17 Şubat 2014 Pazartesi

daldan dala...


Gün, çölde susuz kalmış bir ademin suyu bulma telaşı içinde kaygılı ve sonrasında suya kavuşmuş olmanın heyecanı ve rehaveti ile geçerken… daldan dala atladığım konular içinde arapsaçına dönmüş bir halde bıraktı beni.  Önce, bir hevesle aldığım ve her elimi uzattığımda rahatlıkla alıp okuyabileceğim mesafedeki ‘ başucumdaki kitapları’ ı nihayete erdirip, yerine yenilerinin konması gerektiğini düşündüğüm bir halet-i ruhiye içinde;  kimi tamamlanmış ama rafa kaldırılmamış, kimi yarım kalmış, kimi ise açılmadan kapanmış kitapları, son bir hamle ile okumaya girişerek… hararetli bir şekilde başladım güne.
Yazılarını ilgi ile okuduğum araştırmacı yazarın Çanakkale’den bindiği gemisiyle, dünyanın gizli kalmış pek çok kıyısına uğrayarak sürdürdüğü yolculuğuna’ eşlik ettim bir müddet. Yazar hiç anlatılmamış öyküleri fısıldayıp dururken kulağıma, yetmedi bir de ben araştırmalar kervanının içinde ‘internetin başında’ buluverdim kendimi. Yahu yazılanları okuyup geçsene sen! Ne oluyor sanki okuduğunla yetinmeyip de bir de sen araştırmalara kalkışırsın!.. daldıkça daldım, yetinmedim daha bir daldım!.. ta ki bir telefon sesi ile uyanana/uyarılana kadar!..
Telefonun uucundaki ses: nasılsın? neler yapıyorsun? Yanıt: x kitabını okuyorum, ama şimdi yazıdaki konuları araştırıyorum!!. .) yanıt gecikmiyor: araştırmanın araştırmasını mı yapmaya kalkıyorsun!.. ve birden bire kanatlarım yere düşüveriyor!.. sahi ben kitap okuyordum öyle değil mi!.. kızım ne oluyorsun!!! Oku geç işte!.. yok olmaz konuyu enine boyuna iyice araştıracağım.. kanaat getireceğim eğriliğine doğruluğuna..  eminim doğru olduğuna ama olsun varsın işte bir de ben araştıracağım… çünkü okuduğum kitapta, tarihi gerçekleri, tarihi olaylar ve kişiler üzerinden değerlendirilirken ne çok aykırı düşünceler, söylemler gezinmiş ortalıkta… ucu laikliğe, anti laikliğe, bağnazlığa, karalamalara kadar uzanmış!.. işin özü neredeyse kaybolmuş,  ama ben duymamışım! Şimdi araştırırken vakıf olduğum konu bu defa beni de sarıyor bir hayli… Ve anlıyorum ki gerçekten ne kadar yersiz bir çarpıtma!.. bu ne öfke ve kindir! En önemli delil bizzat fotoğraf karelerindeki belgelerdir..
Sonra yine kitapta öğrendiğim bir başka, bir başka, öteki, beriki konular derken.. bir dolu bilgi ile okumak serüvenimi abartmış bir halde sürdürüyorum… tf.nun ucundaki ses beni kendime getiriyor nihayetinde. Araştırma fazlalığım, tez hazırlama kıvamında bir boyuta taşındığından olsa gerek, bu uyarış ile keyifli yolculuğum kursağımda kalıyor birdenbire.. oysa yeni bilgilerin ışığında pır pır eden kanatlarım edindiğim ilave bilgilerle de buluşup güzel bir yazıya dönüşecekti… tf.daki söyleşinin içinde haklılık payı olan bir başka düşünce, okuduklarımı yazıya dökmekten alıkoydu beni.. şimdi hepsi içimde saklı kaldı! ne diyeyim, maşallah tavan arası da doluyor bu arada J Hepsini ateşe verip yakacağım günü, havaların soğumasını bekliyorum .)   
Kitaplar, sular seller gibi akarak, taşarak, beynimin labirentlerine dolaşarak can evimden vurup geçti beni.) sonra dergilere geldi sıra…
Mikro-evrenin en çarpıcı ikilemi ‘nesneler parçacık mı, dalga mı?’ teorilerinden bilimsel hususlara dalıp ... :)
Efsunlu Şehir; Şanlıurfa’da; İki kadim sütunun nöbet tuttuğu kale, Hz. İbrahim’in mağarası, Hz. İsa’nın mendili, mucizevi Balıklı  Göl, nice ömrün sığdığı taş konaklar, dostluk namelerinin duyulduğu sıra geceleri, Halil İbrahim Sofralarında tarih boyunca her inanca, her ziyaretçiye kucak açmış bir uygarlık kapısı içinde….  yolculuklara çıkıp...
Paralel evrenler tartışmalarına ve  İçimiz dışımız mikrop! diyen seslere  kulak verip... :)
Yeni gezegenlerde dolaştım bir müddet… biraz arkeoloji, biraz tarih sayfalarına dokundum…
‘İşgal altında 5 yıl’ geçiren İstanbul’un karanlık günlerine daldım sonrasında..
Of ki ne of.. okudukça daraldım iyice.
Hafifleyeceğime daha da ağırlaştım sanki! Bir de gündemde neler olup bitiyor düşüncesi içinde, tv.nin kumandasına dokundum!. Sen misin dokunan! son dakika ‘taksim de patlama’ haberi ile hepten dağıldım…
Oysa güneşli bir güne uyanmıştım ben!..
 Esin Bozdemir

Görsel: buradan

18 yorum:

  1. süper bir anlatım, çok akıcı bir dil, kutluyorum seni.
    evet, ortada "gerçek" diye bir şey bulamazsın. çünkü sen "halk"sın.
    gerçekler her zaman kapalı kapılar ardındadır; birde dediğin gibi "araştırmanın araştırmasının yapıldığı" yerlerde.

    günümüze bak, yalan rüzgarı dizisi, elinde mikrofon birisi, rüzgarı yönetiyor.
    mutlu insan bulmak mümkün değil, parası olan dahil.
    her yer vıcık vıcık. beyni olmayan yönetenler, bu şehri yedi.
    yağmur yağmıyor üç senedir. nedeni besbelli.

    tarihimize bak, bizi bizden saklıyor; niye acaba?
    geri bıraktırılmamıza, çok uğraşılmış anlaşılan.

    umut asla tükenmez, uzay çağındayız, medrese kafalar tarihin çöplüğünde kalacaklar.
    da bizde görür müyüz, o var işte..
    sevgiler..

    .



    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @düşünce bahçesi,
      Yalan rüzgarı tanımlaman çok yerinde olmuş sevgili düşünce bahçesi.
      Ne kadar suyu bulandırmaya, önüne setler koymaya çalışsalar da..
      Su akacağı yolu ve mecrasını bulacaktır. Çünkü halk artık kanmıyor!.
      Nihayetinde bilim ve akıl kazanacaktır diyorum..

      Değerlendirmelerin ve yorumlamaların adına teşekkür ederim.
      Sevgilerimle..

      Sil
  2. en fenası televizyona şöyle bir bakıvermek bence... içimin daralmadığı, sinirlerimin darlanmadığı bir an bile yok şu televizyon ekranlarında. bugünlerde bir platformda yayınlanan oscar filmleri kurtarıcım oldu. :) paralel evrenin yaşamında ne gam ne tasa anlayacağın bugünlerde. ;) başucu kitaplarıma gelince... sadece üst üste yığılıyorlar sanki bugünlerde. bir paralel evren de onlar için oluşturma zamanı geldi :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Evren,

      Sevgili Evren'cim tv konusunda çok haklısın, artık ben de haber saati ve birkaç program dışında artık tv. u açmıyorum. Boşu boşuna hem sinirlerim yıpranıyor hem de yapacağım işlerden beni alıkoyuyor!.

      Şimdilerde yapmakta olduğum işlerde konsantremi bozmayacak şekilde hafiften sesini açarak dinlediğim, radyo kanallarında dinginliği yakalamaktayım ben de.) bir Voyage, bir new age türü yayın yapan kanallar ile kendi dünyamda paralel evrenimi oluşturmaktayım.) :)) esenlikler dilerim..

      Sil
  3. Olur bazen böyle. Sesli düşünmek gibi bir şey. Güzeldir ama, genellikle belli bir yerlere varırsın. Hoşuna da gider. Keyifli bir yazı gerçekten.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Mehmet Bilgehan Merki,
      Evet aynen böyle bir şey. İçimdeki kabaran seslerin yapmak üzere olduğum işin
      dışına taşıp, dile gelişi böyle oluyor zaman zaman..
      Teşekkür ederim...

      Sil
  4. Çoğumuz" hafifleyeceğimize giderek daha da ağırlaşıyoruz" gerçekten. "Son dakika haberleri" her an tazeleniyor. Beynimiz bombardımana uğramış gibi. Öfke ve kin tohumları hep yeniden-yeniden ekiliyor. Ülke susuzluktan kıvranırken onlar nasıl boy veriyor...?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Makbule Abalı,
      Ülke gündemi, komşularımızla sıfır!!! problem hallerimiz! dünyadaki gelişmeler vs. dengelerimiz alt üst etmeye yetiyor.. Bu iç karartıcı, şaşkınlık veren, üzen, kederlendiren, içimizi bayan ve akıl almaz olaylarla örülü, yorucu gündem haberlerinden bıktık gerçekten...!.. su kanalı yerine sanırım bir başka kanaldan beslenmekteler...! .)

      Sil
  5. "Çölde su arayan ademin suyu bulması gibi... "
    Ne hoş bir anlatım.

    YanıtlaSil
  6. Çok fazla öğrenmenin insanoğluna kazandırdığı bir sürü şeyin arasında eminim "mutluluk" kavramı son sıralarda bir yerdedir. Çoğunluk "eller havaya" kıvamında endişe duymadan yaşamını sürürdürebiliyorsa sanırım bunu cehaletine borçlu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Asuman Yelen,
      Okumak, derin araştırmalar içinde olmak.. insanın hayata bakışını oldukça etkiliyor... Öğrenmek yeni bilgilerin ışığında ilerlemek büyük bir zenginlik, ama kapsamlı araştırmalar zaman zaman insanı şaşırtacak hazin sonuçlara da sürükleyebiliyor. Bazen gerçeklerle yüzleşmek insanı mutsuz da edebiliyor ne yazık ki. Ah Asuman ablacığım, çoğunluk hep böyle "eller havaya" kıvamında endişesizce yaşadığı için zaten başımıza gelenler...geri kalışımızı ve cehaletimizi bu haller içindeki insanlarımıza borçluyuz.. onlar ki kaygısız ve umarsızlar hep..

      Sil
  7. Daldan dala atlayarak hepimizin aynı ruh hallerine dokunmuşsunuz Esin hanım. Akıcılığın ötesinde o kadar çok şeyi içinde barındırıyor ki yazınız, arkeolojiden, sanat tarihinden dem vurup, gündemin kirli siyasetine kadar götürüyor. Alışılagelmiş pozitif ve gezi yazılarınızın yakında aydınlık bir ortamda paylaşılması dileklerimle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Mehmet Osman Çağlar,
      Yaşadığımız bu hayat duyarlı olan her insan gibi bizleri etkilemekte Mehmet Bey!. Ülke gündeminin iç karartan ve kirli siyasetin iyiden iyiye çığırından çıktığı şu günler bitsin artık diyorum! Rahat olan ve uykusu kaçmayan var mıdır? nedir şu yaşanılanlar gerçekten!. Kafalarımızın içi arı kovanı adeta!.. nereye elimizi atsak orada akıl tutulmaları ile karşılaşıyoruz. Arkeolojiden tarihe, sanattan siyasete her şey arapsaçına dönmüş bir şekilde. bu yüzden daldan dala atlayıp durmaktayım(z). Kafamın boşalmasını bekliyorum.) Kuzey Ege gezimizin son bölümüne yakında yer vereceğim. İyi pazarlar ve iyi bir hafta dileklerimle..
      Size ve ailenize esenliklerimizle..

      Sil
  8. NİHAYET ÖZLEDİĞİM SAYFALARDAYIM.. VE OKUDUKÇA, ÖZLEMİM AZALACAĞINA ARTIYOR..
    BİR SOHBET TOPLANTISINDA, URFA' DAKİ TARİFSİZ MEDENİYETİ VE GEÇMİŞİN GİZEMİNDEKİ GERÇEKLERİ ANLATTIĞIMDA KİMSE İNANMAMIŞTI.. "ARAŞTIRIN O ZAMAN VE OKUYUN" DEMİŞTİM.. SENİN BLOĞUN, SADECE OKUNMASI DEĞİL PAYLAŞILMASI VE DE SAKLANMASI DA GEREKEN BİR BİLGİ HAZİNESİ PEK ÇOK İSTEKLİ AMA TEMBEL BEYİNLER İÇİN SEVGİLİ ESİN.. DİLERİM BU ÖĞRENME VE ÖĞRETME COŞKUN HİÇ BİTMESİN.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @gülsen VAROL,
      Hoş geldiniz Gülsen Hoca'm. Öylesine köklü bir tarih ve medeniyetler beşiği ki Anadolu'muz.. Coğrafyası ile eşsiz ve paylaşılamayan toprakların üzerindeyiz. Kısaca merakla araştırdıkça yeni bilgiler öğrenmek hem heyecan verici hem de hüsran olabiliyor bazen. Değerli yorumunuz için teşekkür ederim Gülsen Hoca'm. Bilmukabele... Asıl Öğretmenimiz sizsiniz..
      Saygı ve sevgilerimizle...

      Sil