Mevsim, kışın ağır yükünü atıp, üzerine hafif giysilerini geçirmek
üzere. Ağaçlar yeni kreasyonlarını
sergileme/k telaşında!. Kimi kış uykusundan çıkamamış halâ. Kimi dünden hazır
üzerindekileri atmaya!. Kimi de bırakmış kollarını hayatın akışına! Peki ya
siz, siz de hazır mısınız bahara!…
Oysa bilmez misiniz! bir, karşılamalar önemlidir bu hayatta,
bir de uğurlamalar!.. uzun soluklu yolculukta, sarf edilen onca çaba, nedense pek anımsanmaz. Ama, ne ilkler, ne de sonlar,
hiç unutulmaz olur.
İşte bu yüzden yeni gelen mevsime,
görücüye çıkar gibi
hazırlanmalı!.
Baharı, en zarif anında karşılamalı.
Pastoral duruştaki o ahengi,
en cüretkâr pozunda
yakalamalı!.
Bahar, renkleriyle, dokusuyla, kokusuyla
‘geldim’ demeli! hissettirmeli..
****
****
Veee bahara ‘merhaba’
derken,
en güzel tabloyu seçmeli!.
* * * * *
Biz tablomuzu seçtik.. ve.....
"en güzel kareyi Mihrabat'ta sizin için çektik!" ;)
Peki ya siz? Siz, 'bahar' tablonuzu seçtiniz mi!
"en güzel kareyi Mihrabat'ta sizin için çektik!" ;)
Peki ya siz? Siz, 'bahar' tablonuzu seçtiniz mi!
* * * * *
Ve...Şairimiz diyor ki;
Şu anda İstanbul’da olmak isterdim.
Mihrabat Korusunun dar yollarında seninle
Yan yana, yana yana yürümek...
Birde martıların kanatlarından seyretmek İstanbul’u.
Birde sen olacaktın yanımda adamım.
Bakarken Çamlıca'dan mehtaba,
Dinleyecektik en güzel aşk şarkılarını.
Ve ben senin gözlerinde kaybolurken,
Seni Seviyorum diye haykıracaktım Marmara'ya
Şimdi yanımdasın belki ama,
Ne Mihrabat Korusunun dar yollarında,
Seninle yan yana, yana yana
Yürüyebildik...
Ne de bakabildik Çamlıca’dan mehtaba
Ne de dinleyebildik en güzel aşk şarkılarını
Sadece kaybolabildim gözlerinde ama
Seni seviyorum diye haykıramadım Marmara’ya...
(*) Özdemir Asaf ,‘Olmak İsterdim’
*****
Tarihte bir yüzgörümlüğü hediyesi
Mihrabat Korusu
Tarihte bir yüzgörümlüğü hediyesi
Mihrabat Korusu
Mihrabat Korusu'nun Tarihi:
Kanlıca'da Fıstıklı yokuşundan boğaz kıyısına inen arazide, İstanbul Boğazı'na
hakim bir tepe üzerine kurulan Mihrabat Korusu muhteşem bir doğa mirasıdır. ‘Mihrabat Korusu’ adının, Nevşehirli Damat İbrahim Paşa tarafından yaptırılarak
III. Ahmet'e armağan edilen ‘Mihrabat Kasrı'ndan aldığı iddia edilir. Ancak bu
kasr yeniçeri isyanıyla yakılıp yıkılarak yok olmuştur.
Mihrabat Korusu Boğaz'ın kıyısındaki yalısıyla birlikte;
Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönem padişahlarından Sultan Abdulhamit Han’ın, Berlin Büyükelçisi Sadullah Paşa’nın eşi Necibe Hanım tarafından, Mısır’lı Abbas
Halim Paşa’nın kızı Rukiye Hanım’a yüzgörümlüğü olarak hediye edilmiş! Prenses
de yalıyı bugünkü haliyle yeniden inşa ettirmiş.
Günümüzde ise Mihrabat Korusu, bir mesire yeri olarak
kullanılıyor. Oturma alanlarının yer aldığı, çayınızı, kahvenizi
yudumlayacağınız kafeteryaları, açık büfe kahvaltı yapabileceğiniz tesisleri, çocuk
parkı, koşu parkuru ve diğer birimleriyle İstanbul’un kaosundan uzak, nefes
alacağınız, huzur dolu bir atmosfere
sahip. Koruluk, fıstık çamları, erguvanlar, çınarlar, serviler başta olmak
üzere birçok ağaç ve bitki türünü barındırıyor. Bahar mevsimi geldiğinde, katır tırnakları ve defne kokuları da
birbirine karışınca, tabiat ana en doğal parfümünü cömertçe dağıtıyor etrafa.
Mihrabat Korusu’nun bulunduğu tepeden, boğazın konumu öylesine güzel ki. Özellikle erguvan zamanı mutlaka ziyaret etmelisiniz koruluğu! Hele bir de dolunayın hülyalı bakışlarına karşı, boğazın sularına yansımasının seyrine hiç doyum olmaz.
Mihrabat Korusu’nun bulunduğu tepeden, boğazın konumu öylesine güzel ki. Özellikle erguvan zamanı mutlaka ziyaret etmelisiniz koruluğu! Hele bir de dolunayın hülyalı bakışlarına karşı, boğazın sularına yansımasının seyrine hiç doyum olmaz.
Yüzyıllar boyu, mehtaplı gecelerde, sazlı sözlü boğaz
eğlencelerine sessizce şahitlik eden, padişahları, sultanları ağırlayan ve nice
sanatçılara ilham veren muhteşem manzarası ile Mihrabat Korusu şimdi sizi
bekler.
Esin Bozdemir
Fotoğraflar: izler ve yansımalar
'Ama; ÖNCE VATAN SAĞOLSUN !
Sonra mevsimlerin hepsi bize bahardır!'
İçimde bahar dalları açtırdın Esin cim. Fotoğrafların hepsi çook güzel hepsi, benim bahar tablom olsa olur mu :) Ve şiir ve tarihi bilgilendirme için de teşekkürler.
YanıtlaSil@Çınar,
SilTeşekkür ederim..Bahar huzur demek..ve pek çok şey ;)
harika fotograflar,çok tesekkurler. hep istemisimdir erguvanlar zamani istanbul'da olmayi ama bir turlu nasip olmadi ama olsun, siizn fotograflarla azalttim biraz ozlemimi, guzel geçsin gununuz, sevgiyle kalin
YanıtlaSil@Sultan Baspinar,
SilSayfama hoş geldiniz.. İnsan kuş misali, gönül havalanmaya görsün..
bir de bakmışsınız İstanbul'da erguvanlar arasındasınız :)
güzel dileklerinize teşekkür ederim.. sevgilerle..
Mihrabat Korusu bizi bekler sahiden:)
YanıtlaSil@sezer eser perker,
Silbu korular, bahar çiçekleri açınca nasıl da bizi davet eder;)
ben bazen Mihrabat niyetine,semt parkına çıkıyorum ;)
Doğrusu ben en güzel tabloyu seçemedim. Hepsi birbirinden güzel. Hepsi farklı bakış açılarıyla ama harika görüş açılarıyla çekilmişler
YanıtlaSilObjektiften yansıyanlar gene derin izler bırakıyor. Gözlerimiz doyarken bir yandan da bilgileniyoruz. Teşekkürler..
.
@Makbule Abalı,
SilKıyılarımız güzel tablolarla dolu, içerilere doğru uzandıkça.. acıtan tabloları görebilmek de mümkün!..
hele ki.. günbegün tıraşlanıp çöle dönen ormanlarımız acı ve utanç yaşatıyor bize..yeşile evet, betonlaşmaya 'hayır' diyorum.. Çünkü insan doğanın bir parçası.. öyle ki, varlıklarıyla bizlere yaşam coşkusu veren bu güzelim tablolar bunun en güzel kanıtı..öyle değil mi!..değerli yorumunuza ben teşekkür ederim Makbule Hanım..Sevgi ve esenlikle...