Dünyada "Kemanı Ağlatan Adam" olarak tanınan Farid Farjad yalnızca kemanı değil, dinleyenleri de duygu yüklü tınılarıyla duygulandıran 'ağlatan' ve o muhteşem yorumu ile kendisine hayran bırakan usta bir sanatçı.
İstanbul’da (28.02.2014 tarihinde) konser vereceği haberini çok önceden almış
ama sağ olsun ülkemizin ‘artık bu kadar da olmaz! ‘ dediğimiz sıradışı gündem haberlerinden ve ‘yeter artık!’ sendromlarına
dönüşen sosyo-travmatik, depresif günlerden illallah ettiğimizden; buselik makamı’ndan kemanî fasla geçiş
yapamamıştım bir türlü.
Doğadan, medeniyetten, edepten, insanlıktan olanca
hızıyla uzaklaşırken... 'ne akıl ve ruh sağlığımız tam dengede ne de doğru düzgün 'insanca' toplum
hayatı yaşayabiliyoruz!..' noktasındayız. Üstelik şaşkınlık, yılgınlık, tembellik ve bezginlik hali iyiden iyiye yerleşirken
bünyelere ve çoğunlukla eller havada oynamaya, nedir? nedendir? bilmeden, sorgulamadan, mantık yerine
hislerle hareket etmeye meyilli bir
millete dönüştük iyiden iyiye. Toptan oynatmaya az kaldı!. (Birileri zaten özellikle kaos yaratılsın istedi. Cadı avı bitmek bilmiyor, kazanlar kaynayıp duruyor!. ) Oysa şimdi biraz durup düşünme/k ve sükûta erip, medenice ortak akılda buluşmak zamanıdır.
İşte ben, tam da bu haller içinde zamanı öğütmeye çalışırken... dün güzel bir sürprizle karşılaştım!. Ve hayatımın en unutulmaz günlerinden birini yaşadım. Önce bir güzel insanın, can yoldaşımın inceliği ile kelebek kanatlarım pır pır etti. Sonra usta bir sanatçının duygu yüklü ezgileriyle yüreğim eridi, eridi gitti.
İşte ben, tam da bu haller içinde zamanı öğütmeye çalışırken... dün güzel bir sürprizle karşılaştım!. Ve hayatımın en unutulmaz günlerinden birini yaşadım. Önce bir güzel insanın, can yoldaşımın inceliği ile kelebek kanatlarım pır pır etti. Sonra usta bir sanatçının duygu yüklü ezgileriyle yüreğim eridi, eridi gitti.
Dünyanın hüznü kemandan süzüldü dün gece!
Binlerce kişi vardı (İ.K.M) konser salonunda. Sanatın dil, din, ırk ayırt etmeksizin insanları bir araya getirip ortak duygular ekseninde buluşturduğu bir başka güzellik daha yok. Beyaz güvercinler dolandı durdu koca salonda..
Hayranlıkla dinlediğim sanatçının canlı performansı muhteşemdi. İlerleyen yaşına rağmen, kemanı konuşturan Farjad’ın, sanatına büyük bir aşkla ve ilhamla bağlı olduğu o kadar belliydi ki!. Kendisine eşlik eden piyanist Abdi Simina da en az Farid Farjad kadar yetenekli bir sanatçı.
İnsanda derin hüzünler ve şiir yazma hevesini
uyandıran Farjad’ın doğduğu topraklar, komşumuz İran. Bize yakın kültür ve
bizden biri! Özellikle bizim yıllarca dinlediğimiz 'Ayrılık' ve 'Sarı gelin' ezgilerini Farid Farjad'ın canlı performansından dinlemek bizim için unutulmaz bir andı.
Yıllardır ülkesinden uzakta
yaşayan İranlı sanatçı Farid Farjad’ın müziğinde ‘gam, kasvet’ değil ama alabildiğine
hüzün vardı!. Kendisi ile yapılan bir röportajında; “Bizde hep savaş vardı ve bu, insanları baskı altına sokuyordu” diyen
Farjad, hüznün Doğu insanını yansıttığını düşünüyor. O, "insanlarla kemanı
vasıtasıyla konuştuğunu" söylüyor. Müziği’ndeki tanıdık tınılar O’nu zaten bizden biri
gibi hissettiriyor!.
“Kendisi
için dünya üzerinde ızdıraptan başka duygunun kalmadığını“ söyleyen sanatçı, çaldığı eserlerle içimize derin bir
hüzün saldı.
Farid Farjad, kemanıyla tüm dinleyenleri
kardeşliğe, sevgiye ve barışa davet ediyor.
Öncelikle bu güzel konser sürprizi ile günümü çok özel kılan sevdiğime sonsuz teşekkürler ediyorum. Ve usta sanatçı keman virtüözü; Farid Farjad ve Piyanist; Abdi Simina' yı, konser boyunca bizlere yaşattıkları güzel duygular adına yürekten alkışlıyorum.
Öncelikle bu güzel konser sürprizi ile günümü çok özel kılan sevdiğime sonsuz teşekkürler ediyorum. Ve usta sanatçı keman virtüözü; Farid Farjad ve Piyanist; Abdi Simina' yı, konser boyunca bizlere yaşattıkları güzel duygular adına yürekten alkışlıyorum.
Şimdi bu sese kulak vermeli ve
'Kemanı Ağlatan Adam' ı dinlemeli...
'Kemanı Ağlatan Adam' ı dinlemeli...
Esin Bozdemir
Farid Farjad Kimdir?
FARİD FARJAD,
İran asıllı Amerikalı keman virtüözüdür. "Kemanı Ağlatan Adam" olarak
bilinen Farid Farjad, dünyanın
en iyi keman virtüözlerinden biri olarak kabul edilir. Çocuk yaştan beri keman
çalan Farid Farjad, 1938 yılında
İran'ın başkenti Tahran'da doğdu. Klasik müzik üzerine Tahran Müzik
Konservatuarı'nda master yapan Farid
Farjad, daha sonra Tahran Senfoni Orkestrası'nda da önemli görevler
üstlendi. Farid Farjad yaptığı
çalışmalarla Fars müziğinin gelişimene de büyük katkılarda bulundu.
Pehlevi Hanedanı döneminde dünyaya gelen Farid Farjad, İslam devrimi öncesinde
İran'dan ayrılarak ABD'de Kaliforniya'ya yerleşti ve bunun ardından ABD
vatandaşlığına geçti. Buna rağmen Farid
Farjad her zaman kendisini İranlı olarak nitelendirmiştir. İslam devriminin ardından müziğin haram
sayılmasıyla birlikte Farid Farjad ve
onun gibi pek çok müzisyenin ülkeye girişi yasaklandı. Farid Farjad daha sonra halen
yaşamakta olduğu Los Angeles'a yerleşti.
Farid Farjad’ın,
yalnızca piyano ve keman kullanarak oluşturduğu An Roozha isminde beş albümden
oluşan bir albüm serisi bulunmaktadır. Ayrıca Golha Orkestrası adlı kolektif
iki albüm de sanatçının eserleri arasındadır. Bu albümlerde Farid Farjad, kendi deyimiyle doğadaki
hüznü notalara dökmüştür. Farid Farjad'ın
albümlerinin bu yönde oluşmasının sebeplerinden birisi olarak devrimden sonra
ülkesinden uzaklaşması ve ülkesinden uzakta yaşamak zorunda kalmasını
göstermiştir.
Farid Farjad, "An Roozha I", "An Roozha
II", "An Roozha III", "An Roozha IV", "An Roozha
V" olmak üzere beş albümlük bir albüm serisi yayımladı. An Roozha serisinin ilk dördünde Farid Farjad'a Abdi Yamini, beşinci albümde ise eşi Mitra Tavakkoli Farjad piyano ile eşlik etmiştir. Sanatçının
eserleri ayrıca, "Golha Orkestrası" adlı kolektif bir albümde de yer
aldı.
Alkışlıyorum;notalara kendi ruhunu aktaran sanatçıyı; alkışlıyorum,duyarlılığa sözcük bırakan kadını..
YanıtlaSil@Guven,
SilHayata karşı algıları hassas, duyguları, duyumsamaları yoğun olan gerçek sanatçılar alkışı hak ediyor.
Sözcüklerimi değerli kılan, nezaketin için asıl ben teşekkür ederim Güven.
Kendi ülkesine girmesi yasaklanan ama dünya ülkelerinin ayakta alkışladığı bir sanatçı Zorunlu olarak başka bir ülkenin vatandaşlığına geçmek zorunda kalmış bir müzik dehası. Dünya anlatması ve anlaması zor çelişkilerle dolu.
YanıtlaSilBazen karmaşık, anlaşılmaz seslerden uzaklaşmak, ruhunu arıtmak istiyor insan. Güzel bir müzik panzehir gibi.
"Ayrılık" ve "Sarı Gelin" adlı parçalar her dinleyişte benim de içimi titretir. "Kendisi için dünya üzerinde ıstıraptan başka bir duygu kalmadığını" söyleyen bir sanatçının kemanından dökülen sesler de kim bilir nasıl etkileyicidir.
Savaşlar ve savaşçılar bu denli çoğalırken, neden duyarlı sanatçılar bir avuç kaldılar...
Teşekkürler bu güzel aktarım için.
@Makbule Abalı,
YanıtlaSilBu kapitalist düzen, kendi sistemine uyum göstermeyenleri yok saymaya çalışıyor. Düzen ise, popüler olanı şişiriyor!. Medya ve pazarlama şirketleri buna aracılık ediyor, sorgulamayan kitleleri peşinden sürüklüyor.. Gerçekten öyle "dünya anlatması ve anlaması zor çelişkilerle dolu."
Bizim ise savaş yerine barışı savunan insanlara ihtiyacımız var. Ve bu zehir gibi ortamda,
müzik, aynen dediğiniz gibi panzehir adeta..
Ben teşekkür ederim..
çok şanslısıınnn :)
YanıtlaSilbol bol sindireydin içine ritimleri :)
@safransarı
Silsayfama uğradın ya!
artık sen de şanslısın .)
öyle bir sindirmişim ki
sokağın ritmine ayak uyduramaz oldum:)
Ah! Yazının başındaki her duygu haline katılıyorum. Ve bu karmaşık haller içerisinde hoş bir jestle, güzel bir gün yaşamanıza sevindim Esin Hanım.
YanıtlaSilNOT: Şimdi fark ettim ki ben Esin ve Esin Hanım hitap şekilleri arasında kalmışım:) Sanıyorum bir öyle söylüyorum , bir böyle. Bundan sonra izninle Esin diyeceğim:)
@sezer eser perker,
SilHer normal insan benim, senin gibi bu karışık duygular ve ruh halleri içindedir eminim Sezer'cim..
Böyle bir anda güzel bir sürpriz oldu benim için..
* Sezer'cim..içinden nasıl geliyorsa öyle hitap edebilirsin .. 'Esin' i sevdim.)
Ne kadar garip. Ülkesini çok seven, idaredekilerle aynı düşüncelerde paylaşmayan insanların: Ülkesinden sürgün yaşamaları.
YanıtlaSilAcılarından dolayı mı sevgilerinden dolayı mı büyüyebiliyorlar? Unutulmazlığa mühürlenmenin sebebi böyle ayrılıklar yaşamak mıdır?
Bilemiyorum. İyi pazarlar.
Sürgünde iken yaşadıkları derin acılar, özlemler ve sevgilerle dolu hissettikleri duygular o kadar gerçek ki!. eserlerine yansıyan bu duygu karşılığını buluyor geniş kitlelerce...Ve bu büyük sanatçılar unutulmayacaklar arasında yerlerini alıyorlar.. Keşke böylesine bedeller ödemeseler!..
SilBen de size iyi pazarlar dilerim sevgili bahçe perim..