatan toprağının her zerresinin ne kadar kıymetli olduğunu anlar..
Hayatı severken vatanını sevdiğini zannedenler var gerçekten de.Eli kolu bağlı oturarak.
Gerçek bir vatanseverlik birlik olup can verebilecek kadar güçlü olmalı oysa ki...
En çok da bu tespitin harikaydı.
Yazan ellerine sağlık..
Çok güzel bir paylaşım olduğunu yineliyor, sevgiyle öpüyorum seni canım..
Sevgili haykırış Beyefendi,
YanıtlaSilDuygu ve düşüncelerinize yürekten katılıyorum. Ülkemiz, böylesine şanlı bir tarihe ve böylesine özel bir coğrafyaya sahip iken! Ona hak ettiği değerin ne yazık ki son zamanlarda gerektiği gibi verilmediğini görmek insanı gerçekten çok üzüyor.
Ümit ederim, çok geç olmadan gerçek memleket sevdalıların önderliğinde bu güzelim topraklar, şanlı bayrağımızla ilelebet payidar kalacaktır.
Saygılarımla
Sevgili Sufi,
YanıtlaSilBenzetmeniz gerçekten çok yerinde. Memleket sevmek; Tıpkı bir ananın evladına olan sevgisi gibidir!Karşılık beklenmez, onun için her tür zorluğa seve seve katlanırsınız. Onu kollar sakınırsınız...
Böylesine üvey anne muamaelesini bu vatan hiç hak etmiyor!..insan evladına kıyar mı, onu yaban ellere böylesine satar mı!...
Elbet gerçek vatanseverler onu sahipsiz bırakmayacaklardır...
Sevgili Zeugmacım,
YanıtlaSilTürkiye'nin gündemi ve şu an içine düştüğü durum öylesine düşündürücü iken, lay lay lom konuları ne yazık ki yazamıyorum. Bende sıradan bir yurttaş olarak kendimi sorumlu hissediyorum. Elimden sadece; 'içimi acıtan bu duyarsızlıklara ve yozlaşmalara karşı samimi düşüncelerimi bloğum aracılığı ile paylaşmak' gelebiliyor...
Bu güzel düşüncelerin ve yorumların için çok teşekkür ederim canım.
Sevgilerimle...
MUHTEŞEM..
YanıtlaSilBir gönül sevdasını görsel şölen halinde ve bilgi ile besleyerek tez halinde sunmak.. Öğretim aracı olacak kadar kaliteli bir anlatımla hem de.
Seni cân-ı gönülden kutlarım sevgili Esin..crempi
Sayın Hasretsenfonileri,
YanıtlaSilDeğerli Hocam,
Duygu ve düşünceleriniz için çok teşekkür ederim. Son derece naziksiniz.
Saygı ve sevgilerimle...